hafiza aise
Mon 24 January 2011, 12:44 pm GMT +0200
ZARİYAT SURESİ (51)
Bismillahirrahmanirrahim
51/1-6. Esip savuran rüzgarlara, yağmur yüklü bulutlara, kolayca süzülen gemiler ve işleri yöneten meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyametin kopması şüphesiz gerçektir. Ödeşme günü gelecektir.
51/7-8. İçinde yörüngeler bulunan göğe and olsun ki, ey inkarcılar, siz, şüphesiz aykırı görüştesiniz.
51/9. Bundan, dönebilecek kimseler döndürülür.
51/10-11. Yalancılığı itiyat edinenlerin, bilgisizliğe saplanıp kalanların canları çıksın!
51/12. İşlerin karşılık göreceği günün zamanını sorarlar.
51/13. O, kendilerinin ateşte azap görecekleri gündür.
51/14. Onlara: "Azabınızı tadın; işte acele beklediğiniz bu idi" denir.
51/15-16. Doğrusu, Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, Rablerinin kendilerine verdiğini almış olarak bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. Çünkü onlar, bundan önce iyi davrananlardı.
51/17. Onlar, geceleri az uyuyanlardı.
51/18. Seher vakitlerinde bağışlanma dilerlerdi.
51/19. Onların mallarında muhtaç ve yoksullar için bir hak vardı, onu verirlerdi.
51/20-21. Kesin olarak inananlara, yeryüzünde ve kendi içinizde Allah'ın varlığına nice deliller vardır; görmez misiniz?
51/22. Rızkınız da, size söz verilen azap da yukarıdan gelir.
51/23. Göğün ve yerin Rabbine and olsun ki bu, sizin konuşmanız kadar kesin ve gerçektir.*
51/24. İbrahim'in ikram edilmiş konuklarının haberi sana geldi mi?
51/25. Onlar, İbrahim'in yanına girip: "Selam sana" demişlerdi, İbrahim de: "Selam size" demişti; içinden de, onların "tanınmamış bir topluluk" olduğunu geçirmişti.
51/26-27. Hemen ailesine giderek semiz bir buzağı getirmiş, onların önüne sürüp: "Yemez misiniz?" demişti.
51/28. (Yemediklerini görünce) onlardan endişeye düştü; "Korkma" dediler ve ona bilgin bir oğul sahibi olacağını müjdelediler.
51/29. Bunun üzerine karısı hayretle seslenerek geldi, elleriyle yüzünü kapayarak: "kısır bir kocakarı!" dedi.
51/30. Melekler: "Bu böyledir, Rabbin söylemiştir; doğrusu O, Hakim olandır, bilendir" dediler.
51/31. İbrahim: "Ey Elçiler! Göreviniz nedir?" dedi.
51/32-34. Elçiler: "Suçlu bir milletin üzerine, Rabbinin katından işaretli olarak, aşırı gidenlere mahsus sert taşlar göndermekle görevlendirildik" dediler.
51/35. Bunun üzerine, suçlu milletin arasında bulunan müminleri çıkardık.
51/36. Zaten orada, kendini Allah'a vermiş sadece bir tek ev halkı bulduk.
51/37. Can yakıcı azabdan korkanlar için, o beldede bir işaret, bir kalıntı bıraktık.
51/38. Musa'nın başından geçenlerde de ibret vardır: Onu apaçık delille Firavun'a gönderdik.
51/39. Firavun, erkaniyle birlikte hakdan yüz çevirdi; "sihirbazdır veya delidir" dedi.
51/40. Sonunda onu ve ordularını yakalayıp denize attık. O, kınanmayı haketmişti.
51/41-42. Ad milletinin başından geçende de ibret vardır: Onların üzerine, uğradığı her şeyi bırakmayıp toza çeviren kuru bir rüzgar gönderdik.
51/43. Semud milletinin başına gelende de ibret vardır: Onlara, "Bir süreye kadar zevklenin" denmişti.
51/44. Onlar Rablerinin buyruğundan çıkmışlardı; bunun üzerine kendilerini gözleri göre göre yıldırım çarptı.
51/45. Ayağa kalkacak güçleri kalmadı, yardım da görmediler.
51/46. Daha önce de Nuh milletini cezalandırmıştık. Çünkü onlar da yoldan çıkmış bir milletti.*
51/47. Göğü, gücümüzle Biz kurduk; şüphesiz biz onu genişleticiyiz.
51/48. Yeryüzünü biz yayıp döşedik: Ne güzel döşeyiciyiz!
51/49. İbret alasınız diye her şeyi çift çift yaratmışızdır.
51/50. De ki: "Öyleyse Allah'a koşusun; doğrusu ben sizi O'nun azabı ile açıkça uyaranım."
51/51. "Allah'ın yanında başkasını tanrı kılmayın; doğrusu ben sizi O'nun azabı ile açıkça uyaranım."
51/52. Onlardan öncekilere, herhangi bir peygamber gelince: "sihirbazdır" veya "Delidir" derlerdi.
51/53. Öncekiler sonrakilere böyle mi vasiyet ettiler? Hayır; bunlar azgın bir millettir.
51/54. Onlardan yüz çevir; sen kınanacak değilsin.
51/55. Öğüt ver; doğrusu öğüt inananlara fayda verir.
51/56. Cinleri ve insanları ancak Bana kulluk etmeleri için yaratmışımdır.
51/57. Onlardan bir rızık istemem; Beni doyurmalarını da istemem.
51/58. Şüphesiz rızıklandıran da, güç ve kuvvet sahibi olan da Allah'tır.
51/59. Zulmedenlerin, geçmiş arkadaşlarının suçlarına benzer suçları vardır; cezalarını Benden acele istemesinler.
51/60. Söz verilen günün azabından vay o inkar edenlere!*
Bismillahirrahmanirrahim
51/1-6. Esip savuran rüzgarlara, yağmur yüklü bulutlara, kolayca süzülen gemiler ve işleri yöneten meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyametin kopması şüphesiz gerçektir. Ödeşme günü gelecektir.
51/7-8. İçinde yörüngeler bulunan göğe and olsun ki, ey inkarcılar, siz, şüphesiz aykırı görüştesiniz.
51/9. Bundan, dönebilecek kimseler döndürülür.
51/10-11. Yalancılığı itiyat edinenlerin, bilgisizliğe saplanıp kalanların canları çıksın!
51/12. İşlerin karşılık göreceği günün zamanını sorarlar.
51/13. O, kendilerinin ateşte azap görecekleri gündür.
51/14. Onlara: "Azabınızı tadın; işte acele beklediğiniz bu idi" denir.
51/15-16. Doğrusu, Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, Rablerinin kendilerine verdiğini almış olarak bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. Çünkü onlar, bundan önce iyi davrananlardı.
51/17. Onlar, geceleri az uyuyanlardı.
51/18. Seher vakitlerinde bağışlanma dilerlerdi.
51/19. Onların mallarında muhtaç ve yoksullar için bir hak vardı, onu verirlerdi.
51/20-21. Kesin olarak inananlara, yeryüzünde ve kendi içinizde Allah'ın varlığına nice deliller vardır; görmez misiniz?
51/22. Rızkınız da, size söz verilen azap da yukarıdan gelir.
51/23. Göğün ve yerin Rabbine and olsun ki bu, sizin konuşmanız kadar kesin ve gerçektir.*
51/24. İbrahim'in ikram edilmiş konuklarının haberi sana geldi mi?
51/25. Onlar, İbrahim'in yanına girip: "Selam sana" demişlerdi, İbrahim de: "Selam size" demişti; içinden de, onların "tanınmamış bir topluluk" olduğunu geçirmişti.
51/26-27. Hemen ailesine giderek semiz bir buzağı getirmiş, onların önüne sürüp: "Yemez misiniz?" demişti.
51/28. (Yemediklerini görünce) onlardan endişeye düştü; "Korkma" dediler ve ona bilgin bir oğul sahibi olacağını müjdelediler.
51/29. Bunun üzerine karısı hayretle seslenerek geldi, elleriyle yüzünü kapayarak: "kısır bir kocakarı!" dedi.
51/30. Melekler: "Bu böyledir, Rabbin söylemiştir; doğrusu O, Hakim olandır, bilendir" dediler.
51/31. İbrahim: "Ey Elçiler! Göreviniz nedir?" dedi.
51/32-34. Elçiler: "Suçlu bir milletin üzerine, Rabbinin katından işaretli olarak, aşırı gidenlere mahsus sert taşlar göndermekle görevlendirildik" dediler.
51/35. Bunun üzerine, suçlu milletin arasında bulunan müminleri çıkardık.
51/36. Zaten orada, kendini Allah'a vermiş sadece bir tek ev halkı bulduk.
51/37. Can yakıcı azabdan korkanlar için, o beldede bir işaret, bir kalıntı bıraktık.
51/38. Musa'nın başından geçenlerde de ibret vardır: Onu apaçık delille Firavun'a gönderdik.
51/39. Firavun, erkaniyle birlikte hakdan yüz çevirdi; "sihirbazdır veya delidir" dedi.
51/40. Sonunda onu ve ordularını yakalayıp denize attık. O, kınanmayı haketmişti.
51/41-42. Ad milletinin başından geçende de ibret vardır: Onların üzerine, uğradığı her şeyi bırakmayıp toza çeviren kuru bir rüzgar gönderdik.
51/43. Semud milletinin başına gelende de ibret vardır: Onlara, "Bir süreye kadar zevklenin" denmişti.
51/44. Onlar Rablerinin buyruğundan çıkmışlardı; bunun üzerine kendilerini gözleri göre göre yıldırım çarptı.
51/45. Ayağa kalkacak güçleri kalmadı, yardım da görmediler.
51/46. Daha önce de Nuh milletini cezalandırmıştık. Çünkü onlar da yoldan çıkmış bir milletti.*
51/47. Göğü, gücümüzle Biz kurduk; şüphesiz biz onu genişleticiyiz.
51/48. Yeryüzünü biz yayıp döşedik: Ne güzel döşeyiciyiz!
51/49. İbret alasınız diye her şeyi çift çift yaratmışızdır.
51/50. De ki: "Öyleyse Allah'a koşusun; doğrusu ben sizi O'nun azabı ile açıkça uyaranım."
51/51. "Allah'ın yanında başkasını tanrı kılmayın; doğrusu ben sizi O'nun azabı ile açıkça uyaranım."
51/52. Onlardan öncekilere, herhangi bir peygamber gelince: "sihirbazdır" veya "Delidir" derlerdi.
51/53. Öncekiler sonrakilere böyle mi vasiyet ettiler? Hayır; bunlar azgın bir millettir.
51/54. Onlardan yüz çevir; sen kınanacak değilsin.
51/55. Öğüt ver; doğrusu öğüt inananlara fayda verir.
51/56. Cinleri ve insanları ancak Bana kulluk etmeleri için yaratmışımdır.
51/57. Onlardan bir rızık istemem; Beni doyurmalarını da istemem.
51/58. Şüphesiz rızıklandıran da, güç ve kuvvet sahibi olan da Allah'tır.
51/59. Zulmedenlerin, geçmiş arkadaşlarının suçlarına benzer suçları vardır; cezalarını Benden acele istemesinler.
51/60. Söz verilen günün azabından vay o inkar edenlere!*