Konu Başlığı: Cüveyriyye Binti Haris Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 02 Ekim 2010, 17:01:43 3)Müminlerin annelerinden: CÜVEYRİYYE BİNTİ HÂRİS Hz. Peygamber'in zevcesi ve müminlerin annesi. Hz. Cüveyriye, Mustalıkoğulları kabilesinin başkanı Hâris b. Ebî Dırar'ın kızıdır. Aynı kabileden Safvân oğlu Musâfi'den dul kalmıştı. Mustalikoğulları, Hicret'in altıncı yılında Medîne'ye saldırı için hazırlık yapmaya başladılar. Durumu öğrenen Hz. Peygamber (a.s), yediyüz kişilik bir askerî kuvvetle, onlardan önce davranarak Müreysi' suyu başında saldırdı. On kişi öldürüldü. Müslümanlar bu gazvede bir şehit vermişti. Mustalikoğulları'nın bütün erkekleri, kadınları ve çocukları esir alındı. Deve, sığır ve davarlarına da ganimet olarak el konuldu. Esirler arasında bulunan, kabile başkanı Hâris'in kızı Cüveyriye için, dokuz okıyye altın, kurtuluş fidyesi olarak tespit edilmişti. Cüveyriye yirmi yaşlarında bir kadındı. Kurtuluş fidyesini temin edemeyince Hz. Peygamber'den yardım istedi. Hz. Âişe bu olayı şöyle rivayet eder: "Mustalıkoğulları kabilesinin kadınları esir düştüklerinde ganimet olarak gaziler arasında paylaşıldı. Önce beytülmâle beşte bir ayrıldı. Sonra her atlıya iki pay, her yaya savaşçıya ise birer pay verildi. Hâris'in kızı Cüveyriye, Kays oğlu Sâbit'e düşmüştü. Cüveyriye Rasûlullah (a.s)'a geldi; dedi ki: Ey Allah'ın Peygamberi, ben Hâris'in kızı Cüveyriye'yim. Babam Benî Müstalik kabilesinin başkanıdır. Benim başıma gelen felâketi biliyorsun. Sâbit beni dokuz okiyye kurtuluş fidyesi ile serbest bırakacak. Beni kurtar". Rasûlullah cevap olarak buyurdular ki: "Ondan daha hayırlı bir teklifim var, kabul eder misin? Teklifiniz nedir ya Rasûlallah? "Hem o parayı verip seni azat edeceğim, hem de seninle evlenmek istiyorum." Cüveyriye: "Memnuniyetle kabul ederim" dedi. Rasûlullah (a.s.) da: "Ben de kabul ettim" buyurdular.[782] Bu haber hemen etrafa yayıldı. Esirleri ellerinde tutan sahabîler; "Biz Allah elçisinin sıhrî hısımlarını nasıl esir olarak tutabiliriz!" diyerek, hepsini serbest bıraktılar. Bu manzara karşısında Müstalikoğulları İslâm'a girdiler. Bu yüzden Hz. Âişe O'nun hakkında; "Ben kavmi için Cüveyriye'den daha hayırlı ve daha bereketli bir kadın bilmiyorum" demiştir."[783] Hz. Peygamber Cüveyriye'yi babasına teslim edip; ondan istedi. Cüveyriye müslüman olmuştu. Rasûlullah (a.s) kendisine mehir olarak dört yüz dirhem gümüş verdi ve O'nunla evlendi.[784] Daha önceki adı "Berre" iken, Hz. Peygamber tarafından, kadıncık, kızcağız anlamında "Cüveyriye" ismi verildi. Hz. Cüveyriye çok oruç tutar ve çok namaz kılardı. Hayır severdi. Kendisi aç durur, yoksulları doyururdu. Bir gün Allah Resûlü Cüveyriye'yi sabah namazını kıldıktan sonra, kuşluk vaktine kadar dua ve zikirle uzunca zaman meşgul olurken görmüş ve kendisine şöyle buyurmuştur: "Ben senden sonra, üç kerre, dört kelime söyledim ki, bugün sabahtan beri senin söylediklerinle tartılsa, onlardan daha ağır gelir. Dikkat et, o kelimeleri sana da öğreteyim: Sübhânallâhi adede halkıhî; (Allah'ı yaratıklarının sayısınca tespih ederim). Sübhânallâhi rıza nefsihî (Allah'ı razı olacağı Şekilde tesbih ederim). Sübhânallâhi zinete arşihi (Allah'ı Arşı'nın ağırlığınca tesbih ederim. Sübhânallâhi midâde kelimâtihi (Allah'ı kelimelerinin miktarınca tespih ederim.)"[785] Hz. Cüveyriye'den altmış beş hadis rivâyet edilmiştir. Hicrî 56 tarihinde vefat etmiştir.[786] |