- Âyetin önceki ayetle ilgisi

Adsense kodları


Âyetin önceki ayetle ilgisi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sidretül münteha
Sat 28 May 2011, 07:49 pm GMT +0200
Âyetin Önceki Âyetle İlgisi



Allah Teâlâ, bundan önce geçen ayette İsrail oğullarının, dinlerini arka plâna atıp, dinin hayatla irtibatını kestiklerini, bununla da yetinmeyerek insanların dinî hayatlarına müdahale ettiklerini ve bu konuda tüm gayretlerini sarfettiklerini bize bildirmektedir. İsrailoğularının bu korkunç hataları kendilerini Allah'ın rahmet ve rızasına nail olmaktan ve hidâyetinden mahrum bırakmıştır. Takiben gelen "âyetle mü'minlere hitabedümekte, Allah'tan nasıl korkmak gerekiyorsa, O'nun muradına uygun olarak korkmaları ve müslüman olarak ölmeleri, bâtıla karşı topyekün Allah'ın ipine (Kur'an'ın emirlerine) sarılıp, İslâm'la içice olmaları, bundan asla taviz vermemeleri, aksi halde siyasi iktidarları'ndan uzaklatırılacakları, bunun daha önce örneklerinin olduğu ve bu gerçeğe tarihî perspektifden bakılması gerektiği açıkça beyan edilmektedir.
Bütün bu açıklamalar, mü'mini ruhen bu iktidara hazırlayacağı için, onu evvelâ ruhen bu iktidarın sorumluluğuna yönlendirmektedir. Fakat Mü'minlerin kendi dışında yapmak zorunda oldukları çalışma ise -ki bu çalışma iktidar olmayı gerektiren bir çalışmadır- konumuza başlık olarak seçtiğimiz âyet-i kerîmenin, en kuvvetli alternatif olarak sunduğu ve kesin nassa bağlı olarak, 'İnsanları Hayra Davet Etme, Dînîn Hoş Gördüklerim Emretme Ve Hoş Görmedîklerînî Yasaklama" gibi çok önemli ve İslâm Devleti için temel olarak seçtiği görevdir. Bu hususda Kur'an yorumcularından iki otoritenin görüşlerini arzetmeye çalışalım: İmam Râzî der ki:
"Allah Teâlâ ehl-i kitabı, bundan önceki âyette iki sebepten dolayı suçlamıştır:
1- Küfre düşmeleri
2- Başkalarını küfre sokmak için yaptıkları çalışmalar."
Bu âyeti müteakiben, hitab mü'münlere yönelmekte ve müminler evvelâ takva ve îman ile emrolunmakta, sonra da ehl-i kitabın yaptıkları ve işledikleri korkunç cürüme karşı; sapmışların hakka, îmana ve itaate yönelmeleri, sapmamışlann da hak üzere sebat etme hususunda son derece gayret sarfetmeleri istenmektedir.10 Allâme Seyyit el-Âlusi söyle der:
"Allah Teâlâ, mü'minlerden, hak düşmanlarının her çeşit engellemelerine karşı koymak için evvelâ kendilerini islah etmelerini, sonra da başkasını İslah etmelerini istedi. Zira kendilerini doğruya getiremeyenlerin, başkalarını doğruya çağırmaları abes olurdu. Âyetteki hükme göre ehl-i kitap hem kendileri sapıttı, hem de başkalarını saptırdı.11 İslâm ümmetinin tarihî seyir çizgisinde sürekli üstlendiği ağır bir sorumluluğu vardır ve bu sorumluluk hâlen devam etmektedir. Bu, Tağut'un her türlü tasallutuna karşı koyma görevi idi. Âyet-i kerime bu mühim göreve iki terkible dikkat çekmektedir:
1- Hayra da'vet
2- İyiliği emredip kötülükten sakındırma.



10 Mefâtihu'l-Ğayb, İmam Râzî: 3/19
11 Ruhu’l-Meânî, Âlusî: 4/20