> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Asrı Saadette İslam > Sosyal ilişkilerde muaşeret esasları
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sosyal ilişkilerde muaşeret esasları  (Okunma Sayısı 2947 defa)
30 Eylül 2010, 13:48:41
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 30 Eylül 2010, 13:48:41 »



ÜÇÜNCÜ BÖLÜM


SOSYAL İLİŞKİLERDE MUAŞERET ESASLARI


I. Kadın-Erkek İlişkilerinde Âdâb
 

A. Erkeğin Erkekle Âdabı
 

Erkeklerin birbirlerinin göbekle diz kapağı arası hariç, be­denlerinin hepsine bakması ve açması halaldir. Bunların dayana­ğı; Hz. Peygamber (s.a.v.)'in, Huzeyfe'yi mescidde dizi açık olarak görünce, «Dizini kapat. Çünkü orası da avrettir»[180] hadisi ile, Ali (r.a.)'ya» «Dizini açma. Ölü veya diri hiçbir kimsenin dizine bak­ma» mealindeki tavsiyeleridir.[181] Fakat, diz ile göbek arası yerleri açmak veya bakmak kesinlikle haramdır. [182]

 

B- Kadının Kadınla Âdabı
 

Kadın, kadınla beraber olduğu zaman utanıp kapatmaları ge­rekli yer ve halleri, aynen erkeklerde olduğu gibidir. Birbirlerinin dizle göbek arasına bakmaları haram olup, sair bedenlerine (fitne endişesi olmadığı zaman) bakmaları caizdir. Fitneden korkulursa diğer yerlerine de bakmaları caiz olmaz.[183]

 

C- Erkeğin Yabancı Kadınla Âdabı
 

Erkeğe yabancı olan kadın ya hür veya cariye olabilir. Hür ise: Hür kadınların elleri ve yüzleri hariç bedenlerinin tamamı yaban­cı erkeklere nazaran avrettir. Bakılması veya görülecek şekilde açılması caiz değildir.[184]

Göz ansızın ve istemeyerek, bakmak yasak olan bir yere rast gelecek olursa ALLAH teâlâ'nm; «mü'min kadınlara söyle! gözlerini (bakmak caiz olmayan şeylere karşı) kapatsınlar»[185] emri gere­ğince gözü derhal çevirmek şarttır. «Kulak, göz kalp; bunların hepsi yaptıklarından mes'uldürler»[186] âyeti gereğince bakışları tekrarlamak caiz değildir.[187] Çünkü Hz. Peygamber, Ali (k.v.)'ye: «ya Ali bakışı bakışa ekleme, Birincisi senin için (vebal yok ama), ikincisi aleyhinedir»[188] mealindeki hadisi ile Cabir (r.a.)'ın: «Rasûlullahdan ansızın bakışın (hükmünü) sordum da bana der­hal gözümü çevirmemi emretti»[189] hadisi bu konuda diğer deliller­dir.

Müslim'in naklettiğine göre Amr b. As şöyle demiştir: Beni Haşim'den bir topluluk Esma binti Umeyr'in yanına girmişlerdi. Esma O zaman Hz. Ebu Bekir'in nikâhlısı idi. Ebu Beir (r.a.) onla­rı Esma'mn yanında görmekten hoşlanmamış ve durumu Rasûlullah'a şikayet yollu arzetmiş, hayırdan başka da bir şey görmedim demişti. Hz. Peygamber: «Şüphe yok ki ALLAH, Esmâ'yı bundan beri kılmıştır» dedikten sonra minbere çıktı ve: «bugün­den sonra sakın bir adam, yanında bir veya iki kişi olmadan koca­sı evde olmayan kadının yanına girmesin» buyurdu[190] ve birbirine nikahı helal olan kadınlarla erkeklerin halvet halinde kalmaları­nı yasakladı.

Erkekle kadının bir arada, tek başlarına kalmaları zinaya yaklaşmış olmanın en müsait hali olduğu için bu durum, «zinaya yaklaşmayınız»[191] ayet-i kerimesinin de yasakladığı bir konudur. [192]

 

D- Kadının Yabancı Erkekle Âdabı
 

«Bir kadının yabancı bir erkeğe bakması caiz değildir,»[193] di­yenlere karşı, bazı alimlerimiz de yolda yürürken, gösteri esnasın­da ve alışveriş yaparken veya buna benzer ahvalde kadın, erkeğe bakabilir demişler ve genellikle sahihaynda zikredilen Hz. Aişe hadisini delil göstermişlerdir. Şöyle ki: Hicretin yedinci yılında idi. «iki Habeşli Medine'ye gelmiş, bir bayram günü mescidde gös­teri yapıyorlardı. Hz. Aişe de Rasûlullah'm arkasında, usanınca-ya kadar onları seyretti, Hz. Peygamber de O'nu setretmişti...»[194]

Bu görüşün karşısında olanlar da Ümmü Seleme'nin rivayet ettiği şu hadisi görüşlerine esas kabul etmişlerdir: Ümmü Seleme (r.a.) demiştir ki: «Hicap Ayeti geldikten sonra idi. Ben ve Meymu-ne âmâ îbn Mektumla birlikte oturuyorduk. Birde vananıza Rasûlullah (s.a.v.) geldi, bizi onunla bir arada görünce; «perde ar­kasına çekilin» dedi. Biz:

«— Ya Rasûlallah, o âmâ değil mi? Bizi, ne görür, ne de tanır.» dedik. Nebî (s.a.v.):

«— Siz de âmâ mısınız? Onu görmüyor musunuz?» buyur­du.»[195]

Bu hadise göre, kadınların erkeklere bakması, onların göste­rilerini seyretmesi caizdir ama, onlarla bir arada oturup sohbet et-melerLdoğru değildir, hükmü çıkartılabilir. [196]

A) Konuşurken
 
ALLAH teâlâ, kadın-erkek ilişkilerinde adabın en anlamlısına işaretle:

«(Kadınlar) sözü. yumuşak söylemesinler. Sonra kalbinde ma­raz bulunanlar tamaha düşerler. Ağır başlı ve ma'ruf veçhile ko­nuşsunlar.»[197] ayet-i kerimesi ile kadınların dikkatlerini çekmiş­tir. Ayet-i kerimenin devamında da; «İslâm'dan önceki cahiliyye devri kadınlarının yaptıkları gibi sokağa çıkıp süs ve endamlarını göstermemeleri», dolayısıyle erkeklerin arasında hiç ihtiyaç yok­ken dolaşmak suretiyle dikkatlerini çekmemeleri, fitne ve hara­ma sebep teşkil edebileceği için yasaklamıştır. [198]

 B) Süslenirken:
 
Kadın, kocasını memnun etmek için her türlü süs ve ziynetini ona sunabilir. Ancak, kocalardan başkaları için aynı duyguyu aşımak ve gereğini yerine getirmek ise asla caiz görülmez. Zira ALLAH teâlâ: «Ziynetlerinden, görünen kısmı (el ve yüz) hariç (kala­nını) açmasınlar.»[199] ayet-i kerimesiyle bunu yasaklamıştır.

«Ziynetlerinden gizli olanların (başkaları tarafından fark edilip) bilinmesi için ayaklarrını yere vurarak gezmesinler.»[200] Ökçeleri üzerine sertçe basıp kalçalarını ve kaba yerlerini sarsa­rak vücutlarım teşhir etmesinler buyurmuş kadınları, ziynetleri­ni kasten izhar etmekten men'etmiştir.

îbn Abbas (r.a.)'nın anlattığına göre, Cahiliyye devri kadınla­rı erkeklerin arasından geçerken, halhallarımn sesleri işitilsin di­ye ökçelerini yere sert sert vurarak yürürlerdi. Böylece şehvet his­si galip olanları uyarırlar, fitneye sebep olurlardı. ALLAH (c.c.) bu ayet-i kerimesi ile, uyuyan fitneyi uyandıracak olan bu tarz yürüyüşü yasaklamıştır. Çünkü zinyetin sesini işittirmek, açmaktan daha caziptir.[201]

«Kadınlardan, hayızdan ve evlatdan kesilmiş, artık nikâha ümitleri kalmamış (olan ihtiyarlara gelince, gizli) ziynet (mahallerini erkeklere göstermemeleri şartıyle (dış) rubalarını bırak­malarında onlar için bir günah yoktur. (Bununla beraber bundan da sakınmaları (ve örtünmeleri) kendileri için daha hayırlıdır. Aüah (c.c.) hakkıyle işiten ve hakkıyle bilendir.»[202]

Cenâb-ı Hak, bu âyet-i kerimesi ile yaşlanmış, hayız ve nifas-:as kesilmiş olan kadınlara bir kolaylık olsun diye tesettüre riayette kısmen müsamaha etmiş, baş Örtülerinin üzerindeki ve clbab adı verilen (baş) örtülerini açabileceklerini; ziynetlerini or­taya çıkartmamak şartıyle bu halleriyle erkeklerin arasına gire­bileceklerini beyan etmiştir. [203]

 
F. Birbirlerine Mahrem Olanların Âdabı
 

Herhangi (hür) kadın için avret kabul edilip ikinci derecede ziynet yeri olarak nitelenlendirilen, el ve yüzden başka yerlerin —göbekle diz arası hariç— görülmesi caiz olan kimseler, Nûr Sûresi'nde şu şekilde açıklanmıştır:

«Kadınlar ziynet mahallerini; kendi kocalarından, yahut ba­balarından, yahut kendi (öz) oğullarından, yahut kendi birader­lerinden, kocalarının babalarından yahut kendi kadınlarından, yahut sağ ellerinin malik olduğu kimselerden, biraderlerinin oğullarından yahut kız kardeşlerinin oğullarından yahut erkek­likten tamamen kesilmiş olan yaşlı erkeklerden, yahut da henüz, kadınların gizli yerlerine muttali olamamış küçük çocuklardan başkalarına göstermesinler.»[204]

Bu ayette isimleri teker teker sayılan Baba, kardeş, koca, oğul, kardeşlerinin oğulları, müslüman kadınlar, köle ve cariye­ler, çok yaşlı ihtiyarlar ve çok küçük çocuklar kadının mahremle­ridirler. Onların yanında diz ile göbek arası yerlerin haricinde ka­lan kısımların açılması veya görülmesinde bir mahzur yoktur.

Ayette dede, Amca dayı ve kayınpeder zikredilmemiştir. Mü-fessir fakihler bunların da baba gibi düşünülmesi gerektiğini söy­lemişlerdir. Yani nikahlanmaları caiz olmadığı için kadmınmah-remi sayılırlar.

Ayette kayınbirader, amca, dayı, hala ve teyze çocukları da zikredilmiştir. Bunlar nikâh düşen kimseler olduğu için ayetin muhtevasına alınmamışlar ve yabancı erkek mesabesindedirler. Onların, bir kadının el ve yüzünden başka yerlerine bakmaları caiz değildir. [205]

 

Iı. Komşuluk İlişkilerinde Adâb
 

Hz. Peygamber: «Cibril bana komşuyu o kadar tavsiye etti ki, komşuyu komşuya vâris kılacağını zannettim»[206] buyurmuş, komşuluk münasebetlerinin Önemine dikkatleri çekmiştir.

Bu konudaki bir ayette şöyle buyurulmuştur: «ALLAH'a ibadet edin, O'na hiçbir şeyi eş tutmayın, ana ve babaya, akrabaya, ye­timlere, yoksullara, yakın ve uzak komşuya,yakın arkadaşa, yol­da kalmışlara ve sağ elinizin mâlik olduğu kimselere iyilik edin. ALLAH kendini beğenen ve böbürlenen kimseleri asla sevmez.»[207]

Rasûlulah (s.a.v....
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 30 Eylül 2010, 13:50:58 Gönderen: Hafıza Aişe »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sosyal ilişkilerde muaşeret esasları
« Posted on: 25 Nisan 2024, 07:12:09 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sosyal ilişkilerde muaşeret esasları rüya tabiri,Sosyal ilişkilerde muaşeret esasları mekke canlı, Sosyal ilişkilerde muaşeret esasları kabe canlı yayın, Sosyal ilişkilerde muaşeret esasları Üç boyutlu kuran oku Sosyal ilişkilerde muaşeret esasları kuran ı kerim, Sosyal ilişkilerde muaşeret esasları peygamber kıssaları,Sosyal ilişkilerde muaşeret esasları ilitam ders soruları, Sosyal ilişkilerde muaşeret esaslarıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes