> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Asrı Saadette İslam > Çalışma ve ticaret hayatında kadın
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Çalışma ve ticaret hayatında kadın  (Okunma Sayısı 3020 defa)
01 Ekim 2010, 16:27:42
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 01 Ekim 2010, 16:27:42 »



Üçüncü Bölüm


ÇALIŞMA VE TİCARET HAYATINDA KADIN


I. Zanaatkârlık Ve El İşleri
 

Kadının fizikî bakıdan erkeğe göre daha narin olduğu, buna kadının kemiklerinin ve beyninin ağırlığının da dahil olduğu ifade edilmektedir.[461]

Kadınların, bazı ağır işler yerine, el işleri ve maharet isteyen ince işleri, erkeklerden daha iyi yaptıkları bilinmektedir.

Hz. Peygamber devrinde kadınların, çalışma hayatında, özel­likle özel beceri gerektiren el işlerinde faal olarak çalıştıkları anlaşılmaktadır. Hz. Peygamberin hanımlarından olan Zeyneb bint Cahş'ın deri tabakladığı ve bunları kullanılabilecek hale getirmek için diktiği rivayet edilmektedir.[462] Yine Esma bint Umeys'in de ay­nı beceriye sahip olduğu kaydedilmektedir.[463] Kadınların, evciller kadar vahşî hayvan derilerini de işledikleri ve bunlardan kocala­rına elbiseler yaptıkları anlaşılmaktadır.[464] Bu devirde tabaklan­mış deriden, elbise, ayakkabı, mest, üzerinde oturmak için sergi, yatak, minder ve yastık yüzü, sıvı veya katı yiyecekleri koruyan kaplar ve savaş ve barışta çok yaygın olarak kullanılan su kırbası gibi eşyalar yapıldığı düşünülürse, dericiliğin önemi daha iyi an­laşılır.

Dericilik yaptığını tahmin ettiğimiz Rayta bint Abdillah, Hz. Peygamber'e: "Ya Rasûlallah ben zanaatkar bir kadınım, kocamın (Abdullah b. Mes'ûd) ve çocuğumun bir şeyleri yok; zanaatım­la elde ettiğim ürünleri satıyorum" der ve ailesine yaptığı harca­malarının, sevabı olup olmadığını da sorar. Hz. Peygamber, ona: "Onlara yaptığın harcamalarda sana elbette sevap vardır" diye cevap verir.[465]

Beceri gerektiren mesleklerden biri de hiç şüphesiz terzilik­tir. Kadınların bu dalda erkeklere göre daha başarılı olabilecekle­ri kabul edilmektedir.[466] Hz. Peygamber devri Arap yarımadası ka­dınlarının, işe ip imalatından başladıkları, sonra bundan kumaş ve elbiseler ürettikleri anlaşılmaktadır. Medine'de ip imali için kullanılan aletlerden bahsedilmektedir.[467] Hz. Aişe: "Kadının elin­deki ip eğirme aletinin (eğirmeç), Allah yolundaki mücahidin elin­deki mızraktan daha güzeldir" der.[468] Çünkü bu, toplumun çok önemli bir ihtiyacını karşılamaktadır.[469]

Arap yarımadasının güneyinde ve kuzey batısında, dokuma tezgahları olduğu ve kadınların buralarda kumaş ürettiği anlaşıl­maktadır.[470]

Bir kadın, kendi eliyle özel olarak imal ettiği hırkayı Hz. Pey-gamber'e hediye ederken "Ya Rasûlallah bu hırkayı elimle doku­dum ve sana giydirmek için getirdim" der.[471] Küçük çapta da olsa Medine'de de dokuma tezgahlan vardı diyebiliriz.[472]

Hadramut'u bir kadın, Hz. Peygamber için diktiği bir elbiseyi oğluyla ona gönderir.[473] Ebu Nuaym, Hz. Âişe'nin kendi iç çamaşı­rını (uzun klot, don) diktiğim kaydetmektedir.[474] Kadınların ailede eskiyen elbiseleri yamaladıkları ve tamirini yaptıkları anlaşıl­maktadır. Yine Hz. Aişe'nin, Hz. Peygambere de bir hırka diktiği gelen rivayetler arasındadır.[475]

 

II. Tıbbî Hizmetler
 

Hz. Peygamber devri savaşlarında kadınların, önemli tıbbî hizmetler yaptıkları bilinmektedir.

Medine'de barış zamanlarında da bu hizmetleri yürüten kadınlar bulunmaktadır, islâm tarihinin ilk resmî hastahanesi diyebileceğimiz bir çadırın, Hz. Peygamber'in mescidi içinde bu­lunduğu ve burada hicretten sonra bey'at ederek İslâm'a giren Eş­lem kabilesinden Kuaybe bint Sa'd'm hastaları^ve yaralıları tedavi ettiği kaydedilmektedir. Esasen Kuaybe'nin aç, kimsesiz ve bakıma muhtaç kimselerle de ilgilendiği ifade edilmektedir. Hendek savaşında yaralanan Sa'd b. Muaz'm da bu çadırda Kuay­be tarafından tedavi edildiği mevcut rivayetler arasındadır.[476]

ilk müslümanlar arasında yer alan ve kocası Cafer b. Ebi Ta-lib ile beraber Habeşistan'a hicret eden, zeki, görgülü ve tecrübeli bir kadın olan Esma bint Umeys'in de iyi bir doktor olduğunu söy­leyebiliriz. Ummu Seleme, Esma bint Umeys'in Hz. Peygamber'e "Hindistan ve Yemen'den getirilen bitkiler ve zeytin yağı ile bir ilaç" yaptığını söyler. Bu rivayette, Esmâ'mn, bu ilacın yapımını Habeşistan'da öğrendiği de ifade edilmektedir.[477]

Esma bint Umeys'in daha başka bitkilerden de ilaçlar yaptığı rivayet edilmektedir.[478] Hz. Peygamber vefat ettiği zaman bazıları O'nun sağ olduğunu söylerken, Esma elini Hz. Peygamber'in iki omuzu arasına koyarak muayene ettikten sonra "Rasûlullah sal-lallahu aleyhi ve sellem vefat etmiştir..." diyerek bu konudaki şüp­helere son verir.[479] Bu rivayet, Esmanın tıbbî konulardaki bilgilerine güvenildiğini göstermesi yanında onun, kalp atışlarım dinle­mek istemiş olabileceğini de ifade eder.

Esma gibi Habeşistan'da kalmış olan Ummu Seleme'nin de bazı tıbbî konularda bilgi sahibi olduğuna işaret edilmektedir.[480]

Uhud Savaşında ağır bir şekilde yaralanan Şemmas b. Os­man el-Mahzumî'nin, önce Hz. Âişe'nin sonra da akrabası olduğu için Ümmü Seleme'nin evine taşındığı rivayet edilmektedir.[481] Eğitim bölmünde tıbbî konulardaki bilgisine işaret ettiğimiz Hz. Âişe, yattığı zaman korkunç şeyler (hayaletler) gören bir kıza, bazı tavsiyelerde bulunur.[482]

Hz. Aişe'nin kız kardeşi Esma bint Ebibekir'in, tedavi için ya­nına getirilen hummalı kadın hastaları, soğuk su ile tedavi ettiği anlaşılmaktadır.[483]

Hz. Peygamber devrinde, bazı hastaları dualar okuyarak te­davi etme yolunun da izlendiği anlaşılmaktadır. Cahiliye devrin­de de yapılan bu işe Rukye denmektedir.[484]

Bir yahudi kadın, hastalanmış olan Hz. Âişe'ye rukye yapar­ken Hz. Ebubekir içeri girer ve "Allah'ın kitabı ile rukye yap" der.[485] Cahiliye devrinde rukye yaparak hastaları tedavi eden Kureyşli eş-Şifa bint Abdillah, müslüman olduktan sonra, yaptığı rukyeyi Hz. Peygamber1 e anlatır. Onun bu şekilde yaptığı tedaviye müsa­ade eden Hz. Peygamber, bunu eşi Hafsa'ya da Öğretmesini ister.[486] Yine Hz. Peygamberin, Hz. Âişe'ye göz değmesine karşı rukye yapmasını emrettiği rivayet edilmektedir.[487] Hz. Peygamber'in, rukye yapmasına müsaade ettiği kadınlar arasında, Esma bint Umeys ve Ensar'dan Halide bint Enes'i de sayabiliriz.[488]

Rukyenin, her zaman sadece okuyup üflemekten ibaret olma­dığı, bununla beraber bazı ilaçların kullanıldığı da anlaşılmakta­dır. Deri üzerinde bazı kabarcıkların oluşması ile ortaya çıkan ve bir deri hastalığı olarak kabul edilen en-nemleyi (egzama)[489] eş-Şi­fa bint Abdillah, şöyle tedavi eder: Zaferan ağacı ile yaraları yedi defa rukye yapan eş-Şifa, bu ağacı temiz bir yere koyarak üzüm sirkesi ile beraber ufalar ve bu karışımı yaraların üzerine sürer.[490]

Arap yarımadasında, kız çocuklarının da sünnet edildiği ve bu sebeple toplumda sünnetçi kadınlar bulunduğu bilinmektedir. Ummu Enmâr isimli bir kadının, Mekke'de sünnetçilik yaptığı ri­vayet edilmektedir.[491] Medine'de bu işi yapan Ummu Atiyye'ye, Hz. Peygamber'in bu konuyla ilgili olarak bazı emirler verdiği,[492] Medinelilerin, kızlarının sünnet törenlerinde eğlence tertip ettik­leri ve yemek ikramında bulundukları rivayet edilmektedir.[493] Kadınların tıbbî hizmetleri arasında ebeliği de sayabiliriz. Hz. Peygamber'in ebesinin, Abdurrahman b. Avfın annesi eş-Şifâ bint Avf olduğu nakledilmektedir.[494] Hz. Peygamber'in ve Hz. Fatı-ma'mn çocuklarının ebeliğini ise Safiye bint Abdilmuttalib ve Hz. Peygamber'in hürriyete kavuşturduğu Selma (Ümmü Rafı') yapar.[495]                                                     

Tıp konusunda Arap kadınının cahiliyeden gelen bir tecrübe­si olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim Evd oğullarının doktoru olan Zeyneb'in, hastalara ilaç yaptığı ve bu konudaki şöhretinin Arap­lar arasında yayıldığı ifade edilmektedir.[496]

Hem cahiliye hem de Hz. Peygamber devrinde eş-Şifâ isimli kadınlar bulunmaktadır. Bu ismin konulmasının, tıbbî hizmetleri yürütmeleri ile ilgili olabileceği akla gelmektedir.

Bu tıbbî hizmetlerin profesyonelce yapılmadığı, insanlara hizmet amacı taşıdığı anlaşılmaktadır. [497]

 

III. Ev İşleri Ve Ev Dışındaki Bazı İşler
 

Hz. Peygamber devri toplumunda, cahiliye devrinde olduğu gibi dadılık ve sütanneliği yapan kadınlar bulunmaktadır. Hz. Peygamber, Cafer b. Ebi Talib'in iki oğlunun dadısına onların durumlarını sorar [498]ve bilgi alır. Hz. Peygamberin oğlu îbra-'him'in, en Neccâr oğullarına mensup olan Ümmü Burde isimli bir sütannesi olduğu [499]ve Selmâ isimli bir dadısı bulunduğu rivayet edilmektedir.[500] Bir çocuğun sütanneliğini ve dadılığını aynı kadın yürütebildiği gibi, bazan da ayrı ayrı kadınlar tarafından yürütü­lür. Fakat genelde çocuklarının bakımını öz annelerinin yaptığı söylenebilir.[501]

Kadının evinde yaptığı işlerin başında, beslenme ile ilgili ça­lışmalar gelmektedir. Hz. Peygamber devrinde kadınlar, kendi evlerinde el değirmenleri ile imal ettikleri undan ekmek yapar­lar.[502] Hz. Peygamber'inkızı Hz. Fatıma'nm, hamile, olduğu için tandırda ekmek pişirirken zorluk çektiği ve bu sebeple Hz. Pey-gamber'den yadımcı vermesini isteyen Hz. Ali'nin, eşinin yükünü hafifletmek istediği ifade edilmektedir.[503]

Yemek pişirmek de kadının önemli işleri arasındadır. Bir gün Hz. Aişe, Sevde'yi, hazırladığı çorbayı yemeğe zorlar. Hz. Aişe genç ve tecrübesiz olduğu için, Şevde kadar güzel yemek yapa­maz.[504] Hz. Peygamber'in Hayberli hanımı Safîyye'nin çok güzel...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Çalışma ve ticaret hayatında kadın
« Posted on: 23 Nisan 2024, 21:27:19 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Çalışma ve ticaret hayatında kadın rüya tabiri,Çalışma ve ticaret hayatında kadın mekke canlı, Çalışma ve ticaret hayatında kadın kabe canlı yayın, Çalışma ve ticaret hayatında kadın Üç boyutlu kuran oku Çalışma ve ticaret hayatında kadın kuran ı kerim, Çalışma ve ticaret hayatında kadın peygamber kıssaları,Çalışma ve ticaret hayatında kadın ilitam ders soruları, Çalışma ve ticaret hayatında kadınönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes