> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Ayın Konusu > Okumanın Manası
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Okumanın Manası  (Okunma Sayısı 2608 defa)
10 Ekim 2014, 18:56:49
Rüveyha
Forum Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6.764


« : 10 Ekim 2014, 18:56:49 »



Okumanın Manası

Ahmet Nafiz Yaşar | Mart 2013 | AYIN KONUSU   

    İslâm’ın ilk emrinin, ilk inen ayetin “İkra’: Oku!” olduğunu bilmeyenimiz yoktur. Bu emrin ilk muhatabı olan Allah Rasulü s.a.v. ümmî, yani okuma yazma bilmeyen bir peygamberdi. Bu ilahi emirle birlikte kendisine yazılı bir metin de sunulmamıştı. O halde okumanın bildiğimizin dışında başka manaları da olmalı.

    Hakikat şu ki, okumanın mana derinliğini keşfetmeden ne “Oku!”emrini anlayabiliriz ne de dağlar gibi kitap devirsek de cehaletten kurtulabiliriz.


İslam’ın ilk emri ‘oku’ olmuştur.” sözünü duymayanımız yoktur herhalde. Bazıları, yeteri kadar okumadığımızdan yakınırken laf dokundurmak için kullanır bu sözü. Bazıları ise okumaya teşvik maksadıyla… Her öğretim yılı başında cuma hutbelerinde bu cümle mutlaka sarf edilir. Dindar kesimler gazete, dergi, kitap gibi basılı yayınlarını genellikle “oku” emrini hatırlatarak sürerler piyasaya. Dinle diyanetle arası pek hoş olmayanların bile, mesela okur-yazarlık kurslarına rağbet gösterilmesi, kız çocuklarının okula gönderilmesi için bu söze sarıldıkları vakidir.

Doğru, İslâm’ın ilk emri “Oku!” olmuştur. Efendimiz s.a.v.’e Cebrail a.s. vasıtasıyla gelen ilk vahiy Alak suresinin baştaki beş ayetidir ve bilindiği üzere bu sure “İkra’: Oku!” emriyle başlar. Buna rağmen okumadığımız yahut çok az okuduğumuz da doğrudur. Fakat galiba bizim için az okumaktan daha vahim olan husus, “Oku!” emriyle Allah Tealâ’nın neyi murat ettiğini hesaba katmayışımızdır.


Bir okuma problemimiz var ama

Millet olarak az okuduğumuzdan dem vuranlar belirgin bir hayranlıkla Batı toplumlarını örnek gösterirler bu konuda. Onların basılı yayınlarının tirajını, kişi başına düşen kitap, gazete sayısını bizimkilerle kıyaslayıp aradaki büyük farka esefle dikkat çeker, oralarda her yerde ve her fırsatta bir şeyler okunduğuna dair sahneler aktarırlar.

Bu yaklaşıma göre bizim “okuma problemimiz” nitelikle değil nicelikle, yani işin miktar kısmıyla ilgilidir. Okur-yazarların sayısı arttıkça bu problem de çözülmüş olacaktır.

Bu yaklaşım okumanın mahiyeti, metodu ve maksadı üzerinde durmamakta, adeta “okumuş olmak için okuyalım” gibi saçma bir anlayışı savunmaktadır. Oysa yapılan her iş gibi okuma eylemi de hem ferde hem topluma bir “hayır” veya “fayda” sağlasın diye gerçekleştirilir. Hayır veya fayda ise tek tek kişilerin kendi akıl ve hevalarına göre belirleyeceği, şartlara göre tarifini değiştireceği kavramlar değildir; vahiyle tespit edilir. Bu demektir ki başkaları nasıl yaparsa yapsın, müslüman, her davranışında olduğu gibi okumadaki niyet ve metodunu da vahiy çerçevesinde kalarak belirlemek zorundadır. Esas itibariyle bizim okuma problemimiz, okuyan sayısının azlığından ziyade, bu vahiy çerçevesini gözetip gözetmemekle ilgilidir.


Ayetin devamını okumayınca



Şüphesiz az okumak da bir eksiklik. Fakat yine vahiy çizgisini ihmalden kaynaklanan bu eksikliğimizin göstergesi, modernleşmiş toplumların istatistiklerini esas alan kıyaslamalar değildir. Bütün bunları ideal örnekler diye Batı’dan devşirip onların doğru yaptığına dair peşin bir kabulü sorgulamadan benzer bir tutumu takınmaya çalışıyor olmamız, gerçekten okumadığımızı, az okuduğumuzu gösteriyor. Kaldı ki az okumak her zaman sayı yetersizliğini ifade etmez. Bazen bütünün ihmal edilmesi, yarım bırakılması da az okumaktır. Nitekim farkında mısınız, büyük çoğunluk, İslâm’ın ilk emrinin “oku” olduğunu söylerken bu emrin başında yer aldığı ayetin devamını okumuyor. Halbuki Cenab-ı Hak, Hz. Peygamber s.a.v.’in şahsında sadece “Oku!” diye emretmiyor bize. “Yaratan Rabb’inin adıyla oku!” buyuruyor.

Bu sebepledir ki “Rabbimizin adıyla” yahut “Rabbimiz adına” okumayınca, okuyanların veya okunanların sayısındaki artış bir hayır ve fayda sağlamıyor. Bizim okuma hususunda halletmemiz gereken öncelikli meselemiz bu. Zira Tanzimat’tan beri Batılılar gibi okuyanların bu milleti aydınlatacağım diye yaktığı meşalelerle maneviyat dünyamızda çıkardığı yangınların dumanı hâlâ tütüyor. Samimi bile olsalar, böylelerinin yağlı bir çıra gibi verdiği cılız ışık, kalplerde bıraktığı is karasına değmedi.


Kelamî ve kevnî ayetleri okumak


Kur’an-ı Kerim’deki “oku” emri, “Her ne olursa olsun okuyun!” manasına gelmez. Bu emrin ilk muhatabı ümmî, yani okuma yazma bilmeyen bir peygamber olduğuna, kendisine yazılı bir metin sunulmadığına göre, okumayı mutlaka “yazılı bir metni anlamaya çalışmak” ve okur-yazarlık becerisine bağlamak da doğru değil. Peki öyleyse Alak suresinin, okumaya teşvik sadedinde sürekli atıfta bulunulan şu meşhur ilk ayetini nasıl anlamalı?

Tefsir alimleri okumayı “hem kelamî hem kevnî ayetleri” okumak şeklinde anlamışlardır. Ayet, Hakk’ı ve hakikati tanıyıp bilmemizi sağlayan işaret, iz, apaçık alamet demektir. Kelamî ayetler, Rasul-i Ekrem s.a.v.’in mübarek kalbine vahyedilerek indirilen Allah kelamıdır. Alak suresinin ilk beş ayetinin nüzulüyle ilgili bir haberde Cebrail a.s.’ın Hz. Peygamber s.a.v.’e “Oku!” dediği, Efendimiz’in “Ben okuma bilenlerden değilim.” cevabı üzerine Fahr-i Kâinat’ı kanatlarıyla sarıp sıkarak “Oku!” emrini tekrarladığı nakledilir. Rasulullah s.a.v.’in “Oku!” emrine her muhatap oluşunda “Ben okuma bilenlerden değilim.” cevabına karşılık Cebrail a.s.’ın “muânaka” denilen kucaklayıp şiddetle sıkması üç defa tekrarlanır. Müfessirler bu muânakalar esnasında vahyin Hz. Peygamber’in kalb-i selimine ilkâ edildiği (aktarıldığı) ve nitekim üçüncüsünde Âlemlerin Efendisi’nin okumaya, yani kendisine vahyedileni lisana dökerek seslendirmeye başladığı görüşündedir.


Kur’an’ı kalbimize indirmeden olmaz

Hz. Aişe r.a. validemizden gelen bu haber bize “Oku!” emrinin vahyedilenlerle ilgili olduğunu, öncelikle kelamî ayetleri okumamızın istendiğini ama bundan da evvel yahut bunun sahih bir şekilde gerçekleşmesi için Kur’an-ı Kerim’i kalbimize indirmemiz gerektiğini söyler. Bu mükellefiyet kevnî ayetleri doğru okuyabilmenin de ön şartıdır. Kevnî ayetler, tefekkür etmek suretiyle kâinattaki varlık ve hadiselerden çıkarılan mesajlardır. Kur’an’ı bir iman konusu olarak kalbimize indirmeden, vahiyle tasavvurlarımızı, niyetimizi ve bakış açımızı düzeltmeden bu mesajları ne doğru okuyabilmek ne de doğru anlayabilmek mümkündür. Kaldı ki kevnî ayetleri okumak Kur’an’ın emridir. Birçok ayette kâinattaki varlıklar üzerinde düşünüp Allah Tealâ’nın sonsuz ilim ve kudretini anlamamız, nakledilen geçmiş bazı hadiselerden ibret almamız istenir. Müfessirler, “oku” emrinin geçtiği ayette Cenab-ı Hakk’ın “yaratma” sıfatını bilhassa zikretmesini, “yaratılan her şeyin okunması” gerektiğine yorarlar.

“İkra’: Oku!” emrine dair yapılan ve farklı gibi görünen tefsirler, mesela “hayatın hakikatini anla”, “kâinattaki işleyişin hikmetini gör” yahut “sana indirilenleri insanlara tebliğ et, onları Allah’ın varlığına ve birliğine çağır” gibi manaların hepsi aynı kapıya çıkar. O kapı Kur’an-ı Kerim’dir. Zira bütün bunlar ancak vahyi içselleştirerek, Kur’an’da bildirilenleri tam bir idrakle yaşayarak gerçekleştirilebilecek fiillerdir.


Kıraat tilavetten ibaret değil

Arapçada bugün bizim anladığımız manada okumaya “tilâvet” denir. Tilavet, yazılı bir metni, hususen de Kur’an-ı Kerim’i yüzünden veya ezbere sesli ya da sessiz okumak demektir. Halbuki Cenab-ı Hak “Oku!” emrini verirken mastarı tilavet değil de “kıraat” olan “İkra’” kelimesini seçmiştir. Kıraat tıpkı bizdeki okuma kelimesi gibi tilaveti de içine alan bir mana genişliğine sahiptir. Türkçede de okumak, “bir metinde ne yazıldığını çözmek” yanında, “seslendirmek, anlamak, bir şeyin arka planına vâkıf olmak, tahsil görmek, davet etmek” gibi manalar taşır. “Oku” emriyle neyin murat edildiği konusunda yapılan tefsirlerin çeşitliliği bu mana genişliğinden kaynaklanmaktadır. Fakat farklı gibi görünen bu manaların hepsi bir noktada buluşur ki kıraat yahut okumayı bütün mana zenginliğini yansıtacak şekilde o ortak nokta üzerinden anlamak gerekir. Buna göre okumak bir “bilgilenme yöntemi”, bir “algı imkanı”dır.

Bazı müfessirler “oku” buyruğunun yer aldığı ayette geçen Rab ismiyle, insana Allah Tealâ tarafından bu bilgilenme veya algı imkanını kullanabilme kabiliyetinin verildiğine işaret edildiği görüşündedirler. Gerçekten de herkes, her an bir şeyleri görerek algılamakta yahut okumaktadır.

Herkes bir şeyler okuyor

Okumak, sadece yazılı bir metni çözmekten iba...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Okumanın Manası
« Posted on: 29 Mart 2024, 10:47:32 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Okumanın Manası rüya tabiri,Okumanın Manası mekke canlı, Okumanın Manası kabe canlı yayın, Okumanın Manası Üç boyutlu kuran oku Okumanın Manası kuran ı kerim, Okumanın Manası peygamber kıssaları,Okumanın Manası ilitam ders soruları, Okumanın Manasıönlisans arapça,
Logged
10 Ekim 2014, 19:11:25
Nadire 8

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 264


« Yanıtla #1 : 10 Ekim 2014, 19:11:25 »

paylaşım için teşekkürler Allah razı olsun...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

BUGÜN ALLAH İÇİN NE YAPTIN!!!....
10 Ekim 2014, 19:11:43
Tuğçe 8/D

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 360


« Yanıtla #2 : 10 Ekim 2014, 19:11:43 »

 Maalesef ki bizim ülkemizde kitap okuma sayısı yok denecek kadar az sayıda. Bu çok üzücü bir durum, hem toplumun kültürü hem de toplumun gelişmesi açısından. Okumak her açıdan çok önemli;sözcük haznemiz gelişir,daha iyi kendimizi ifade ederiz yani konuşmamıza katkı sağlar, bilmediğimiz, merak ettiğimiz şeyleri kolaylıkla öğrenebiliriz ve daha hayatımıza birçok güzellik katar. Özellikle küçük yaşta okuma alışkanlığını kazanmalı ilerleyen yıllarda bunun üzerine daha çok kitap okuyarak kendimizi geliştirmeliyiz. Kitap en iyi dost, en iyi kaynak ve en iyi arkadaştır.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
11 Ekim 2014, 01:13:33
Pelinay
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.696


« Yanıtla #3 : 11 Ekim 2014, 01:13:33 »

Esselamu aleykumm..okumanin algilamak manasinda da kullanildigini ilk defa duydum.Allah razi olsun..guzel bir konu..
Okumak evet oldukca onemli..amabundan daha ziyade neyi , nasıl ve niçin okuduðumuz çok daha onemli..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

11 Ekim 2014, 10:46:13
ღ۩Bilgin۩ღ
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 1.936


Site
« Yanıtla #4 : 11 Ekim 2014, 10:46:13 »

Her harfini Allah için okumamı nasip eden rabbime şükürler olsun.Iki gündür imzami değiştirdiğimin farkında olmalısınız. Nasıl bir tevafukki insana nakşediyor.Yaradan Rabbimizin adıyla okumaktır okumak. Her şey zahiri gözle okunmuyor , okunsada anlayamıyor. Bir insan camları puslu bir gözlükle göremez ,insanda kalbi gaflet doluyken göremez... Biz Allah için başladık bu yola bu amaçla olmayanlar korkulur ki yolda kala (E.A)  Bazı insanlar kalplerindeki titreyişi lisana çevirebilirler bu Allah c.c dan hediye bir lütufdur , çalışılarak kazanılmaz...Manevi insanların sözüne itiraz edilmez.... Allah c.c bu konuya vesile olanlardan razı olsun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes