> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Asrı Saadette İslam > Psikolojik açıdan Rasulullahın davet metodu
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Psikolojik açıdan Rasulullahın davet metodu  (Okunma Sayısı 4001 defa)
05 Ekim 2010, 12:34:39
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 05 Ekim 2010, 12:34:39 »



İkinci Bölüm


PSİKOLOJİK UNSURLARI AÇISINDAN RASÛLULLAH'IN DAVET METODU


Rasûlullah (s.a.v.) Efendimiz dahil bütün peygamberler, da­vetlerinde psikolojik unsurları nazar-ı itibara almışlar, görevlen­dirdikleri davetçilere bu hususlara riayetle ilgili emirler vermiş­lerdir. Hz. Peygamberin muhataplarının psikolojik durumlarını dikkate alarak usanç ve bıkkınlık vermesin diye ashabına va'z ve irşadlarında onların istekli ve bildirilenleri kabule hazır anlarını seçtiğini biliyoruz.[115]

Hz. Peygamberin tebliğ faaliyetleri esnasında gözönünde bu­lundurduğu psikolojik unsurları iki yönden incelememiz müm­kündür: 1. Muhatap açısından 2. Davetçi açısından. Şimdi bu iki noktayı ayrı ayrı ele alalım:[116]

 

1- MUHATAP AÇISINDAN
 

A) Muhatabın Vasıfları (Muhatabı Tanıma)
 

Hz. Peygamberin kendisine sorulan sorulara, soranların ka­biliyet ve durumlarına göre değişik cevaplar verdiğini görüyoruz. Hatta aynı soru için ihtiyaç ve şartlar muvacehesinde O'ndan de­ğişik cevaplar alınabilmektedir. Mesela islâm'ın faziletli ameli hakkında soru soran iki kişiden birine yemek yedirmek ve selamı yaymak, diğerine ise büyük ihtimalle onda gördüğü eksiklik sebe­biyle el ve dil selameti ile cevap vermiştir. Bu şekilde O'nun hutbe ve konuşmaları, irşad ve tebliğleri, duruma ve muhataba göre çe­şitlilik ve değişiklik arzetmektedir.[117]

Rasûlullah'a ve bütün müslümanlara yön veren Kur'ân-ı Kerim, muhatabı tanımaya o derece büyük önem vermiştir ki, Mekke'lilere hitap eden âyet ve sûrelerle Medine'lilere hitap eden âyet ve sûreler, birçok yönden birbirinden farklıdırlar. Kur'ân'da müşrikleri ikna için getirilen hüccetler ile ehl-i Kitap için kullanı­lan deliller, her grubun inancındaki bozuk yönleri ortaya koyacak ve onları tevhit istikametine çekecek biçimde ayrı ayrı özellikler taşımaktadır.[118] Onlann inancındaki bozukluklar, yaşayışlarına akseden aksaklıklar, gayet iyi. bilindiği için muhatabın gözleri Önüne bu manzara serildiği zaman o, hakkı kabulden başka yol bulamıyacaktır. [119]

 

B) Kolaylaştırmak
 

Kolaylaştırmanın, Rasûlullah'm İslâm'a davetinde temel ilkelerden biri olduğunu söylersek mübalağa etmiş olmayız. Biz­zat Cenâb-ı Hakk'm îslâm ahkâmım 23 senelik bir müddet içinde, kademe kademe, bölüm bölüm ikmal eylemiş olması, kolaylaştır­manın en bariz örneği, ehemmiyet ve lüzumunun en açık delilidir.

Rasûlullah (s.a.v.) Efendimizin bu konuda gayet sarih erdir ve tatbikatlarına vakıf bulunuyoruz. O'nun islâm'a davetle görevli olarak gönderdiği ashabına yegâne talimat ve tavsiyeleri olarak «kolaylaştırmalarını, zorlaştırmamalanm, müjdelemelerini, nef­ret ettirmemelerini» emretmeleri[120] fevkalade manidardır. [121]

 

C) Hüsn-Ü Muamele
 

Davetçilerin önderi Hz. Peygamber'in davet hayatında bu vasfım tebarüz ettiren, hüsn-ü muamele için eşsiz örnekler veren pek çok hadise vardır.

Bu davranışların sahibi Hz. Peygamber'in ashabına ve üm­metine de hüsn-ü muamele ve rıfkı emredeceği aşikârdır. Bu emre uyanlara O, şöyle dua eder; «Ya Rabbi! Kim ümmetimin herhangi bir işini üzerine alırda onlara yumuşaklık ve güzellikle davranır­sa sen de ona güzellik ve rıfkla muamele et.»[122]

Rasûlullah (s.a.v.) Efendimiz de, menfî davranışını gördüğü bir kimseyi katiyetle hatasını yüzüne vurarak mahcup etmemiş, isim belirterek «falana ne oluyor ki şöyle söylüyor» diye kınamamıştı. Bilakis hatayı umumîleştirerek «insanlara ne oluyor ki şöy­le şöyle söylüyorlar» diyerek[123] tebliğ ve tashihte bulunurdu. Bir keresinde ashaptan birinin namazda ve duada gözlerini önünden kaldırıp semaya diktiğine ve etrafa göz gezdirdiğine şahid olmuş­tu. O, bu hatayı şöylece tamir etti: «Bir takım kimseler, namaz kılarken, dua sırasında gözlerim semaya kaldırmalarından ya vazgeçerler, ya gözleri kör olur.»[124]

 

D) Sert Davranış (Ceza)
 

Elbette hüsn-ü muamele davette esastır. Ama bazı özel şart ve durumlar, muhatabın tutum ve yapısı bunun aksine sert dav­ranmayı ve cezalandırılmayı gerekli tutabilir. Rasûlullah (s.a.v.) Efendimizin davetinde cereyan eden, tebliğin zarurî kıldığı, sözlü veya fiili sert davranış şekillerini hafiften şiddetliye doğru şöyle sıralayabiliriz: [125]

 

1- İkaz Ve Îrızâr
 

Cenâb-ı Hakkın azabından ve gazabından sakındırma, Ce­hennem ve ateşini hatırlatma, Hz. Peygamber'in nübüvvetinin temelini teşkil etmekte, ta ilk günlerinden itibaren davetinde yer almaktadır. O, "beşir" olduğu kadar "nezir" dir de.

Ahireti hatırlatma ile ikaz yanında, îslâmî esaslara muhalif davrananlara bu dünyada da erişebilecek bir takım tehlikeleri be­lirtmek de, bu meyanda mütalaa edilmelidir. Dua esnasında ve namaz kılarken gözlerini semaya dikenlere Hz. Peygamber'in isim ve şahıs belirtmeden, sert bir şekilde «ya huylarından vazgeç­melerini, ya da gözlerinin kör olacağını» ikaz ettiğini[126] az önce zikretmiştik. [127]

 

2- Azarlama
 

Peygamber (s.a.v.) Efendimiz, Benû Hanife heyeti içinde gelen Yemame'li müstakbel yalancı peygamber Museylime'nin kendisinden vefatından sonra makamının tarafına tevdii talebinde bulunması üzerine ona sert bir şekilde çıkışmış ve önünde bulu­nan küçük bir hurma dalını kaldırarak «Şayet benden şunu iste­seydin bile vermezdim.» buyurmuşlar; gözü dünyada ve saltanat­ta' yalan ve dolanda olan bu adamla daha fazla görüşmeyi de ka­bul etmeyerek, onları dinlemek ve kendi adına cevap vermek üze­re Sabit b. Kays'ı görevlendirmişlerdi.[128]

 

3- Gözdağı Vermek
 

Fiilî bir cezanın uygulanmasından ziyade, muhataba gerekir­se cezanın tatbik edilebileceği hissinin verilerek gözünün korku­tulması ve böylece onun istenilmeyen bir duruma düşmesine engel olunması, tebliğde uygulanacak metotlardan birisidir.

Hz. Peygamber'in davet hayatında bu şekilde cereyan etmiş bir gözdağı verme hadisesine vâkıf bulunuyoruz: Mekke'liler Hu-deybiye musalehası'nı bozdukları zaman Hz. Peygamber artık fe­tih zamanı geldiği için ordusuyla Mekke'ye yürümüştü. Faka;, O, kan dökülmesini hiç arzu etmiyordu. Bunun için de büyük bir giz­lilik içerisinde Mekke'ye sokulmaya muvaffak olmuştu. Mekke gi­rişinde kendilerine mülaki olarak İslâm'ı kabul eden Kureyş reisi Ebu Süfyan'ı islam ordusunun haşmet ve azametini, güç ve kudre­tini görsün, gözü yılsın ve Mekke'deki mukavemet teşebbüslerim kırsın diye Hz. Peygamber, bir geçitin üstüne götürüp askerleri­nin düzen ve disiplin içerisinde, haşmet ve vakarla geçişlerini sey­rettirdi. Zaten iman eden Ebu Süfyan, Mekke'lilerin bu muazzam orduya karşı koyamıyacaklarım bizzat gözleriyle görerek, yaki-nen vukuf kesbedince Mekke'ye koşmuş ve herkesin silahlarım atarak evlerine kapanmalarını temin etmişti.[129] îşte bu gözdağı, hemen hemen hiç kan dokülmeksizin koca Mekke'nin fethim sağ­lamış, kendinden istenen neticeyi vermişti. [130]

 

4- Tehdit
 

Zaman zaman Rasûlullah, davetinde tehditkar bir ifade de kullanırdı. Hicretin ikinci senesinde, Bedr Gazvesi nden sonra Hz. Peygamber, yahudileri Benu Kaynuka çarşısında toplamış ve onlara şöyle hitap etmişti: «Ey yahudileri Kureyş'in başına gelen felaketin sizin başınıza da gelmemesi için Allah'tan korkun, ve müslüman olun. Siz biliyorsunuz ki ben Allah'ın Hasûlüyüm; bu­nu kitabınızda buluyorsunuz ve okuyorsunuz.» Yahudiler ise, Ku-reyş'in harp tekniğini bilmediğini, kendilerinin çok cesur muha­ripler olduğunu söyleyerek O'nun davetini reddetmişlerdi.[131]

 

5- Takbih Ve Tezyif
 

Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz, bir gün kendisine âyetle «kafirler ve münafıklarla cihad etmesi ve onlara karşı çetin dav­ranması» emredilince [132]Mescid'inde bütün ashabı arasından mevcut münafıkları bir bir ismen zikrederek «Sen çık, sen çık» di­ye çıkarmıştı. Huzurdan çıkarılanlar bir hayli vardı. Sonra Rasûlullah, onların uğrayacağı acı akibeti beyan etmiş ve âyetin devamında «Onların barınacakları yer Cehennem'dir. O, ne fena gidiştir.»[133] buyurulduğuna dikkatleri çekmişti.[134]

 

6- Beddua
 

Rasûlullah (s.a.v.) Efendimiz, kendine olmadık eziyet ve iş­kenceleri reva gören, her türlü şirretliği yapan insanlara bile hep beddua etmekten, lanet okumaktan sarf-ı nazar etmiştir. Bazı müşrik kabilelere ilenmesi için kendisine müracaatta bulunanla­ra verdiği cevap: «Ben lanet edici olarak gönderilmedim; rahmet olarak gönderildi...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Psikolojik açıdan Rasulullahın davet metodu
« Posted on: 29 Mart 2024, 03:16:19 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Psikolojik açıdan Rasulullahın davet metodu rüya tabiri,Psikolojik açıdan Rasulullahın davet metodu mekke canlı, Psikolojik açıdan Rasulullahın davet metodu kabe canlı yayın, Psikolojik açıdan Rasulullahın davet metodu Üç boyutlu kuran oku Psikolojik açıdan Rasulullahın davet metodu kuran ı kerim, Psikolojik açıdan Rasulullahın davet metodu peygamber kıssaları,Psikolojik açıdan Rasulullahın davet metodu ilitam ders soruları, Psikolojik açıdan Rasulullahın davet metoduönlisans arapça,
Logged
20 Kasım 2018, 15:28:33
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 20 Kasım 2018, 15:28:33 »

Esselamu aleyküm.Her konuda peygamber efendimizi örnek alan onun sünnetine tabi yaşayan kullardan olalım inşallah.Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

20 Kasım 2018, 15:32:19
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #2 : 20 Kasım 2018, 15:32:19 »

Ve Aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun Rabbim bizleri Peygamberimiz in yolundan ayırmasın
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes