> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Asrı Saadette İslam > Asr- saadette mescidler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Asr- saadette mescidler  (Okunma Sayısı 2717 defa)
01 Ekim 2010, 17:20:21
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 01 Ekim 2010, 17:20:21 »



ASR-I SAADETTE MESCİDLER / CAMİLER VE FONKSİYONLARI


Dr. Ahmed Güner
 

(Dokuz Eylül Üniversitesi, ilahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi, izmir)

Ahmed Güner 1956 yılında Erzurum'un Tortum kazasında doğ­du. İlk, orta ve yüksek tahsilini Erzurum'da ta­mamladı. 1981 yılında Erzurum Yüksek tslâm Enstitüsüne asistan olarak girdi. Bu okulun İlahiyat Fakültesine dönüştürülmesinden sonra görevine öğretim görevlisi oîarak devam etti. 1983'te Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakül­tesine tslâm Tarihi Öğretim Görevlisi olarak tayin edildi. 1986'da "Hz. Peygamber Devrinde Mescid-ler" konulu bir yüksek lisans tezi hazırladı. 1992'de de "B üvey kilerden Adudıı'd-Devle ve Dö-nemi" adlı çalışmasıyla doktor oldu. Halen Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesindeki göre­vine devam etmektedir. [1]

 

Giriş
 

1. Kaynaklar Ve Araştırmalar
 

Hz. Peygamber devrinde mescidler konulu araştırmamızın temel kaynaklan, Siyer, Megâzî, Tabakât, genel islâm Tarihi ve Hadis kitaplarıdır. Bu kaynakların ekserisi, konumuza ait bilgi­lere, dağınık, insicamsız bir şekilde ve çoğu kere, ikinci plândaki malumat arasında yer vermektedirler.

ilk devir islâm Tarihi kaynaklan arasında, konumuzun bütü­nü üzerinde temel kabul edebileceğimiz belli bir eserden sözetmek mümkün olmamakla birlikte, Ibn Sa'd (230/844)'ın et-Tabakâiu'l-Kubrâ adlı eserinin gerek Hz, Peygamber devrine ait iki cildi ve gerekse, sahabi biyografilerine yerveren diğer ciltleri nisbeteu önemli bir yere sahiptir.

Çalışmamızın bazı bölümlerinde, münhasıran tek bir kayna­ğa istinad ettiğimiz olmuştur. Özellikle Medine'deki kabile mes-cidleri konusunda, Ibn Şebbe (262/875)'nin Târîhu'l-Medine adlı eseri temel kaynak durumundadır. Bu müellif, Medine mescidleri hakkındaki rivayetleri bir başlık altında zikretmiştir. Aynı müel­lifin kitabında, Mescid-i Nebevi hakkında da bir bölüm bulundu­ğu muhtemel görülüyorsa da, ne yazık ki, zamanımıza ulaşma­mıştır. Ibn Şebbe'nin rivayetlerini, bazen, başka kaynaklarla teyid ettiğimiz olmuştur.

Ibn Ishâk (151/822)'m rivayetlerini borçlu olduğumuz ve Hz. Peygamber devri hakkında orjinal eser olma vasfını taşıyan Ibn Hişâm (218/822)'ın es-Sîre si, gerek bazı mescidlerin tesbitinde ve gerekse Mescid-i Nebevi ile ilgili hususlarda, önemli bilgilere yer vermektedir.

Vakıdî (207/822)'nin el-MegazV&i, her ne kadar Hz. Peygam­ber devri gazve ve scriyyelerini muhtevi ise de, özellikle, Mescid-ı Nebevî'nin askerî fonksiyonları ve Mekke ve Medine dışındaki ka­bile mescidleri hakkında yer yer Ibn Sa'd ile uyuşan bilgiler ihtiva etmektedir. Diğer kaynakların yer vermediği bazı bilgilere bu mü­ellifin eserinde rastladığımızı da kaydetmeliyiz.

Belâzurî (279/892)'nin Ensâbu'l-Eşrâf ve Futûhu'l-Buldân\ ile Taberî (310/922)'nin Târîhu'l~Umem% anılanlardan sonra, ko­numuza ait haberlere en Çok yer veren kaynaklardır.

Hadis kaynaklarından, bilhassa, Buhârî (256/870) ve Müslim (261/275)'in eserlerinden önemli ölçüde istifade ettik. Medine'de inşa edilen "Dokuz Mescid (el-Mesâcidu't-Tis'a)" hakkındaki riva­yeti el-Merasil'inde zikreden Ebû Davud (275/888)'u burada an­mak gerekir.

Bekrî (487/1904) ve Yakut el-Hamevî (626/1229)'nin coğrafya kitapları ile îbn Abdi'1-Berr (4623/1071), tbnul-Esîr (630/1232) ve Ibn Hacer (852/1448)'in Tabakât'a dair eserleri zaman zaman baş­vurduğumuz kaynaklar olmuştur.

ilk devir islâm Tarihi kaynaklarının bize vermiş oldukları bilgileri nasıl değerlendirdiklerim görmek, kısmen de zamanımı­za ulaşmayan kaynaklardan yaptıkları farklı nakilleri tesbit et­mek için, muahhar kaynaklara müracaat ettik. Muahhar eserler arasında, Semhûdî (911/1505)'nin Vefâu'l-Vefâ"sim, burada zik­retmek gerekir. Müellif bu eserinde gerek Mescid-i Nebevi ve ge­rekse diğer mescidler hakkında, bazen bize kadar ulaşmayan kay­nakları da kullanarak, farklı rivayetleri kaydetmiştir.

Araştırmalar arasında, J. Pedersen'in islâm Ansiklopedisi için yazdığı "Mescid" maddesini kaydetmek gerekir. Ayrıca, M. Hamidullah'ın islâm Peygamber'i, Hz. Peygamberin Savaşları ve islâm Müesseselerine Giriş isimli kitaplarından faydalandık. [2]

 

2. İslâm'da Mescid
 

Mescid, Kelime olarak, sucûd masdarından türemiştir. Sucûd, lugatta, alnı yere koymak, tevazu göstermek, eğilmek[3] ve dimdik durmak[4] gibi anlamlara gelmektedir. Bir mekan ismi olan ve "secde edilen yer" anlamına gelen[5] Mescid (çoğ.: Mesâcid") te­rim olarak, islâm'da ibâdet yeri, Mescid, Cami demektir.[6] islâm'ın temel ibadetlerinden biri olan namazın diğer rükünlerinin de bu­lunmasına rağmen, "Ibâdetgah" karşılığında "Sucûd" dan türeyen "Mescid" kelimesinin kullanılması, namazın hedeflediği kulluk, tazim ve hürmeti, "Sucûd"un en iyi bir şekilde, ifade etmesi sebe­biyle olsa gerektir. Hz. Peygamber bir hadisinde "Kulun Allah'a en yakın olduğu an secde anıdır" demiştir.[7]

Kur'ân'da "Mescid" kelimesi, müfred, cemi ve terkib halinde yirmi beş'den fazla yerde zikredilmektedir.[8] Bunların on beş'inde "Mescid-i HarânTdan bahsedilmiştir.[9] Kur'ân'da, Mescid-i Haram için ayrıca, dokuz yerde "Beyt11,[10] iki yerde "el-Beytul-Harâm"[11] iki yerde "el-Beytu'1-Atîk",[12] bir yerde el-Beytu'1-Muhar-rem",[13] iki yerde de "el-Ka'be"[14] tabirleri yeralmaktadır.

Mescid-i Haram dışında, islâm öncesinde inşa olunan iki ma-bed daha Kur'ân'da zikredilmektedir ki; bunlardan biri "Mescid-i Aksa"[15] yani, Beytu'l-Makdis;[16] diğeri de Ashab-ı Kehf için inşa olunan bir türbe mesciddir.[17]

"Allah bazı insanları bazısı ile defetmeseydi, içlerinde Al­lah'ın adı çok anılan manastırlar,kiliseler,havralar ve mescidler yıkılıp giderdi" ayetindeki[18] (; mescidler, umumi manada kullanıl­mıştır.[19]

Tevbe suresinde, ileride ele alacağımız "Takva üzerine bina edilen mescid"[20] ve "Mescid-i Dırar"[21] zikredilmektedir.

Zaccâc, Mescid kelimesinin, ibadet edilen her yer için kullanı­labileceğini, söylemektedir.[22] Hz. Peygamber bir hadisinde hıris-tiyan azizlerinin kabirleri yanında inşa edilen manastırlar için mescid kelimesini kullanmıştır.[23]

islâm ibâdetgah mefhumunda köklü bir değişiklik yaparak, ibadet etmek için belli bir mabedi zaruri kalmamıştır. Hz. Peygam­ber, bir hadisinde, Peygamberler arasında münhasıran kendisine verilen beş şeyden[24] biri olarak bunun üzerinde durmuş ye şöyle demiştir: "Benden Öncekiler ancak kiliselerinde ve havralarında, ibadet ediyorlardı. Yeryüzü benim için temiz ve mescid kılındı; bundan dolayı namaz vakti gelince, herkes bulunduğu yerde na­maz kılsın"

İslâm, bir prensip ve bir ruhsat olarak mümkün olan her yer­de secde edilmesini kabul etmiş ise de, cemaatle kılınan namazı yalnız başına kılmandan daha değerli görmüştür.[25] Nitekim ibra­him tarafından inşa olunan ve dört bir yandan gelen insanların zi­yaret ettiği Mescid-i Haram veya Kabe'ye, müslümanlar daha içindeki putlar çıkarılıp atılmadan önce bile tazim göstermişler, şanım yüce tutmuşlar ve burada cemaatle ibadet etmişlerdir.[26] Kabe'de topluca namaz kılmaları müşrikler tarafından engellen­diği yıllarda, müslümanlar, muhtemelen mevcut şartlar içerisin­de bir mescit bina etmek imkanını bulamamışlarsa da, Erkanım evini mescid ittihaz etmişlerdir.[27] Bu arada Ebu Bekr ve Ammâr'm, evlerinin yanında birer mescid inşa ettiklerini kaydet­meliyiz.[28]

Müslümanlar, Mekke'den uzaklaştırılıp Mesciu'i Haram'da buluşmak ve ibadet etmekten mahrum bırakılınca, süratle onun yerini tutacak diğer bir yer bulmayı düşündüler ve buldular.[29] Zira Resûlullah, Medine'ye hicret yolunda iken, birkaç gün Küba'da kaldı ve burada Küba Mescidini inşa etti. Daha sonra da Medine'de Mescid-i Nebevi inşa edildi.

Konumuzla ilgili iki terim daha vardır; Musalla ve Cami. Salat kökünden bir mekan ismi olan ve dilimize namazgah olarak çevirebileceğimiz "Musalla" kelimesi, Hz. Peygamber devrinde, Medine'de, Ramazan ve Kurban bayram namazlarının kılındığı yer içiin kullanılan bir ıstılahtır.[30] Hz. Peygamber Medine'ye yer­leştikten sonra, ilk defa hicretin 2. yılı Şevval ayının ilk gününde Ramazan bayramı, aynı yılın Zilhicce ayının onuncu günü de Kur­ban bayram namazları Musallâ'da kılınmıştır.[31] Necâşî tarafın­dan. Zubeyr b. el-Avvâm'a armağan edilen mızrak her bayram na­mazında, Musallâ'ya götürülerek, kıble istikametine dikilirdi.[32]

Cami kelimesi ise, el-Mescidu'l-Câmi'nifı~kısaltılmış bir şekli olup, bir beldede, cuma namazının kılındığı büyük cami demek­tir.[33] Bu terim, Hz. Peygamber devrinde kullanılmayıp sonradan ortaya çıkmıştır. Medine'deki mahalle camilerinde, sadece vakit namazları kılındığı için cuma günleri Mescid-i Nebevi'de toplanı­lıyordu. Bu hususiyetiyle Mescid-i Nebevi ye de Mescid-i Cami ve­ya kısaca cami denilebilir. [34]

 

Birinci Bölüm


MEKKE'DEKİ MESCİDLER


Hz. Peygamber (s.a.v.)'in islâm öncesindeki ibadet hayatı hakkında, fazla bir bilgiye sahip değiliz. Bu hususta, Hz. Peygam­berin, hemşehrileri gibi Kabe'yi tavaf ettiği, Ramazanlarda, Mek­ke yakınlarındaki Hı...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Asr- saadette mescidler
« Posted on: 19 Nisan 2024, 19:37:45 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Asr- saadette mescidler rüya tabiri,Asr- saadette mescidler mekke canlı, Asr- saadette mescidler kabe canlı yayın, Asr- saadette mescidler Üç boyutlu kuran oku Asr- saadette mescidler kuran ı kerim, Asr- saadette mescidler peygamber kıssaları,Asr- saadette mescidler ilitam ders soruları, Asr- saadette mescidlerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes