- Âdem Aleyhisselâma Kıyamete Kadar Gelecek Zürriyetinin Arz Edilişi

Adsense kodları


Âdem Aleyhisselâma Kıyamete Kadar Gelecek Zürriyetinin Arz Edilişi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
sumeyye
Sun 10 January 2010, 10:02 pm GMT +0200
Âdem Aleyhisselâma Kıyamete Kadar Gelecek Zürriyetinin Arz Edilişi Ve Onlardan Ve Peygamberlerden Ahdü Mîsak Alınışı


Âdem Aleyhisselâm; yaratıldığı[331], veya semâda bulunduğu[332] veya Cen netten, yer yüzüne indirildiği [333], ya da,



Mekke´de Arafat arkasındaki Na´man mevkiinde bulunduğu sırada[334], Yüce Allah; onun sırtını sıvazladı da, sırtından, Kıyamete kadar yaratacağı zürriyetinin her canlı kişisi düştü.

Sonra, onlardan, her insanın iki gözü arasında nurdan bir parıltı yaratıp onları, Âdem Aleyhisselâma arz etti.

Âdem Aleyhisselâm:

"Ey Rabb´ım! Kim bunlar?" diye sordu.

Yüce Allah:

"Bunlar, senin zürriyetindir!" buyurdu. [335]

Âdem Aleyhisselâm:

Yâ Rabb! Şu, Nurlar ile insanlara üstün geldiklerini gördüğüm kimlerdir?" ayet sordu.

Yüce Allah:

"Ey Âdem! Onlar, zürriyetinden gelecek Peygamberlerdir!" buyurdu.[336]

Yüce Allah; Âdem Aleyhisselâmın belinden bütün zürriyetini çıkarıp onları, akıl sahibi yaptı da, kendilerine hitapta bulundu: İman ile emr ve imansızlıktan nehy

etti. [337]

Kendilerinden Ahd ve Mîsak aldı ve onları, kendilerine şâhid tutup Kıyamet günü Biz, bunu, bilmiyorduk! demeyesiniz diye, size, yedi kat gökleri şâhid tuttum ve sze Babanız Âdemi de, şâhid tuttum.

Şunu, iyi biliniz ki: Benden başka Rabb yoktur. Bana, hiç bir şeyi, ortak tutmayınız!

Bu Ahd´ü Mîsakımı, size hatırlatacak Peygamberlerimi de, göndereceğim ve sze Kitablarımı da, indireceğim! [338]

Ben, sizin Rabb´ınız değil miyim?" buyurdu. Evet! Sen, bizim Rabb´ımızsın! [339]

Senin, bizim Rabb´ımız ve İlâhımız olduğuna, bizim için, Senden başka Rabb bulunmadığına şâhid olduk!" dediler, ve bunu, ikrar ettiler. [340]

Bu hâdise, Kur´ân-ı kerimde şöyle açıklanır:

´Hani, Rabb´ın, Âdem oğullarından, onların sırtlarından (sulblerinden) zürriyet-erini çıkarıp kendilerini, nefslerine şâhid tutmuş:

Ben, sizin Rabb´ınız değil miyim? (demişti)

Onlar da:

"Evet! (Rabb´ımızsın!) şâhid olduk!" demişlerdi.

(İşte, bu şâhidlendirme) Kıyamet günü; Bizim, bundan haberimiz yoktu!" deme-"neniz içindi.

Yâhud: daha önce, ancak, Atalarımız, şirk koşmuştu. Biz ise, onların ardından (gelen) bir nesliz.

Şimdi, o bâtılı kuranların işlediği (günahlar) yüzünden, bizi, helak mı edeceksin" dememeniz içindi.´[341]

Yüce Allah; ayrıca, bütün Peygamberlerden de, Risâlet ve Nübüvvet Mîsakı aldı.[342]

Bu da, Kur´ân-ı kerimde şöyle açıklanır:

"AJlân; (geçmiş) Peygamberler(in)den - And olsun ki: size, Kitab ve hikmet ver-dim. Sonra da, size, nezdinizdeki (o kitab ve hikmeti) tasdik eden bir Peygamber gelmiştir (getecektir)

Ona, mut/aka imân ve Kendisine herhalde yardım edeceksiniz diye (ahd ve) Mî-sak aldığı zaman: İkrar ettiniz ve üzerinize, bu ağır yükümü alıp kabul eylediniz mi? buyurdu.

Onlar (cevaben) İkrar ettik! dediler.

(Allah da): Öyle ise, birbirinize ve ümmetlerinize karşı, şâhid olunuz! Ben de, sizinle beraber (bu ikrarınıza) şâhidlik edenlerdenim! buy urdu. [343] Kadı lyaz´a göre: Yüce Allah, bu Mîsakı, Vahy ile almıştır.

Hiç bir Peygamber göndermemiştir ki, ona, Muhammed Aleyhisselâmı veya vasıflarını anmış ve ona eriştiği takdirde, kesin olarak iman edeceksin! diye ken disinden ahd ve Mîsak almış olmasın.

Deniliyor ki: Yüce Allah, Peygamberlerinden, bunu, kendi kavmlarına da, ha ber vermeleri ve onların, kendilerinden sonra gelecek kavmlara da, haber ver meleri hususunda dahi kesin söz almıştır... "[344]

Hz. Ali de demiştir ki:

"Yüce Allah, Âdem Aleyhisselâm´dan ve ondan sonra gelen her Peygam berden:

Eğer, Muhammed Aleyhisselâm, gönderildiği zaman, kendileri, sağ olurlarsa, ona, iman ve dinine yardım etmeleri ve aynı surette Ümmetlerinden de kesin söz almaları hususunda kesin söz almıştır." [345]




[331] İbn.Sa´d-Tabakat c.1,s.28-29, Taberî-Tarih c.1,s.67, Salebî-Arais s.40, İbn.Asakir-Tarih c.2,s.345,46,48.

[332] ibn.Esîr-Kâmil c.1,s.41

[333] Taberî-Tarih c.1 ,s,67

[334] İbn.Sa´d-Tabakat c.1,s.29, Ahmed b.Hanbel-Müsned c.1 ,s.272, Taberi-Tarih c.1 ,s.67, Sâlebî-Araıs s.40, Ibn.Esır-Kâmil c.1,s.40

[335] İbn.Sa´d-Tabakat c.1,s.28, Tirmizî-Sünen c.5,s,267

[336] ibn.Asâkir-Tarih c.2,s.347

[337] imam-ı Âzam-Fıkh-ı Ekber s.14

[338] Ahmed b.Hanbel-Müsned c.5,s.135 Hâkim-Müstedrek c.2,s.323-324, Ebülfida-Tefsir c.2,s.263, Heysemî-Mecmuazzevaid c.7,s.25

[339] imam-ı Âzam-Fıkh-ı Ekber s.14, ibn.Sa´d-Tabakat c.1,s.29

[340] Ahmed b.Hanbel-Müsned c.5,s.135, Hâkim-Müstedrek c.2,s 323-324, Ebülfida-Tefsir c.2,s.263, Heysemî-Mecmuazzevaid c.7,s.25

[341] Ârâf: 172-173

[342] Ahmed b.Hanbel-Müsned c.5,s.135, Hâkim-Müstedrek c.2,s.324, Ebülfida-Tefsir c.2,s.263, Heysemî-Mecmuazzevaid c.7,s.25

[343] Âl-i İmran: 81

[344] Kadı lyaz-Eşşifâ c.1,s.35

[345] Taberi-Tefsir c.3,s.332, Kadı lyaz-Eşşifâ c.1,s.35.

M. Asım Köksal, Peygamberler Tarihi, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları: 1/56-58.


RAMAZAN 7/D
Fri 27 March 2015, 06:09 pm GMT +0200
Es Selamün Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatühü .Değerli Dostlar;Hz. Adem (A.S.)'ın  zürriyyeti çoğaldığı gibi, Şeytanın dahi zürriyyeti çoğaldı ve Hz.  Âdem’in evladı ve ahfadını (torunlarını) azdırmak ile meşgul oldu.
Hz. Âdem’in vefatından sonra Peygamberlik, oğlu Şit (a.s.)’a geldi ve Hak tarafından ona elli Suhuf  nazil oldu. Kabe’yi ibtida taştan inşa eden odur.