> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Asrı Saadette İslam > Ahîret inancı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ahîret inancı  (Okunma Sayısı 5304 defa)
29 Eylül 2010, 14:49:32
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 29 Eylül 2010, 14:49:32 »



C. Ahîret İnancı


1. Câhiliyede Ahiret İnancı
 

Ahiret inancı, Câhiliye Arapları arasında, Tanrı inananda ol­duğu gibi farklı şekillerde görünüyordu. Bir kısmı -ki Hanifler ola­rak bilinen kimselerdir- Ahiret konusunda Islâmî înanç istikame­tinde bir inanca sahip iken, bir kısmı inkar ediyor,[108] diğer bir kıs­mı da bu inançlarına Müşrik âdetlerini karıştırıyorlardı.

Haniflerin benimsediği Ahiret inancı konusunda, islâm Önce­si Arap şiirinde Züheyr bin Ebi Sulma'nın Muallakasmdaki şu beyitler, bize , Ahiret inancının Câhiliye arapları arasında var ol­duğunu göstermektedir:

"içinizdeki olanı, Allah'tan gizlemeye çalışmayın. Ne kadar gizlense, onu Allah bilir. (Yaptığınız şeyin cezası) ertelenir bir ki­taba konulur, ya hesap gününe saklanır veya (hesabı) çabuk görü­lür, hemen intikam alınır."[109]

"Kur'an'da Allah ve insan" ismiyle dilimize çevirilen eserinde Japon bilim adamı Izutsu, T. Semantik olarak yaptığı bu çalışma­sında, Züheyr'in beyitleri hakkında şu değerlendirmeyi yapar: "Züheyr'in bu şiirde hitap ettiği kabileler, Hıristiyan ve yahudi dînî fikirlerim bilen, bir halkın arasında yaşıyorlardı. Batıda ve Kuzeyde, Yesrib, Hayber ve Teyma vardı ki, bunlar Yahudi mer­kezleri idi. Kuzeyde, hemen tamamen Hıristiyan olan Kelb kabile­si, Hıristiyanlığın sürekli yayıldığı Tayy kabilesi vardı. Böyle bir kültürel ortamda, bazı incil fikirlerinin Züheyr'in şiirlerinde yer almasını tabii karşılamak lazımdır." [110]Izutsu'nun bu kanaatini kabule engel bir takım sebepler var. Çünkü burada IZUTSU'nun, Yahudi merkezleri olarak gösterdiği yerlerin birkaçı müstesna, çoğunluk yerli halktı, yani Araptı.[111] Bunların da, geçmişten ge­tirdikleri bir kültürel mirası vardı. Bunu hiç bir zaman gözardı edemeyiz. Her ne kadar toplumlarda etkileşim kaçınılmaz ise de, Allah ve Ahiret fikirinin ilâhî dinlerin ortak bir vasfi olduğu da ha­kikattir. Durum böyle olunca, bölgede Hz. ibrahim ve Hz. ismail peygamberlerin risâlet görevinde bulundukları bilinince, Züheyrın şiirlerinde yer alan Ahiret, öldükten sonra dirilme ve hesap verme düşüncelerini, "Ehli Kitab'm etkisinde kalarak böyle söylemiştir" demek yerine, Hz. ibrahim Peygamberin getirdiği Hanifliğe bağlamak, daha isabetli olacaktır. Çünkü bölgede azın­lık durumunda olan kimselerden, Mekke aristokratlarının ne de­rece etkilendiği tartışma götürür bir husustur. Kaldı ki Ahiret inananın özellikle işlendiği Mekkî surelerin hiç birisinde, Yahu­dilere ait bir kitabın bulunmayışı, o sırada Mekke'de Yahudilerin olmadığına işaret etmektedir.[112] Kendileri bulunmayan, bulunsa da varlıkları bir mânâ ifade etmiyen toplulukların, dînî düşüncelerinin etkisinin olacağı ne derecededir, tartışma götürür bir konudur. Asabiyet duygusunun son derece yüksek olduğu Câhiliye Araplarmda, Hz. ibrahim'e kadar uzanan soy kütüğü­nün varlığı, onları geleneklerine ve inançlarına daha bağlı insanlar haline getirmiştir. Hatta Züheyr'uen çok önceleri yaşamış Arap uluları, kendilerinden bahsederken, böyle kutlu bir soydan gelmiş olmakla övünürler. Kabile düzenlerini, bu soyun getirdiği geleneksel düşüncelere bağlı olarak korumaya çalışmışlardır.[113] Öyleyse, Züheyr'in şiirindeki Ahiret düşüncesi, kaynağını tarihi geçmişinden, kültürel mirasından, sahip olduğu Hz. İbrahim dînînin esaslarından almaktadır, demek daha uygun olacaktır. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, ilâhî vasıflı dinlerin ortak özellik­lerinden biri olarak görünen Ahiret inancı, Hıristiyan ve Yahudi dinlerinde de vardır, etkileşimde olabilir, bu normaldir. Ancak Islama ait her şeyin, her iyi ve doğrunun altında, Ehli Kitabın im­zasını görmeye çalışmak ise insafsızlık olur.

Kur'an'da ölünün tekrar dirileceği fikri, genellikle "Bas" ve "Neşr" kelimeleriyle ifade edilir.[114] Aynı mânânın Câhiliye Arap­ları tarafından da bilindiğini, Semantik olarak kelimelerin muha­faza ettiği mânânın değişmediğini görüyoruz. Bu da Ahiret fikri ve Ahirete ait kavramların Câhiliye Arapları tarafından yakınen bilindiğini ispat etmektedir. Onların dilinden nakledilen şu Kur'an ayeti de, bu düşüncemizi teyid etmektedir: "Doğrusu in­karcılar, ölüm bir defadır, tekrar dirilmeyeceğiz..." derler.[115] "Ba's" ve "Neşrin" inkar etmeleri bile,[116] bu iki kelimeyi, ölünün tekrar dirileceği ve hesap vereceği mânâsında anladıklarını, ta baştanberi de bu fikri bildiklerini gösterir, başka türlü izah edil­mez.[117]

islâm öncesi şiir üzerinde otorite olan el-Asmai (ö.212/814) nin sık sık şöyle dediği nakledilir: "Antere (Ö.614 m.)'nin başlıca konusu, harb, Ömer bin Râbia'nın gençlik ve Ümeyye bin Ebi's-Sait'in ise, Ahiretti."[118]

Câhiliye Araplarmın bütün ilişkilerinde şiirlerine, konuşma­larına konu olan Ahiret düşüncesi, Hanifler arasında Islâmî anla­yış ikametinde; Müşrikler ve inkarcılar arasında her şeyi reddeden inkarcı bir düşünce biçiminde görülmektedir. Fakat bütün bu reddedilişlerine rağmen, inkarlarından emin olamama biçi­minde bir hissiyat içinde olmaları bize, inkarlarının geleneksel dînî kültürlerinin temelini teşkil eden Haniflikten sapmadan kaynaklanmış olabileceğini hatırlatmaktadır. Araplar arasında yaygın olan "Beliyye" inancı da, ahiret inancını gölgeleyen batıl bir inançtır. Şöyle ki: Bir insan ölünce mezarının başına üzeri ör­tülü dişi bir deve- nadiren erkek deve- getirilir. Başı geriye doğru bükülerek sıkıca bağlanır, boynuna bir gerdanlık asılır, kaçması­nı engellemek için ayakları kesilir, aç ve susuz olarak ölüme terke-dilir. Hayvan ölünce de mezarın yanıbaşma açılan bir çukura gö­mülür, bazan da yakılır veya derisi yüzülerek içine ot doldurulur­du. Yalmz sayıları çok az olan bazı Araplar toplumdaki mevcut ve makbul inanışın aksine, ölen şahsın kıyamet gününde bu deveye binerek mahşer yerine gideceğine, böyle bir bineğe sahip olmayan aşağı tabakaya mensup insanların ise yaya kalacağına inanırlar­dı.[119] Uveymir bin Nehbânî'nin şu beyiti bize Beliyye vaziyetini anlatır:

"Ey oğulcuğum, baban için beliyyeyi unutma. O mahşer gü­nünde baban için bir binektir."[120]

Ahiret inancı içinde "Ba's ve Neşr"den başka, Cennet, Cehen­nem gibi diğer kavramların da izlerini Câhiliye hitabe ve şiirlerin­de görmekteyiz.[121]

 

2. Hadislerde Ahiret İnancı
 

Kuran ve Sünnet, Câhiliye Araplannın müphem olarak sa­hip oldukları Ahiret inana üzerinde özellikle durmuş, onu daha doğru biçimiyle yeniden ortaya kovmuştur, iman esaslarından bi­ri sayılmıştır. Özellikle Kur'an sürelerinin yarıdan fazlasını teşkil eden Mekkî surelerde Ahiret Âlemi, Cennet, Cehennem, Neşr ve Hesap, Mîzan gibi konular ele alınmış, geniş tavsirler yapılmış, Ahirete iman etmenin önemi anlatılmıştır.[122]

Hz. Peygamberin hadislerinde de Ahiret kavramı, belki de detay denilebilecek tarzda anlatılmıştır. Ahirette insanların du­rumu, hesaba çekilmeleri, mükafat ve ceza şeklinde karşılık göre­cekleri, adaletin tecelli edeceği şeklinde bilgiler verilmiştir. Cen­netlikler ve cehennemlikler hakkında ayrıntılara girilmiş konu geniş biçimde ele alınmıştır.[123]

Ahiret inancı, İslâm'ın genel karekteri içinde tam bir fikr ze­min üzerine oturtulmuş, bu konuda şüpheye imkan bırakmaya­cak izahlar getirilmiştir. Allah ve Ahiret inancı fikrinin kalplerde yerleşmesini sağlamak, islâm insanı için birinci hedefti. Çünkü Ahiret âlemi bir hesap verme ve karşılık görme yeri idi. Bu inanç, daha disiplinli, ne yaptığım bilir bir hayatı, beraberinde getiriyor­du. Hz. Peygamber'in peygamberliğinin Mekke dönemi olarak bil­diğimiz 13 yılı, islâm insamnı yetiştirmek istikametinde geçmiş­ti. İlâhî tebliğ bunu gerektiriyordu. Muamelât ve ahkâm ile ilgili hükümler, bu temel üzerinde bina edilecekti. Ahiret inancı, İslâm'ın temel esaslarından biri olmakla birlikte, bir anlamda islâm'ın dinamizmi ve ruhu idi. Yapılan hiç bir harekette başıboş­luğun olmadığı, mutlaka hesabın verileceği âlem olması açısın­dan önemliydi. "Dünya, Ahiretin tarlasıdır" [124]şeklinde ifade edi­len hadisin anlattığı gerçekler bunlardır. Yine Hz. Peygamberin hadislerinde ahiret inancı anlatılırken, dünya hayatı ile dengeli bir hayatın sağlanmasına da özen gösterilmiş ve tavsiye edilmiş­tir.[125]

Kısaca ifade etmek istersek, ahiret inana, Kur'an ve Sünnet tarafından yeniden yorumlanmış, iman esaslarından biri sayıl­mış,[126] bu konudaki batıl inançlar, yanlış adetler reddedilmiştir. inanç, gerçek fikri zemini üzerine oturtulmuştur. [127]

 

D- Bas (Öldükten Sonra Tekrar Dîrilme) İnancı
 

1. Câhiliyede Öldükten Sonra Dirilme İnancı
 

Câhiliye Araplarmdan büyük çoğunluğu öldükten sonra tek­rar dirilmeye inanmıyorlardı. Bunun aklen mümkün olmayacağı­nı söylüyorlardı, insan ölür, sonra çürür ve toprak olur diyorlardı. Öldükten sonra tekrar dirilme ise, tamamen hayalî ve uydurma bir şeydir diyerek, her şeyin dünyadan ibaret olduğunu iddia eden bir inanca sahiptiler. Bir şair şöyle der:

"Hayat, sonra ölüm, sonra yeniden dirilmek. Ey Ümmü Amr, bu bir,hurafedir."[128]

Bedir savaşında öldürülen müşrikler bir kuyuya atılmışlardı: Onlarla ilgili bir mersiyede şöyle demişlerdi:

"Ebû Kebşe (Hz. Muhammed), tekrar dirileceğimizi mi vade-diyor? (O zaman) Baykuş ve gece kuşunun (Şada) hayatı nasıl ola­cak? (Yani insan, baykuş ve gece kuşu olduktan sonra tekrar nasıl insan olacak?) Ölümü benden uzaklaştırmaktan aciz mi k...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ahîret inancı
« Posted on: 28 Mart 2024, 21:58:58 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ahîret inancı rüya tabiri,Ahîret inancı mekke canlı, Ahîret inancı kabe canlı yayın, Ahîret inancı Üç boyutlu kuran oku Ahîret inancı kuran ı kerim, Ahîret inancı peygamber kıssaları,Ahîret inancı ilitam ders soruları, Ahîret inancıönlisans arapça,
Logged
22 Mayıs 2014, 14:50:02
Hanife Ls 1

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 892


« Yanıtla #1 : 22 Mayıs 2014, 14:50:02 »

Sen unuttun ama unutulmadın..Vasıtayı iyi seç...
Hepimiz ahiret yolcusuyuz, inkârı mümkün değil....
Herkes bir sefere giderken yolda ve gittiği yerde kendine lazım olanları alır, diğerlerini almaz. İhtiyaç olmayanı almak ahmaklık olur. Dünyadan da, ahirete lazım olanlar tedarik edilir. En akıllı insan, ölüme hazırlanandır. En ahmak, dünyaya tapandır. Ahmaklar olmasaydı, dünya harap olurdu.

İnsan bir yere gitmek için, bir yerde vasıtaya biner, başka yerde iner, dünya buna benzer.
Yalnız, vasıtayı iyi seç.


Son durakta ya CENNET ya CEHENNEM vardır...

Şeytan; uzaklaştırıcı demektir. ALLAHü teâlânın sevgisinden, merhametinden uzaklaştıran şeydir. Üç türlü şeytan vardır.

Birinci şeytan bilinen İblis ve torunlarıdır. İblis; ALLAH rahimdir affeder diye,
günahları vesvese verir, insan bunu dinlemezse çeker gider, bu şeytanın hileleri zayıftır.


İkinci şeytan nefistir; bu daha kuvvetlidir. Şeytan gibi çekip gitmez. Çok inatçıdır, tekrar tekrar aldatıncaya kadar uğraşır.

Üçüncüsü daha da kuvvetlidir. Bu kötü arkadaştır. Dünyada rezil eder, âhirette Cehenneme götürür. İnsanın imanını öyle çalar ki, o şahsın ruhu bile duymaz. Her türlü bozuk yayınlar da kötü arkadaştır.

İnsanı çevreleyip imanına musallat olan dört düşman vardır;
Sağında şeytan, solunda nefis, arkasında kötü arkadaş, önde ise dünyadır. Dünya bu zararda rehber olmuştur.


İnsanlar düşmanı dışarıda arıyorlar, halbuki düşman kendi içimizdedir. Bu düşman da nefistir.

Kim kime, neye güvenirse, yardımı ondan beklesin... Kim neye benim demişse o şey ona düşman olmuştur...

Dünyanın en cahil, en ahmak mahluku, insanların nefsidir. Her isteği kendi aleyhinedir. Gıdası haramlardır. Nefs, daima zararlı şey ister.

ALLAHü teâlâ buyuruyor ki;

Ey insanlar nefsinize düşman olun. Çünkü nefsiniz, benim düşmanımdır.

Emrime uyan Cennete, uymayan ise Cehenneme gidecektir.


İbadetlerin faydası ALLAHü teâlâya değil, herkesin kendinedir. Maaşla çalışan bir doktor, bir hastaya ilaç verse, ilacın doktora faydası yok diye o ilacı kullanmamak akla uygun değildir. Zehir içsem doktora ne zararı olur diyerek zehir içmesi de ahmaklıktır.

İşte, günahlarımın ALLAH’a bir zararı yok diyerek, her çeşit günahı işlemek akıl işi değildir.

Öldükten sonra başına gelecekleri düşünmeyen kimse akıllı olabilir mi?

Kur’an-ı kerimde sık sık, (Hiç mi düşünmüyorsunuz?) diye ikaz edilmektedir.

Yanlış vasıtaya binen, istediği yere değil, vasıtanın gittiği yere gider.
Mesela Paris’e giden uçağa binen Kâbe’ye varamaz...


İnsanların çokluğu, dilediklerini yapmaları,
gaflet içinde yaşamaları sakın seni de gaflete düşürmesin.

Sen TEK olarak öleceksin,

TEK olarak kabre gireceksin,

TEK olarak hesabını vereceksin.

Sen dini, imanı, ALLAH’ın emir ve yasaklarını unuttun.

Sen unuttun ama unutulmadın.

Sırat köprüsünde herkese 7 şeyden sual sorulacaktır, cevap veremeyen düşecektir.
Bunlar;
 iman, namaz, oruç, zekat, hac, gusül ve kul hakkındandır.
Yedinci soruya kadar gelebilmek çok zordur.
Yedinci soru da çok zordur.
Peygamberler masum oldukları halde, günahsız oldukları halde burada korkarlar


ya sen?, ya ben?, ya bizler?............




[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 22 Mayıs 2014, 14:50:49 Gönderen: Hanife 8.D »
Kayıtlı

Eyvah, aldandık! Şu hayat-ı dünyeviyeyi sabit zannettik. O zan sebebiyle bütün bütün zayi ettik. Evet, şu güzerân-ı hayat bir uykudur; bir rüya gibi geçti. Şu temelsiz ömür dahi bir rüzgâr gibi uçar, gider.
03 Haziran 2014, 22:41:53
Hanife Ls 1

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 892


« Yanıtla #2 : 03 Haziran 2014, 22:41:53 »

Esselamu aleyküm ve rahmetullahü ve berekatuhü; Hayır siz, dünya hayatını seçip üstün tutuyorsunuz. Ahiret ise daha hayırlı ve daha süreklidir. (A’la Suresi, 16-17)
ALLAH dünyayı, cenneti hatırlatacak pek çok güzel nimetle doldurmuştur. Fakat bu güzelliklerin yanına cehenneme ait olan eksiklik, çirkinlik ve kusurlar da katılmıştır. Elbette, dünya hayatının eksikliği, bu dünyada güzel şeylerin var olmadığı anlamına gelmez. Dünyada, imtihan ortamının hikmeti gereği cennet ve cehenneme ait özellikler birarada bulunurlar. ..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 03 Haziran 2014, 22:42:29 Gönderen: Hanife 8.D »
Kayıtlı

Eyvah, aldandık! Şu hayat-ı dünyeviyeyi sabit zannettik. O zan sebebiyle bütün bütün zayi ettik. Evet, şu güzerân-ı hayat bir uykudur; bir rüya gibi geçti. Şu temelsiz ömür dahi bir rüzgâr gibi uçar, gider.
10 Mart 2015, 18:46:59
MELİKE 7D

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 333



« Yanıtla #3 : 10 Mart 2015, 18:46:59 »

Ahiret inancı, Cahiliye Arapları arasında, Tanrı inananda ol­duğu gibi farklı şekillerde görünüyordu. Bir kısmı ki Hanifler ola­rak bilinen kimselerdir. Ahiret konusunda Islami inanç istikame­tinde bir inanca sahip iken, bir kısmı inkar ediyor, diğer bir kıs­mı da bu inançlarına Müşrik adetlerini karıştırıyorlardı.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
16 Ağustos 2019, 13:35:16
Melek Nur Çelik koü

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 298


« Yanıtla #4 : 16 Ağustos 2019, 13:35:16 »

Rabbim doğru yoldan ayırmasın.. Paylaşım için Allah razı olsun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes