> Forum > ๑۩۞۩๑ Yeni İlahiyat Önlisans Proğramı / Kredili Sistem ๑۩۞۩๑ > İlahiyat Önlisans 2. sınıf Dersleri > İlahiyat Önlisans 3. Yarıyıl > Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi 1 > Ünite 9: Ulusal ordunun kurulması
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ünite 9: Ulusal ordunun kurulması  (Okunma Sayısı 4297 defa)
20 Aralık 2010, 14:25:24
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 20 Aralık 2010, 14:25:24 »



ÜNİTE 9.

Ulusal ordunun kurulması ve kurtuluş savaşı;
Bir devletin geleceğini güvenlik altına almak, ulusal çıkarları savunmak amacıyla başta askeri güç olmak üzere devletin ve ulusun maddi – manevi bütün olanaklarının ve kaynaklarının kullanılmasını gerektiren silahlı mücadeleye savaş denir.
TBMM kuruluncaya kadarki direnme hareketlerini ve Kuvayi Milliye etkinliğini savaş olarak nitelemek mümkün değildir. Bir devlet tarafından yönetilen, düzgün bir savaş durumunun alınması TBMM’nin kurulmasıyla mümkün olmuştur.
TBMM nin bir devlet olarak varlığı işgalci güçler tarafından hemen tanınmadı. Onlar için görüşülebilecek tek siyasi güç Osmanlı devleti idi.
TBMM’nin açılmasıyla yeni bir türk devleti kurulmuştu.
Ulusal egemenlik ilkesini her dönem savunan TBMM, aldığı çeşitli kararlar ve çıkardığı yasalarla Yunan tehlikesi karşısında yeni bir ordunun kurulması yolunda yoğun bir çaba içine girmişti.
22 haziran 1920’de Yunanlılar Milne Çizgisini aşarak, Batı Anadolu’da ilerlemeye başlamışlardı. Yunanların bu saldırıya iten nedenler şunlardı:
TBMMnin açılması ile Anlaşma Devletleri ve Yunanistan kesin tavırlarını artık koymak gereğini duymuştu.
San Remo’da imzalanacak barışla ilgili taslağa karşı direnişi kırmak
Türk ulusuna direnmenin anlamsız olduğunu göstermek.
Planlı yunan saldırısı ile, Kuvayi Milliye birliklerini dağıtıp kısa zamanda Alaşehir, Balıkesir, Bursa ve Uşak’ı ele geçirmişlerdi. Bu arada bütün Doğu Trakya da Yunan kuvvetlerinin eline geçmişti.
Yunan saldırısının tepkileri;
Kuvayi Milliye birliklerinin Yunan ileri harekatı karşısında tutunamayıp başarısız olması, TBMM’de büyük bir düş kırıklığı ve kızgınlık yarattı. Saldırı öncesinde Kuvayi Milliye birlikleri, TBMM Hükümeti Genelkurmay Başkanlığı’na bağlanmıştı. Ancak Kuvayi Milliye birlikleri, merkezden gönderilen subaylara değil, kendi şeflerine itaat ediyorlardı. Zaman zaman amaçlarının dışına çıkarak suçsuz insanlara zararlar verebiliyorlardı. Bu durumda halktan gelen tepkiler Kurtuluş Savaşı’nın aleyhine bir durum yaratıyordu. Ayrıca Kuvayi Milliye, yurtseverlikleri bir yana, savaş sanatından anlamayan insanlardan kuruluydu.
Aynı dönemde Osmanlı ordusunu canlandırmak da mümkün değildi. TBMM kurulur kurulmaz Kuvayi Milliye birliklerine belli ölçüde çeki düzen vermek için Milli Savunma ve Genelkurmay işlerini düzenlemeye başlamıştı. Ancak bu çabalardan sonuç alınamamış ve Kuvayi Milliye birlikleri Yunan saldırısı karşısında tutunamamıştı. Bu saldırının kolay gelişmesi Anlaşma Devletleri’ni de umutlandırmıştı.
Ulusal ordunun kurulmaya Başlaması; Kuvayi Milliye’nin Yunan saldırısı karşısında tutunamaması düzenli bir ulusal ordunun kurulmasının şart olduğunu ortaya çıkarmıştı. TBMM’nin ikna edilmesinden sonra hızla ordunun kurulmasına geçildi. Batı cephesi, bu yeni oluşturulmaya başlanan ordunun ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlendi. Ordunun kurulmasıyla Mustafa kemal mücadeleyi halka mal etmek yolunda çok önemli bir adım atmış oldu.

Kaynak Sorunu; ordunun kurulması kolay degildir. Orduyu savaş için donatmak beslemek ve yönetmek daha da zordur. Oysa Osmanlı devletinde bırakınız Birinci Dünya Savaşı’nın gerektirdiği askeri teknolojiyi daha basit savaş ihtiyaçlarını giderecek hiçbir sanayi kuruluşu yoktu. Halkın eğitim düzeyi düşüktü. Ülkede doğru dürüst bir ekonomik etkinlik yoktu. Ulaşım büyük ölçüde yabancıların işlettiği demiryollarından ibaretti. Sağlık işleri içler açısıydı.
Tanzimat döneminden itibaren aydın meslek sahipleri yetiştirilmeye çalışılmış, yüksek okullar açılmıştı. Bu okullardan mezun olan üst düzey bürokratlar hekimler öğretmenler subaylar ülkenin geleceği üzerinde etkili olmaya başlamışlardır. Ancak hala bilgi üretilemiyordu. Aydınların büyük bir kısmı Trablusgarp, Balkan ve Birinci Dünya savaşlarında askere alındılar ve çoğu bu savaşlarda yaşamını yitirdi. Buna karşılık çok iyi yetişmiş türk subayları için bütün bu savaşlar deneyim kazanmalarına neden olmuştu. Kurtuluş savaşı sırasında yeni kurulan ordunun insan kaynakları açısından sorunu vardı. Halk uzun süren savaşlardan bıkmış ve yılgın bir durumdaydı. İkinci sorun orduyu donatmak sorunuydu. Askere alınacak insanların silahını cephanesini giysisini ve besisini sağlamak büyük sorundu. Ayrıca Osmanlı yönetiminin kışkırtmalarıyla çeşitli direnişler ortaya çıkmıştır. TBMM’nin kurulmasından sonra askere alma işleri sert önlemlerle hızlandırıldı ve istiklal mahkemeleri yoluyla başı bozukluk giderilmeye çalışıldı. TBMM’nin korkunç bir para sıkıntısı içinde olduğu bilinen bir gerçektir. Bu parasal sıkıntıyı atlatabilmek için; halktan bağış toplamak, bankaların elinde bulunan paralara el koymak, posta havalelerini geciktirmek gibi uygulamalara gidildi. Ayrıca İtalyanlardan ve Fransızlardan borç bile alındı. Yine İslam cemaatleri özellikle Hindistan Müslümanlara önemli miktarda paralar göndermişlerdi.

Siyasal Gelişmeler; Genel Olarak; TBMM’nin açılışını önleyemeyen Damat Ferit, bu olaya tepkisini 10 ağustos 1920’de Sevr Barışı’nı benimseyerek ortaya koydu. SEVR BARIŞI; Paris Barış Konferansı’nda, Anlaşma Devletleri’nin Osmanlı ülkesini paylaşma kararlarında olduklarının farkında olmayan Osmanlı yönetimi, barış çabalarına devam etmekteydi. Hatta sadrazamlığa getirilen Damat Ferit, Paris’teki barış görüşmelerine katılmışsa da bunda başarı sağlayamamıştı. Ancak TBMM’nin açılması için yapılan hazırlıklar gerek Damat Ferit’i gerekse Anlaşma Devletleri’ni harekete geçirmiş ve barış çalışmalarına hız verilmişti.
19 nisan 1920’de San Remo’da yapılan toplantıda Barış Taslağı hazırlandı. San Remo’da alınan kararlar Paris’e çağrılan Osmanlı temsilcisi Tevfik Paşaya sunuldu.
Tevfik Paşa’nın tepki gösterdiği bu taslak üzerinde görüşmelerin yapıldığı bir sırada Yunan saldırısı başladı 22 haziran 1920 Anlaşma Devletleri bu yolla hazırlanan taslağın kabul edilmesi için baskı yapıyorlardı. 10 ağustos 1920’de direnme gücü kalmayan Osmanlı, Padişahın yolladığı Saltanat Şurası tarafından, Paris’te, Sevr Barış Antlaşması’nı onayladı.

SEVR Antlaşması’na göre sınırlar;
Barış, Osmanlı devleti ile İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Belçika, Yunanistan, Hicaz, Polonya, Yugoslavya ve Çekoslavakya arasında imzalandı. bu barışa gore;
Irak, Lübnan ve Suriye bölgeleri Osmanlıdan ayrılıyor ve buralarda İngiliz ve Fransız manda yönetimi kuruluyordu.
Doğu anadoluda bir ermeni devleti ve bir özerk bölge kuruluyordu.
Batı Anadolu ve Doğu Trakya Yunanistan’a veriliyordu.
Boğazlar Anlaşma Devletleri’nin ortak yönetimine bırakılıyordu.

Egemenlik haklarını kısıtlayan hükümler;
***Osmanlı ordusu 50700 kişiyi geçmeyeçekti.*** Zorunlu askerlik uygulaması kaldırılacaktı. ***Azınlıklara çok geniş haklar verilecek ve bu konuda hükümet denetlenecekti.***Ekonomik, yönetsel ve yargısal kapütilasyonların kapsamı genişletilmişti. ***Osmanlı, savaştan zarar görenlere tazminat ödeyecekti.
İç anadolunun güney yarısı, Akdeniz Bölgesi ve yunanlılara bırakılan ege kesimi dışında bütün Anadolu İtalyanların,
Silifke, Kayseri, Tokat, Mardin çizgisi içinde kalan bölge Fransızların,
Mardin’in doğusu da İngilizlerin nüfus bölgesi olacaktı.

Sevr Barışının Değerlendirilmesi;
Sevr Barışı’nda Misakı Milli’ye hiçbir biçimde saygı gösterilmemişti. TBMM’nin anlaşmaya tepkisi çok sert oldu. Anlaşma tümüyle reddedildi. Barışı imzalayanlar ve onaylayanlar vatan haini ilan edildi. Böylesi ağır bir barış, türk ulusunun direnme bilincini artırmıştır.

SEVR BARIŞINDAN SONRAKİ GELİŞMELER;
İç Durum;
Sevr Barışı’nın imzalanması TBMM üzerinde olumsuz etki yapmadığı gibi mücadele hırsını ve azmini şiddetlendirmişti. Ancak Barış sonrasında Damat Ferit’in kışkırtmalarıyla ayaklanmalar yeniden başladı. Düzce, Yozgat ve Konya’da yeniden ayaklanmalar başladı.
Diğer yandan ulusal orduya katılmak istemeyen Kuvayi Milliyeciler sorun çıkarmaya başlamışlardır. Kuvayi Milliyecilerin çıkardığı en önemli ayaklanma Demirci Mehmet Efe’nin başkaldırısıydı . Diger yandan bazı Kuvayi Milliyeciler halka sert davranıyorlardı.
Bütün bunların yanında doğuda Ermeni ilerleyişi devam ediyordu. Ayrıca Güney’de Fransızlara karşı yürütülen direniş sürüyordu.

DIŞ İLİŞKİLER;
TBMM hükümeti 1920 sonbaharına kadar batılı devletlerle ilişki kurmadı bu süre zarfında Rusya’daki yeni yönetimle ilişkiye geçilmişti. Çarlık taraftarlarını destekleyen Anlaşma Devletleri’nin, boğazlara ve İstanbul’a egemen olmasını çıkarlarına uygun görmeyen Sovyet Rusya da TBMM hükümeti ile ilişkilerini geliştirmeye başladı.. Bunun sonunda iki yeni rejim kadrosu arasında yakınlaşma başladı. TBMM Dışişleri Bakanının Moskova’da yaptığı görüşmeler sonrası Sovyet Rusya Misakı Milli’yi tanıdığını açıkladı. TBMM ordularının Ermenistan üzerinde sağladığı zaferden sonra ilişkiler iyice gelişti.

Ermeni Sorunu;
Ermeniler, Kafkasya’nın güneyinden başlayarak Çukurova’ya kadar uzanan geniş bir bölgede dağınık bir şekilde yaşamaktaydılar. Osma...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ünite 9: Ulusal ordunun kurulması
« Posted on: 18 Nisan 2024, 16:26:30 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ünite 9: Ulusal ordunun kurulması rüya tabiri,Ünite 9: Ulusal ordunun kurulması mekke canlı, Ünite 9: Ulusal ordunun kurulması kabe canlı yayın, Ünite 9: Ulusal ordunun kurulması Üç boyutlu kuran oku Ünite 9: Ulusal ordunun kurulması kuran ı kerim, Ünite 9: Ulusal ordunun kurulması peygamber kıssaları,Ünite 9: Ulusal ordunun kurulması ilitam ders soruları, Ünite 9: Ulusal ordunun kurulmasıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes