> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Asrı Saadette İslam > Medine vesikası
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Medine vesikası  (Okunma Sayısı 14069 defa)
05 Ekim 2010, 12:02:23
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 05 Ekim 2010, 12:02:23 »



ASRI SAADETTE BİR ARADA YAŞAMA PROJESİ: MEDİNE VESİKASI


Ali Bulaç
 

Alı Bulaç 1951 Yılında Mardin'de doğdu. İlk ve Orta Öğreni­mini Mardin'de, yüksek Öğrenimini İstanbul Yük­sek İslâm Enstitüsü (1975) ve Î.Ü. Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nde (1980) yaptı. 1976'da Düşünce Dergisi ve Düşünce Yayınları'nı, 1984'te İnsan Yayınları'm kurdu. 1987 yılında Za­man Gazetesi'nin kurucuları arasında yer aldı ve bir yıl Gazete'nin İstanbul Büro Şefliği görevini yürüttü. 1985-1992 yıllan arasında Kitap Dergi-si'ni, üç aylık araştırma dergisi Bilgi ve Hikmet'i yönetti. Çeşitli dergilerde, Milli Gazete, Yeni De­vir ve Zaman Gazetesi'nde çok sayıda yazı ve araş­tırmaları yayınlandı. 1988'de Türkiye Yazarlar Birliği "Fikir Ödülünü aldı. Evli ve dört çocuk ba­basıdır.

Bugüne kadar yayınlanan eserleri: Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı (8. Bsm. 1993); Kur'an ve Sünnet Üzerine (3. Bsm. 1985); İslâm Dünyasında- Düşünce Sorunları (A. Bsm. 1993); Çağdaş Kavramlar ve Düzenler (13. Bsm. 1993); Gündemdeki Konular (3 Bsm. 1992); Ortadoğu Gerçeği (1988); İslam Dünyasında Toplumsal Değişme (3. Bsm. 1993); Bir Aydın Sapması (S. Bsm. 1993); İnsanın Özgürlük Arayışı (3. Bsm. 1992,); Din ve Moâernizm (S, Bsm. 1992); Nuh'un Gemisine Binmek (1992); İslam ve Fanatizm (1993); İslam ve Demokrasi -Teokrasi, Totalite­rim- (1.993). [1]

 
GİRİŞ

 
Müslüman dünyanın genel tarih görüşünü inşa eden ana fak­törlerden biri Asr-ı Saadet adım verdiğimiz özel tarihi zaman dili­midir. Asr-ı Saadet'in müslümanlann düşünce, ilim ve idrakleri­nin teşekkülünde özel ve belirleyici bir Öneme sahip olduğunda hiç şüphe yok. Bunun bir çok sebebi sayılabilir, Ancak hemen zikre­dilmesi mümkün olan sebeplerinden biri, bu Özel tarihi zamanın bağlayıcı ve örnek zaman oluşturucu bir referans teşkil etme özel­liklerine sahip olmasıdır.

İslâm tarihinde gelişip özel akım veya disiplin niteliğini kazanmış her önemli hareket, kendine Kur'ân-ı Kerim yanında Hz. Muhammedi (s.a.v.)'in tatbikatına sahne olan Asr-ı Saadette bir dayanak bulma ihtiyacını hissetmiştir. Tefsir'den fıkıha, tasavvuftan kelama ve diğer fikrî ve ilmî faaliyet biçimlerine ka­dar müslümanlann düşünce ve davranışlarım yönlendiren her Önemli oluşumun köklerini Asr-ı Saadet'e dayandırması, bu özel dönemin niçin bir meşruiyet sorununu da çözdüğünü yeterince açıklar.

Siyaset ve genel toplumsal Örgütlenme modelleri için de durum farksızdır. Bugünün şartlarında dahi, islâm'ın genel ilke­lerinden hareketle insan toplumlarının örgütlenmesi modeli üze­rinde kafa yoranlar, kendilerine Asr-ı Saadet'ten meşru ve ikna edici dayanaklar bulmak durumundadırlar. Bu genel îslâmî me­todoloji açısından böyle olması gerektiği gibi, müslüman aklı ve vicdanı tarafından genel kabul görmesi açısından da böyledir ve böyle olması zorunludur.

Bu bölümde ele alacağımız konu, Asr-ı Saadet'in en mucizevî işlerinden biri olan Medine Vesikası olacaktır. Ancak son yıllarda çeşitli çevrelerin dikkatini çekmeye başlayan söz konusu vesika, Dilmen yazılı tarihin tek örneği sayılır. Aşağıda da göstermeğe Çalışacağımız gibi, Medine'de farklı dinî ve etnik sosyal bloklar arasında imzalanan vesika, zamanın aktüel şartlarında dönem­sel, ancak ruhu ve kurucu ilkeleri yönüyle evrensel ve zamanlar üstü özelliklere sahiptir. [2]

 
Birinci Bölüm


VESİKANIN TARİHİ DEĞERİ, SOSYAL ÇEVRESİ VE TARAFLARI


I. Vesikanın Tarihi Değeri
 

Medine Vesikası'nı Batı bilim çevrelerine tanıtan Alman or­yantalist Wellhausen olmuştur. Muhtemelen "VVellhausen'm "Skizzen und Vorarbeiten" adlı kitabının 1899Tda yayınlanmasın­dan sonra, yine Alman Grimme, italyan Ceatani, Buhl, Wensick, Korehl Ranke, Müller ve Guillaume adlı yazar ve araştırıcıların dikkati çekilmiş, Vesika ile ilgili yayınlarda hissedilir bir artış olmuştur.[3] Ancak Vesika'nın islam dünyasında aktüel hale gel­mesini Prof. Muhammed Hamidullah'a borçluyuz.[4] Arapların "kütüphane köstebeği" adım verdikleri Hamidullah'ın Türkiye, Ortadoğu, Asya ve Avrupa kütüphanelerini kapsayan çok yönlü araştırmaları[5] Vesika ve bu Vesika'nın imzalandığı tarihsel ve sosyal çevre ile ilgili geniş bilgilere sahip olmamızı sağlamıştır.

Vesika ile başka bilim adamlarının da ilgilendiğini tespit ediyoruz.[6]

Wellhausen ve Hamidullah'ın bilim çevrelerine tanıttıkları Medine Vesikası'nı ilk defa kaydeden Muhammed îbn Ishak'tır (öl. h. 151). Hadis usulünde geçerli "isnad" yöntemim kullanma­yan îbn Ishak'tan Ibn Seyyid en-Nas ve tbn Kesir, Vesika'yı ondan alıp kitaplarına dercettiklerini söylemektedirler.[7] Buna rağmen Beyhaki, Vesika'nın 1-23 maddelerini içeren ve daha çok Muha­cirlerle Ensar arasındaki ilişkileri düzenleyen bölümün isnadını vermiştir. [8]îbn Seyyid en-Nas, Vesika'yı îbn Ebi Heyseme'nin bir isnad'la kitabına aldığını söylüyor. Ancak îbn Heyseme'nin (öl. 279) isnadını öğrenebilecek imkanımız yok, çünkü nakillerden hayli değerli olduğunu sandığımız tarihinin sadece üçüncü bölü­mü bize-ulaşmış olup yazık ki diğer bölümleri kaybolmuştur.

Wellhausen ve diğerlerinin Vesika'yı Ibn Hişam'dan aldıkla­rında kuşku yok. Gerçekten îbn îshak'm daha geniş bir açılımı olan îbn Hişam (öl. 213) "Siret" adlı ünlü kitabında Vesika'yı tam metin olarak verir.[9] Dikkat çekici bir diğer nokta şu ki, Vesika, Ebu Ubeyd'in "Kitabu'l-Emval" adlı kitabında îbn Ebi Heyse-me'den aktarılan isnad'tan farklı bir isnad'la ve tam metin olarak geçiyor.[10] Umeri'nin verdiği bilgiye göre, Zübeyr kanalıyla Ibn Zen-ceveyh'in (öl. 247) "Kitabu'l-Emval"inde de yeralıyor.[11]

Görülüyor ki m. 8,9 ve 10. yüzyılların kaynaklarında yeralan Vesika'nın tarihi değerinden şüphe etmek için ciddi bir sebep yok.[12]

Caetani, bu konuda hiçbir sorun olmadığım büyük bir açıklık­la söyler. Çünkü ona göre, gerek ifade tarzı, gerek içeriği o mahi­yettedir ki, arasına özel maksatlı bir fikir ilave edilecek veya tahrifat yapılacak olsaydı, bunun küçük bir eseri bile hemen meydana çıkardı. Caetani, bu Vesika'mn ne Hadisçilerin ne de Ibn îshak'm değerini ve anlamını bilmediklerini Öne sürer. Ona göre, eğer bozulmadan günümüze kadar otantik şekliyle gelebilmişse nedeni budur.[13]

Yine de Ebu Ubeyd ile îbn Ishak'ı temel alan Ibn Hişam'm, aynı Vesikayı farklı yollardan rivayet etmeleri büyük bir önem ta­şımakla birlikte,[14] Prof. Yusuf Aş'ın değindiği gibi, Hadis ve Fıkıh kaynaklarında tam metin olarak yer almaması üzerinde durul­ması gereken bir konudur. Ancak kanaatimce bu husus büyük iki sorun teşkil etmez. Çünkü belli başlı Hadis kitaplarında Enes b. Malik ve Binti Haris'in evinde (ve karşılıklı görüşmeler sonucun­da) böyle bir sözleşme/antlaşma imzalandığına dair elimizde güvenilir bir rivayet vardır. Sözkonusu Vesikanın iki ayrı zaman­da ve iki ayrı belge şeklinde kaleme alındığı yolunda öne sürülen görüş büsbütün yabana atılacak gibi görünmüyor. Vesika'nın genel akışı bu yöndeki ihtimali kuvvetlendirmektedir. Buna göre Vesika'nm ilk 23 maddesi Müslüman blokun Muhacir ve Ensar kanatları arasında, 24-47 arası bölümü ise Müslümanlarla Yahu­diler arasında ve Binti Haris'in evinde imzalandığım söylemek mümkün görünmektedir. Şimdi konuyla ilgili Enes b. Malik'in ri­vayetine bakalım:

"Asım'dan, Enes b. Malik'e Hz. Peygamber'in 'İslâm'da yeminli antlaşma (hılf) yoktur' buyurduğunu duyurmuş olayım, dedim.

Enes bana:

- Peygamber benim Medine'deki evimde Kureyş ile Ensar arasında sözleşme imzaladı" cevabını verdi.[15]

Demek oluyor ki: Medine'deki dini-hukuki topluluklar ara­sındaki görüşmelerin önce Enes b. Malik'in evinde, sonra da Binti Haris'in evinde ve Hz. Muhammed (s.a.v.)'in başkanlığında yürü­tülüp sözkonusu Vesikanın bu görüşmeler sonucunda kaleme alındığı anlaşılıyor. Bunun yanında Vesika'nm bütün kurucu il­keleri ile kabile ve mekan isimleri dışında ancak genel hukuk sevi­yesinde hak ve sorumluluklarıyla ilgili hükümlerinin referansı olacak çok sayıda ayet ve hadis tespit etmek mümkündür. Bu me-yanda Vesikanın ilgili kurucu ilke ve hükümlerinin Kur'an ve Ha­dis kaynaklarında karşılıklarım tespit etmek mümkün.

Vesika'mn tarihi değeriyle ilgili son olarak şunu söylemek gerekir eski ve yeni müelliflerin büyük çoğunluğu, Vesika'mn Hic­retin ilk yanında, yani m. 622'de imzalandığını kabul eder. Ibn Hi­şam ve Ebu Ubeyd'in eserlerinde düz ve yekpare bir metin iken, Wellhausen onu 47 maddeye ayırmış, daha sonraları Hamidullah, kimi maddeleri kendi içlerinde bölerek bu sayıyı 52'ye çıkarmıştır. [16]

 

II. Sosyal Çevre
 

Bilindiği gibi m. 610 yılında ilk defa Mekke'de yeni dini tebliğ etmeye ve kendine taraftar toplamaya çalışan Hz. Muhammed (s.a.v.), yakın çevresinden birkaç kişi dışında ilk yıllarda genel ka­bul görmemiş, zamanla bu dine girenlerin sayısı arttıkça bu sefer de çeşitli engellemeler ve ağır baskılarla karşılaşmıştı. 13 yıllık Mekke hayatında taraftar sayısını fazla arttıramıyan Peygamber ve müslümanlar için Mekke dışına bir yere gitmek, özgür ve güve­nilir bir ortam bulmaktan başka seçenek kalmayınca, önce Habe­şistan'a (iki defa) s...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Medine vesikası
« Posted on: 29 Mart 2024, 01:05:14 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Medine vesikası rüya tabiri,Medine vesikası mekke canlı, Medine vesikası kabe canlı yayın, Medine vesikası Üç boyutlu kuran oku Medine vesikası kuran ı kerim, Medine vesikası peygamber kıssaları,Medine vesikası ilitam ders soruları, Medine vesikasıönlisans arapça,
Logged
05 Ekim 2010, 12:04:21
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« Yanıtla #1 : 05 Ekim 2010, 12:04:21 »

s. 12-17; Ali Kuzudişi, Medine Vesikası ve İslam Toplumunun Alameti Farikası, İmza Dergi, Şubat 1993, sayı: 48, s. 9-10; Mehmet Nuri Güler, Medine Vesikası Devlete Götürecek Bir Adım Değildir, Yeni Zemin, Haziran 1993, sayı: 6, s. 54-57. Ömer Çelik, Beraber Yaşama Sorunu- İnsanın Anlam Arayışı ve Siyasal Otorite, Bilgi ve Hikmet, Kış-1994, sayı: 5, s. 16-32; R. B. Serjeant, Sünnet Camiası Yesrib Yahudileriyle Yapılan Muahedeler ve Yesribin Tahrimi: Sözde "Medine Anayasa"sında Yer Alan Vesikaların Tahlil ve Tercümesi, çev. Murat Çiftkaya, Bilgi ve Hikmet, Kış-1994, sayı: 5, s. 68-90; İhsan Süreyya Sırma, Medine Vesikasının Mevsukiyeti ile İlgili Bazı Veriler, Bilgi ve Hikmet, Kış-1994, sayı: 5, s. 46-54; Eyüp Köktaş, Medine Vesikası: İslam'ın Çoğulculuk Referansı, Bilgi ve Hikmet, Kış,1994, Sayi:_5, s.55-60; Şeref Malkoç-Serhat Gürpınar, Anayasa Uzlaşma Belgesi Önerisi: Yeni bir Medine Vesikası Taslağı, Bilgi ve Hikmet, Kış-1994, Sayı: 5, s. 33-37; Kadir Abdi i mam oğlu, Modern Anayasa Hukuku Açısından Medine Vesikası, Bilgi ve Hikmet, Kış-1994, sayı: 5, s. 38-45, Faik Bulut, Allah Devletinde Demokrasi, İstanbul, 1993; Hüseyin Algül, Asr-ı Saadette idari Hayat, Bilgi ve Hikmet, Kış-1994, sayı: 5, s. 61-67; Kadir Canatan, Toplum Tasarımları ve Birlikte Yaşama Felsefesi, Bilgi ve Hikmet, Kış 1994, sayı: 5, s. 98-108; Ali Coşkun, Sosyal Çözülme, Sosyal Bütünleşme ve Din, Bilgi ve Hikmet, Kış-1994, sayı:5, s. 109-121.

[36] Ali Bulaç, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 2/186-195.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes