- Yüzyirmidokuzuncu Mektup

Adsense kodları


Yüzyirmidokuzuncu Mektup

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
derya
Sun 17 January 2010, 10:36 pm GMT +0200
YÜZYİRMİDOKUZUNCU MEKTUP

Bazı tabilerine, birisi karısına üç defa «falanın kızı falanet boştur» demesiyle Azhar (en zahir) kavle göre, talak lafzının manasını bildiği halde ikinci ve üçüncü defa söylediği sözlerinden daha önce söylediği sözünün te’kidi veya istinafını kasdetmediğinde, üç talakı vaki olduğu, fakat en zahir kavlin mukabili olan zahir kavle göre, tek bir talakı düştüğü, mütemed kavle binaen birisi başkası hakkında değil, kendi nefsi hakkında zaif olan bir akvil ile amel etmesi caiz olduğu ve sarih talakın manasını bilmeyen cahil kimse, sarih olarak talak kelimesini de kullansa bile, talakından hiç bir şey vaki olmayacağını beyanı hakkındadır.

ALLAH’IN ADIYLA BAŞLARIM

Alemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun ki, nasihati dinden saymıştır. Salat ü selam «Din, Allah, Resüla, imamlar ve bütün müminler için yapılan nasihattır» söyleyen, bütün halkın efendilerinin (Muhammed’in) (Sallallahü aleyhi ve sellem) hakiki imanla muzaffer olan al ashabının üzerine olsun!

Bundan sonra, şu arz edilir ki, Molla İbrahim El-Arabi Abdülaziz dağından gelip Oğlu, karısına fa1anete kızı falanet boştur, falanete felalanete boştur, felanete kızı felanete boştur» demiş ve bundan ne dedikleri sözünü, ne de istinaf (söze başlama) kasd etmeyerek olarak söylediğine, talak kelimesinin manası olan nikahı bağının çözülmesi olduğunu bilmediğine dair yemin etmiş diye bunun fetvasını taleb etti.

CEVAB: Oğlunun söylediği bu sözleri, (Şafii kitablarından) Mintac kitabının beyan eylediği azhar kavle göre, üç talak vaki olduğu lazım gelir Fakat delil hususunda kuvvetli olan azhar’ın, mukabili ve ona nisbeten zaif, kendine göre kuvvetli olan zahir kavle göre, yalnız bir talakı vaki olduğu muhtemeldir. Ancak bu ikinci kavil zaif olduğu için, onunla fetva verilmez. Nakşibendiye tarikatının adabı üzere Mürşidiın Hazret (Kuddise sirruh) tarafından bir meselede kendim için zaif kavil ile amel etmiyeceğime dair emrolundum. Ama bir kimse, kendi şahsına ait bir mesele hakkında zaif kavil ile amel etmesi caizdir. Nitekim bu husus fıkıh kitablarında açıkça belirtilmektedir. Binaenaleyh biz dahi, buna göre fetva verip, zaif kavil ile amel etmesi caizdir diye onn irşad ettik. Zira karısı, amcasının kızı olup kendisinden bir küçük kızı olmuş, anasiz yaşamaz. Kadın dahi hem utanır, hem de başkasıyla evlense hayatından korkmaktadır. İşte mezkür zaruretlerden dolayı, bu kavli beğenmediğimiz ve hayatımızda ancak bu gibi zaif kavil ile ancak bir veya iki defa amel ettiğimiz halde, adı geçen Molla İbrahim oğlunu bu zaif kavil ile amel etmeye irşad ettik.

Binaenaleyh kitablardan naklettiğimiz bu fetva ile amel eden mezkür adama itiraz eden kimse, parlak İslam şeriatının imamlarının sözlerine muhalif olup onlara muhalefet eden günahkardır.

Molla İbrahim’in oğlu için verdiğimiz bu fetva, oğlu arapça olan talak kelimesinin manasını bildiğine göredir. Şayet iddia ettiği gibi cahil olup manasını bilmezse, talakından hiç bir şey vaki olmayıp kadının iddeti tamam olmamışsa, rücü eder. İddeti bitmişse, tekrar nikahını yapacaktır. Meselenin doğrusunu Allah daha iyi bilir.