- Zekât borcu

Adsense kodları


Zekât borcu

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
sumeyye
Thu 7 April 2011, 02:48 pm GMT +0200
 
Zekât Borcu:



 

Zekât borcu hususunda âlimler farklı görüşler ortaya koymuşlardır: İmam Züfer dedi ki; zekât borcu bâtını (gizli) mallarda zekât vermeye mâni değildir. Çünkü bu borçlar kullar tarafından ödenmesi taleb edilen borçlar değildirler. Öderse, mal sahibi öder. Ebû Yûsuf dedi ki; eğer borçlar zimmetteyse, yani üzerinden bir sene geçtikden sonra zekât malı telef olur, dolayısıyla zekât mal sahibinin zimmetinde kalır ve o başka bir mala sahip olursa; zekât vermesi farz olur. Zimmetindeki borç, onun zekât vermesi gereğine mâni olmaz. Eğer borç aynî bir malda ise, meselâ nisaba mâlik olan bir kimsenin üzerinden seneler geçse bile, geçen bütün seneler için zekât vermesi gerekmez.

Ancak İmam Züfer buna muhalifdir. İmameyn'e göre ise, her iki fasılda da zekât vermak farz olmaz. Borç zimmette de olsa, aynî malda da olsa; zekât vermeye mâni olur. Çünkü zekâtı tahsil etmek devlet başkanının vazifesidir. Hz. Osman (ra) bu vazifeyi mal sahiplerine bırakmıştı. Ama bu salahiyetin devri, devlet başkanının salahiyetini (yetkisini) ortadan kaldırmaz. Öyle ki; bir belde halkının zekât vermediklerini öğrenirse, zekâtı onlardan almak için talepde bulunur. Zekât toplama memuru o beldeye uğrarsa, ahaliden zekâtı tahsil etme hakkına sahib olur. Bu gibi borçlar kullar tarafından ödenmesi taleb edilen borçlardır ve zekât vermeye mâni olmazlar. Sene içinde ortaya çıkan borç, Ebû Yûsuf’un hilâfına, İmam Muhammed'e göre zekâta mânidir.

Mehir muaccel de olsa, müeccel de olsa; zekâta mânidir. Zayıf bir kavle göre, mehrin müeccel olanı değil de muaccel olanı zekât vermeye mânidir.   

Aslî ihtiyaçlarından fazla olarak dedik; zira Hz. Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur:

“Kişi kendi kazancı üzerinde daha fazla hak sahibidir.” Başka bir hadîs-i şerîfde de şöyle buyurmuştur:   

“Önce kendinden başla.” [9] Bu da kişinin aslî  ihtiyaçlarının her şeyden önce geldiğini göstermekdedir. Ki bunlar da; barınak, giysi, ev eşyası, kullanılan silahlar, binek hayvanları, fakihlerin kitaptan, sanatkârın âletleri vb. hayatta mecburen temini gereken ihtiyaçlardır.

Tam mülk demekle mükâtep kölenin malını tarifin dışına çıkarmış olduk. Çünkü zekât; tam mülkün şükrünü eda etmek için farz kılınmıştır. Tam mülk, bir nimet-i kâmiledir. Oysa mükâtebin malı nimet-i nakısadır. Câbir (ra) in rivayetine göre Hz. Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur:

“Azad edilinceye kadar, mükâtep kölenin malından zekât verilmez.” [10] Senenin başından ve sonundan mâlikiyet. dedik: Çünkü mülkiyetimizde bulunan malın zekâtını vermemiz için üzerinden bir sene geçmiş olması şarttır. Bu hususda Hz. Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur:   

“Üzerinden bir sene geçmemiş bir maldan zekât verilmez.” [11] Ayrıca kâr ve nema elde edebilecek kadar bir müddet kadar bir malın üzerinde tasarrufda bulunma imkânına sahip bulunmak gerekir. Ki, biz bu müddeti bir sene olarak takdir etmiş bulunuyoruz. Çünkü bir sene genel olarak fiatların ve piyasanın değiştiği dört mevsimi kapsamakdadır.

Sonra zekât verme mükellefiyetinin kesinlik kazanması için sene başında; zekâtı fiilen vermenin vücûbu için de sene sonunda nisabın tam olarak mal sahibinin mülkiyetinde bulunması bir şart olarak göz önünde bulundurulmak mecburiyetindedir. Senenin başı ile sonu arasında nisaba tam olarak mâlikiyet halinin devam etmesi gibi bir şart yoktur. Böyle bir şartın tahakkukunu aramakda büyük bir zorluk vardır. Çünkü harcamalarda bulunma sebebiyle sene içinde her vakitte nisabın azalması veya artması söz konusudur. Bu zorluğu bertaraf etmek için bu şart kaldırılmıştır.

Zekâtın edası ancak malın zekât için verilecek kısmını ayırırken veya verirken, ona bitişik bir niyyetle caiz olur: Namaz bahsinde de geçtiği gibi, ibadetlerin edası için niyyet mecburidir. Zekât bir defada değil, müteferrik olarak da edâ edilir. Her edâ ediş esnasında niyyet etmek belki de zor olacağından biz, kolaylık ve rahatlık olsun diye zekât için verilecek kısmı maldan ayırırken niyyet etmenin kâfi olacağını söyledik.

Malın tamamını sadaka olarak veren bir kimseden, verirken zekâta niyyet etmese dahi, zekât borcu düşer: Kıyasa göre düşmemesi gerekir; İmam Züfer böyle demiştir. Çünkü ortada bir niyyet yoktur. İstihsan şekli ise, şudur; Vâcib olan, nisabın bir cüz'ünü vermek. Bu durumda ortada nisab kalmadığına göre zekât da olmaz. Hz. Peygamber (sas)   şöyle  buyurmuştur:   

“Darphanede basılan damgalı dirhemlerin zekâtı, öşrün dörtte biri (yani malın kırkda biri) kadardır.” [12] Başka bir hadîs-i  şerîfde de şöyle buyurmuştur:   

“Yirmi mıskal (altın)dan yarım miskal zekât verilir.” Bu hususda bunlardan başka nasslar da vardır.

Zekâtta rükün; malı bir iyilik olarak karşı tarafa verip, mülk etmekdir. Malın tamamını verirken vecibe edâ edildiği için, bu rükün kesin olarak edâ edilmiş olmaktadır. Çünkü mal sahibi malın tamamını sadaka olarak verirken, bir cüz olarak vermesi gereken zekâtı da vermiş olmaktadır. Niyyet, malın zekât olarak verilecek kısmını belirlemek için şart koşulmuştur. Vâcib olan malın tamamını sadaka olarak vermekle belirlenmiş olmaktadır.

Bir kimse malının bir kısmını sadaka olarak verirse, İmam Muhammed'e göre sadaka olarak verilen kısmın zekâtı ortadan kalkar. Ancak İmam ebû Yûsuf bu görüşe muhalifdir.

Mal-i zimarın zekâtı yoktur (İmam Züfer, İmam Şafiî): Kaybolan, denize düşen, çölde bir yere gömülüp de sahibi tarafından yeri unutulan, kaçak köle, gasbedilen mal, elde bir beyyine olmaksızın inkâr edilen borç ve emanet eşya gibi mallara mal-ı zimar denilir. Bahçeye ve araziye gömülen malın mal-i zimar olup olmadığı hususunda ihtilaf vardır. Evdeki bir yere gömülen mal, mal-i zimar değildir. İmam Züfer dedi ki; nasslar mutlak olduğu için, mal-i zimara zekât vardır. Bunun sebebi olan mülkiyet bu malda tahakkuk etmektedir. Yolda kalmış kimsenin durumunda olduğu gibi; el altında bulunmayışı, o malın zekâtının verilmemesini gerekli kılmaz.

Bizim bu hususdaki dayanağımız; Hz. Ali (ra) den merfu ve mevkuf olarak rivayet edilen şu sözdür: “Mal-i zimarda zekât yoktur.” Malları geri verdiğinde Ömer b. Abdülaziz'e; 'bu mallardan geçen senelerin zekâtını (sahiplerinden) almayacak mıyız?' diye sorduklarında; 'hayır, onlar mal-i zimardır' cevabını vermişti. İbadetlerde mükellefiyetin konulup kaldırılması hususunda akla ve kıyasa yer yoktur. Bu hususda emirlere uyulur.

Mal-i zimarda zekât yoktur dedik; çünkü bu, nemâlanan bir mal değildir. Sahibi, elinde bulunmadığı için, bu malı nemâlandırmakdan âcizdir. Ama yolda kalmış olan ve malından uzakda bulunan kişi böyle değildir. O, vekili aracılığıyla kendisinden uzakdaki malını nemâlandırabilir. [13]




[9] Bu hadisi Nesei tahric etmiştir.

[10] Bu hadisi Darekutni rivayet etmiştir.

[11] Bu hadîsi Ebû Dâvud ve Dârekutnî rivayet etmiştir.

[12] Bu hadisi Buhari, Ebü Davud ve Nesei rivayet etmiştir.

[13] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 1/200-203.


hasan7d
Tue 2 December 2014, 02:12 pm GMT +0200
zekat zenginlein vermesi gereken bir ibadettir bir insan zeket verirken niyet etmesi gerekir bir insan butun mal varlıgını zekat  verirse zekat boorcundan  duser

Tuğçe 7/D
Tue 2 December 2014, 03:24 pm GMT +0200
 Zekat, zengin Müslümanların yılda bir defa Allah rızası için parasının veya ona eşdeğer bir eşyasını ihtiyaç sahibi insanlara vermesidir. Ayrıca bu ibadet yapılırken hiçbir büyüklenme, kibirlenme vb. davranışlar yapılmamalı, mümkün ise gizlice verilmelidir.
 İnsanların paralarını böyle Allah yolunda hayırlara vesile olacak biçimde harcamaları onlara daha yararlıdır.
 Paylaşım için teşekkürler.

ibrahim7c
Tue 2 December 2014, 06:19 pm GMT +0200
Zekat, zengin Müslümanların yılda bir defa Allah rızası için parasının veya ona eşdeğer bir eşyasını ihtiyaç sahibi insanlara vermesidir. Zekat zorunludyr

Derya 7/B
Mon 8 December 2014, 05:38 pm GMT +0200
İnsanlar mallarını böyle Allah yolunda harcamaları onlara daha yararlıdır.

bahrişan 8/b
Mon 8 December 2014, 06:22 pm GMT +0200
zekat yılda 1 kere fakirlere verilir burdada mallarının nasıl harcamalarını anlatıyor

gulsahkilicaslan
Mon 2 March 2020, 10:51 am GMT +0200
Allah razi olsun hocam selâm ve dua ile

Sevgi.
Tue 3 March 2020, 04:09 am GMT +0200
Aleyküm selâm. Rabbim bizleri mallarını herzaman hâk yolunda harcıyanlardan eylesin inşaAllah

Melek Nur Çelik koü
Thu 5 March 2020, 04:51 pm GMT +0200
Paylaşım için Allah razı olsun inşallah.. Emeklerinize sağlık.

Bilal2009
Fri 6 March 2020, 12:09 pm GMT +0200
Esselamu aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun