> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Asrı Saadette İslam > Sahabenin şakaları
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sahabenin şakaları  (Okunma Sayısı 21065 defa)
30 Eylül 2010, 20:34:42
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 30 Eylül 2010, 20:34:42 »



Üçüncü Bölüm


SAHABENİN ŞAKALARI VE BAZI ŞAKACI SAHABİLER


Allah ve Rasûlü'ne (Kitap ve Sünnet) tabi olmada en büyük gayret ve hassasiyeti gösteren, insanlık tarihinin tanıdığı en iyi ve örnek nesil olan,[69] Allah Teala'mn (c.c.) rızasını kazanan,[70] Hz. Peygamberin, ümmetinin en hayırlıları olduğunu belirttiği[71] sa-habe-i kiram, bütün bu üstün vasıfları yanında nihayet birer in­san idi. Kur'ân ve hadislerde beşer olduğu vurgulanan bir pey­gamberin arkadaşları oldukları için de, beşerî yönlerinin tezahü­rü olan davranışları örnek olarak Hz. Peygamber1 de görüyorlar, kendi davranışları da O'nun (s.a.v.) tarafından kabul ve anlayışla karşılanıyordu. Hataları ve sevaplarıyla insanı insan olarak ele alan islâm, beşerî yapının gereği olan, itidalde k:alıp ifrat ve tefrite kaçmayan hiçbir davranışın önüne durmamış, onu zemmetme-mistir, işte böyle tabii bir ortamda yaşayan sahabiler, aşırılığa kaçmamak, mubah olan sınırlarda kalmak şartıyla mizah, espri, nükte, şaka, eğlence... gibi şeyler de yapmışlardır. Hemen şunu belirtelim ki, bu davranışlarda dinin cevaz vermediği unsurlar ol­duğunda Hz. Peygamber onları ikaz etmiş, onlar da bunu terket-mislerdir.   

Tabiinden Bekr b. Abdullah el-Müzeni (H.106)[72] sahabe hak­kındaki bir tesbitinde şöyle demektedir; "Hz. Peygamber'in asha­bı, birbirlerine karpuz atarak şakalaşırdı. Gerçek işler ortaya çık­tığı zaman da onlar, tam bir erkek olurlardı."[73]

Ashab-ı Kiram'm hemen bütün zamanını Hz. Peygamberin yanında, mescidde, tamamen dini bir atmosferde geçirdiğini zan­netmek doğru değildir kanaatindeyiz. Onların herbirinin, maişet­lerini temin için bir meşguliyetleri olduğu gibi, çok az da olsa bazı­larının, beşeri zaafları sebebiyle dini hayatlarında bazı eksiklikle­ri, hata ve günahları oluyordu. Hz. Peygamber ve ashabının yaşa­dığı bu tabii hayatın içinde çeşitli günlük olaylar, çabşma-dinlen-me, zorluklar-kolaylıklar, neşeli ve kederli anlar, ibadetler istira­hatlar, ciddi ve eğlenceli... şeyler birlikte bulunuyordu. Hadisle­rin ihtiva ettiği konulara genel olarak baktığımızda daha çok iman, ibadet, muamelat, ukubat, ahlak, tarihi olaylar, menakib, tergib ve terhib, ahiretle ilgili bilgiler, kıssalar....m anlatıldığın: görürüz. Günlük hayatta yaşanan fakat kayda değer olmayan, alalade-sıradan olaylar sonraki nesillere, ya hiç aktarılmamış ve­ya çok cüzî bir kısmı aktarılmıştır. Yani, mevcut hadis ve haberle­re bakarak sahabenin sadece bunlarla meşgul olduğunu söyleye­meyiz. Çünkü onlar da birer insandı, her anlarını pür dikkat din: meselelere veremiyorlardı.Hanzala'nm Hz. Peygamber'e şikaye­ti, usanırlar endişesiyle Rasûlullah'ın (s.a.v.) devamlı değilde be­lirli gün ve saatlerde vazetmesi de bunu göstermektedir.

Sahabenin yaşadığı sıradan günlük hayatın ayıklanarak nakledilen bu tarafı, bir de âlimler ve vaizler tarafından günümüz insanına anlatılırken tekrar ayıklanınca, ortaya çıkan tablo. sahabenin tamamen mukaddes bir havada yaşadığı, ancak yaşa­yabilecek kadar dünyayla ilgilendiği, adeta melekler gibi ruhani bir hayat sürdükleri şeklinde anlaşılmaktadır. Halbuki hayat bir bütündür. Yani beşeri yapının gereği olan her tür davranış cemi­yette bulunur. Dinin görevi ntratta var olan arzunun helal hudut­larım çizmek, kötü çirkin ve zararlı bir şekilde gerçekleştiği Asr-ı Saadeti her yönüyle, bir bütün halinde ele almalı ve islâm'ı, günü­müz insanına anlatırken bu bütünlük içinde sunmalıdır. Eğer islâm'ı böyle anlatabilirsek, cemiyette bulunan her tip insana hi­tap etmiş ve onlara gerçek dinî bir hayatta yer göstermiş olabili­riz. Tabii hayatta cereyan eden olayların bir kısmım dışladığımız­da, bir grup insanımızı da dışladığımızı unutmamak lazımdır. Had uygulandıktan sonra sarhoşu lanetleyenlere Hz. Peygam­berin: "Ona karşı şeytana yardım etmeyiniz"[74] tavsiyesinin de bu­nu kasdettiği kanaatindeyiz.

Bu açıklamalardan sonra sahabi içerisinde yaptığı şakalarla maruf olan bazı sahabileri ve yaptıkları şakaları ele alalım.

Yüzbinleri bulan sahabe içinde değişik karakter ve mizacda kimselerin bulunması gayet tabiidir. Bazıları sert mizaçlı, vakur kimseler, bazıları serinkanlı, bazıları ilme, bazıları zühde meyilli, bazıları şen-şakrak, şakacı, gülen, güldüren., tiplerdeki kimseler­di. Fakat, aynı mizaclardaki bu insanların ortak Özelliği, Allah ve Rasûlünü sevmeleri, dinin emirlerine büyük bir hüsn-ü kabul ile uymaları veya uymaya çalışmaları idi. Mizah ve şakaya meyyal mizacda olan sahabîlere şunları örnek gösterebiliriz: [75]

 

A- Nuayman
 

Nuayman b. Amr b. Rifaa b. el Haris b. Sevâd b. Malik b. Ga-nem b. Mâlik b. Neccâr el-Ensâri. Akabe biatlanna, Bedir, Uhud, Hendek ve diğer bütün gazalara katılan Nuayman,[76] ashabın en şakacısı idi[77] ve Hz. Peygamber'i de güldürürdü.[78] Hatta Rasûlullah (s.a.v.) Nuayman'a baktığı zaman kendisini gülmek­ten alıkoyamazdı.[79] Zaman zaman Hz. Peygamber'e de şakalar yapan Nuayman, hazan arkadaşlarının teşvikiyle, bazan da mu­hatabının işi zora sokmasıyla şakalarında ileri giderdi. Fakat onun şakaları daima Hz. Peygamber tarafından tebessümle kar­şılanmıştır. Zaman zaman içki de içen Nuayman'a bir kaç defa had uygulanmış[80] bu günahı tekrarlaması sebebiyle Hz. Ömer ona; "Allah seni rezil rüsvay etsin, lanet olsun" deyince Rasûlullah (s.a.v.) "Öyle demeyin, şüphesiz ki O, Allah'ı ve Rasûlünü seviyor" diyerek O'nu korumuştur.[81] Başka bir rivayette Hz. Ömer; "Niçin bekliyorsun ya Rasûlallah? Bu dördüncü oldu, boynunu vurdursa-na" demiş, oradakilerden birisinin; "Onu Bedir'de gördüm, gay­retli bir halde savaşıyordu" diye, hüsn-ü şehadette bulunması, başka birisinin de onu tasdik etmesi üzerine Hz. Peygamber; "Bedre katılan birini nasıl (öldürtebilirim)?" demiştir.[82] Ibn Sa'd'ın rivayetine göre de Hz. Peygamberin O'nu tezkiyesi şöyle­dir; "Nuayman hakkında hayırdan başka bir şey söylemeyin. Çün­kü o, Allah'ı ve Rasûlünü sevmektir"[83]

Bütün bu şakalarına ve birkaç defa içki içmesine[84] rağmen Hz. Peygamberin ona lanet ettirmemesinin ana sebebinin Allah ve Peygamber sevgisi olduğu açıkça belirtildiğine göre, imanı sağ­lam olan birinin mizacından dolayı veya nefsine hakim olamadığı için bazı hata ve günahlar işlemesinin tabii olduğu, böylelerinin İslâm toplumundan dışlanmaması, elinden tutularak bu kötülük­lerden kurtarılmaya çalışılması gerektiği kanaatindeyiz. Nite­kim bu hadisenin şerhinde îbn Hacer de şöyle demektedir.[85] "Bu hadiste, haram işlemekle Allah ve-Rasûlünü sevmenin birlikte olabileceğine delil vardır."

Muaviye zamanında vefat eden Nuayman'ın[86] şakalarıyla il­gili pek çok haber vardır.[87] Bazılarım ez-Zübeyr b. Bekkar'ın Kita-bu'l Fükâheti ve'l-Mizah'mda zikrettiği şakalara şunları örnek verebiliriz.

1- Hz. Peygamber'i çok seven Nuayman, Medine'ye iyi bir şey getirildiğinde hemen alır, O'na (s.a.v.) hediye ederdi. Yine bir defasında Nuayman, satıcıda gördüğü nefis balı alıp Hz. Peygam-ber'e getirdi ve hediye etti. Daha sonra satıcı parayı isteyince, adamı Hz. Peygamber'e getirdi ve parayı O'ndan (s.a.v.) almasını söyledi. Rasûlullah (s.a.v.) "Hani hediye etmiştin" deyince "Ya Rasûlallah! Bu güzel balı senin yemeni çok istedim, param olma­dığı için böyle yaptım" dedi. Hz. Peygamber de gülerek adamın pa­rasını ödedi.[88] Nuayman'ın birkaç defa yaptığı bu tür şakalara Hz. Peygamber alışıktı.

2- Arkadaşını köle diye satması: Hz. Peygamberin vefatından bir yıl önce Hz. Ebu Bekir, Nuayman ve arkadaşı Suveybit'le bir­likte ticaret için Busra'ya gitmişti. Nuayman, eşyaların başında bekleyen Suveybit'e geldi ve ondan, yiyecek birşeyler istedi. Su-veybit, Ebu Bekir gelmeden olmaz deyip reddedince Nuayman; "Vallahi seni kızdıracak bir iş yapacağım" dedi ve az ilerde bulu­nan deve tüccarlarına gitti, onlara;   Maharetli, arap bir kölem var, satın alîr mısınız? Fakat o çok konuşkan biridir, belki size; "Ben hür bir insanım, diyebilir. Eğer almıyacaksanız, kölemi bana karşı ifsad etmeyiniz," dedi. Onlar da; "Hayır, onu, on deveye alı­rız" deyince Nuayman develere doğru gitti, onları bağladı ve daha sonra alıcıların yanına geldi. Suveybit'i göstererek, "işte bu,buy-run alın" dedi. Arabiler Suveybit'e, kendisini satın aldıklarını söy­leyince; "O yalancıdır, ben hür bir insanım" dediyse de aldırmadı­lar ve "Tamam, o senin durumunu bize bildirdi" deyip ipi boynuna geçirdiler ve götürdüler. Az sonra Hz. Ebu Bekir geldi, durum ken­disine anlatılınca arkadaşlarıyla gitti. Develeri geri verip Suvey-bit'i kurtardı. Olay Medine'de anlatılınca Hz. Peygamber ve asha­bı yıl boyunca buna güldüler.[89]

Nuayman'm, Suveybit'i köle diye satması ağır bir şakadır. Fakat ikisinin çok yakın arkadaş olduklarını ve Nuayman'm aşırı derecede şakaya düşkün olduğunu hesaba katmak lazımdır. Olay anında Hz. Ebu Bekir'in, Medine'de de Hz. Peygamberin Nuay-man'a kızmaması, hatta gülmelerinin, Nuayman'm şakacı yapısı­na gösterilen bir müsamaha olduğu kanaatindeyiz. Bu olayın uzun bir süre Hz. Peygamber ve sahabileri güldürmüş olması da, mizahın toplum üzerindeki müsbet etkisini göstermektedir.

3- Arâbînin devesini kesmesi: Bir arabî devesini avluya bağla­yıp Hz. Peygamberin yanma gider. Oradaki sahabiler Nuay­man'a;

— Canımız çekti, şu deveyi kes de yiyelim. Nasıl olsa Rasûlullah (s.a.v.) bedelini öder" derler ve onu, adeta bu işe zorlar­lar. Önce kabul etmemesine rağmen onların ısrarı karşısında Nuayman deveyi keser. Arabî çıkıp ta manzarayı görünce bağır­maya başlar. Bu çığlıklar üzerine çıkan Hz. Peygamber, kimin yaptığını sorar, oradakiler Nuayman, de...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sahabenin şakaları
« Posted on: 24 Nisan 2024, 17:33:55 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sahabenin şakaları rüya tabiri,Sahabenin şakaları mekke canlı, Sahabenin şakaları kabe canlı yayın, Sahabenin şakaları Üç boyutlu kuran oku Sahabenin şakaları kuran ı kerim, Sahabenin şakaları peygamber kıssaları,Sahabenin şakaları ilitam ders soruları, Sahabenin şakalarıönlisans arapça,
Logged
26 Nisan 2016, 19:53:11
Pelinay
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.696


« Yanıtla #1 : 26 Nisan 2016, 19:53:11 »

Onun ve ashabinin saka anlayislari cok hos gercekten.ne kadar latif bir dille kirmadan gucendirmeden,hakikatten uzaklasmadan..
Nuayman adindaki sahabe de adeta onlarin şaka merkezleri.
Allah razi olsun tebessume vesile oldu paylasiminiz:)
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

26 Nisan 2016, 20:22:43
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #2 : 26 Nisan 2016, 20:22:43 »

Aleykumselam.Peygamber efendimiz saka yaparken bile gercekci olunuz demistir.Bizlerde peygamber efendimizin ve sahabelerin yolund agidip onlar gibi davranan kullardan olalim inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

26 Nisan 2016, 20:31:17
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.957


« Yanıtla #3 : 26 Nisan 2016, 20:31:17 »

  Aleyna Ve Aleykümüsselăm. Mevlam bizleri Peygamberimiz'in yolundan hiç ayırmasın ve yolundan hakkıyla gidenlerden eylesin inşaAllah. Amin
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

26 Nisan 2016, 21:12:04
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #4 : 26 Nisan 2016, 21:12:04 »

Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah. Efendimiz zamanında da şaka yapılırdı . Ancak asla yalan söylenerek yapılmazdı.  Rabbim paylaşım için razı olsun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes