> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Asrı Saadette İslam > Asr-ı saadette islama davet metodu
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Asr-ı saadette islama davet metodu  (Okunma Sayısı 7156 defa)
05 Ekim 2010, 12:47:58
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 05 Ekim 2010, 12:47:58 »



ASR-I SAADETTE İSLAMA DAVET METODU


Doç.Dr.Ahmet Önkal
 

(Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi, Konya)

Ahmet Önkal 1952 Yılında Konya'da doğdu. İlk ve orta tahsilini Konya'da yaptı. 1974 senesinde Konya Yüksek İslâm Enstitüsünden mezun oldu. 1977 yılında Konya Yüksek İslâm Enstitüsü'nde İslâm Tarihi Asistanlığına başladı. 1855 yılında "Rasûlullch'ın İslâm'a Davet Metodu" adlı tezle Doktora derece­sini aldı. Bu çalışma, Türkiye Millî Kültür Vakfı tarafından "Jüri Özel Armağanı'nalayık görüldü. 1987 tarihinde İslâm Tarihi, İslâm Uygarlığı ve Kültürleri Anabilim Dalında "Doçent" unvanını kazandı ve doçentlik kadrosuna atandı. Halen S.Ü. İlahiyat Faküîtesi'nde İslâm Tarihi ve Sanatları Bölüm Başkan Yardımcısı olarak görev yapmakta olup arapça ve fransızca bilmektedir. [1]

 

GİRİŞ
 

Rasûlullah'm 23 senelik daveti boyunca başvui'duğu pek çok ve değişik metotları, çeşitli yönlerden incelemek mümkündür. Herşeyden önce biz, biraz sonra tafsilatım vereceğimiz gibi tarihî seyri içerisinde gelişen, ilerliyen Hz. Peygamberin davet hareke­tini, bizzat bir metodun uygulanışı olarak görmekteyiz.

Ayrıca insan fıtratında yer alan duygular, hisler ve özellikler vardır. Psikolojik unsurlar diye isimlendirebileceğimiz bu motif­lerin insan düşünce ve fikriyatına, inanç ve yaşayışına tesir ettiği bir gerçektir. Ve bu gün bu hususları detaylıca araştıran müstakil bir ilim dalı olarak psikoloji karşımıza çıkmıştır. Rasûlullah'm davetinde bu unsurların kullanıldığı, neticeye mutlaka müessir olduğu da inkar edilemez.

Diğer taraftan insan, bir cemiyet içerisinde yaşama,hemcins-leri ile haşır-neşir olma mecburiyetindedir; diğer insanlarla devamlı irtibat ve münasebet halindedir. Sosyoloji ilminin hudut­larına giren bu irtibat ve münasebetlerden davette azamî Ölçüde istifadeye de, Rasûlullah'm davet metotları arasında yer vermek gerekir.

Bu noktalardan hareketle biz, Rasûlullah Efendimizin davet metodunu, bölük-pörçük malumat ve dağınık bilgiler halinde sun­mak yerine, derli-toplu, şümullü ve toplayıcı üç ana bölümde ince­lemek istiyoruz:

A- Rasûlullah'm gayeye ulaşmak için takip ettiği merhaleler açısından davet metodu,

B- Psikolojik unsurları açısından Rasûlullah'm davet metodu ve

C- Sosyal müesseselerle irtibatı açısından Rasûlullah'm da­vet metodu. [2]

 

Birinci Bölüm


RASÛLULLAHIN, GAYEYE ULAŞMAK İÇİN TAKİP ETTİĞİ MERHALELER AÇISINDAN DAVET METODU


Hz. Peygamberin gayeye ulaşmak için takip ettiği merhalele­ri, dört ana madde halinde sıralayabiliriz:

1- Davete hazırlık,

2- Kadrolaşma,

3- Kitleleşme,

4- Devletleşme.[3]

 

1-DAVETE HAZIRLIK
 

Rasûlullah'm davetinde bu merhalenin, O'nun tâ doğumun­dan, hatta nesebi söz konusu edilecek olursa çok öncesinden başla­dığını ve hayatı boyunca devam ettiğim görürüz. Elbette O'nu bu davete hazırlayan ve devamlı O'na yön veren, bizzat Cenab-ı Hak idi. «Şüphesiz ki Allah, risaletini nereye vereceğini çok iyi bilen­dir.»[4] ve O, Rasûlünü kavminin şereflileri arasından özellikle in­tihap etmiştir.

Temiz bir nesepten gelen Hz. Peygamberin, doğumundan kısa bir müddet önce babasını kaybetmesi, hayatının ilk bir kaç senesini Kureyş'ten uzak bir çölde geçirmesi ve anne kucağına dönmesinden çok kısa bir müddet sonra ondan da uzak düşmesi, arkasından dedesine de hasret kalması, hep Rasûlullah'ı bu dave­te hazırlayan silsilenin bir düğümü, bir halkası kabul edilir.

Rasûlullah'ın peygamberliğinden Önce karşılaştığı bir takım güçlükleri, geçirdiği hayat tecrübelerini, Harbul-Ficar ve Hılfu'l-udûl'e katılmasını, insanlığın bu bekleyişine cevap verecek Hz. Peygamber'in ailevî, nefsî, iktisadî, harbî, siyasî, dinî, içtimaî ve harekete yönelik sahalarda hazır hale getirilmesi olarak kabul et­meliyiz.[5]

 

a) Ruhî Hazırlık
 

Bu açıdan Rasûlullah'm hayatına baktığımız ve O'nun davet için ruhî hazırlıklarını incelediğimiz zaman, peygamberliği önce­sinde cereyan eden bazı hadiselerde görüldüğü gibi, tâ doğumun­dan itibaren şirkin ve cahiliyenin her türlü pislik ve ahlaksızlıkla­rından korunmuş olduğunu görürüz.

Kavmi arasında ahlakı ve davranışları ile takdirler kazana­rak "el-Emin" vasfına layık görülmüş ve peygamberliğinden sonra da en azılı düşmanları tarafından bile zaman zaman O'nun doğru­luğu, yalan söylememesi, ahde vefası mecburen ikrar olunmuş, O'nu yalanlayıp duran Mekke müşrikleri, hicretine kadar ema­netlerini gözleri arkada kalmadan emniyetle bırakabilecekleri bi­risi olarak hep yine O'nu görmüşlerdir. Evet, bütün bunlar, ruhen davete hazırlanmasının çeşitli yönleridir.

Hz. Peygamberin davete ruhen hazırlanmasında uzletin ise, şüphesiz ayrı bir yeri var. 35'inden sonra gençlik ve olgunluk devrelerinin kaynaştığı yaşlarda Hz. Peygamber, insanlardan, cemiyetin her türlü kargaşaları ve dağdağalarından uzakta Hıra dağında bir mağarada kendini Allah'a veriyor;[6] O'nun varlığını ve birliğini, kulları üzerindeki nimetlerini düşünüyor. Sonra kullara bakıyor; onların isyanını, dalâletini, düştükleri ahlaksızlıkları ve rezillikleri, acı ve acıklı hallerini gözleri önüne getiriyor. Cenâb-ı Hakk'a karşı kulluklarını ve şükürlerini yerine getiremedikleri­nin acısıyla kıvranıyor ve yalnız başına Allah'a kulluk ediyor, O'na yöneliyor, O'na yalvarıyor, şükrünü ifa ediyor. Bu şekilde de­vam edegelen hazırlık, davet yükünü çekebilecek bir merhaleye geldiği anda hareket başlayacak ve davetçi tebliğe yönelecektir. Fakat bu noktada artık ruhî hazırlık tamam olmuş ve nihayete er­miş değildir. Davet boyunca hazırlık devam edecektir.

Ruhî hazırlığı sağlayan unsurlar olarak belirttiğimiz bu hu­susların yanında, hiç şüphe ve tartışma götürmez bir gerçektir ki, farz olan ibadetlerin dosdoğru, yerli yerince, zamanında, eksiksiz ve ihlasla ifası en başta gelen şarttır. [7]

 

b) İlmî Hazırlık

 

Diğer sahalarda olduğu gibi her şeyden önce Rasûlullah'ı ilmen de davete hazırlayan bizzat Cenâb-ı Hak idi ve O, O'na Kur'ân'ı, ahkamını ve bilmediklerim Öğretiyordu: «Allah, sana kitabı ve hikmeti indirdi ve (evvelce) bilmediklerini sana öğretti. Allah'ın senin üzerindeki lütf-u inayeti çok büyüktür.»[8]

Gençlik devresinde başladığı ticarî faaliyetleri, O'na Arap Yanmadası'nda ve komşu devletlerde bulunan çeşitli kabileleri ve insan topluluklarını görme ve tanıma imkanı vermiş[9] her tip­ten insan ile yüzyüze gelen ve onlarla münasebetler kuran Hz. Muhammed, bu gördüğü cemiyetlerin sosyal ve idarî yapıları, dinî durumları, fikir ve inanışları hakkında bilgi sahibi olmuş, insan psikolojisi üzerinde bir hayli tecrübeler kazanmıştı.[10] Elbette, hiç­bir zaman O'nun bu tacrübe ve bilgilerine dayanarak kavmini ve insanlığı ıslaha teşebbüs ettiği söylenemez. Dinde aslolan, vahiy­dir.

Rasûlünü böylece gerekli hususlarda aydınlatan ve bilgi sahi­bi kılan Cenab-ı Hak, ayrıca O'nu ilmî hazırlığa teşvik etmekte ve buyurmaktadır: «De ki (ey Habibim): "Rabbim, benim ilmimi ar­tır."»[11] Hz. Peygamber de bu emre uyarak dua etmektedir.[12]

 

c) Maddi Hazırlık
 

Hz. Peygamber gününde de davette bir merkeze ihtiyaç vardı ve O, Mekke'de Dâru'l-Erkam'ı, Medine'ye hicretten sonra da Mescid'ini diğer faaliyetlerin icrası yamnda bu iş için tahsis etmiş­ti;[13] İslâmî eğitim-öğretim çalışmaları ve evi-barkı olmayan kimse­siz ashabın pansiyon problemini halletmek üzere Mescidin he­men bitişiğinde Suffa'yı inşa etme ihtiyacım duymuştu.[14]

Umumiyetle O, devlet planında islâm davetini ilgilendiren, çeşitli yerlere çeşitli maksatlarla seriyyeler göndermek veya bir gazveye çakmak gibi durumlarda askeri birliğin her türlü ikmali­ni, at, deve gibi binit; ok, yay, mızrak, kılıç, zırh, kalkan gibi silah alet ve edevatını; yiyecek ve yedek malzeme gibi mühimmatını ashabına havale ediyor, kendi imkanları çerçevesinde ihtiyaçları­nı karşılayamıyanlar için islâm'ın müntesiplerine verdiği infak ruhunu harekete geçirerek maddi imkanları hazırlıyordu. [15]

 

2- KADROLAŞMA
 

a) Aile Efradına Tebliğ
 

Davasını tebliğe başlayan davetçinin yapacağı ilk iş sunulan-mesajlar etrafında sımsıkı kenetlenerek, düşünce ve idealine samimiyetle bağlanarak müdafaası ve neşri uğrunda her türlü fedakarlığa katlanacak elemanlar, fertler yetiştirmek yani bir kadro oluşturmak, kadrolaşmayı sağlamaktır.

Hz. Peygamber (s.a.v.) bunu çok iyi biliyordu. Zevcesi Hz. Hatice'ye kendisine vahyin ilk gelişini anlatırken, henüz "inzar" emri verilmemi...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Asr-ı saadette islama davet metodu
« Posted on: 28 Mart 2024, 21:14:55 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Asr-ı saadette islama davet metodu rüya tabiri,Asr-ı saadette islama davet metodu mekke canlı, Asr-ı saadette islama davet metodu kabe canlı yayın, Asr-ı saadette islama davet metodu Üç boyutlu kuran oku Asr-ı saadette islama davet metodu kuran ı kerim, Asr-ı saadette islama davet metodu peygamber kıssaları,Asr-ı saadette islama davet metodu ilitam ders soruları, Asr-ı saadette islama davet metoduönlisans arapça,
Logged
20 Kasım 2018, 15:34:06
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 20 Kasım 2018, 15:34:06 »

Esselmau aleyküm.Rabbim razı olsun bilgilerden kardeşim...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

20 Kasım 2018, 15:40:50
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #2 : 20 Kasım 2018, 15:40:50 »

Ve Aleykümüsselam Rabbim bizleri İslam a hakkı ile çağıran kullarından eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

21 Kasım 2018, 02:09:42
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.948


« Yanıtla #3 : 21 Kasım 2018, 02:09:42 »

Aleyküm Selâm. Rabbim bu güzel bilgiler için Allah Razı olsun. Rabbim ilmimizi artırsın inşaAllah
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

21 Kasım 2018, 13:10:44
ilim dünyası dergisi
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 224


« Yanıtla #4 : 21 Kasım 2018, 13:10:44 »

Hadis-i Şerif: "Allah'ım senin izin ve yardımınla sabahladık ve akşamladık. Yine senin izin ve yardımınla yaşar ve ölürüz. Sonunda dönüş yalnız sanadır." (Ebu Davud) hadisi şerif mucibince yaşayan ve Rasullah'ın sünnetlerini fiilen yaşatan ümmetinden Allah razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes