> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Asrı Saadette İslam > Hz.Peygamber devrinde usul
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hz.Peygamber devrinde usul  (Okunma Sayısı 2476 defa)
04 Ekim 2010, 11:52:49
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 04 Ekim 2010, 11:52:49 »



Üçüncü Bolüm


HZ. PEYGAMBER DEVRİNDE USUL


Hz. Peygamber, ashabına tedvin edilmiş bir fıkıh ve fıkıh kita­bı bırakmadı. Fakat gerek Kur'ân'da, gerekse Rasûlullah'ın sün­netinde öyle geniş manalı, birçok fıkıh prensip ve kaidelerine te­mel olabilecek sözler vardı ki bütün bunlar, fıkıh ilmi meydana ge­lirken onun temel taşları vazifesini görmüştür. [59]

 
1- Kur'ân-I Kerim
 

A) Muhtevası Ve Bağlayıcılığı:             
 

Kur'ân-ı Kerim'in yalnızca bir tavsiye ve öğütler kitabı olma­dığı, içindeki birçok ayetin amir hüküm mahiyetinde bulunduğu ve müslümanlan bağladığı konusunda ittifak vardır. Bir çok âyet ve hadis müslümanlan bu ittifaka götürmüştür. Tartışılan konu şu veya bu ayetin, bağlayıcı olan, bağlayıcı olmayan kategoriler­den hangisine ait olduğu hususdur. Mesela bütün müslümanlar içkiyi ve faizi yasaklayan ayetlerin amir hükümler grubuna girdi­ği hususunda ittifak etmişlerdir. Buna mukabil kurban ile ilgili ayetin,[60] borcun yazılması ile ilgili ayetin,[61] boşanmanın şahitlei huzurunda yapılmasını isteyen ayetin[62] amir hüküm mü, yoksa tavsiye ve teşvik hükmü mü getirdiği hususu tartışma konusu ol­muştur.

Kur'ân-ı Kerim ferd ve toplum halinde insanlan ilgilendirer hemen her konuda ayetler ihtiva etmektedir. Bunlardan bir kısm: genel çerçeveli ve manalı, bir kısmı ise özellikle belli konulara ait ayetlerdir. Altı bini aşan ayetin en fazla üzerinde durduğu konu­lar: Allah'ın varlık ve birliği, bunun delilleri, sapık gei-çek dışı inançların reddi, vahiy, peygamberlik ve ahiret hayatının isbatı, cennet, cehennem ve ahirete ait hallerin tasviri, iyi davranışlara mükafat vadi, kötü davranışlara ceza tehdidi, öğüt, geçmiş top­lumların ve milletlerin hayatı ile ilgili bilgiler, Allah'ı hatırlatma, öğme, nimetlerim dile getirme, O'nun isim ve sıfatları ile ilgili açıklamalar, O'na nasıl ibadet edileceği ve nasıl anılacağı... Kur'ân-ı Kerim'ne yer alan fıkıh ile ilgili ayetlerin sayısı konusun­da farklı rakamlar ileri sürülmüştür; bunun sebebi «fıkıhla ilgili» kavramı üzerindeki anlayış farkıdır; doğrudan, isim vererek fıkıh meselesini ele alan ayetleri esas alanlar (mesela İbnu'l-Kayyim) bunları yüz elli olarak tesbit etmişlerdir. Birçok âlim beşyüz rak-kamını ileri sürmüş, istidlal yoluyla meseleye cevap getiren ayet­leri de sayıya dahil etmişlerdir. Ayetlerin çeşitli delâletleri göz Önüne anılırsa sayıyı daha da arttırmak mümkündür. Nitekim îb-nu'1-Arabî, Ahkâmu'l-Kur'ân isimli eserinde bazı hocalarından şunu nakletmiştir: "Bakara süresinde bin emir, bin nehiy (yasak­lama), bin fıkıh hükmü ve bin haber vardır. Fıkıh açısından bu sûre büyük önemi haiz olduğu içindir ki tbn Ömer bu süreyi tam kavrayabilmek için sekiz yılım vermiştir.»[63] Ibnu'l-Arabî fıkıh ile ilgili âyetlerin tefsirini yaptığı mezkûr eserinde yüz beş sûreden 864 âyet üzerinde durmuş, bunlardan fıkıh hükümleri çıkarmış­tır. Bunların çoğu, Kur'ân-ı Kerim'in baş tarflannda yer alan ve Medine'de nazil olmuş bulunan otuz civarındaki sûrede bulun­maktadır.[64]

 
B) Geliş Şekli
 

Bugün, geldiği gibi elimizde bulunan mushaf altı yüz sayfa­dır. Çoğu okur-yazar olmayan ilk müslümanlara Kur'ân-ı Kerim toptan gelmiş olsa idi bundan iki önemli mahzur doğardı: a) Ez­berlemek, öğrenmek ve olduğu gibi korumakta büyük güçlük çekerlerdi, b) Lafzım öğrenip ezberlemeye yönelirler, mana ve hükmü üzerine yeterince düşünme, inceleme ve uygulama imkanı bulamazlardı. Halbuki inananlara kitab, sevap kazanmak üzere dirilerine ve ölülerine okusunlar diye değil, onu hayatlarında reh­ber edinsinler, onunla yepyeni bir kimlik kazansınlar diye gönde­rilmişti. Bu sebeple —yukarıda işaret edildiği gibi— ya hâdise üzerine sorulan sorulara, yahut da zamanı geldiği için Allah'ın takdirine dayalı olarak bir, on, bazen daha fazla ayet grupları ha­linde Hz. Peygambere geliyor, o da ümmetine, geldiği gibi tebliğ ediyor, gerektikçe açıklıyor ve uyguluyordu. Kur'ân-ı Kerim'in ni­çin toptan değil de parça parça geldiğini —müşriklerin buna iti­razları vesilesiyle— yine Kur'ân'dan öğreniyoruz: «Küfre sapan­lar "Kur'ân bir gelişte toptan gelseydi ya" dediler; onu kalbine iyi­ce yerleştirmek için böyle (yaptık) ve onu (sana ağır, ağır okuduk»[65] «... Onu insanlara sindire sindire okuyasın diye parça parça gön­derdik ve onu ağır ağır indirdik.»[66]

«Ondan önce sen (ey peygamber) ne bir kitabı okuyabilir, ne de elinle onu yazabilirdin. Böyle olsaydı haktan sapmış olanlar şüp­heye kapılırlardı.»[67] mealindeki ayet Kur'ân-ı Kerim'in, bir insan­dan okumamış bulunan «ümmî» Peygambere, Allah'tan geldiğini, beşeri bir kaynaktan alınmadığım ve yine çoğu eğitim öğretim görmemiş bir ümmete tabliğ edildiğini ifade etmekte, aynı zaman­da Kitâb'm toptan gelmeyişinin bir başka sebebine dikkat çek­mektedir. [68]

 

C) Kur'ân-I Kerim'in Yazılması Ve Kitaplaştırılması
 

Kur'ân-ı Kerim'de yer alan fıkıh ile ilgili ayetler ve bu ayetle­rin sayısız nkıh bilgi ve hükmüne kaynaklık ettiği gözönüne alı­nırsa, Fıkhın ilk tedvininin (kitapta yazılı hale getirilişinin) de, Kur'ân-ı Kerim'in yazılması ile gerçekleştiği söylenebilir. Allah Teâla Kur'ân-ı Kerim'i vahyettiği gibi koruyacağını da vadetmiş-ti.[69] Bu vadini, Peygamberine aldırdığı şu tedbirlerle gerçekleştir­di: Vahiy gelince Peygamberimiz okuma yazma bilen sahabileri çağrır, yeni gelen ayetleri yazdırır, tashih etmek üzere okutur, sonra bunu erkeklere ve kadınlara ayrı ayrı okurdu. O zamanda

kâğıt mevcut olmadığı için yazmaya müsait her nesne kullanıl­mış, bu cümleden olarak kemik, taş, tabaklanmış deri, hurma dallarının orta damarı, porselen parçalarından istifade edilmiş­tir. Hicretten sekiz yıl önce Hz. Ömer'in müslüman olmasında et­kili olan ayetler kızkardeşinin elinde yazılı bulunuyordu. Bu ve benzeri vesikalar yazmanın hemen ilk yıllarda başladığını göster­mektedir. Rur'ân-ı Kerim böylece baştan sona çeşitli malzemeler üzerine birden fazla nüsha olarak yazıldığı gibi, ayrıca parçalar halinde veya bütünü ile ezberlenmiştir. Her müslüman, günde beş vakit namazda Kur'ân'dan bir miktar okumak durumunda oldu­ğu için ezberliyordu; ayrıca kabiliyetli kişiler onu baştan sona ezberlemiş bulunuyorlardı. Sahih rivayetlere göre her yıl Rama­zan ayında Cebrail geliyor, Hz. Peygamber (s.a.v.) ona Kur'ân-ı Kerimin mevcut kısmım baştan sona okuyor, bu yol ile muhafaza hususu kontrol edilmiş oluyordu. Peygamberimizin vefat edeceği yıl Cebrail iki kere okumasını istemiş, O da Kur'ân'ı baştan sona iki kere okumuştu. Bu esnada başta Zeyd b. Sabit olmak üzere ba­zı ashabı da orada bulunuyorlardı. Rasûl-i Ekrem'in dünya hayatı son bulduğunda Kur'ân-ı Kerim'in tamamı hem yazılmış, hem de birçok kişi tarafından ezberlenmiş durumda idi. Sûrenin ve ayet­lerin yerleri ve sıraları da bizzat Peygamberimiz tarafından bildi­rilmiş idi. Ebû Bekir halife olup yalancı peygamberlerle yapılan savaşlarda birçok hafız şehit düşünce, Hz. Ömer'in teklifi üzerine, Zeyd b. Sabit başkanlığında bir komisyon kurdu ve çeşitli ellerde bulunan Kur'ân parçalarının bir araya getirilerek yeniden yazıl­masını, bir kitap (mushaf) halinde toplanmasını istedi. Birden fazla nüsha ve hafızanın kontrolü altında bütün Kur'ân tek kitap halinde yazıldı ve halifeye teslim edildi. Yazımda Kureyş lehçesi esas alınmıştı, islâm dünyasına yayılmış bulunan ashab ise Kur'ân'ı, çeşitli lehçelerden okuyorlardı. Bu durum bazı karışık­lıklara sebebiyet verdiği için Hz. Osman'ın halifeliği zamanında yine Zeyd b. Sabit'in başkanlığındaki bir heyet ana nüshayı çoğalttı ve belli merkezlere birer nüsha gönderildi. Yazı ve lehçe bakımından bu nüshalara uymayan özel nüshalar ortadan kaldı­rıldı, işaret etmek gerekir ki, burada söz konusu olan farklılıklar, aynı manayı ifade eden ve çeşitli bölgelere ait bulunan az sayıda kelime farkından ibaret idi ve bu farklılığa, ümmete kolaylık olsun diye Hz. Peygamber örnek olmuş, izin vermişti, islâm bölge farklarım zayıflatıp Kureyş lehçesi yaygın hale gelince, geçici olarak izin verilen lehçe farkları da ortadan kaldırılmış oldu.[70]

 
D) Bazı Ayetlerin Yürürlükten Kaldırılması (Nesih)
 
Semavî dinlerin aynı kaynaktan geldiği, Allah'ın peygamber­lere vahyettiği bilgi ve esaslara dayandığı, bu sebeple inanç, ger­çekler ve genel prensiplerle ilgili bilgi ve hükümlerin değişmediği, bunların bütün semavî dinlerde aynı mahiyette bulunduğu bilin­mektedir. Fert ve toplum üzerinde dinin hedeflerini gerçekleştir­mek için Allah tarafından konmuş ibadetler, fert ve toplumun ha­yatını düzenleyen hüküm ve kaideler dinden dine değişebilir mi? Bu soruya da genellikle müsbet cevap verilmiş, mevsuk belgelere dayanılarak yapılan mukayeseler de bu vakıayı isbat etmiştir. Al­lah'ın insan ve tabiata hâkim kıldığı kanunlar içinde «terakki ka­nunu» da vardır; buna göre birbirini takip eden nesiller, bir bay­rak yarışında olduğu gibi ilim, sanat ve tekniği geliştirecek, icat ve keşiflerle zenginleştirecekler, bir vakte kadar medeniyet ve kül­tür tekamül edecektir. Bu gerçek karşısında ilahî dinlerin uyum­suz kalması düşünülemez; çünkü bu dinleri gönderen de, terakki kanununu koyan da tek kaynakt...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hz.Peygamber devrinde usul
« Posted on: 19 Nisan 2024, 08:23:54 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hz.Peygamber devrinde usul rüya tabiri,Hz.Peygamber devrinde usul mekke canlı, Hz.Peygamber devrinde usul kabe canlı yayın, Hz.Peygamber devrinde usul Üç boyutlu kuran oku Hz.Peygamber devrinde usul kuran ı kerim, Hz.Peygamber devrinde usul peygamber kıssaları,Hz.Peygamber devrinde usul ilitam ders soruları, Hz.Peygamber devrinde usulönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes