> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Asrı Saadette İslam > Hazine işlemleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hazine işlemleri  (Okunma Sayısı 3268 defa)
02 Ekim 2010, 14:36:20
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 02 Ekim 2010, 14:36:20 »



Üçüncü Bölüm


HAZİNE İŞLEMLERİ


A- Gelir Tahsil Ve Sarf İşlemleri
 

Yeni bir hukukla ortaya çıkan islâm devletinin ilk kuruluş yıllarında ondan, bütün hazine işlemlerini yazılı belgelere istinad ettirmesini beklemek doğru olmaz. Bununla beraber Hz. Peygam­ber (s.a.v.) bu sahada önemli adımlar atmış ve bir hukuk devleti maliyesi için gereken hemen her şeyin misalini göstermiştir. [252]

 

I- Gelir Tahsil İşlemleri
 

Biz Hz. Peygamber devrinde hem bir kısım gelirlerin yazıl­masına ve hem de bazan, tahsil edilen gelirlerin bekletilmeden ve hiçbir işleme tâbi tutulmadan dağıtıldığına şahit oluyoruz. Resûlullahm, tahsil ettiği gelirleri yazdırmak için merkezde çok sayıda memur istihdam ettiğim malî teşkilatlanma bölümünde ele almış idik.

Hz. Peygamber devrinde, vergilerini ödeyen mükelleflere makbuz verilmiyordu. O zamanlar için böyle bir âdet söz konusu değildi. [253]

 

2- Hazineden Para Ödeme Ve Mal Çıkarma
 

Resûlullah devrinde merkezdeki muhtelif cins gelirlerin konulduğu hazinelere bakanlar, Hz. Peygamberin şifahî emrine göre, onun istediği yerlere bu gelirleri harcıyorlar, veya merkeze getirilen gelirler, bizzat Resûlullah tarafından Kur'an'da gösteri­len yerlere sarfediliyordu ki Beytülmal'in ortaya çıkışı ve malî teş­kilatlanma bahislerinde bu hususlara temas edilmişti.

Gerek Hz. Peygamber ve gerekse de halife Ebû Bekir'in bazı kimselere, işletmeleri için hazine arazisi verdiklerinde, bir de iş­letme senedi tanzim ettiklerini görmekteyiz.

Resûlullah'm, hicrî 4. yıl gibi erken bir zamanda Selmân el Fârisî'nin kölelikten kurtulması için ödenecek meblağla ilgili, Hz. Ali (r.a.) ye bir çek tanzim ettirdiğini görmekteyiz.[254] Hz. Peygam­ber, Hayber mahsulünden hanımları ve diğer bir kısım kimseler için belli miktarlarda pay ayırdığında, bunları yazılı olarak da tes-bit etti.[255] Bu kimseler, her sene elde edilen gelirden yazılı belge­lerde gösterilen miktarlardaki hisselerini alıyorlardı.

Kısmen de olsa Hz. Peygamber devrinde, hazineden yazılı bel­geler veya çeklerle para çekildiğini gösteren diğer bir hâdise de şu­dur: Resûlullah; Ebû Süfyan, Safvan b. Umeyye, Uyeyne b. Hısn ve el-Akra' b. Habis gibi bir kısım önde gelen kimselere, onları islâm'a ısındırmak için, zekât gelirlerinden hisse ayırdığında, el­lerine bir de yazı (:hatt) verdi.

Uyeyne ile el-Akra'm Resûlullah'a gelip ondan yardım iste­diklerini, Hz. Peygamberin de onlar için Muaviye'ye yazılı ve hat­ta mühürlü birer belge tanzim ettirdiğini ve onların bu çeklerle kendi bölgelerine döndüklerini anlatmıştık.[256] Muhakkak ki bu iki kişi, ellerindeki yazılı belgelere göre, kendi vilayet hazinelerin­den para çekeceklerdi. Merkezde haznedarlar, Resûlullah'm sözlü emriyle harcama yapıyorlardı. Herhangi bir bölgeye gönderilen zekât memurları ise topladıklarını Kur'an'da gösterilen kimselere dağıtıp artanı merkeze getiriyorlar ve Hz. Peygambere hesap veriyorlardı. [257]

 

B- Zaman Bakımından Hazîne İşlemleri
 

Hz. Peygamber devrinde, yeterli gelir olmadığı zamanlarda halktan teberru gelirlerinin tahsil edildiği veya borç alındığı ol­muştur. Meselâ, Tebuk seferinin masraflarını karşılamak için

Hz.Peygamber, varlıklı kişilerden yardım talebinde bulunmuş­tur.[258] Mekke'nin fethim müteakip günlerde Huneyn savaşı pat­lak verince de Resûlullah, Mekke zenginlerinden toplam 130.000 dirhem borç para ile 100 zırhlı gömlek ödünç aldı ve harbin biti­minde, elde edilen gelirlerden bunları hemen ödedi.[259] Bir defasın­da da onun, birisinden borç olarak bir sığır aldığını ve daha sonra zekât olarak gelen develerden görevli memuru Ebu Râfi'a bu borcu ödettirdiğini görmekteyiz.[260] Kendisi, aile fertleri ve yakınları ze­kat gelirlerinden yararlanamayacağına göre muhakkakki bu, dev­let adına alınmış bir borç idi. Devlet Resûlullah'dan sonraki za­manlarda da borç para almıştır.

Buharî'nin naklettiğine göre, Resûlullah bir sefer sırasında, askerlerin bütünün şahsî yiyeceklerine el koydu ve hepsini bir ye­re toplıyarak oradan herkese eşit bir şekilde bölüştürdü ve fevkalâde zamanda hazarda da aynı yola başvurulabileceğini be­lirtti.[261] Müslim'in anlattığına göre bir defasında Medine'ye Mu-dar kabilesinden çok fakir ve perişan insanlar geldiler. Bunların acıklı durumları Hz. Peygamberi rahatsız etti ve Kur'an'm Nisa sûresi 1. ve Haşr sûresi 18. ayetlerine dayanarak onlar için halk­tan yardım topladı,[262] Muhakkakki bu sırada, devlet hazinesi bu yardımı yapmaya müsait değildi.

Beytülmâl gelirleri yeterli olmadığı zamanlarda Resûlullahın bazı zenginlerden, gelecek senenin vergisine mahsuben iki yıllık zekâtı birden tahsil ettiği de olmuştur. Meselâ o, amcası Abbas'tan bir keresinde böyle zekat almıştır. Merkezde, zekât tahsil memu­ru olarak görevlendirilmiş olan Hz. Ömer, Abbas (r.a.)dan zekat almaya gidince o, geçmiş sene iki yıllık zekatı birden verdiğini ileri sürerek ödemede bulunmamış, şikâyet üzerine Resûlullah onu tasdik etmiştir.[263]

 

C- Yer Bakımından Hazîne İşlemleri
 

1- Zekâtın Toplandığı Bölgede Sarfedilmesi Ve Diğer Bölgelere Nakli
 

A- Zekâtın Mahallinde Sarfı
 

İslâm'da gelirlerin önce, toplandığı bölgede dağıtım ve har­canması bir esastır. İhtiyaç fazlası gelirler ise en yakın bölgelere veya doğrudan merkeze nakledilirler. Merkez kendisine nakledi­len fazla gelirlerden bir kısmını, geliri kendisine yetmiyen bölge­lere gönderir ve böylece merkez hazinesi, bölgeler arasında bir dengeleme sağlar.

Gelirlerin en yakından başlayıp uzağa doğru harcanması kai­desine ferdî dağıtımda da uyulması istenmektedir. Bir fert, zekâtını kendisi dağıtacaksa, yani devletin, kendisine teslim edip etmemekte serbest bıraktığı mallarının zekatını kişi kendisi da­ğıtmak istiyorsa, önce akraba ve komşuları arasındaki muhtaçla­ra vermelidir. Şart olmamakla beraber tavsiye edilen budur. Farz derecesinde olmıyan diğer hakların ödenmesinde de durum aynı­dır. Allah, Kur'anda, çeşitli hak sahiplerine olduğu gibi akrabaya da verilmesini emretmekte,[264] yakın ve uzak komşuya ve yanımız­daki arkadaşa da iyilik yapılmasını istemektedir.[265] Hz. Peygam­berin hadisleri incelenecek olursa, akraba ve komşu haklarının bi­rinci sırayı aldığı görülür. Onların zengin akraba ve komşularının malında, hem akrabalık ve hem de muhtaç olmaları dolayısıyla di­ğerlerine nazaran iki hakları bulunmaktadır ki Hz. Peygamber, akrabaya verilmekle böylece iki hakkın ödenmiş olacağını haber veriyorlar.[266] Hz. Peygamberin «Önce ailenden başla... sonra en yakınların ve onlardan sonraki yakınların gelir»[267] sözleri, yar­dım ve dağıtımın yakından başlayıp uzağa doğru yapılacağını açıkça gösterir. Onun; karnı aç olarak sabahlıyan birine komşu olanlardan Allah'ın himayesinin kalkacağını, haber vermesi de bu hususta ayrıca bir delildir.[268]

Hz. Peygamber (s.a.v.) Muaz b.Cebel'i Yemen'e gönderdiği zaman Muaz'a; onların zenginlerinden alınacak zekâtın, onların fakirlerine dağıtılmasının, Allah'dan bir farz olduğunu, bildirmiş­ti.[269] Resûlullah, H. 8 yılda müslüman olan Abdul-Kayslara, Bahreyn ve civarında oturan halka gönderdiği yazısında da şöyle diyordu:

«Ben içinizdeki zenginlere ait malların fazlalık teşkil eden kı­sımlarını alıp fakirlerinize dağıtmanızı emrediyorum. (Bu zekât vergisi) müslUmanların mallarında Allah ve Resulünün tanzim edeceği farzolan miktarda (yılda bir defa tahsil edilecektir.)»[270] Resûlullah'ın aynı tarz yazıları, başka bölgelere de gönderdiği an­laşılmaktadır. Ebu Ubeyd'in naklettiğine göre, Sa'd b. Bekr kabi­lesinden birisi Hz. Peygambere gelerek ona bazı sorular sordu ve dediki; «Bize mektupların ve elçilerin geldi. Zenginlerimizin mal­larının fazla gelen kısımlarının alınıp fakirlerimize verilmesini sen mi emrettin? Resûlullah da, evet, diye cevap verdi»[271] Hz. Pey-gamber'in süt annelerinin mensup bulunduğu bu kabile Damame b. Salebe isminde birini Resul ullah'a göndererek, elçilerin kendi­lerine söylediklerinin doğru olup olmadığını araştırmışlardır.[272]

Hz. Peygamber, vali ve âmillerine gönderdiği yazılarında, ge­nellikle, zekâtın gene toplandığı bölgede dağıtılıp sarfedileceğini tebarüz ettirmiştir. O, Bahreyn âmili olan Alâ b. Hadramî'ye [273]ve Umman ile Bahreyn arasında yaşıyan Ezd-i Debâ'nm vergi me­muru (:musaddık) olan Huzeyfe b. el-Yemâna [274]gönderdiği yazı­larında, vergi nisbetlerini belirttikten sonra;

«(Bu zekât) onların zenginlerinden alınıp onların fakirlerine dağıtılacaktır.»

emirlerim vermiştir. Az Önce temas ettiğimiz gibi Hz. Peygamber, Yemen'e çok geniş selâhiyetlerle gönderdiği Muaz'a da bu şekilde bir yazı yazmıştı. Bu hadisler zekâtın, toplandığı bölgelerde sarf edileceğini gösteriyor ise de bir kısım âlimler, hadislerde geçen «onların fakirleri» ifadesiyle sadece o bölge faki...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hazine işlemleri
« Posted on: 19 Nisan 2024, 10:00:36 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hazine işlemleri rüya tabiri,Hazine işlemleri mekke canlı, Hazine işlemleri kabe canlı yayın, Hazine işlemleri Üç boyutlu kuran oku Hazine işlemleri kuran ı kerim, Hazine işlemleri peygamber kıssaları,Hazine işlemleri ilitam ders soruları, Hazine işlemleriönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes