> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Asrı Saadette İslam > İctimaî ve kürtürel hayat
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İctimaî ve kürtürel hayat  (Okunma Sayısı 2667 defa)
04 Ekim 2010, 18:45:34
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 04 Ekim 2010, 18:45:34 »



III. İÇTİMAÎ VE KÜLTÜREL HAYAT


1. Sosyal Yapı
 

Cahiliye döneminde toplumda üç sınıf halk vardır. Hürler Esirler ve Mevâli'dir. Hürler cemiyetin birinci sımf vatandaşıdır Kâhinler, şairler ve savaşta ün yapmış insanlarla Kusay haneda nından olan insanlar ve Onlar Meclisi üyelerinin de toplumda ayr bir yeri ve değeri vardı. Köle ve cariyelerden teşekkül eden Esirler ise, pazarlarda alınıp satılan kimselerdir. Bazan hediye, bazan mehir olarak değerlendirilen köleler sanat ve ticaretle meşgul olurlar ve harplere iştirak ederlerdi. Köleler hürlerden aşağı ka­bul edildiğinden ona hürlerin cezasının yansı kadar ceza verilir. Cariyelerden doğan çocuklar da esir olarak kabul edilir. Köle ve cariyeler efendisi elinde her türlü muameleye duçar olurlar. So­nunda sahiplerine hiç bir sorumluluk yüklenmezdi.[98]

Mevâli ise, azad edilmiş kölelere verilen, hür ve köleler ara­sında bulunan bir sınıftır. Efendisinin hürriyete kavuşturduğu köle sahibinin mevlâsı olur. O aileye mensup olur ve o ailenin ak­rabası sayılır. Bunlar köleler gibi alınıp satılmazlar, ancak hür kadınla veya kızla da evlenemezdi. Mevlâ da hürün cezasının yarı­sı kadar cezalandırılırdı.[99]

islâm öncesi dönemde kadının durumu son derece vahim idi. Cemiyette horlanan, fikirlerine başvurulmayan, adet günlerinde bile eve sokulmayan kadınlar miras hakkından da mahrum idi­ler.[100] Cariyeler Kur'an'da da beyan edildiği üzere [101]fuhşa zorlanır­dı. Abdullah b. Übey gibileri cariyelerini fuhşa zorlayarak para kazananlar arasındaydı.[102]

Mekke, Medine ve Taif gibi şehir kadınları ile eşrafın kızları ve kadınları daha imtiyazlı idiler. Bu dönemde bazı bölgelerdeki kız çocuklarının durumu enşide verici durumundaydı. Erkek ço­cuğuna sevinen baba, kız çocuğu olunca ondan utanır, Yaşamasını istemiyorsa toprağa gömerek hayatlarına son verirlerdi.[103]

 

2. Örf, Adet Ve Önemli Kurumlar
 

islâm öncesi dönemde evlilik, kızı babasından veya yakınla­rından istemekle başlar. Kızı almak için başlık veya mehir kızın babası veya yakınlarına verilirdi. Babası kızını verirken hiçbir za­man kızının görüşünü almazdı.

islâm Öncesi dönemde iki kız kardeş ile aynı anda nikah edil­mesi, üvey anne ile evlilik, para karşılığı cariyeleri fuhşa zorla­mak örften idi. Erkek birkaç kadınla evlendiği gibi, kadın da bir­kaç erkekle evlenebilirdi.[104]

Cahiliye döneminde talak üç idi.[105] Kocası ölen veya boşanan kadın bir yıl iddet beklerdi. Bu müddeti beklemeyenler de vardır. Bu dönemde ana, kız, hala ve teyzelerle evlenilmez, kadın da usul ve furûu' amca ve dayılar ile evİenmezdi. tslâmiyette de evlatlık dışında diğer akrabalarla evlilik yasaklanmıştır.[106]

Düğünlerde kadınlar def çalarlar ve eğlenirlerdi. Çocuğun do­ğuşu esnasında damağına çiğnem koyması adettendi. Rasûlullah Abdullah b. Zübeyr'in doğumunda damağına çiğnem koymuş­tu.[107] Çocuğun başının traş edilmesi, doğum sebebiyle kesilen kur­ban kanı ile başının yağlanması adettendi. Çocuğun sünnet etti rilmesi ve süt anneye verilmesi adettendi. Yeni doğan çocuklar badiyeye götürülürdü. Ancak badiyeye gidinceye kadar çocuklar ailedeki cariyeler tarafından emzirilirdi. Rasûlullah'ı da Ebû Le-heb'in cariyesi Süveybe emzirmiştir.[108]

Bu dönemde ırzlarına geçileceği endişesiyle kız çocukların ya nısıra erkek çocuklarının da diri diri gömüldüğü görülmektedir.[109] Kız çocuklarına mirastan hisse verilmeyen cahiliye toplumunda pekçok uygulama alam bulmamakla beraber bu dönemde Zulme sacid el-Yeşkûr'un kıza bir, erkeğe iki hisse verdiği rivayet edil­mektedir.[110]

Kan davası bu dönemin örf ve adetlerindendir. Bütün kabile diyete iştirak ederdi. Az da olsa hırsızın eli kesilmiş, eşkıyalar idam edilmiştir.[111] Kişi künyesi ile çağrılırdı. Araplar cünüplük-ten dolayı guslederler, Ölüleri yıkanıp kefenlerler ve defhederler-di. Bütün bu iyi hasletler Hz. ibrahim dini bakiyeleridir.[112]

Bu dönemde ölü yıkandıktan sonra bir tabuta konur, velisi veya ailenin büyüğü tarafından ölenin iyilikleri sayılırdı. Ölenin dünyada iken kullandığı devesi de kabri başında aç ve susuz bek­letilirdi. Yine bu dönemde harpte veya başka sebeplerle öldürü­lenler için intikam alınıncaya kadar arlanmazdı. Mekke müşrik­leri Bedir gazvesinde öldürülenleri için Uhud harbine çıkıncaya kadar ağlamamaya ahdetmişler, hatta bu savaşa kadınlar dahi iş­tirak etmişlerdi.

îçki içmek, kumar oynamak ve fal oklarıyla istişarede bulun­mak bu dönemin belli başlı örf ve adetlerindendi. Saçların ikiye ayrılması, bıyıkların uzatılması[113] da adettendi. Bu dönemde ge­celeri kayan yıldızlar büyük bir kimsenin doğum veya ölümüne işaret olarak değerlendirilirdi.[114]

Rasûlullah cahiliye dönemindeki örf ve adetlerin faziletli olanlarının ve islâm'a tezat teşkil etmeyenleri ibka etmiştir. Nite­kim Sidane ve Sikaye görevleri tasvip gören örf, adet ve görevler arasındadır.[115]

Bu dönemdeki belli başlı kurumlar şunlardır: [116]

 

a. Aile:
 

Cahiliye döneminde iki tip aile vardır. Birincisi, soy birliğine dayanan klan ailesidir. ikinci si ise, tabii ailedir ki, bu evlilik yo­luyla olur. Bir kişi evlenmek istediği kadını ailesinden ister. Hıtbe usule evliliğin cari olduğu bu evlilikte karşılıklı nesep, soy ve sos­yal seviye (denklik) dikkate alınırdı.[117]

islâm'ın da kabul ettiği Hıtbe usulü evliliğin yanısıra bu dönemde bazı nikah şekilleri de vardır ki, Hz. Aişe bu konuda şu bilgiyi verir: Cahiliye döneminde dört çeşit nikah vardır. Birincisi, kızın ailesinden istenerek, nikah neticesinde erkeğin kadına sahip olmasıdır, ikincisi, soylu bir evlâd sahibi olmak için karısı­nın uygun göreceği bir erkekle beraber olmasıdır. Hamile kalınca­ya kadar o kadın kocasıyla birleşmezdi.[118] Üçüncüsü, kadının ona yakın erkekle beraber olması ve bundan bir çocuk doğurmasıdır. Bu durumda kadın beraber olduğu erkekleri çağırır ve içlerinden birisine nisbet ederdi. Erkek de onu kabullenmek zorunda kalırdı. Dördüncüsü ise, fahişe bir kadının birçok erkekle beraber olması­dır. Bunun sonunda doğan çocuk bir Kaifm çağırılması ve onun yapacağı nisbet ile çocuğun babasının tayin edilmesidir. Rasûlullah, birincisi olan hıtbe usulü evliliğin dışında diğer evli­likleri yasaklamıştır.[119]

Bu dönemde bunlardan başka nikah sekileri de vardır, iki er­keğin karşılıklı olarak karılarını değişmeleri demek olan Bedel ni­kahı, hür bir kadının başka bir erkekle metres hayatı yaşaması olan Haden nikahı, iki erkeğin mehirsiz olarak kızlarını karşılıklı değişerek evlenmeleri[120] ise, Şiğar nikahıdır. Makt nikahı, bir kimsenin öldükten sonra en büyük oğlunun üvey annesi ile mehir­siz olarak evlenmesidir. Mut'a nikahı da kadın ve erkeğin belli bir süre için evlenmeleridir. Doğan çocuk kadına aittir. Ancak islâm bunu yasaklamıştır.[121]

Bu devrede kadının talakı üç olarak kabul edilirdi. "Sen boş­sun" demek suretiyle kadının boşandığı gibi, erkek Hul adı verilen ve mal karşılığında da karısını boşayabilirdi.[122] Ayrıca erkeğin "Karısına yaklaşmaması" demek olan "ilâ" yoluyla ve yine erkeğin karısına "sen bana anamın sırtı gibisin" diyerek zıhar talakı ile[123] karısından boşanması devrin belli başlı talak yollarıdır. [124]

 

b. Kavmiyetçilik (Asabiyet)
 

Kabile fertlerini birbirine bağlayan bir müessesedir. Fakat bu kabile içerisindeki bu müesseseyi ancak reis sağlayabilir. Bu yüzden reis seçiminde çoğu kez ihtilafın artması sebebiyle reis sa­yısının artmasına sebep olurdu. Bu sebeple bir kabile ferdinin bir başka kabilede esir olması zül sayılırdı. Bir an önce bu esirin kur­tarılması için reis büyük çaba sarfederdi.[125]

Kavmiyetçiliğin bir gereği olarak aile ve kabile fertleri arasın­da ciddi bir yardımlaşma dikkat çeker. Yardımına koştuğu kişi, haklı veya haksız oluşuna bakılmaksızın yerine getirilir. "Karde­şin zâlim de olsa mazlum da olsa mutlaka yardım et" sözü darb-ı mesel haline gelmiştir:[126] Nitekim Buas ve Ficar harpleri bu kav­miyetçiliğin en bariz örneklerindendir.

Kavmiyetçiliğin izleri islâmiyet'in gelişinden sonra da devam etmiştir. Nübüvvetin 7. yılında müslümanlarm muhasarasında müşrik olan Hâşim oğulları da Rasûlullah'ın yanında yer aldılar. Ebû Talib'in ölümünden sonra Ebû Leheb'in düşmanlığına rağ­men Rasûlullah'ı koruması da yine kavmiyetçilik sebebiyledir.

Bu dönemde mübareze ve evlilikte de kavmiyetçilik dikkate alınır, başka bir aileye gidecek olan gelinlik kıza baba veya veli ta­rafından yapılan nasihatte; yapacağı davranışlarla kabile ve aile­lerinin itibarlarını yükseltmesini söylerlerdi. [127]

 

c. Emân:
 

Cahiliye dönemi kurumlarından birisi de Emândır. Emân is­teyen düşman kabilenin ferdi bile olsa kendisine emân verilir. Bu müessese islâm'ın gelişinden sonra devam etmiş, Ebû Talib Rasûlullah'ı emânına alarak müşriklerin eza cefasına göğüs ger­mişti. Rasûlullah emân talep edenlere sözlü veya yazılı emân ver­miştir. Rasûlullahın hicret esnasında Sürâkâ'ya,[128] Mekke fethi günü de Ebû Süfyan, Safvan b. Ümeyye, Ikrime b. Ebî Cehil'e enıan vermiştir.[129]

Cahiliye döneminde emân verecek kişi daha çok kavmi içeri­sinde itibar sa...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İctimaî ve kürtürel hayat
« Posted on: 30 Nisan 2024, 04:56:00 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İctimaî ve kürtürel hayat rüya tabiri,İctimaî ve kürtürel hayat mekke canlı, İctimaî ve kürtürel hayat kabe canlı yayın, İctimaî ve kürtürel hayat Üç boyutlu kuran oku İctimaî ve kürtürel hayat kuran ı kerim, İctimaî ve kürtürel hayat peygamber kıssaları,İctimaî ve kürtürel hayat ilitam ders soruları, İctimaî ve kürtürel hayatönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes