> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Ashabı Kiram > Hatip Bin Ebi Beltea
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hatip Bin Ebi Beltea  (Okunma Sayısı 2416 defa)
04 Ekim 2010, 02:13:51
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 04 Ekim 2010, 02:13:51 »



69)Peygamber efendimizin elçilerinden: HÂTİB BİN EBİ BELTEA


Hz. Hâtib, genç yaşında Yemen’den Mekke-i Mükerreme’ye gelmiştir. Buraya yerleşen Hz. Hâtib, burada evlenmiş ve birçok çocuğu olmuştur.
 

Hâtib bin Ebî Beltea, Müslüman olmadan önce, şâirliği ile meşhurdu. İyi bir süvâri idi. Hicretten önce Müslüman olmakla sereflenmiş olup, bunun kesin tarihi bilinmemektedir. Mekkeli Müslümanlarla birlikte, Peygamber efendimizin hicretinden önce Medîne’ye hicret etmiştir.
 

Îmânı Kuvvetli, Teslimiyeti Tamdı

Medîne’de bir süre Ensardan Münzir bin Muhammed’in evinde misâfir kalmıştır. Resûlullah efendimiz, onu Ensardan Hâlid bin Râhile ile kardeş yapmıştı.
 

Hâtib bin Ebî Beltea hazretlerinin, îmanı kuvvetli ve Resûlullaha olan sevgisi ve teslimiyeti tamdı. Bedir, Uhud, Hendek harblerinde ve Bîat-ı Rıdvân ve Hudeybiye’de bulundu.


Bedir savaşı, Müslümanlar ile müşrikler arasında yapılan ilk harptı. Bu harbe katılan Ashâb-ı kirâmın gösterdikleri cesâret, sabır, fedakârlık ve Resûlullaha olan bağlılıklarından dolayı, Allahü teâlâ, Bedir harbine katılan 313 Sahâbînin, Cennette kavuşacakları nîmetleri haber vermiştir. Hâtib bin Ebî Beltea hazretleri de bu müjdeye kavuşanlardandır.
 

Peygamber efendimiz, 1400 kadar Ashâbı ile hac niyetiyle Medîne’den yola çıkmıştı. Hz. Hâtib da bunlar arasındaydı. Bunu haber alan Mekkeli müşrikler, onları Mekke’ye sokmamaya karar verdiler.
 

Elçi olarak gönderilen Hz. Osman’dan bir haber gelmeyince, buradaki mü-minler canlarını fedâ ederek Resûlullahı koruyacaklarına söz vermişlerdi. “Bîat-i Rıdvan” adı verilen bu hâdiseyi, Allah-ü Teâlâ Kur’ân-ı Kerîm’de, Fetih sûresi 18. âyet-i kerîmesinde haber vererek, onlardan râzı olduğunu bildirmiştir. Bu âyet-i kerîmede buyuruldu ki:

 
لَقَدْ رَضِىَ اللّهُ عَنِ الْمُؤْمِنينَ اِذْ يُبَايِعُونَكَ تَحْتَ الشَّجَرَةِ فَعَلِمَ مَا فى قُلُوبِهِمْ فَاَنْزَلَ السَّكينَةَ عَلَيْهِمْ وَاَثَابَهُمْ فَتْحًا قَريبًا

 

“Ağaç altında sana bîat eden, emirlerini kayıtsız şartsız yapmaya söz veren müminlerden Allahü teâlâ râzıdır ve onlara sekîne [kalblerine kuvvet] veriyor ve sana olan sevgilerini, Sıdk ve ihlâsı biliyor ve onları yakın bir feth ve zafer ile sevâblandıracağını müjdeliyor.”[655]

 
Sözleri Çok Tesirliydi

Hz.Câbir bin Abdullah’ın bildirdiği hadis-i şerifte de Resûlullah efendimiz buyurdu ki:

 
“Ağaç altında benimle sözleşenlerden hiçbiri Cehenneme girmez!”

 
Hz.Hâtib bin Ebî Beltea, hicretin yedinci senesinde Hayber gazâsında, Yahûdilere karşı büyük bir cesâretle, kahramanca savaşan ve kalelerini muhâsara eden süvârilerden biriydi. O, kuvvetli bir hitâbete ve iknâ edici bir konuşma kabiliyetine sahipti.

 
Sözleri çok tesirliydi. Dinleyenleri mest ediyor, etkisi altında bırakıyordu. Sûreti, görünüşü çok güzeldi. Güler yüzlü, tatlı dilliydi. İyi bir şâirdi.

 
Resûlullah efendimiz, hicretin altıncı yılında, Mekkeli müşriklerle bir sulh antlaşması yaptıktan sonra, Medîne civarında bulunan altı hükümdara mektup göndererek, onları İslâm dînine dâvet etmişti.

 
Her bir hükümdara gönderdiği elçiler, Ashâbının en seçkinleri olup, sûretleri ve sözleri en güzel olanlarıydı.

 
Ben Götürürüm!

Peygamber efendimiz, Hâtib bin Ebî Beltea’yı Mısır kralı Mukavkis’a göndermişti. Peygamber efendimiz, onu göndermeden önce sordular:

 
- Ey Eshâbım! Mükâfatı Allahü teâlâdan beklemek üzere, şu mektubu, Mısır hükümdarına kim götürür?

 
Bunun üzerine Hz. Hâtib, hemen yerinden fırlayıp, ayağa kalktı ve Peygamberimize dedi ki:

 
- Yâ Resûlallah! Ben götürürüm!

 
Bunun üzerine Peygamber efendimiz de buyurdu ki:

 
- Ey Hâtib! Bu vazifeni, Allahü Teâlâ senin hakkında mübârek eylesin!

 
Hâtib bin Ebî Beltea hazretleri, mektubu Peygamberimizden aldı. Vedâ edip, evine gitti. Yol için hayvanını hazırladı. Âilesi ile de vedâlaştıktan sonra yola çıktı. Önce Mısır’a vardı. Mukavkis’i orada bulamayınca, İskenderiye’ye gitti. Orada hükümdarın sarayını buldu.

 
Kapıcı, içeriye almadan önce, maksadını öğrendi. Kapıcı Hz. Hâtib’a çok hürmet etti. Onu hiç bekletmedi. Mukavkis, o sırada adamlarıyla bir meclis kurmuş bulunuyordu.

 
Hz. Hâtib, Mukavkis’in toplantı hâlinde olduğu yere yaklaştı. Peygamberimizin mektubunu eline alıp, ona gösterdi. Mukavkis, mektubu görünce, Hâtib bin Ebî Beltea’yı yanına getirmelerini adamlarına emretti.

 
Müslüman Ol!

Huzuruna varınca, Mukavkis, Peygamberimizin mektubunu Hz. Hâtib’dan aldı. Mektupta şöyle yazıyordu:

 
-Bismillâhirrahmânirrahîm, Allahın kulu ve resûlü Muhammed’den Kibt’in [Eski Mısır halkının] büyüğü Mukavkis’a, Allahü teâlânın hidâyetine tâbi olana selâm olsun. Bundan sonra; ben seni İslâm’a dâvet ederim. Müslüman ol ki, selâmet bulasın!

 
Allahü Teâlâ sana iki kat ecir versin. Eğer yüz çevirirsen, bütün Kibt’in vebâli senin üzerinedir.

 
Ey kitap ehli, sizin ve bizim aramızda bir olan söze gelin! Allahü teâlâdan başkasına ibâdet etmeyelim ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayalım! Allahü teâlâyı bırakıp bâzılarımız bâzılarını Rab edinmesinler! Eğer bu sözden yüz çevirirlerse, “Şâhid olunuz, biz Müslümanız!” deyiniz!

 
Peygamberimizin mektubu okununca, Mukavkis, Hâtib hazretlerine, “Hayırlısı olsun!” dedi.


Mısır hükümdarı Mukavkis, kumandanlarını, devlet adamlarını toplayıp, Hâtib ile aralarında, şu konuşmalar geçti:

 
- Ben, anlamak istediğim bâzı şeyleri sana soracak, bu hususta seninle konuşacağım.

- Buyur, konuşalım!

- Sizi gönderen zat, gerçekten bir Peygamber ise, kendisini öz yurdundan çıkarıp, başka bir yere sığınmak zorunda bırakan kavminin aleyhinde niçin bedduâ etmedi?

- Sen, Îsâ bin Meryem’in bir Peygamber olduğuna inanıyorsun, değil mi?

 
Çok Güzel Cevap Verdin

O, kavmi kendisini yakalayıp, öldürmek istediğinde, buna rağmen onlara bedduâ etmedi ve Cenâb-ı Hak, onu, dünya semâsına kaldırdı. Mükâfatlandırdı.


Halbuki, o, kavminin helâk edilmesi için Allahü teâlâya duâ etse olmaz mıydı?

 
Hâtib’in bu cevabı üzerine, Mukavkis söyleyecek söz bulamadı ve bu sözü üç defa tekrarlattı ve sonunda dedi ki:

 
- Çok güzel cevap verdin. Gerçekten sen, hikmet sahibi bir zatın yanından gelen hakîm bir kimsesin.

 
Hz. Hâtib Hz. Mûsâ zamanındaki Firavun’u kasdederek Mukavkis’a dedi ki:

 
- Senden önce, burada bir hükümdar vardı. O, halkına karşı, “En büyük ilâh benim!” diyerek Rab olduğunu iddia etmişti. Allahü teâlâ da, onu dünya ve âhiret azaplarıyla cezâlandırarak ondan intikam aldı. Sen ise, senden başkasından ibret al da, başkasına ibret olma!

- Bizim için bir din vardır. Biz bu dînimizi, ondan daha hayırlısı olmadıkça bırakmayız!

-Senin bağlı olduğun ve daha hayırlısı olmadıkça bırakmayacağını söylediğin dîninden daha hayırlı olan din, hiç şüphesiz İslâmiyet’tir. Biz seni Allahü teâlânın bu son dînine, İslâmiyet’e dâvet ediyoruz ki, Allahü teâlâ dînini onunla tamamlamış, onu insanlara yeterli kılmıştır.

 
Dahası da yoktur. Bu Peygamber, yâni Muhammed (a.s), yalnız seni değil, bütün insanları dâvet etti. Bu Peygamber, insanları İslâm’a dâvet ettiğinde; Kureyş, Ona karşı, insanların en fazla tepki gösterip kaba davrananı; Yahûdiler, en fazla düşmanlık edenleri; Hıristiyanlar da en yakın olanları oldu.

 
Peygambere İtaat Emretmiştir

Yemin ederim ki, Hz.Mûsâ (a.s)’ın Hz.Îsâ (a.s)’ı müjdelemesi, ancak, Îsâ (a.s)’ın Muhammed (a.s)’ı müjdelemesi gibidir. Binaenaleyh, bizim seni Kur’ân-ı kerîme dâvet etmemiz, senin Yahûdileri İncil’e dâvet etmen gibidir.

 
Bildiğin gibi, her Peygamber kendisini anlayıp idrâk edecek bir kavme gönderilmiştir. Ve o kavmin, bu Peygambere itaat etmesi emredilmiştir. İşte sen de bu Peygambere yetişenlerden birisisin. Biz seni, Hz. İsâ’nın da haber verdiği Muhammed aleyhisselâmın dinine dâvet ediyoruz.

 
Hz. Hâtib’in, kendisini çok açık bir şekilde İslâmiyet’e dâvet etmesi üzerine, Mukavkis dedi ki:

- Ben bu Peygamberin hâline baktım, emirlerinde ve yasaklarında aslâ akla uygun olmayan birşey bulamadım. Anladım ki, bu kişi sihirbaz değildir. Kâhin ve yalancı da değildir. Peygamberlik alâmetlerinden bâzı halleri kendinde buldum.

 
Gizli olan şeyleri meydana çıkarmak, bu alâmetlerdendir. Bâzı sırlardan haber vermek, bu kişiden ortaya çıktı. Hele biraz düşüneyim.

 
Beş Vakit Namazı Emrediyor

Mukavkis, Hz. Hâtib bin Ebî Beltea’yı Mısır’da 5 gün misâfir etti. Çok hürmet edip, ikramlarda bulundu. Mukavkis, bir gece haber salıp, Hz. Hâtib’i huzuruna çağırtıp, Peygamber efendimiz hakkında birçok sorular daha sordu. Yanlarında, Arapça konuşan tercümanından başka kimse yoktu. Mukavkis’la aralarında şu konuşmalar geçti:

 
- Onun hakkında soracağım şeylere doğru cevap verir misin? Ashâbının arasında seni seçip gönderdiğini biliyorum. Ben sana üç şey soracağım.

- İstediğin şeyi sor! Ben sana ancak doğruyu söyleyeceğim.

- Muhammed, insanları neye dâvet ediyor?

- Yalnız Allahü teâlâya ibâdet etmeye dâvet ediyor. Gece ve gündüzde b...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hatip Bin Ebi Beltea
« Posted on: 20 Nisan 2024, 10:58:51 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hatip Bin Ebi Beltea rüya tabiri,Hatip Bin Ebi Beltea mekke canlı, Hatip Bin Ebi Beltea kabe canlı yayın, Hatip Bin Ebi Beltea Üç boyutlu kuran oku Hatip Bin Ebi Beltea kuran ı kerim, Hatip Bin Ebi Beltea peygamber kıssaları,Hatip Bin Ebi Beltea ilitam ders soruları, Hatip Bin Ebi Belteaönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes