> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Ayın Konusu > O Kutlu Nesil
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: O Kutlu Nesil  (Okunma Sayısı 1278 defa)
13 Temmuz 2011, 07:24:52
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 13 Temmuz 2011, 07:24:52 »



O Kutlu Nesil


Eylül 2010 141.SAYI

Semerkand Dergisi kaleme aldı, AYIN KONUSU bölümünde yayınlandı.

Muhammed Allah’ın elçisidir.

O’nun beraberinde bulunanlar, inkârcılara karşı sert, birbirlerine merhametlidirler. Onları rükua varırken, secde ederken, Allah’tan lütuf ve hoşnutluk dilerken görürsün. Onlar, yüzlerindeki secde izi ile tanınırlar.

İşte bu, onların Tevrat’ta anlatılan vasıflarıdır. İncil’de de şöyle vasıflandırılmışlardı: Filizini çıkarmış, onu kuvvetlendirmiş, kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş, ekincilerin hoşuna giden ekin gibidirler.

Allah böylece bunları çoğaltıp kuvvetlendirmekle inkârcıları öfkelendirir. Allah, inanıp yararlı işler işleyenlere, bağışlama ve büyük ecir vadetmiştir. (Fetih suresi, 29)

Ashab-ı Kiram, Peygamber Efendimiz s.a.v. zamanında yaşamış, O’nun tebliğine bizzat şahit olmuş müminler topluluğudur. Onlar, Allah Rasulü’nü görmüşler, tebliğ ve davetine muhatap ve destek olmuşlardır. Onlar, Allah Rasulü s.a.v.’in etrafında oluşan ilk İslâm cemaatinin mensubu olma şerefine ermiş altın nesildir.

Onlar nübüvvet nuru ile aydınlanmışlar, Allah Rasulü s.a.v.’in terbiyesinde kemâl bulmuşlardır. Onların döneminin adı da “Asr-ı Saadet”tir.

Ashab-ı Kiram sonraki müslüman nesiller için üç yönden önemlidir. Bunları sırayla şöyle açıklayabiliriz:

Dinin Hükümlerine Kaynaklık


İslâm, tek seferde indirilmiş hükümler bütününden oluşmaz, aşama aşama tamamlanmış bir dindir. İlahi hükümlerin bildirilişi çeşitli vesileler üzerine olmuştur. Bu vesileler de çoğu kez sahabilerdir.

Gerek sure ve ayetlerin, gerekse Allah Rasulü s.a.v.’in sünnetinin vârit oluş sebepleri, ilahi hükümlerin açıklanması ve tatbiki, ashabın nakilleri ve kaynaklığı sayesinde bilinmektedir.

Bu nedenle dinî hükümlerin belirlenmesinde sahabilerin söz ve uygulamaları vazgeçilmez bir kaynaktır.

İslâm’ın Yayılmasındaki Rolleri

Sahabiler, Allah Rasulü s.a.v.’in emir ve tavsiyelerini eksiksiz yerine getirmek için çabalamışlardır. İman ettikleri andan itibaren Cahiliye ile İslâm’ı kesin bir çizgi ile ayırmışlar, hayatlarını sadece iman ettikleri dine adamışlardır.
Onlar pek çok sıkıntıyla karşı karşıya kalmış, gözlerini kırpmadan canlarını feda etmiş, mecbur kalınca bütün mal ve aile bağlarını geride bırakıp İslâm için hicret etmişlerdir. Mal ve canlarını bu uğurda feda etmekten geri durmamışlardır.

Aynı şekilde İslâm’ın öğretilmesi için büyük gayret sarf etmişlerdir. Kur’an’ın ezberlenip korunması ve daha sonra derlenmesi de sahabiler vasıtasıyla gerçekleşmiştir. Allah Rasulü s.a.v.’in hadislerini de büyük bir titizlikle öğrenmişler ve sonraki nesillere aktarmışlardır.

Örneklik

Sahabiler, Hak Din’in hayata uygulanmasında, İslâm ahlâkının anlaşılmasında ve yaşanmasında örnek bir topluluktur. Onlar, Allah’ın gönderdiği dinin zahir ve bâtınının şahitleri, sonraki nesillere aktarıcılarıdırlar. Nitekim onlardan sonraki nesil olan Tabiîn’i kıymetli kılan da ashabı görmüş olmalarıdır.

Bütün bu özellikler, Ashab-ı Kiram’ı, Allah onların cümlesinden razı olsun, bizler için değişmez, eskimez, bitmez birer hazineye dönüştürmektedir. Eskiden beri olduğu gibi, bugün bizim de Ashab-ı Kiram’ın hayatından alacağımız pek çok pay var. Asr-ı Saadet ikliminden süzülüp gelen ışık huzmelerinden bireysel ve toplumsal hayatımıza katacağımız büyük hisseler var.

Semerkand’da bu ay, Asr-ı Saadet ikliminden yansımalar yer alıyor. Ashabın hayatından parçalar, kıssalar, sözler... Onların ahlâkı, samimiyeti, sıdkı, muhabbeti, merhameti, cesareti ve diğer özellikleri...

Tabii ki bir derginin birkaç sayfasında onlardan yeterince söz etmek mümkün değil. Okuyucularımıza, bu dosyayı derlerken başvurduğumuz önemli bir eseri, yayınevimizden de çıkan “Hayatü’s-Sahabe” veya “Hadislerle Müslümanlık” adlı kitabı kuvvetle tavsiye ederiz.


Teslimiyetleri Tamdı

Elçilerin üstünü


İbn Abbas r.a. şöyle nakletmiştir:

Sa’d b. Bekr Oğulları kabilesi, Dımam b. Salabe’yi elçi olarak Peygamber Efendimiz’e gönderdiler. Dımam Medine’ye geldi, devesini bağlayıp mescide girdi. Allah Rasulü s.a.v., ashabı arasında oturuyordu. Dımam iri yapılı, gür saçlı ve saçları iki örgülü bir adamdı. İlerleyip Allah Rasulü’nün huzurunda durdu ve:

– Abdulmuttalib’in oğlu (torunu) hanginiz, diye sordu. Rasulullah:

– Abdulmuttalib’in oğlu benim, buyurdu.

– Muhammed mi?

– Evet.

– Abdulmuttalib’in oğlu, sana kabaca sorular soracağım, sakın alınma!

– Alınmayacağım, aklına geleni sor.

– Senin, senden öncekilerin ve senden sonra geleceklerin ilahı olan Allah aşkı için söyle, seni bize peygamber olarak Allah mı gönderdi?

– Evet, Allah gönderdi.

– Senin, senden öncekilerin ve senden sonra geleceklerin ilahı olan Allah aşkı için söyle, yalnız kendisine ibadet etmemizi, O’na hiçbir nesneyi ortak koşmamamızı, atalarımızın tapageldikleri şu putları boynumuzdan çıkarıp atmamızı bize emretmeni Allah mı ferman eyledi?

– Evet, Allah ferman eyledi.

– Senin, senden öncekilerin ve senden sonra geleceklerin ilahı olan Allah aşkı için söyle, şu beş vakit namazı kılmamızı sana Allah mı emreyledi?

– Evet, Allah emretti.

İbn Abbas der ki: Dımam bu minval üzere İslâm’ın diğer farzlarını, zekâtı, orucu ve haccı tek tek soruyor, İslâm’ın esaslarıyla alakalı sorular yöneltiyor, hepsinde de Allah adına yemin ettiriyordu. Soruları bitince kelime-i şehadeti söyledi ve ekledi:

– Bu farzların hepsini yerine getireceğim, bana yasakladıklarından da kaçınacağım, ne fazla ne de eksik yapacağım.
Allah Rasulü:

– İki örgülü sözünde durursa cennete girer, buyurdu.

Dımam devesinin yanına gitti, bağını çözüp Medine’den çıktı. Kavminin yanına varınca başına toplandılar. Onun ilk sözleri şu oldu:

– Lat ve Uzza putları ne kötü!

– Sus ey Dımam! Cüzzama yakalanırsın, delirirsin, dediler.

– Yuh size! O ikisi vallahi ne zarar verir, ne de fayda. Cenab-ı Hak bir peygamber gönderdi ve ona sizi içinde bulunduğunuz durumdan kurtaracak bir kitap indirdi. Ben şehadet ediyorum ki, Allah’tan başka ilah yoktur, Muhammed O’nun kulu ve rasulü’dür. Ben O’nun size bildirdiği emir ve yasaklarını getirdim, dedi.

O gün daha akşam olmadan Dımam’ın kabilesinde İslâm’a girmedik kimse kalmadı.

İbn Abbas şöyle söylemiştir: Kavmini temsilen gelenler arasnda Dımam b. Salebe’den üstününü duymadık.

Bedevi sahabinin imanı

Enes r.a. anlatıyor:

Alkame b. Ulâse adında çöl halkından ihtiyar bir zat Peygamber Efendimize geldi ve:

– Ya Rasulallah, ben çok yaşlıyım, Kur’an öğrenmeye gücüm yok. Fakat ben tam olarak şehadet ediyorum ki Allah’tan başka ilah yoktur ve yine şehadet ediyorum ki Muhammed O’nun kulu ve rasulüdür.

İhtiyar dönüp giderken Peygamber Efendimiz s.a.v.:

– Adamınız gerçeği iyi anlamış, buyurdu.

Zorluklara Sabırlıydılar

Hz. Bilal’in gördüğü işkence


Hz. Bilal, Cemh oğullarından bir kızın kölesi idi. Müslüman olmuştu. Allah’a şirk koşması için sırtını Mekke’nin kızgın kumlarına yapıştırarak ona işkence ederlerdi. Ama bütün bunlara karşı o “Bir!” diyordu.

Müşriklerin Bilal’e işkence ettikleri bir gün Hz. Ebu Bekir yanlarına geldi ve müşrik Ümeyye’ye:

– Allah’tan korkmuyor musun? İşkenceleriniz daha ne kadar sürecek, diye çıkıştı. Ümeyye:

– Onu sen yoldan çıkardın, sen kurtar, karşılığını verdi. Ebu Bekir:

– Ondan daha iri, daha güçlü bir siyahî kölem var. Üstelik senin dininden. Onunla değişelim, dedi. Ümeyye:

– Kabul ettim, dedi.

Ebu Bekir r.a., kölesini vererek Bilal’i  alıp azat etti. Ebu Bekir’in Medine’ye hicret etmeden önce satın alıp azat ettiği köleler Bilal ile birlikte yedi kişi idi.

Habbab b. Eret’in sırtındaki izler

Bir gün Habbab b. Eret r.a., Hz. Ömer’in huzuruna çıktı. Müslümanların Halifesi Habbab’ı kendi yerine oturttu ve:

– Yeryüzünde bu makamı hak eden tek bir kişidir, dedi. Habbab;

– Kimdir o, ey emire’l-müminin? diye sordu.

– Bilal.

Habbab:

– O benden daha hayırlı değildir. Çünkü Allah müşriklere karşı ona bir koruyucu lütfetmişti. Ama benim hiçbir destekçim yoktu. Öyle bir günümü hatırlıyorum ki o gün müşrikler beni yakaladılar, ateşin üzerine attılar. Bir adam ayağıyla göğsüme bastı.

Her yanımı ateş sarmıştı.

Sonra Habbah sırtını açtı, sırtı benek benekti.

‘Gözün kör olsaydı’

Zeyd b. Erkâm r.a. anlatıyor:

Gözlerimden biri ağrıyordu. Allah Rasulü s.a.v. ziyaretime geldi ve:

– Ey Zeyd, gözün kör olsaydı ne yapardın, diye sordu.

– Sabreder ve sabrımın karşılığını Allah’tan beklerdim, dedim.

Rasulüllah s.a.v. şöyle buyurdu:

– Gözün kör olsa sen de ecrini Allah’tan bekleyerek sabretsen, sevabının karşılığı cennet olur.

Allah Yolunda İnfak Ederlerdi

Değerli arazi

İbn Ömer r.a.’tan rivayet edildiğine göre, babası Hz. Ömer r.a.’ın hissesine Hayber’de bir arazi düşünce Pe...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: O Kutlu Nesil
« Posted on: 26 Nisan 2024, 23:28:13 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: O Kutlu Nesil rüya tabiri,O Kutlu Nesil mekke canlı, O Kutlu Nesil kabe canlı yayın, O Kutlu Nesil Üç boyutlu kuran oku O Kutlu Nesil kuran ı kerim, O Kutlu Nesil peygamber kıssaları,O Kutlu Nesil ilitam ders soruları, O Kutlu Nesil önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes