Hadice
Thu 7 October 2010, 09:46 am GMT +0200
Îbnu Abbas'ın Başka Bir Hadisi:
4- Taberânî ve Dârekutnî, Ishak b. ibrahim b. Cûtî'den, babasından, Abdulmelik ez-Zemmârî'den, Sufyan'dan, Destuvâî'nin talebesi Hişam'dan, Yahya b. Ebî Kesir'den, Ikrime'den tarikiyle Ibnu
Abbas'tan şunu naklederler: istemedikleri halde babaları onları zorla evlendiren bir dul ile bir kızın nikâhlarını geri çevirdi.
Dârekutnî, Sünen'de (III. 334) Zemmarfnin yanlışlıkla Sevrî'den bunu naklettiğini vehmettiğini, doğru şeklin ise, Yahya'dan, Muha-cir'den, Ikrime'den olduğunu ve hadisin mürsel olduğunu söyler.
Heysemî ise, Mecmau'z-Zevaid'de (IV. 279) hadisin senedinde Ishak b. ibrahim b. Cûtî'nin bulunduğunu, kendisinin bu zatı tanımadığını, ancak hadisin diğer ravilerinin sika olduklarını belirtir.
et-Ta'liku'1-Muğnî'nin müellifi, Heysemî'nin bu görüşünü reddeder ve Zehebî'nin, Ishak b. ibrahim b. Cûtî es-San'ânî' hakkında verdiği bilgileri naklederek bu zatın Said b. Salim el-Kaddah'tan rivayette bulunduğunu ve Taberânî'nin hocası Ali b. Bişr'in de kendisinden rivayet ettiğini zikreder. Bu zatın oğlu Muhammed de, Taberânî'nin hocasıdır. et-Ta'liku'1-Muğnî'nin müellifi, et-Tankih'in müellifinden de şu sözü nakleder: "Ishak b. ibrahim: Ibnu Cûtî et-Taberânî diye bilinir. Zayıf bir ravîdir. Lakin bu rivayeti ez-Zemmârî'den sadece kendisi nakletme-miştir."
Bu son cümlesiyle şunu kastediyor. Hadisin, Ishak b. ibrahim tarafından nakledilmiş olmasından kaynaklanan zayıflığı, başkalarının rivayeti eriyle desteklenmekte, böylece sözkonusu hadis, "hasenun liğayrihi" derecesine yükselmektedir.
Gördüğün gibi hadis sahih olup, hüccet olarak alınmaya elverişlidir. Çünkü Ibnu Abbas'ın ilk rivayeti, ikinci rivayeti ve Ümmü Seleme'nin rivayeti onu desteklemektedir.
Sözkonusu hadis, başka zayıf senedlerle de rivayet edilmiştir. Dârekutnî (III. 224-226) ve Ibnu Hacer (el-Feth, IX. 161) bunları zikrederler. Ancak onları burada zikretmek istemiyoruz. Hüccet olmaya elverişli olanı zikretmekle ve hadisin sıhhatini zedeleyen şeyleri ortadan kaldıran hususları anlatmakla yetiniyoruz.
Nitekim Ibnu Hacer (IX. 161) de bu hadis hakkında şöyle demektedir: Hadise itiraz etmenin anlamı yoktur. Çünkü hadisin tarikleri (rivayet senedleri) birbirlerini kuvvetlendirmektedir.
Haddi zatında bu rivayetler, bu hususta Peygamber'den (s.a.v.) özellikle yetime ve bekâr kız hakkında yukarıda naklettiklerimizin uygulamalı bir açıklamasından başka birşey değildir.
Bu uygulamalı açıklama ne anlama geliyor?
Bu açıklamada kadının, rızası olmaksızın kendisine denk veya denk olmayanla evlendirilmiş olması arasında bir ayırım yoktur. [316]
4- Taberânî ve Dârekutnî, Ishak b. ibrahim b. Cûtî'den, babasından, Abdulmelik ez-Zemmârî'den, Sufyan'dan, Destuvâî'nin talebesi Hişam'dan, Yahya b. Ebî Kesir'den, Ikrime'den tarikiyle Ibnu
Abbas'tan şunu naklederler: istemedikleri halde babaları onları zorla evlendiren bir dul ile bir kızın nikâhlarını geri çevirdi.
Dârekutnî, Sünen'de (III. 334) Zemmarfnin yanlışlıkla Sevrî'den bunu naklettiğini vehmettiğini, doğru şeklin ise, Yahya'dan, Muha-cir'den, Ikrime'den olduğunu ve hadisin mürsel olduğunu söyler.
Heysemî ise, Mecmau'z-Zevaid'de (IV. 279) hadisin senedinde Ishak b. ibrahim b. Cûtî'nin bulunduğunu, kendisinin bu zatı tanımadığını, ancak hadisin diğer ravilerinin sika olduklarını belirtir.
et-Ta'liku'1-Muğnî'nin müellifi, Heysemî'nin bu görüşünü reddeder ve Zehebî'nin, Ishak b. ibrahim b. Cûtî es-San'ânî' hakkında verdiği bilgileri naklederek bu zatın Said b. Salim el-Kaddah'tan rivayette bulunduğunu ve Taberânî'nin hocası Ali b. Bişr'in de kendisinden rivayet ettiğini zikreder. Bu zatın oğlu Muhammed de, Taberânî'nin hocasıdır. et-Ta'liku'1-Muğnî'nin müellifi, et-Tankih'in müellifinden de şu sözü nakleder: "Ishak b. ibrahim: Ibnu Cûtî et-Taberânî diye bilinir. Zayıf bir ravîdir. Lakin bu rivayeti ez-Zemmârî'den sadece kendisi nakletme-miştir."
Bu son cümlesiyle şunu kastediyor. Hadisin, Ishak b. ibrahim tarafından nakledilmiş olmasından kaynaklanan zayıflığı, başkalarının rivayeti eriyle desteklenmekte, böylece sözkonusu hadis, "hasenun liğayrihi" derecesine yükselmektedir.
Gördüğün gibi hadis sahih olup, hüccet olarak alınmaya elverişlidir. Çünkü Ibnu Abbas'ın ilk rivayeti, ikinci rivayeti ve Ümmü Seleme'nin rivayeti onu desteklemektedir.
Sözkonusu hadis, başka zayıf senedlerle de rivayet edilmiştir. Dârekutnî (III. 224-226) ve Ibnu Hacer (el-Feth, IX. 161) bunları zikrederler. Ancak onları burada zikretmek istemiyoruz. Hüccet olmaya elverişli olanı zikretmekle ve hadisin sıhhatini zedeleyen şeyleri ortadan kaldıran hususları anlatmakla yetiniyoruz.
Nitekim Ibnu Hacer (IX. 161) de bu hadis hakkında şöyle demektedir: Hadise itiraz etmenin anlamı yoktur. Çünkü hadisin tarikleri (rivayet senedleri) birbirlerini kuvvetlendirmektedir.
Haddi zatında bu rivayetler, bu hususta Peygamber'den (s.a.v.) özellikle yetime ve bekâr kız hakkında yukarıda naklettiklerimizin uygulamalı bir açıklamasından başka birşey değildir.
Bu uygulamalı açıklama ne anlama geliyor?
Bu açıklamada kadının, rızası olmaksızın kendisine denk veya denk olmayanla evlendirilmiş olması arasında bir ayırım yoktur. [316]