> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Asrı Saadette İslam > Asr-ı saadette devlet ve piyasa
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Asr-ı saadette devlet ve piyasa  (Okunma Sayısı 3142 defa)
02 Ekim 2010, 12:26:51
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 02 Ekim 2010, 12:26:51 »



ASR-I SAADET'TE DEVLET VE PİYASA İLİŞKİSİ


Cengiz Kallek
 

(Türkiye Diyanet Vakfı, îslâm Araştırmaları Merkezi islâm Ansiklopedisi Fıkıh Uzmanı, Üsküdar/İstanbul)

Cengiz Kallek 1960 yılında İstanbul'da doğdu. 1982 yılında Boğazifi Üniversitesi îdari Bilimler Fakültesi İşletme bölümünden mezun oldu. Yurtiçinde ve yurddışm-da sürdürdüğü Arapça ve İslâmî İlimler çalışma­larının ardından 1989 yılında Marmara Üniversi­tesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İslâm Hukuku bö­lümünde yüksek lisansını tamamladı. 1992 yılın­da "Uz. Peygamber Döneminde Devlet ve Piyasa" isimli eserini yayınladı. Aynı Enstitünün İktisat Tarihi bölümünde doktora çalışmasını sürdür-mekde ve T.D.V. İslâm Ansiklopedisinde Fıkıh Uz­manı olarak görev yapmaktadır. [1]

 

Birinci Bölüm


MEKKE İKTİSADİYATI İLE İLGİLİ MÜESSESELER


Konumuzla yakın ilişkisi açısından bizim için birinci derecede önemli olan, Cahiliye Arapları'nın asıl mesleği olan ticaretteki et­kinlikleri ve bu etkinliğin ulaştığı maksimum boyutlar yanında ticarî örf ve adetler ve nihayet ticaretle eşgüdümlü bir şeklide gel-şien iktisadî refahtır. Tabii İslâm'a beşiklik etmesi, varlığı tama­men ticarete bağlı olması ve enternasyonel transit ticaretin yarı­madadaki merkezi konumunda bulunması gibi sebeplerle incele­memiz özellikle Mekke'de ve tabiatıyla Kureyş üzerinde yoğunla­şacaktır.[2]                                                                               

 

I. Kureyşin Tîcarî Faaliyetleri
 

Tarih boyunca Arap Yarımadası başta Sebe, Main ve Himyer olmak üzere çeşitli bağımsız devletlere ve ayrıca Roma, Bizans ve Sasanî imparatorluklarının himayesindeki Petra, Palmira (Ted-mür), Gasan ve Hire gibi bazı uydu devletlere beşiklik etmiştir.[3] Bu devletlerin varlıklarının en önemli unsuru iktisadî güç olup, bunu da kıtalar arası ticaret yönünden tampon bir bölgede yer al­malarına ve dolayısıyla enternasyonel transit ticaret ağı üzerinde kilit bir konuma sahip olmalarına borçluydular.

Mekke, M.S. V. asrın başlarına kadar, Yemen'den göç eden Huzaa kabilesinin kontrolü altında kalmıştı. Kusay b. Kilab çeşit­li kabileleri bir araya getirerek Kureyş kabilesini oluşturdu ve hız­la şehrin ileri gelen tacirleri arasına giren bu kabile mensupları Huzaa'nın etkisini azalttı.[4] Mekke'liler, ticaret ağı içindeki ko­numları sebebiyle önemli bir potansiyel güce sahip olmalarına rağmen, Arabistan'ın verimli bölgeleri üzerinde hakimiyet kur­maya çalışan yayılmıcı güçleri teşkil eden Himyerîler ve Hire Lalı-mileri yanında ikinci planda kalmaktaydılar. Böylece Mekke'nin ilk evrimi bu iki hakim ticari ve siyasi merkezin gölgesinde ger­çekleşti.[5] O dönemde Mekkeliler lokal ticarî faaliyetlerle yetin­mekte, harem bölgesinin dışına çıkmaya cesaret edememekte ve mallarını satacak yabancı tüccarın, ayaklarına kadar gelmesini beklemekteydiler.

V. asrın ortalarına doğru Himyerîler'in iç siyasî krizler silsile-siyle sarsılmaya başlaması ile birlikte Mekke'nin talihi de değiş­meye başlamıştı. Himyer'in istikrarsızlığı, hassaten kuzeyde, üretim ve ticaretin çökmesine zemin hazırladı. Bu durumdan ce­saret alan Mekkeliler, Yemenlilerin devre dışı kalmasıyla açılan boşluğu doldurmak üzere harekete geçtiler.[6]

Pek iyi ama daha önceki dönemlerde kapalı bir ekonomiye sahip olan ve ticarî aktivitesinin boyutları yarımadanın çeşitli bölgelerinde periyoduk aralıklarla muntazaman kurulan pana­yırlar silsilesi içinde, haram aylarda Mekke civarında düzenlenen Ukâz, Mecenne ve Zu'l-Mecâz panayırlarım[7] aşmayan yoksul Kureyş,[8] yarımada transit ticaretinin merkezi konumuna gelmeyi nasıl başarmıştı? Mekke Şehir Devleti ekonomisini dışa mı açmış­tı? Bu soruya verilecek 'evet' cevabı bir başka soruyu beraberinde getirmektedir: Nasıl? Zira Mekkeliler bu yeni rolü oynamak için gerekli alt yapı kurumlarına sahip değillerdi. Ayrıca ekonomik tecrübe ve güçlerini Mekke dışına taşıyacak bazı mekanizmalar icat etmeliydiler, tşte bu noktada Haşim'in meşhur ilafı imdada yetişti. [9]

 

A) Ilaf:
 

Kur'ân'da 'Kureyş' veya 'el-Ilaf isimli sûrede gayet veciz ve önemiyle mütenasip bir surette yerini alan 'îlaf: ahid, 'antlaşma' ve talebe binaen verilen 'beraat'6 demek olup hasseten Mekke asilleri ile komşu devletlerin başkanları arasında aktedilen ticarî antlaşmaları ifade etmektedir. Bu antlaşmaların hikayesi şöyle­dir:

Kaynakların verdiği bilgilere göre Abdu Menafin dört oğlun­dan önce Kureyş'in ticari faaliyetleri Mekke sınırları dışına taşını­yordu.[10] Ancak şehre gelip giden acemlerle ve Hac mevsiminde Mekke'ye ve haram aylarda Ukaz ve Zu'1-Mecaz'a gelenlerle tica­ret yapabilirlerdi.[11]

Bu durum, Haşim b. Abdi Menaf gelip de Kureyş ticaretinin zayıflığını, sikaye ve rifade gibi Hac hizmetlerini yüklenen bazı Mekkeliler'in, bu hizmetleriyle hiç de mütenasip olmayan iktisadî sıkıntılarını görüp üç kardeşiyle birlikte civar ülkelerde ticari ant­laşmalar yapmak üzere yola çıkıncaya kadar sürdü.[12] Nihayet on­ların yapmayı başardıkları ticarî antlaşmalar neticesinde Kureyş ticareti canlandı. Kaynakların verdiği malumata göre: Kureyş yoksulluk içinde yüzüyor ve ticari aktiviteleri Mekke sınırlarının dışına taşınıyordu. Çok şiddetli bir kıtlığın vuku bulduğu bir sene. Haşim, Şam'a ekonomik amaçlı bir ziyaret yaptı.[13]

Yapılan görüşmeler sonunda Kayser, Haşim'e sadece Ku­reyş'in bizans topraklarında ticaretine müsaade etmekle kalma­mış, ayrıca Habeş diyarında ticaret yapma izni alabilmesi için Necaşî'ye hitaben bir tavsiye mektubu da vermiştir.[14] Hiç şüphe­siz Haşim, Kayser ile yaptığı ikili görüşmelerle Taif ve komşu böl­gelerden sağlanacak deriye işarette bulunmaktaydı. Kumaş ise hassaten Necran ve San'a olmak üzere Yemen'deki muhtelif şehirlerde imal edilmekteydi. Ayrıca Yemen, hassaten, Sade olmak üzere müteaddit bölgelerinde imal edilen işlenmiş deriyi de ihraç etmekteydi. Böylece Haşim, Mekke'nin başlıca buğday (Havran buğdayı) ithalatım gerçekleştirdiği Busra ve Gazze gibi Suriye piyasalarına açılmaya başlayan Mekke tüccarı için Suriye güzergahını emniyete almıştı.[15] Haşimin diğer kardeşlerinden Muttalib, Yeraen'e; Abdu Şems, Habeşistan'a Nevfel ise iran'a gi­derek benzer antlaşmalar yaptılar.[16] Nevfel'in, Pers imparatoru Kisra'dan, Irak topraklarında ticaret yapma izni aldığı da rivayet­ler arasındadır.[17] Her birisi dönüşlerinde ticaret güzergahları üzerindeki kabilelerden de, herhangi bir ittifak antlaşması yap­maksızın, kervanlarına saldırmazlık garantileri aldılar.[18] Kureyş tüccarı, sağladıkları bu teminat karşılığında garantör kabilelerin ticaret mallarını, gittikleri pazarlara götürüp satacaklar ve hiç bir masraf ya da komisyon almadan ana para ve kân aynen teslim edeceklerdir.[19]

Böylece bir yandan bu kabileler ticaret yolculuklarının zorluk­larından kurtulup oturdukları yerde kazanç sağlarken diğer yan­dan Kureyş'in dış ticaretini güvence altına alacaklardır. Arap ka-bileleriyle yapılan bu antlaşmalar karşılıklı yardım ve koruma mükellefiyetleri getirmeyip, aksine o güne kadar bilinmeyen bir usul olan müşterek ticarî çıkarlar esasına dayalıdır. Bir başka de­yişle Kureyş kervanlarına verilen geçiş güvencesi, belli bir ücret karşılığı Hîre kervanlarına sağlanan muhafızlık hizmetinden farklıydı.[20] Kabile şeflerinin Mekke tüccanyla iş birliğini tercih etmeleri anlaşılır bir şeydir. Zira bu işbirliği neticesinde daha istikrarlı kârlara nail olacakları gibi Mekke'ye korkusuzca gire­cekler ve itibar göreceklerdir. Ayrıca Hîre'de ikinci sınıf insanlar ve yönetilenler statüsünde iken, Mekke'de eşit haklarla müşavere imtiyazına sahip olacaklardır.[21]

Mekke'nin transit geçiş güvencesi aldığı bu kabilelere ne kadar bağımlı olduğu ve ilaf in yükümlülüklerini ifaya ne derece titizlik gösterildiği bazı rivayetlerden açıkça anlaşılmaktadı.

islam'ın Kureyş ile yaptığı savaşta en etkin silah emin bir tica­ret yolu bırakmayıncaya kadar kervanlarına saldırmaktır. Zira Safvan b. Umeyye'nin şu sözleri buna açıkça delalet etmektedir:

"Muhammed ve ashabı ticaret yollarımızı kestiler. Onun ashabı­na karşı nasıl önlem alacağımızı bilemiyoruz. Sahili de boş bırak­mıyorlar. Sahil bölgesi halkı onunla anlaşarak tümden ona katıl­dı. (Ne Yapalım?) Nerede ikamet edelim? bilemiyoruz. Şayet (bu­rada) yurdumuzda kalsak sermayemizi yeyip tüketeceğiz. Zira Mekke'deki yaşantımız yazın Şam ve kışın Habeşistan ticaretine dayanmaktadır..."[22] Nihayet uzun arayışlardan sonra Necid üze­rinden Irak'a uzanan alternatif ticaret yolundan gönderdikleri kervan da Müslümanlar tarafından vuruldu.[23]

Tarih ve tefsir kitapları Abdu Menafin dört oğlunun Kureyş ticaretini mahallî sınırlardan beynelmilel boyutlara taşıdıklarını ittifakla kabul etmektedir. Her ne kadar rivayetlerde bazı farklı­lıklar göze çarpmakta ise de bu temel gerçek değişmez.[24]

îşte bu ilaf sayesindedir ki Kureyş, meşhur yaz ve kış yolcu­luklarını emniyet içinde gerçekleşirme imkanını yeniden elde et­mişti: Kışın Yemen'deki Abahile'ye ve Habeşistan'daki Yeksum'a, yazın ise Şam ve Gazze'ye -ve belki de Ankara'ya kadar- ticari sefe-ler düzenliyorlardı.[25]

 

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Asr-ı saadette devlet ve piyasa
« Posted on: 26 Nisan 2024, 06:18:13 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Asr-ı saadette devlet ve piyasa rüya tabiri,Asr-ı saadette devlet ve piyasa mekke canlı, Asr-ı saadette devlet ve piyasa kabe canlı yayın, Asr-ı saadette devlet ve piyasa Üç boyutlu kuran oku Asr-ı saadette devlet ve piyasa kuran ı kerim, Asr-ı saadette devlet ve piyasa peygamber kıssaları,Asr-ı saadette devlet ve piyasa ilitam ders soruları, Asr-ı saadette devlet ve piyasaönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes