sumeyye
Sat 10 September 2011, 01:57 pm GMT +0200
Îmanla İlgili İkinci Fasıl
Tercümesi :
20 - (28) Muaz ibni cebel (R.A) den mervidir, demiştir :
— Dedimki, yâ Resûlellah (S.A.V) bana bir amel haber verki, (o emel} beni Cennete katsın ve Cehennemden uzaklaştırsın.
— Bunun üzerine Resûlüllah (S.A.V} buyurdu :
«Eibet sen büyük bir İşden sordum, O iş Aüâhü teâfânın müyesser kıldığı kimseye kolaydır (ve şudur) :
— Aüaha libâciet edersin, ona hiç bir şeyi şerik koşmazsın, Namazı kılarsın, Zekâtı edâ edersin, Orucu tutarsın ve beyti şerifi hacc (ziyaret) edersin.»
— Bundan sonra Resûluilah buyurdu ki :
— «Kulak ver bana ! sana hayır kapılarını haber vereyim? (bâzı rivayette. Evet haber ver, dir)
(Resûluilah şunları saydı) :
«Oruç (örtücü ve koruyucu) bir kalkand.T, sadaka; Suyun ateşi söndürdüğü gibi, hatayı söndürür. Ve gecenin yarısında bir adamın kıldığı namaz (da hayır kapılarından) dır.
— Bundan sonra Resûluilah şu mealdeki âyetler okudu :
«Yan'arı yataklarından uzaklaşır, korku ve ümidile Rablerine düâ ederler. Kendilerine rızıklandırdığımız şeylerdende (hayra) harcarlar.
— Artık onfar için, yapmakda olduklarına kj.r mükâfat olarak, gözlerin aydın olacağı (nimetlerden) kendilerine neler gizlenmiş bulunduğunu kimse bilmez.» (Secde Sûresi, 16-17)
— Sonra Resûluilah (S.A.V) buyurdu :
— Dikkat et sana işin başını, direğini ve en yüksek zirvesini bildıire-yimmi?»
— Dedim ki : Evet (bildir) ya Resûlallah!
— Resûluilah (S.A.V} buyurdu :
«İşin başı: İslâm, işin direkler,'; Namaz ve işin en yüksek zirveside ictihaddır.»
— Sonra Resûluilah (S.A.V) buyurdu :
«Sana bütün bunların esasını (ve başını) haber vereyim mi?»
— Dedim ki : Evet (haber ver) ya Allanın nebisi!
— Bunun üzerine Resûluilah dilini eli ile tuttu ve buyurdu : «Buna (diline) manî ol, üzerme hücum ettirme.»
— Hemen dedim : Yâ nebiyyallah! Biz konuşduğumuzla cezalanacak-mıyız?
— Resûluilah (S.A.V) buyurdu :
«Annen seni yitirsin ey muaz!, İnsanlar yüzleri üzerine veya burunları üzerine veya dillerinin mahsul'arı üzerine Cehenneme düşmeyeceklerini
zannedersin? (elbette böyle düşecekler). » (Hadisi; Ahmet, Tirmizi ve İbni mace rivayet etmişlerdir, ve Tirmizî hadîs, hasen ve sahihdir, demiştir.} [129]
Tercümesi :
30 - (29) Ebî Ümame (R.A) den mervîdir, demiştir :
Resûluilah (S.A.V.) buyurduki :
«Bir kimse, Al!ah için sever, Allah İçin buğzeder, Allah için verir ve Allah için meneder (vermez) se, işte o kimse, muhakkak kâmil îmana ermiştir.» [130]
[129] Mustafa Uysal, İzahlı Mişkat El Mesabih Tercümesi, Uysal Yayınları 1/137-139.
[130] Ebu Dâvud
Mustafa Uysal, İzahlı Mişkat El Mesabih Tercümesi, Uysal Yayınları 1/139.