> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Asrı Saadette İslam > Hz.Peygember devrinde füru
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hz.Peygember devrinde füru  (Okunma Sayısı 2632 defa)
04 Ekim 2010, 11:38:41
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 04 Ekim 2010, 11:38:41 »



Dördüncü Bölüm


Hz. PEYGAMBER DEVRİNDE FÜRU (İbâdet Ve Hukuk)


I. Mekke Dönemi
 

Rasûlullah'ın yaşadığı Fıkıh Devresi, Mekke ve Medine dö­nemlerine ayrılır. Birinci dönemde inanç, düşünce ve ahlâk pren­siplerine daha çok önem verilmiş, gelen ayetlerin çoğu bu konular­la ilgili olmuştur. Pıkh'ın gerek ibadet ve gerekse hukuk kısımları­nı konu alan ayetler ise daha azdır. Hicretten önce olup Mekke dö­nemine ait bulunan, fakat hangi yılda konduğu belli olmayartbaş-lıca hükümler şunlardır:

1. Daha önce araplar arasında yaygın bulunan «kız çocukları­nı öldürme» âdetinin kesin olarak yasaklanması.[139]

2. Allah adına hüküm uydurarak kendilerine yasak ettikleri temiz yiyeceklerin helal kılınması.[140]

3. Şu ayetlerin ihtiva ettiği hükümler:

«De ki: Bana vahyolunanda (Kur'an'da), onu yiyecek kimse için leş veya akıtılmış kan, yahut domuz eti —ki pisliğin ta kendi­sidir— ya da Allah'tan başkası adına kesilmiş bir hayvandan başka haram edilmiş bir şey bulamıyorum. Ama kim çaresiz (dar­da) kalırsa hakka tecavüz etmemek ve sınırını aşmamak üzere (bunlardan yiyebilir) çünkü Rabbin bağışlayan ve esirgeyendir.»[141]

«De ki: Geliniz Rabbinizin size neyi haram kıldığını okuya­yım: O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın, ana-babaya iyilik edin, fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin; sizin de onların derızkını biz veririz. Kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşma­yın ve haksız yere Allah'ın yasakladığı cana kıymayın. İşte şu size anlatılanları Allah (emir ve) tavsiye etti. Umulur ki düşünüp an­larsınız. Erginlik çağına erişinceye kadar yetimin malına, sadece en güzel bir maksatla yaklaşın; ölçü ve tartıyı düzgün yapın. Biz herkese ancak gücünün yettiği kadarını yükleriz. Söz söylediğiniz zaman, yakınlarınız dahi olsa adaleti gözetin; Allah'a verdiğiniz sözü tutun. îşte Allah size iyice düşünesiniz diye bunları emretti.»[142]

«Üzerine Allah'ın adı anılmadan kesilen hayvanlardan ye­meyin; çünkü onu yemek günahtır...»[143]

Mekke dönemine ait olup tarihi bilinen hükümler de vardır: [144]

 
1. Namaz
 

Beş vakit namaz farz kılınmadan önce Peygamberimiz (s.a.v), peygamberlik geldiği günlerden itibaren sabah ve akşam olmak üzere günde iki vakit namaz kılmıştır. Bu arada kendisine gece namazı da farz kılınmış, sonra bu namaz gecenin üçte biri kadar bir müddete indirilmiştir. Garanik hadisesi bazılarınca yanlış an­laşılmış ve nakledilmiş olmakla beraber, Kur'ân-ı Kerim'in bazı ayetleri okununca secde etmenin, hicretten önce gerekli kılındığı­nı göstermektedir. Hz. Aişe'den nakledilen «Farz namazlar önce ikişer rek'at şeklinde farz kılındı, sonra yolcunun namazında bu sayı değiştirilmedi, yolcu olmayanın namazında ise —ikişer rek'at— arttırıldı.»[145] şeklindeki rivayet de namazın hicretten önce, azdan çoğa doğru arttırılarak farz kılındığına delalet etmektedir.[146]

 
2. Beş Vakit Namaz
 

Beş vakit namazın miraç hadisesi ile birlikte farz kılındığında ittifak vardır. Miraç da hicretten bir yıl önce vaki olduğuna göre bütün müslümanlann kılmakla yükümlü bulundukları beş vakit namazın hicretten bir yıl önce farz kılındığı ortaya çıkmaktadır.

Miraç gecesini takip eden günlerde Cebrail gelip Hz. Peygamber ile'birlikte bir gün beş vakit namazı ilk vakitlerinde, ikinci gün ise son vakitlerinde kılmış ve böylece namazların vakitlerinin baş­langıç ve sonunu açıklamıştır.[147]

 
3. Gusül, Abdest Ve Necasetten Taharet
 

Araplarda, îslamdan önce de cünüplükten dolayı yıkanma adeti vardı. Mekke döneminde namaz farz kılınınca cünüp olanla­rın yıkanmadıkça namaz kılamıyacakları bildirildi ve Peygambe­rimizin fiili ile guslün şekli öğrenildi. «îyice temizlenmiş olmayan­lar ona (Kur'ân'a) dokunamaz.»[148] mealindeki ayet de Mekke'de nazil olmuştur ye burada geçen «iyice temizlenmekten maksat» gusüldür. Hz. Ömer'in müslüman olması olayında kızkardeşi, gusül etmedikçe Kur'ân sayfasına dokunmasına izin vermemişti; bu olay da guslün Mekke dönemine ait olduğunu göstermektedir.

Abdestin hangi dönemde farz kılındığı konusunda iki görüş vardır. Ibn Abdilberr'e göre Peygamberimiz hiçbir zaman abdest-siz namaz kılmamıştır; şu halde namaz gibi abdest de Mekke dö­neminde gerekli kılınmıştır. Ibn Hazm'e göre abdest Medine'de farz kılınmıştır; çünkü abdesti ve teyemmümü anlatan âyetin Me­dine'de nazil olduğu kesin olarak bilinmektedir. Buna karşı bazı hadislerde, daha Mekke döneminde iken abdestten bahsedildiği ileri sürülmüş[149] bazıları da abdestin Mekke döneminde teşvik edil­diğini (mendub olduğunu) Medine'de ise farz kılındığı ileri süre­rek bu iki görüşü uzlaştırma yoluna gitmişlerdir, ileride gelişin­den bahsedilecek olan abdest ve teyemmüm ayetinin meali şöyle­dir: «Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman yüzleri­nizi, dirseklerinize kadar ellerinizi ve başlarınıza meshedip, to­puklara kadar ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp oldunuz ise boy abdesti alın. Hasta, yahut yolculuk halinde bulunursanız, yahut biriniz tuvaletten gelirse, yahut da kadınlara dokunmuşsanız (cinsî temas yapmışsanız) ve bu hallerde su bulamamışsamz te-nıız toprak ile teyemmüm edin de yüzünüzü ve (dirseklere kadar) ellerinizi onunla mesnedin...»[150] Bu âyet Medine'de nazil olmuştur;ancak bu vakıa, abdest ve gusülün de Medine de farz kılındığını göstermez. Yukarıda geçen deliller bu iki ibadet hazırlığının Mekke döneminde de mevcudiyetini gösterdiğine göre burada zik­redilmelerinin sebebi, bilinen abdest ve gusülün sebeplerini toplu olarak bildirmek ve Medine'de bu ayet ile bildirilen teyemmümün __sebebi ne olursa olsun— hem abdest, hem de gusül yerine geçti­ğini anlatmaktır.

«Giysilerini teiniz tut»[151] mealindeki ayet namaz kılabilmek için elbiselerin necaset sayılan şeylerden temizlenmiş bulunması grektiğini ifade etmektedir ve Mekke'de nazil olmuştur. Yine Mekke döneminde Hz. Peygamber Kabe Mescidinde namaz kılar­ken müşrikler tarafından üzerine hayvan işkembesinin pisliği atılmış, sonra Hz. Fatıma gelip bunu temizlemişti. Şu halde neca­setten taharet Mekke döneminde farz kılınmış bir ibadet hazırlı­ğıdır. [152]

 
4. Cuma Namazı
 

Müslümanlar Medine'ye hicret etmeye başlayınca Hz. Pey­gamber (s.a.v.), ensara islâm'ı öğretmesi için Mus'ab b. Umeyr'i görevlendirmiş, Mus'ab'm talebi üzerine de cuma namazım kıldır­ması için izin vermişti. Kendileri henüz Medine'ye hicret etmeden burada cuma namazı kılındığı için bu ibadetin başlangıcı da Mek­ke dönemine Taslamaktadır. [153]

 
Iı. Medine Dönemi Birinci Yıl
 

1. Hutbe:
 

 Hz. Peygamber Medine'ye hicret edince ilk hutbesini Kubâ Mescidinde (bir rivayete göre de Medine'deki Peygamber Mesci­dinde îrad buyurmuş ve bundan sonra hutbe, cuma vb. namazla­rın bir parçası haline gelmiştir.[154]

 
2. Ezan:
 

Medine'de hicretten hemen sonra müslümanlan beş vakit na­maza davet etmek için bir çare aranmış, Rasûlullah (s.a.v.) ashabı ile bu konuyu istişare etmiştir. Hristiyanlar gibi çan çalınması, yahudiler gibi boru öttürülmesi, ateş yakılması vb. vasıtalar teklif edilmiş ise de Peygamberimiz bunları beğenmemiş ve meclis da­ğılmıştır. Hazrec kabilesinden Abdullah b. Zeyd isimli zat rüya­sında bir kişinin ezan okuyarak namaza davet ettiğini ve kamet getirerek de cemaate çağırdığını görmüş, uyanınca rüyasını Rasûlullah'a anlatmıştır. Rasûlullah «Bu ilâhî bir rüyadır» bu­yurduktan sonra sesi müsait olan Bilâl'e emretmiş, Bilâl'in Pey­gamber Mescidine yakın yüksekçe bir evin üstünde başlattığı ezan-ı Muhammedi, kıyamete kadar, dalga dalga dünyaya yayıl­mak üzere güzel bir sünnet ve şiar olmuştur, ilk ezam duyunca ko­şarak gelen Hz. Ömer de aynı rüyayı gördüğünü ifade etmiştir.[155]

 
3. Nikâh:
 

Cahiliye devrinden bahsederken yaptıkları evlenme akdi çe­şitlerine de temas etmiştik.Islâm dini bunlar içinden bugün bildi­ğimiz evlenme akdi şeklini ibka etmiş ve gerekli ıslâhatı yapmış­tır. Hicretin birinci yılında Abdurrahman b.Avf evlendiği zaman Peygamberimiz kendisine «Eşine mehir olarak ne verdin» diye sormuş, o da «Bir çekirdek altın» demiştir (bir gramdan biraz faz­ladır). Peygamberimiz bu cevabı aldıktan sonra «Bir koyun kese­rek bile olsa bir de ziyafet ver» buyurmuştur.[156]

Mehir, düğün ve ziyafet gibi unsurlar ile başlayan aile mües­sesesinin kuruluşu ve ıslâhı, çeşitli zamanlarda gelen «eş sayısı­nın sınırlandırılması, karşılıklı hakların tesbiti, anlaşmazlıkla­rın çözümü» gibi hükümlerle tamamlanarak devam etmiştir. [157]

 
4. Cihad:[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hz.Peygember devrinde füru
« Posted on: 18 Nisan 2024, 10:39:53 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hz.Peygember devrinde füru rüya tabiri,Hz.Peygember devrinde füru mekke canlı, Hz.Peygember devrinde füru kabe canlı yayın, Hz.Peygember devrinde füru Üç boyutlu kuran oku Hz.Peygember devrinde füru kuran ı kerim, Hz.Peygember devrinde füru peygamber kıssaları,Hz.Peygember devrinde füru ilitam ders soruları, Hz.Peygember devrinde füruönlisans arapça,
Logged
04 Ekim 2010, 11:40:06
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« Yanıtla #1 : 04 Ekim 2010, 11:40:06 »

[184] Buharî, Nikâh, 107;Humus, 19.

[185] Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/76-77.

[186] Buharî, Teyemmüm, 1; Tevbe, 56...

[187] Nûr, 24/4.

Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/77.

[188] Buharî, İstizan, 10; Nikâh, 67.

[189] Ahzâb, 33/53.

[190] Ahzâb, 33/6.

[191] Nûr, 240/30-31.

[192] Nûr, 24/27-28.

Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/77-78.

[193] Hac, 22/26-29.

[194] Müslim, İmân, 10.

[195] İbn Hacer, İsabe, Mısır, 1939, C.II, s. 202.

[196] İbn Sa'd, Tabakat, Beyrut, 1960, C.I, s. 299; İbnu'l-Kayyim 9 veya onuncu yılda farz olduğunu savunuyor; Zâdu'l-Mead, C.II, s. 101 vd.;Umre, s. 90 vd.

[197] Bakara, 2/196-199; Tevbe, 9/37.

[198] Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/78-80.

[199] Nesaî, îstiska, 2, 4,13.

Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/80.

[200] Bakara, 2/226, 227.

[201] Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/80.

[202] Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/81.

[203] Bakara, 2/196.

Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/81.

[204] Nahl, 16/97.

[205] Bakara, 2/219.

[206] Nisa, 4/43.

[207] Mâide, 5/90.

[208] İbn Hacer,Fethu'l-bari, C.XII, s. 127.

Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/81-82.

[209] Nesaî, Talâk, 33.

[210] Mücâdele, 58/1-2.

[211] Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/82.

[212] Şevkânî, Neylu'l-evtâr, C.VI, s. 22-35.

Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/83.

[213] Maide, 5/33.

[214] Buharı, Megazî, 36.

Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/83.

[215] Buharı, Zebâih, 24 vd.; İbnu'l-Kayyim haram kılınış sebebinin «pis, rics» olmasını tercih ediyor; Zâdu'l-Mead, Beyrut, 1987; C.III, s. 342.

[216] Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/84.

[217] İbn Mâce, Ruhun, 14; Müslim,Buyu', 85-100, İbnu'i-Kayyim, a.g.e., C.III, s. 144, 345.

Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/84.

[218] Buharî, Megazî, 51.

[219] İbnu'l-Kayyim, a.g.e., C.III, s. 434-458.

Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/84-85.

[220] Bakara, 2/178,179; Mâide, 5/45; Isrâ, 17/33.

[221] Buharî, Diyât, 8.

Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/85.

[222] Müslim, Müsanat, 67-12.

[223] Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/86.

[224] Müslim, Nikâh, 22; İbnu'l-Kayyim, Zâdu'l-mead, C.III, s. 342 vd.

Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/86-87.

[225] Buharı, Hudud, 12; Müslim, Hudud, 8-11.

[226] Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/87.

[227] Müslim, Cenâiz, 105,108.

Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/87-88.

[228] Buharı, Hac, 67.

[229] Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/88.

[230] Darakutnî, Sünen, Medine, 1966, C.III, s. 277.

[231] Nur, 24/6-9.

[232] Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/88-89.

[233] Bakara, 2/193.

[234] Bakara, 2/256.

[235] Müslim, Hac, 147; Buharî, Hac, 132.

[236] Müslim, Birr, 32.

[237] Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/89-91.

[238] Tirmizî, Vasaya, 6; Avnu'l-Ma'bud, C.VI, s. 309.

[239] Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/91-92.

[240] Tirmizî,Ferc, 2.

[241] En'âm, 6/164.

[242] Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/92-93.

[243] Buharı, Vasaya, 2, 3; Müslim, Vasıyyet, 5, 7, 8,10.

Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/93.

[244] Nisa, 4/29.

[245] Ali İmrân, 3/130.

[246] Bakara, 2/275, 276, 278, 279.

[247] Mâide,5/3.

Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/93-95.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes