> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > Dosdoğru Yol
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Dosdoğru Yol  (Okunma Sayısı 744 defa)
15 Ağustos 2012, 13:40:13
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 15 Ağustos 2012, 13:40:13 »



Sırate'l-Mustakîm; Dosdoğru Yol

Fatiha sûresi, Allah'a yapılan bir dua, bir ya­karıştır. Bu sûrede şiddetle ifade edilen arzu, Allah'ın, diğer yollardan çok farklı olan Dos­doğru Yol'u insanlara göstermesidir. Dosdoğ­ru Yol ile diğerleri arasındaki fark şu âyetle vurgulanmaktadır: "Nimet verdiğin kimsele­rin yoluna ilet. Kendilerine gazâbedilmiş olanların ve sapmışların yoluna değil (ya Rabbi)!" Kur'ân'ın belirlediği ve herkese, kendilerine göstermesi için Allah'a yalvarma­larını tavsiye ettiği Doğru Yol budur. Şimdi şu soru sorulabilir: "Allah'ın nimetlerini ihsan ettiği bu insanlar kimlerdir?" Kur'ân bu soruyu şöyle cevaplandırmaktadır: "Kim Allah'a ve peygamberine itaat ederse, işte onlar Al­lah'ın kendilerine nimet ihsan ettiği peygam­berler, sıddîklar, dosdoğru kişiler, şehidler ve sâlihlerden ibaret olan kimselerle beraber ola­caklardır. Bunlar ise, ne güzel arkadaştır!" (4: 69).

Bu ayette Kur'ân, Allah'ın nimet verdiği dört sınıf insandan bahsetmektedir: Enbiyâ, Sıddikûn, Şüheda ve Sâlihûn. Enbiya, insan­ları ilâhî hakikate ulaştırmak için doğmuş kimselerdir. Sıddîkûn, her hareketlerinde doğru olan veya akılları doğruluk yönünden o kadar geniş olup, ona zıt olanı hoş görmek onlar için imkânsız olan kimselerdir. Şüheda, şahitler veya söz ve amelleriyle gerçeğe şa-hidlik eden kişiler anlamına gelir. Sâlihûn, iyilik yoluna baş koyan, kendilerini ve diğer insanları kötülükten alıkoyan kişilerdir.

İşte Allah'ın nimetlerini ihsan ettiği kişiler bunlardır. Âyette, belirli bir ırka, topluluğa ait fertlerden veya belirli bir dînin takipçilerin­den değil; hakikat sancağının bütün taşıyıcıla­rından ve sâlihlerden bahsedilmektedir. Bu sı­nıflardan insanların sergiledikleri niteliklere sahip olduklarını gösteren herkesten bahsedil­mektedir. Onların takip ettikleri yol, Kur'ân'm deyimiyle Sırate'l-Mustakîm veya Dosdoğru Yol'dur.

Peki bu yol neydi? Bu yol Allah'ın Din'İ veya yoludur. Hakikatin taşıyıcıları, nerede olurlar­sa olsunlar şunu öğütlemişlerdir: "Allah'ın Dini'ni yerleştirin ve onda ayrılığa düşmeyin, çünkü tek doğru yol budur."

Kur'ân, bu yüzden Dosdoğru Yolu, tekrar tekrar ed-Din diye adlandırmaktadır. Kur'ân, Şuara sûresinde Hz. Peygamber'e hitab ederken şöyle demektedir: "Şüphesiz sen doğru yol üzerinde olan bir uyarıcısın." Ve Kur'ân'a göre doğru yol, Allah'ın yoludur: "Kullarımızdan dilediğimizi, onunla hidayete iletiyoruz. Ve şüphesiz ki sen, doğru yola gö-türüyorsun. Göklerde ve yerde bulunan herşe-yin sahibi Allah'ın yoluna. Dikkat edin, bütün işler sonunda Allah'a döner." (42: 52-53).

Kur'ân birçok yerde, peygamberlerin çağrış», nın doğru yola bir davet olduğunu beyan et­mektedir. Nahl sûresinde İbrahim'den bahse­derken şöyle demektedir: "O'nun nimetlerine şükredici idi. (Allah) onu seçmiş ve doğru yo­la iletmişti." (16: 121). Zuhruf sûresine göre İsa şunu ilan etmektedir: "Allah, işte benim de Rabb'im sizin de rabb'iniz O'dur. O'na kul­luk edin, doğru yol budur." (43: 64).

Kur'ân, En'am sûresinde Nuh, İbrahim ve Eski Ahifte adları çokça geçen, İbrahim'den sonraki peygamberlerden bahsederken, şöyle der: "Onları seçtik ve onları doğru yola ilet­tik." (6: 87).

Gerçek şudur ki, Kur'ân'ın bahsettiği evrensel Din'i veya Allah'ın Yolu'nu ifade etmek için, "Dosdoğru Yol" ifadesinden daha uygun bir terim bulunamazdı. Belli bir yere ulaşmak için birçok yol deneyebilirsiniz, fakat "Dos­doğru Yol" bir tane olacaktır. Sadece o yolu takip etmekle yolculuğunuzu güvenlik içinde tamamlayabilirsiniz. Kolay olan yol sadece "Dosdoğru Yol"dur. Eğer farklı yönlerden gelen yolcular, ortak hedeflerine zamanında ulaşmak istiyorlarsa, hemen bu kolay yola girmek ve bu yol üzerinde ilerlemek zorunda­dırlar, yoksa dağılırlar. Aynı şekilde Kur'ân, Din'de ancak bir tane "Dosdoğru Yol" olabi­leceğini söylemektedir. Kur'ân'a göre, böyle bir yol başlangıçtan beri vardır. Bütün za­manlarda, bütün coğrafyalarda, bütün halklar, ancak bu yolu takip etmekle ilerleme sağla­mışlardır. Şu anda ise herkes kendi bildiği yolda ilerliyor. Fakat eğer bu kadar peşinde koştuklara hedefe ulaşmalarının neyle müm­kün olduğunu öğrenmek istiyorlarsa, kendile­rini "Dosdoğru Yola" iletmek zorundadırlar. Çünkü "Dosdoğru Yol", dümdüz, yeterince geniş, üzerinde ilerlenmesi kolay ve sadece kendisiyle hedefe ulaşılan yoldur: "İşte benim doğru yolum budur, ona uyun, (başka) yollara uymayın ki, sizi O'nun yolundan ayırmasın! (Azabından) korunmanız için (Allah] size böy'e tavsiye etti." (6: 153).

Rasûlullah, "Dosdoğru Yol"un manasını su hadisleriyle açıklamaktadır: (Abdullah İbn-i Mes'ud tarafından rivayet edilmiştir) "Peygamber yere bir çizgi çizdi ve şöyle dedi- 'Bu, Allah'ın emrettiği yoldur. Dosdoğ­rudur.' Bundan sonra değişik tarzlarda muh­telif çizgiler çizdi ve şöyle dedi: 'Bunlar da insanın kendileri için uydurdukları yollardır ve bu yollardan şeytanın davet edilmeyeceği bir yol yoktur.1 Ve sonra yukarıdaki âyeti okudu."

Butun bu izahlardan, İnsanlar arasında ayrı­lıklara sebep olan bu güçlerin doğru yollar ol­madığı açığa çıkmaktadır: Bu güçler parça­lanmaya neden olan faktörlerdir. Bunlardan beri olan Sırate'l-Musîakîm veya Dosdoğru Yol, dağılmış insanlığı bir araya getirmeyi ve onlar arasında birliği tesis etmeyi hedefleyen yegâne yoldur.

İnsanları parçalayan bu faktörler nelerdir? Bunlar teşa'ub ve tahazzÜb veya daha önce de bahsettiğimiz hizipçilik ve bencillik dü­şüncesinin ortaya çıkardığı güçlerdir.

öm'in muhakkak doğru ve insanların oluştur­duğu fırkacılığın yanlış yol olduğu kolaylıkla görülebilir. Eğer Allah'ın uygun gördüğü Din insanın hidayeti içinse, Allah tarafından yü­rürlüğe konulan her hayat kanunu gibi, onun da tabiatı gereği sade ve açık olması lâzımdır. Onun hakkında hiçbir müphemlik olmamalı­dır. Anlaşılması zor olan şeyler sunmamalıdır. Kolayca hatırlanmalı ve kolayca uygula-nabilmelidir. Her yönüyle akla uygun ve tat­min edici olmalıdır. Hangi yol bu şartların ge­reklerini yerine getirecektir? Farklı dinlerin takipçilerinin, ben-merkezci fırkacılık dürtü­sünün etkisi altında şekillendirdikleri yollar nü, yoksa Kur'ân'ın "Allah'ın dosdoğru yolu" diye isimlendirdiği yol mu bu şartların gerek­lerini yerine getirecektir? Bu farkh fırkalar arasında, bir yığın boş İnanç, bir yığın belir­sizlik veya hiçbir çekiciliği olmayan uygula­malar sunmayanı yoktur. Fazla ayrıntıya girmemize gerek yok. Herkes, farklı fırkaların takipçilerinin göğe çıkardıkları inançlarının ve uygulamalarının ne olduğunu biliyor. Hep­sinin amacı Din'i, insan zihnini yoran bir mu­amma ve bedeni yoran bir egzersiz olarak sunmaktır. Fakat Din'in tabiatı öyle açık, öyle kolay ve öyle kısa ki, bütün itikadlar ve uygu­lamalar iki kelimede özetlenmektedir; "iman ve sâlih amel". Din'in inançları akıl karıştır­maz; tatbiki de bedene yük olmaz. Her çeşit anlamsız gizlilikten uzaktır. Baştan başa dos­doğru, dümdüz bir yoldur. Tâbiri caizse, ge­cesi de gündüzü kadar aydınlıktır. "O Allah'a hamdolsun ki, kuluna Kitabı indirdi ve ona hiçbir eğrilik koymadı." {18: 1)

Sadece belirli bir fırka, ırk, topluluk veya za­man için belirlenmemiş olan Dosdoğru Yol'da, yani her yerde, bütün çağlarda ifade­sini bulmuş olan ve bütün coğrafi-milli hu­dutları aşan Allah'ın evrensel yolunda yürü­yenler Kur'ân'ın takipçisidirler: "Allah, işte benim de Rabb'im sizin de Rabb'iniz O'dur. O'na kulluk edin, doğru yol budur." (43: 64).

Bu konunun incelenmesi gereken başka yön­leri vardır. İlk olarak, ilerleme ve iyilik yolu­nun Kur'ân'da, "Dosdoğru Yol" olarak isim­lendirildiğini söylemek gerek. Doğru yolu bulma ve o yolda yürüme isteği insanın fıtra­tında vardır, bunun anlamak için olağanüstü bir aklî çabaya gerek yoktur. Dolayısıyla Kur'ân, bu yolu takip eden bir topluluk çeşi­dine işaret etmektedir. İnsanlara somut örnek­ler sunmaktadır. Bir insan hangi çağa, ülkeye veya topluluğa ait olursa olsun, toplumun iki çeşit İnsandan İbaret olduğunu görmezlikten gelemez. Bu İki çeşit şudur; başarılılar-başarı-sızlar veya İyiler-kötüler. Dolayısıyla, hayatta başarıya götüren yolu en kolay biçimde açık­lamak için, bu yolu takip edenlerden bahset­mek yeterlidir. Eğer bunun yerine mantıkî muhakeme metodu benimsenmiş olsaydı, yo­ğun zihnî çaba sarfetmeden çok az insan ha­kikati anlardı, hatta hiçbir kesin görüş üzerin­de uzlaşma olmazdı.

İnsan beşerin ilerlemesi için neyin gerekli olduğu konusunda hangi fikre sahip olursa ol­sun, doğru yolun iyiliği hayata hakim kıldığı­nı, karışıklığa meydan vermediğini ve insan­lara zararlı olmadığını bilir. Hz. İsa'dan yak­laşık 400 yıl önce I. Daryus, bugüne kadar muhafaza edilen bir kitabeye şunu yazmıştı: "Ey insanoğlu! Ahur Mazda'nın emri şudur; Yanlış işler yapma düşüncesinden sıyrıl; Doğru Yol'dan ayrılma, günah işlemekten uzak dur!" Sonuç olarak Dosdoğru Yol'da yü­rüme isteği, doğruluk ve saadet yolunu takip etme isteğidir. Ancak Dosdoğru Yol'u takip edenler başarıya ulaşmaktadırlar.


 

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Dosdoğru Yol
« Posted on: 26 Nisan 2024, 01:32:46 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Dosdoğru Yol rüya tabiri,Dosdoğru Yol mekke canlı, Dosdoğru Yol kabe canlı yayın, Dosdoğru Yol Üç boyutlu kuran oku Dosdoğru Yol kuran ı kerim, Dosdoğru Yol peygamber kıssaları,Dosdoğru Yol ilitam ders soruları, Dosdoğru Yolönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes