> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Asrı Saadette İslam > Asr-ı saadette toprak hukuku
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Asr-ı saadette toprak hukuku  (Okunma Sayısı 3099 defa)
01 Ekim 2010, 17:35:11
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 01 Ekim 2010, 17:35:11 »



ASR-I SAADET'TE TOPRAK HUKUKUNUN TEŞEKKÜLÜ


Ali Bulaç
 

 

Alı Bülaç 1951 Yılında Mardin'de doğdu. İlk ve Orta öğreni­mini Mardin'de, yüksek öğrenimini İstanbul Yük­sek İslâm Enstitüsü (1975) ve İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nde (1980) yaptı. 1976'da Düşünce Dergisi ve Düşünce Yaymları'nı, 1984'te İnsan Yayınları'nı kurdu. 1987 yıhnda Za­man Gazetesi'nin kurucuları arasında yer aldı ve bir yıl Gazete'nin İstanbul Büro Şefliği görevini yürüttü. 1985-1992 yıllan arasında Kitap Dergi-si'ni, üç aylık araştırma dergisi Bilgi ve Hikmet'i yönetti. Çeşitli dergilerde, Milli Gazete, Yeni De­vir ve Zaman Gazetesi'nde çok sayıda yazı ve araş­tırmaları yayınlandı. 1988'de Türkiye Yazarlar Birliği "Fikir Ödülünü aldı. Evli ve dört çocuk ba­basıdır.

Bugüne kadar yayınlanan eserleri: Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı (8. Bsm. 1993); Kur'an ve Sünnet Üzerine (3. Bsm. 1985); İslâm Dünyasında Düşünce Sorunları (A. Bsm. 1993.); Çağdaş Kavramlar ve Düzenler (13. Bsm. 1993); Gündemdeki Konular (3 Bsm. 1992); Ortadoğu Gerçeği (1988J; İslam Dünyasında Toplumsal Değişme (3. Bsm. 1993); Bir Aydın Sapması (3. Bsm. 1993.); İnsanın Özgürlük Arayışı (3. Bsm. 1992); Din ve Modernizm (3. Bsm. 1992);Nuh'un Gemisine Binmek (1992); İslam ve Fanatizm (1993); İslam ve Demokrasi -Teokrasi, Totalite-rizm-(1993).[1]

 

Giriş
 

Miladi 622 yılında Mekke'den Medine'ye yapılan hicretten sonra eski ismi Yesrib olan bu küçük şehirde İslâm'ın siyasi, sos­yal ve ekonomik alanlarda düzenli bir organizasyon şeklinde teza­hür etmesi islâm tarihinin önemli olaylarından biri, hatta en önemli olanıdır..

islâm tarihinde teşekkül eden toprak hukukunun, müetehid-lerin teorik çalışmaları veya şahsî öngörüleri sonucu değil de, İslâm devletinin bu ilk tatbikatım referans alarak vücud bulması. islâm'da toprak hukukunun mahiyetini ve şeklini araştıran her­kesi bu ilk dönemdeki tatbikata yöneltmek zorunda bırakır. Doğrusu da budur. Çünkü hukuk gibi diğer bütün faaliyet alanları ve ilimlerin beslenme ve ilham kaynağı Asr-ı Sa'adet'tir.

Toprak hukuku bağlamında şu söylenebilir ki, Asr-ı Saadet'le de toprağa ilişkin hukukî düzenlemeler teorik ve bir defalığına değil duruma ve vukubulan olayların mahiyetine göre yapılmıştır. Bir toprağın hangi hukukî statüye tâbi tutulacağım tayin eden şey, sözkonusu toprağın müslümanlarm eline geçiş şeklidir

Nitekim bu düzenleme de inen vahyin yol göstermesi doğrul­tusunda şekil bulmuş; savaş ve fetih hareketleri devanı ettikçe toprak üzerinde uygulanacak statü de inen ayetlerin öngördüğü veya Peygamber'in gösterdiği doğrultuda tespit edilmiştir.

Ayetler, toprağı ganimetler genel kavramı içerisinde çözüme bağlarken Hz, Peygamber bizzat uyguladığı sünnetlerin de bun­lar hakkında nasıl clavranılacağını yeri geldikçe açıklıyordu. [2]

 

Birinci Bölüm


TOPRAK TÜRLERİ


I. Mülk Ve Haracı Arazi
 

Fetihler sonucunda arazi hukuku genel anlamda üç kısma ay­rıldı:

a) Müslüman olup da toprakları kendilerinde kalan ve îslâm devletine öşür veren yerler, Taif gibi.

b) Savaş sonucu fethedilen ve topraklan müslümanlar ara­sında dağıtılan yerler, Hayber gibi.

c) Savaş yapılmadan teslim olan ve toprakları Fey hükmüne giren yerler, Beni Nadir gibi.

Hz. Peygamber Hayber'i fethedince onu gaziler arasında ga­nimet olarak taksim etti. Bu yeni tatbikata göre, beşe ayrılan bu toprakların 1/5'i Allah'a ve Resulüne ayrılır, geri kalan 4/5'i de mülk arazi olarak müslümanlar arasında dağıtılırdı. Ancak Hz. Ömer sonraki dönemlerde savaş yoluyla fethettiği arazileri tak­sim etmekten kaçındı ve Fey hükmünde kabul etti. Oysa Fey, müslümanlarlarm savaş yapmadan kazandıkları topraklar idi. Nitekim Hz. Peygamber Beni Nadir'in mallarına bu hükmü uygu­lamıştı.[3] Fey ve ganimet malları hakkında varid olan şu hadisi zikredelim:

«Üzerlerine at ve deve koşturmadığınız halde, (savaş yapma­dan) küffar beldelerinden herhangi bir beldeye geldiğiniz ve aha-lisiyle bir mal üzerine sulh yapıp orada ikamet ettinizse onlardan aldığınız fey olur, ki onun sarf yeri müslümanların tamamıdır. Allah'a ve Resulüne asi olan beldeye gelip de atlar koşturmak ve savaş yapmak suretiyle onlardan aldığınız mallara gelince onla­rın beşte bir'i Allah'ın ve Resâlünündür. Sonra, geri kalan beşte dördü ise sizindir»[4]

Ganimet malları mücahidler arasında taksim edilirken, Fey malları mücahidlere dağıtılmaz, mülkiyeti (rakabesi) devlette ka­lır. Onlardan cizye ve haraç alınır.[5] Şu nokta özellikle önemlidir:

Fey, elde ediliş tarihinden kıyamete kadar gelecek mü'mirilere aittir.[6]

Özetlersek, Fey mallan toplum adına mülkiyeti devlete ait olan mallardır. Hz. Ömer, savaşta fethedilen araziyi de Fey hük­müne sokmuş ve süren uzun tartışma ve müzakerelerden sonra Ashab ona uymuştur. Fey olan arazi haracı arazidir. Özel mülk konusu yapılamaz, ilerde de göreceğimiz gibi, Hz. Ömer Buceyle Kabilesine mülk-ganimet olarak verdiği araziyi üç sene sonra tek­rar ellerinden almıştır. Ancak devlet haracı araziden müslüman-lara ikta'larda bulunabilir. [7]

 

II. İkta
 

Haracı arazi üzerinde iki ikta şekline rastlanabilir.

a) Temliki ikta', b) Istiğlalen tkta'[8]

Birincisinde toprağın (rakabesi) ferde geçer, ikincisinde dev­lette kalır. Hz. Peygamber zamanında çeşitli iktalar yapılmıştır. Bu iktalann belli başlı özellikleri temliki ikta' olmamalarıdır. An­cak Asr-ı Saadette arazî vergilerinin kişilere ikta' edildiğine rast­lamak hemen hemen mümkün değildir, çünkü bu dönemde vergi­yi devlet memurları toplardı.[9] Verginin ikta'ına daha çok Osman­lılarda rastlanır ki, bu da iltizam usulüne yol açmış ve reayanın bir avuç insafsız mültezimin eline terkedilmesi sonucunu doğur­muştur. Asr-ı Saadet'te iktalar yapıldığında herkese işleyebilece­ği kadar toprak verilmesine büyük özen gösteriliyordu.. Nitekim işleyemiyecek kadar toprağa sahip olanların ellerinden fazla top­rakların alındığı ve işleyecek durumda olan topraksız müslüman-lara dağıtıldığı kaynaklarda zikredilmektedir.

ikta' sahibi muhtecir gibidir, işlemekten aciz olan kimseye toprak ikta' edilmez. Kendisine toprak ikta' edilen kişi, bu yerde üstün hak sahibidir. İcar ile gelirinden istifade edebileceğine ce­vaz verilmiştir. Mülkiyeti Beyt'ül-male ait olan arazinin satışı, rehnedilmesi, her türlü ferağ işlemleri ve vakfı hukuken muteber değildir. Mülkiyeti devlete ait olduğundan, hiçbir fert o yer üzerin­de mutlak malik değildir.

Bu sebepten satışı da yasaklamıştır.[10] Ebu Hanife dışındaki ekseri hukukçular bu arazinin kiraya verilebileceğini kabul eder­ler. Menfaatim hibe edebilir fakat satamaz.[11] Temliki olan iktalar da üç sene çalıştınlmazsa bu topraklar kendisine ikta edilenlerin ellerinden alınır. Devlet belli durumlarda bu topraklaramüdaha-le hakkını elinde bulundurmaktadır.[12] Fey arazi olan ve eski sahip­lerinin elinde bırakılarak kendilerinden cizye alınan haracı arazi­ler de müslüman olmayanlar (zımmîler) tarafından satılamaz­lar.[13]

 

III. Mevat Arazi
 

Genel kabul gören görüşe göre, Ölü (mevat) arazi şöyle tarif edilir: Bir müslüman veya zimmîye ait olmayan ve uzaklığı bir köy kenarındaki evden yüksek sesle bağırmak suretiyle duyulamaya-cak kadar uzak olan ve ihya edilmiş olmayan araziye denir.[14] Ölü araziyi ihya edebilmek için Ebu Hanife'ye göre, devlet başkanının iznini almak şarttır.[15] imam Şafii dışında kalan diğer hukukçula­ra göre, bir kimse mevat olan toprağı üst üste üç sene işleyemezse toprak elinden alınır ve bir başkasına devredilir.[16] Mecelle'de de mevat arazinin mutlak mülkiyet olamayacağı kaydedilir.[17] Yine Ebu Hanife'ye göre, bir kimse devlet başkanının iznini almadan arazi ihyasında bulunursa aradan ne kadar zaman geçerse geçsin, ona malik olamaz. Belki zilyet olarak elinde kalabilir.

Bu tür mülkiyetlere el koyabilmek için zamanın geçmiş olma­sı (mürur-u zaman) Önemli bir faktör değildir: Atiyy b. Kays şu ola­yı anlatır: Bir kısım halk halife Ömer'den Şam'da bulunan Enzire topraklarım atlarını otlatmak, beslemek için istediler. Bu yerler onlara verildi. Halkın bazısı oraları ektiler; durum Halifeye ileti­lince ektikleri yerleri ellerinden aldı ve ektiklerinden dolayı da tazminata mahkum etti.[18] Haklı sebeplere isnad etmeyen ikta işlemleri üzerinden uzun sürenin geçmesi onu meşru kılmadığı gibi kişi menfaati amme menfaatine tercih de edilemez.[19] ilk zamanlarda arazi muayyen defterlere kaydedilmediğinden her türlü ihtilaflarda menkul mallardaki gibi şahit dinleniliyordu. Malı ellerinden çıkan, başkası tarafından işgal edilen arazinin maliki hak talebinde bulunur, geri almak isterse tek delili şahit idi.

Ca'fer b. Muhammed şöyle nakleder: Hz. Peygamberin kızı Hz. Fatıma Halife Ebu Bekir'e gelerek; -Fedek'i bana ver. Zira babam onu bana vermişti, dediğinde, Ebu Bekir (r.a.) ondan şahi...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Asr-ı saadette toprak hukuku
« Posted on: 26 Nisan 2024, 09:14:44 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Asr-ı saadette toprak hukuku rüya tabiri,Asr-ı saadette toprak hukuku mekke canlı, Asr-ı saadette toprak hukuku kabe canlı yayın, Asr-ı saadette toprak hukuku Üç boyutlu kuran oku Asr-ı saadette toprak hukuku kuran ı kerim, Asr-ı saadette toprak hukuku peygamber kıssaları,Asr-ı saadette toprak hukuku ilitam ders soruları, Asr-ı saadette toprak hukukuönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes