> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Asrı Saadette İslam > Beytülmal ve malî teşkilatlanma
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Beytülmal ve malî teşkilatlanma  (Okunma Sayısı 13544 defa)
02 Ekim 2010, 14:49:33
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 02 Ekim 2010, 14:49:33 »



İkinci Bölüm


BEYTÜLMAL, MALÎ TEŞKİLATLANMA Ve DÎVANLAR


I. Beytülmal'in Ortaya Çıkışı
 

Pek çok kaynakta beytülmâlin Hz. Ömer zamanında ortaya çıktığı kaydedilir. Resûlullah zamanındaki tatbikata ve bir kısım hâdiselere bakacak olursak beytülmâlin Hz. Peygamber tarafın­dan ihdas edildiğini açıkça görürüz. Hz. Ömer'in yaptığı şey ise beytülmali geniş bir teşkilâta kavuşturmak olmuştur.

İslâm'da vergiler gördüğümüz gibi sarf yerleriyle beraber or­taya çıkmıştır. Önce vergilerle ilgili kanunlar getirilip daha sonra bütçe hukuku getirilmiş değildir. Bu durumda mecburî vergilerin ortaya çıkmasıyle hazine hukuku da ortaya çıkmış olmaktadır. Toplanan vergiler acilen de sarfedilseler önce belli bir yer veya bir-binaya konuluyordu. Bazı gelirler belli ihtiyaçlar için alakonulu-yor ve bunların idaresine görevli memurlar tayin ediyordu.

Mekke devrinde mecburî olmasa bile mü'minlere bazı malî külfetlerin getirildiğini ve Hz. Peygambere onların kendiliklerin­den getirdikleri vergileri alma selahiyetinin verildiğini birinci bö­lümde görmüştük. Bu durumda Mekke döneminde bir devlet hazi­nesi olmasa bile müslümanlara ait, herhangi birisinin evinde bir hazinenin bulunabileceği düşünülebilir. Bununla beraber göre­bildiğimiz eserlerin hiç birinde o devirde gerek gelir tahsilinin ve gerekse de sarf işlerinin merkezîleştirilmiş olduğuna dair hiç bir iz mevcut değildir.[122] Kanaatımca bu husustaki malumatın yoklu­ğu Mekke'de müslümanların bir kısım faaliyetlerini gizli yürüt­melerinden ileri geliyor.

Medine devrinde ise, kurulan devlet çok kısa zamanda gerekli müesseselere kavuşturuldu. Su devirde Hz. Peygamber gerek vergilerin tahsili ve gerekse muhafaza ve sarfı için çeşitli memur­lar tayin etti. Pek çok kaynakta; ganimetlerdeki devlet hissesi "humus" gelirlerine bakmak için tayin edilen Mahmiye b. Cez'den bahsedilir.[123] Ancak kaynaklar onun ne zaman bu göreve getirildi­ğini büdirmiyorlar. Serahsî (ö. 490 H/1097 M) ise Hz. Peygam­berin Müstalık Oğullarından alınan humus (1/5) gelirine onu me­mur ettiğini yazarken; «Humus gelirleri onda toplanıyordu» diye bir kayıt koyar.[124] Onun bu kaydından Mahmiye'nin daha önce de bu işe baktığı anlaşılıyor. Müstalık harbi ise 5. hicrî yılda yapılmış bulunuyordu. el-Huzâî ise Bedir harbinde Ebû Amr b. Abdi'l-berr'in humus gelirine memur edildiğini yazmaktadır.[125] Bedir harbi ise 2. hicrî yılda yapılmıştır. Aynı sene ise zekât kesin bir mükellefiyet hükmünü kazanmıştı.

Hz. Peygamber tahsil edilen zekâtın yazımı, bakımı ve idaresi için cinsine göre bir kısım memurlar tayin etti ki bunlar arasında bilhassa Bilal el-Habeşî'nin ismi çok sık geçer. Makrizî -(766-845 H) Bilal'in meyve zekatlarına, Abdürrahman b. Avf in da zekât hayvanlarına memur edildiklerini yazıyor.[126] Az sonra malî teşki­latlanma bahsinde ele alınacağı gibi Bilâl (r.a.) al tun ve gümüş maden ve paralarının bakım ve idaresiyle de ilgileniyordu. Salih Tuğ onun vazifeleri hakkında şu bilgiyi veriyor: «Medine'de bilhassa Bilal el-Habeşî toplanan sadakaların muhafazası işinde temayüz etmiş bulunmaktaydı. Mesela Peygamber, bazı zaman­lar medineli müslüman kadınlara Mescidu'n-Nebevî'de hususî hutbeleri esnasında, onların ellerindeki altun ve gümüşün zekatı­nı vermeye davet eder ve hemen orada tediye edilen bu mükellefi­yetleri Bilal el-Habeşî toplar ve muhafaza ederdi. Herhangi bir sarf zamanı yine kendisi Peygamberin emri üzerine gerekli tahsi­si yapardı. Toplanan aynî sadakalar muayyen bir depoda muhafa­za olunur ve bu yerden ihtiyaç halinde harcanırdı.»[127] Bu misaller bize devlet hazinesinin gelir çeşitlerine göre, en azından hicrî 2. yılda bir kısım binalara veya depolara kavuşturulduğunu göste­rirler.

Eğer Medine'ye getirilen gelirler, bekletilmeden hak sahiple­rine dağıtılacaksa, bunlar ilgili depolara değil mescide götürülür ve oradan dağıtılırdı. Meselâ, Buharı (194-256 H) Bahreyn'den ge­len fazla miktardaki malın Resûlullah'ın emriyle Mescid-i Nebevî'ye konulduğunu kaydediyor.[128]

M. Hamidullah, Hz. Peygamberin Mescid-i Nebi külliyesi içe­risinde, 2, katta bulunan bir odasını "beytülmal" olarak kullandı­ğından bahsederken şöyle der: «Üzerinde bir de ikinci katı bulu­nan bir başka daireden de bahsedilir ki bu daire Meşrebe Alîye ya­hut Gurfe veya Hizâne olarak anılırdı ve içinde gıda maddeleri, si­lahlar vs. eşyanın saklandığı bir Devlet Hazînesi (Beyt'ul-MaD olarak kullanılıyordu. Bilâl Habeşî buranın muhafızlığı ve idare­ciliği ile vazifelendirilmişti»[129] Buharî, Hz. Peygamberin "Uîliy-ye" ve "Meşrube" denilen bir odasından bahsediyor ve onun ha­nımları ile arası açıldığında bu odaya çekildiğini kaydediyor ve fa­kat burasının hazineyle ilişkisine temas etmiyor.[130] Ancak bazı hâdiselere bakacak olursak Resûlullah'ın odalarından birisinin hazine (beytülmal) olarak kullanıldığı kanaatma varırız. Meselâ, Buharî'ni keydettiğine göre; Hz. Peygamber, bir defasında ikindi namazını kıldırınca hemen evine koşar ve oradan zekât geliri olan hurmayı getirip dağıtır ve onu gece bekletmek istemediğini söy­ler.[131] Diğer bir hâdiseyi Ahmed b. Hanbel (164-241 H) anlatıyor: Hz. Peygamber, bir gece yanında bulduğu hurmayı yer ve sonra onun evinde bulunan zekât hurmalarından olabileceğini düşüne­rek rahatsız olur.[132] Buharî sarihi Aynînin Ebu Hureyre (r.a.)'den naklettiği olay ise şöyledir: «Hasat zamanı, öteki beriki Hz. Pey­gambere hurmasını getirir ve hatta o kadar ki onun yanında hur­madan bir tepecik oluşuı-du. Hasan ve Hüseyin bu hurma ile oyna­maya başladılar. Onlardan biri ağzına bir hurma attı da Resûlullah bunu görüp ağzından çıkardı ve; Muhammed ailesine zekâtın haranı olduğunu bilmiyormusun, dedi»[133] Bu hâdiseler bi­ze Mescidden ayrı olarak Hz. Peygamber1 e ait odanın Devlet Hazînesi hâline getirildiğini veya başlangıçta orasının bu gayeyle inşa edildiğini gösterir. Resulullah'ın odaları hicrî 1. yıl içerisinde tamamlandığına göre Beytülmal de bu tarihde ortaya çıkmış ol­malıdır.

Bazı kaynaklarda açıkça «Sadaka Odası: Gurfetü's-Sadaka» ve «Hizâne» terimleri görülür, Ahmed b. Hanbel, Resûlullah'ın to­runu Hz. Hasan'dan şu hâdiseyi nakleder; «Resûlullah beni sada­ka odasına götürdü. Ben orada bir hurma alıp ağzıma atmıştım da Resûlullah; onu bırak, çünki o, ne Allah Resulüne ve ne de onun ailesinden bir kimseye helâl değildir, dedi»[134] Makrizî de Hz. Pey-gamber'in denetlemek gayesiyle Bilâl Habeşî'nin görevli bulundu­ğu sadaka hazinesine girdiğini anlatırken şöyle diyor: «Bilal mey­ve sadakalarına bakmakla vazifeliydi. Resûlullah, içine sadaka konulan, Bilâl'in hizânesine girdiğinde orada bir yığın hurma gör­dü ve bu nedir,diye sordu. Bilâl; Ey Allah'ın Resulü ben onları, si­zin muhtemel ihtiyaçlarınız (nevâib) için ayırdım, diye cevap ver­di»[135] Şu kadar var ki her iki kaynak da bu hazinelerin nerede bu­lunduğuna dair bir bilgi vermiyorlar.

Salih Tuğ, Peygamber zamanında, Ebu Bekir (r.a.)'in sahip bulunduğu Sunuh mevkiindeki hazinenin şahsî olmayıp umunu olabileceğini ve burada, müslümanların sadaka olarak ödedikleri malların toplanıp tek elden ihtiyaç sahiplerine devlet eliyle tahsis edilmiş bulunabileceğini söylüyor.[136] Bu, devlete ait bir hazine ol­sa bile Bilâl Habeşi'nin görevli bulunduğu hazinenin, onun müez­zinlikle de iştigali dolayisiyle Mescid-i Nebî'nin yakınında bulun­ması gerekir. Eğer burası Ebû Bekir'in şahsî hazinesi değilse, onun görevli bulunduğu bir devlet hazinesi olmalıdır.

Kettânî, Beyhakî'den naklen Resûlullah'ın el-Müzenî kabile­sini temsilen gelen 400 kişilik bir heyete yol azığının verilmesi için Hz. Ömer'e verdiği bir emirden bahseder. Ömer, heyeti Ulliyye de­nilen üst kattaki bir odaya çıkartır ve onlar orada çok güzel hur­malar görünce de şaşırırlar.[137] Bu hâdiseden biz, çok kısa bir süre de olsa Hz. Ömer'in Ulliyye yahut Meşrube denilen hazineye bak­tığı neticesini çıkartabiliriz. Bütün bunlar «Beytülmal» müessesi­nin Resûlullah devrinde bir kısım binalara kavuşturulduğunu göstermektedir. [138]

 

II. Malî Teşkilatlanma
 

A- Hz. Peygamber Devrinde Vergi Teşkilatı
 

1- Gelirlerin Tahsil, Muhafaza Ve Sarfına Ait Teşkilâtlanma
 

Hz. Peygamber (s.a.v.)'e Mekke'de nazil olan A'râf sûresinin 199. ayetiyle getirilen vergileri alma selahiyetinin verildiğini gör­müştük. Ancak o zamanlar, kurulmuş herhangi bir teşkilat yoktu ve mü'minler kendi ihtiyarları ile hareket ediyorlardı. Medine'de mecburi vergilerin ortaya çıkması ve bir kısım toprakların islâm Devletine katılmasıyla birlikte, çeşitli vergilerin tahukkuk ve tahsilleri, bunların merkeze nakli, korunması ve gerekli yerlere sarfı gibi işlemler, yavaş yavaş malî bir teşkilatın ve ilgili bazı mü­esseselerin doğumuna sebep olmuştur.

Vergilerin tahsili için çeşitlerine göre ayrı memurlar tayin edilmiş ve düzenli vergilerin toplanmasında, ganimetlerden dev­let hissesinin alınmasında ve her çeşit verginin muhafaza ve sar­fında hep ayrı memurlar istihdam edilmiştir. Kur'an'da vergi teş­kilatında çalışanlara; "amilin: Amiller" ifadesiyle temas edilmiş­tir.[139] Salih Tuğ bu ifadeden hareket ederek şu açıklamayı yap­maktadır: «Bu ayette bariz olarak: 1) Vergi işleriyle meşgul olan­ların mevcudiyeti kabul edilmekte ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Beytülmal ve malî teşkilatlanma
« Posted on: 20 Nisan 2024, 10:08:36 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Beytülmal ve malî teşkilatlanma rüya tabiri,Beytülmal ve malî teşkilatlanma mekke canlı, Beytülmal ve malî teşkilatlanma kabe canlı yayın, Beytülmal ve malî teşkilatlanma Üç boyutlu kuran oku Beytülmal ve malî teşkilatlanma kuran ı kerim, Beytülmal ve malî teşkilatlanma peygamber kıssaları,Beytülmal ve malî teşkilatlanma ilitam ders soruları, Beytülmal ve malî teşkilatlanmaönlisans arapça,
Logged
16 Ağustos 2019, 13:36:35
Melek Nur Çelik koü

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 298


« Yanıtla #1 : 16 Ağustos 2019, 13:36:35 »

Paylaşım için Allah razı olsun..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
16 Ağustos 2019, 16:26:36
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #2 : 16 Ağustos 2019, 16:26:36 »

Esselamu aleykum. Rabbim razı olsun paylasimdan kardeşim. ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

17 Ağustos 2019, 12:36:24
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #3 : 17 Ağustos 2019, 12:36:24 »

Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri Peygamberimiz in yolundan ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes