> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Aile Dergisi > Başyazı > Dostluk sizde değil özde olmalı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Dostluk sizde değil özde olmalı  (Okunma Sayısı 1250 defa)
16 Eylül 2011, 06:33:35
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 16 Eylül 2011, 06:33:35 »



DOSTLUK SÖZDE DEĞİL ÖZDE OLMALI

Mart 2010 54.SAYI


Dostluk arkadaşlık ve sevgi gibi sıcak ve samimiyet ifade eden kelimeler çoğu zaman lafta kalıyor. “Dostum” diyenden dostluk, “seviyorum” diyenden fayda veren bir sevgi göremiyoruz. Oysa bu uğurda bir gayret olması gerekir. Dostluk ve arkadaşlık sevgi ile olur. Sevgi ise ispat ister. Bu sevginin fiil ile yerine getirilmesi gerekir. Bu konuda Allah Teala Peygamber Efendimiz’e (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “De ki; Eğer Allah’ı seviyorsanız, bana uyunuz. Böylece Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın…” (Al-i İmran, 31)

SEVGİ VE DOSTLUK İSPAT İSTER

Her şeyin sahibi olan Yüce Yaratıcımız bizden sevginin ispatlanmasını istiyor. O’nun sevgisine ve bağışlamasına mazhar olmak istiyorsak, Rasulullah Efendimiz’in (s.a.v) gösterdiği ve yürüdüğü yoldan yürümemiz gerekiyor. En azından o yolda gücümüz yettiğince gayret etmemiz gerekiyor. Ancak bu şekilde sevgimizi ispat etmiş oluruz. O zaman insanoğlunun elde edebileceği en büyük nimet olan Allah Teala’nın rızasını, sevgisini ve mağfiretini kazanmış oluruz.
İnsanlar arasındaki sevgi ve dostluğun da ispatı gerekir. Dostum dediğimiz, arkadaşım dediğimiz insanlarla ilgili bir düşünelim ne gibi fedakarlıkta bulunuyoruz? Hastalandığında ne yapıyoruz; düğününe, cenazesine gidiyor muyuz? Maddi bir sıkıntı içinde olduğu zaman ona yardımcı olmaya çalışıyor muyuz? Bir sıkıntı içinde olduğunda, onun sıkıntısını gidermek için çaba sarfediyor muyuz, yanında oluyor muyuz? İnsanlar arasındaki dostluğun ispatı işte bu gibi durumlarda ortaya çıkar. Dostluğundan her zaman faydalandığın bir insanın sıkıntılı anında yanında olmamak dostluk değil, belki asalaklık belki de daha kötü bir şeydir. Velhasıl insanlar arasındaki dostluk da tek taraflı olmaz. Mutlaka karşılıklı ihtimam ve haklara riayet gerekir.

KAŞ YAPAYIM DERKEN GÖZ ÇIKARMAYALIM

Akıllı insan dostluk ve arkadaşlığında da dengeli ve ölçülü davranan insandır. Sahip olduğu imkanları, sorumlulukları düşünür ve ona göre hareket eder. Hiçbir dost gücünüzü aşan bir şeyi sizden istemez. Dostluk yapayım, dostlarıma yardımcı olayım derken birinci derecede sorumluluğunuz altındaki insanlara haksızlık ederek, onları ihmal ederek dostluk sürdürülemez. Bu durumda kaş yapayım derken göz çıkarma ihtimali olabilir. Bu konuda Peygamber Efendimiz’in (s.a.v)  “Müslüman, dilinden ve elinden Müslümanların zarar görmediği kimsedir” buyruğunu düstur edinerek, orta yolu bulmuş oluruz.

BİR TEBESSÜMÜ KÜÇÜK GÖRMEYELİM

Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir gün Ebu Zer’e (r.a) hitaben bizlere şöyle buyurmuş: “Din kardeşlerini güler yüzle karşılamak gibi bir iyiliği bile sakın küçük görme.” Bu hadis-i şeriften anlıyoruz ki; insani ilişkilerde bir tebessüm bile çok önemlidir. Dostlarımız, arkadaşlarımız, çevremizdeki insanlar yüzümüze baktıklarında güler yüzümüzle, tebessümümüzle rahatlayabilir. Yine Efendimiz’den (s.a.v) öğrendiğimize göre bir mümine güler yüzle ve güzel sözle karşılık vermemiz bir sadakadır.

Demek ki; dostluğumuzu, sevgimizi gücümüzün yettiği ölçüde hayata geçirerek ispat etmemiz gerekiyor. Sevgililer sevgilisi Efendimiz (s.a.v) ve ashabının ahlakını özetleyen şu hadis-i şerifi hayatımıza geçirerek hakiki dostluğa ulaşabiliriz. Sahabe-i kiramdan Bera b. Azib’ in (r.a) naklettiğine göre: “Rasulullah Efendimiz (s.a.v) bize; hasta ziyaretini, cenazenin arkasından gitmeyi,  aksırana ‘yerhamükellah’ (Allah sana merhamet eylesin) demeyi, yemin edenin yeminini yerine getirmesini, haksızlığa uğrayana yardım etmeyi,  davet edenin davetini kabul etmeyi ve selamı yaygınlaştırmayı tavsiye etti.”

Daha fazla söze ne hacet!.. Gerek Allah’a karşı, gerekse insanlara karşı dostluk ve sevgimizi ispat etmek için harekete geçelim. Nerede eksik ve ihmalimiz varsa ondan başlayalım. Gücümüzün yettiğince gayret edelim ki; Allah Teala bizi dostluğundan ve dostlarından ayırmasın.

M. Saki EROL

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Dostluk sizde değil özde olmalı
« Posted on: 16 Nisan 2024, 16:52:36 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Dostluk sizde değil özde olmalı rüya tabiri,Dostluk sizde değil özde olmalı mekke canlı, Dostluk sizde değil özde olmalı kabe canlı yayın, Dostluk sizde değil özde olmalı Üç boyutlu kuran oku Dostluk sizde değil özde olmalı kuran ı kerim, Dostluk sizde değil özde olmalı peygamber kıssaları,Dostluk sizde değil özde olmalı ilitam ders soruları, Dostluk sizde değil özde olmalıönlisans arapça,
Logged
16 Eylül 2011, 08:29:22
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #1 : 16 Eylül 2011, 08:29:22 »



       Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir gün Ebu Zer’e (r.a) hitaben bizlere şöyle buyurmuş: “Din kardeşlerini güler yüzle karşılamak gibi bir iyiliği bile sakın küçük görme.” Bu hadis-i şeriften anlıyoruz ki; insani ilişkilerde bir tebessüm bile çok önemlidir. Dostlarımız, arkadaşlarımız, çevremizdeki insanlar yüzümüze baktıklarında güler yüzümüzle, tebessümümüzle rahatlayabilir. Yine Efendimiz’den (s.a.v) öğrendiğimize göre bir mümine güler yüzle ve güzel sözle karşılık vermemiz bir sadakadır.

       Bir dostum vardı..Şu anda belki cismen uzağız birbirimizden..Araya kıtalar girdi..Ama ne zaman aklıma gelse tebessüm ediyorum..Çünkü bu sünneti uygulamayı en iyi başaran kişi oydu,benim tanıdıklarım arasında..Yüzünün asık olduğunu neredeyse hiç görmedim..Huzur iklimine çekerdi sizi her tebessümünde..Sadece tebessümü bile onu Rabbimin Rahmetine kavuşturabilir..Ben öyle ümid ediyorum..Rabbim sevindirsin,o bizi nasıl sevindirdiyse..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes