- Yolcu İçin Başkasının Bahçesinden Meyva Koparıp Yeme Ruhsatı Var mıdır?

Adsense kodları


Yolcu İçin Başkasının Bahçesinden Meyva Koparıp Yeme Ruhsatı Var mıdır?

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
neslinur
Mon 26 July 2010, 06:32 pm GMT +0200
Yolcu İçin Başkasının Bahçesinden Meyva Koparıp Yeme Ruhsatı Var mıdır?
 

İslâm yolda kalmışlara, bağ ve bahçe yanından gelip geçen yolculara ve misafirlere ayrı bir ilgi gösterilmesini tavsiye etmiştir, tslâm ülkesinde evinden, memleketinden uzak kalan bir kişinin aç ve sefil duruma düşmesi söz konusu olamaz. Zira mü'minler kardeştirler, iyiliğin her çeşidinde birleşip yardımlaşırlar, kötülüğün her çeşidinden nefret edip kötüden yana bir tavır ortaya koymazlar. Kur'ân'da mü'minlere bu hususta verilen emir ve talimat şöyledir: "İyilik ve takva hususunda yardımlasın. Günah, kötülük ve haklara tecavüz üzerinde yardımlaşmayın..." [231]

Bu ilâhî emrin ışığında müslümanlar tarih boyunca yolculuk esnasında sıkıntıya düşenleri korumuş ve gerektiğinde zekât, sadaka ve benzeri yardımlaşmalarla onların sıkıntılarını gidermişlerdir. Misafire ayrı bir ilgi gösterip onu ağırlamaktan derin zevk duymuş, yol güzergâhında olan bağ ve bahçelerinin yanından geçen yolcuların da istifade edebilmelerini kolaylaştırmak için yola sarkan dallardaki meyveleri topîamayıp tasadduk kapsamında düşünmüşlerdir. [232]

 

Konuyla İlgili Hadisler
 

îbn Ömer (r.a.) dan yapılan rivayette, Peygamber (a.s.) Efendimi­zin şöyle buyurduğu belirtilmiştir: "(Şehir, kasaba ve köylerin bağ ve bahçelerinden) etrafı çevrili olana giren (yolcu) kimse ondan yesin, ama koltuğunun altına alıp götürmesin." [233]

Abdullah b. Ömer (r.a.) dan yapılan, rivayette, adı geçen diyor ki: "Resülüllah (a.s.)'den etrafı çevrili (bağ ve bahçeye) giren (aç veya yolcu) adam hakkında soruldu. Efendimiz şu cevabı verdi: "Ondan koltuğunun altına yerleştirmeksiztn yiyebilir." [234]

el-Hasan'dan rivayet edilmiştir. O da Semııre b. Cundeb (r.a.) den rivayet etmiştir. Peygamber (as.) Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Sizden biriniz (yolculuk halinde aç kalır da) davarların bulunduğu yere gelirse, davarların sahibi orada ise ondan izin alsın. Kendisine izin verilirse o davarlardan süt sağıp içsin. Orada hiç kimse bulunmazsa üç defa seslensin, biri ona cevap verecek olursa ondan izin istesin. Hiç kimse ona cevap vermezse, o takdirde hayvanı sağıp sütünden içsin, ama beraberinde o sütten bir şey alıp götürmesin..." [235]

Ebû Nadre'den, o da Ebû Saîd (r.a.) den rivayet etmiştir. Resûlüllah (a.s.) şöyle buyurdu: "Sizden biriniz etrafı çevrili bir bağ ve bahçeye geldiği zaman, ondan bir şey yemek arzu ettiğinde, üç defa "ey bu bahçenin sahibi" diye seslensin. Bahçe sahibi cevap verirse (onun izniyle o bahçeden koparıp yesin). Cevap vermeyecek olursa, (oralarda olmadığı kesinleşir ve) karnını doyuracak kadar yesin. Yine sizden biriniz develerin yanından geçerken, ondan süt sağıp içmek isterse üç defa "ey bu develerin sahibi!" diye seslensin veya "ey bu develerin çobanı" diye nida etsin. Cevap verirse (mesele yok). Cevap veren olmazsa, o develerin sütünden (açlığını giderecek kadar) içsin." [236]

 

Müctehidlerin Işığında Tesbit ve İstidlaller
 

ilim adamlarının çoğu "ihtiyaç sahibi bir kimsenin bağ ve bahçe kenarından geçerken sarkan meyveden alıp yemesinden dolayı cezaî bir müeyyide uygulanmaz. Ancak toplayıp beraberinde götürecek olursa, bundan dolayı cezaî müeyyide uygulanır" diyerek görüş beyan etmişlerdir.

imam Mâlik, îmam Şâfıî, rey tarafdarları, İmam Sevrî ve Atâ'a göre, bağ ve bahçe muhafaza altına alınmadığında, yani etrafına, insan ve hayvanların geçmesini engelleyecek anlamda bir korkuluk, ihata duvarı yapılmadığında, oradan geçen yolcu ve aç kimselerin koparıp yemelerinden dolayı bir şey gerekmez. Ancak etrafı çevrilip koruma altına alınan bağ ve bahçeden meyva koparıp alan hakkında hırsızlıkla ilgili ceza uygulanır. Çaldığı miktar nisaba ulaştığı takdirde el kesilir.

imam Ahmed b. Hanbel'e göre, etrafı çevrili bile olsa, sahibini bulamadığı takdirde yoldan geçen ve bir de aç kalan kimse açlığını giderecek kadar koparıp yiyebilir. Bundan dolayı bir ceza gerekmez.

Koparılıp asılan hurma ve benzeri meyveleri çalan kimseye çaldığının misli ödettirilir, iki misli ödettirilir diyenler de olmuştur. [237]

Davarların muhafaza edildiği yere girerek hayvanları sağıp götüren kimse hakkında el kesme cezası uygulanır. Bu, daha çok imam Şafiî'nin içtihadıdır. İmam Ebû Hanîfe'ye göre, el kesmek gerekmez.

Muhafaza edilen yere girer de sağdığı sütü götürmeyip orada içerse, el kesme cezası yine uygulanmaz. Ama oradaki hayvanı kesip götürürse eli kesilir. İmam Sevrî'ye göre, et çalmaktan dolayı el kesilmez. Ancak kıymeti tazmîn edilir.

Bağ ve bahçeye girip nisap miktarından az bir şeyler koparıp götürürse, el kesilmez bedeli tazmin ettirilir. [238]

el-Münteha'da şu bilgi verilmiştir: "Etrafı çevrili olmayan ve başında bekçisi bulunmayan bir bağ ve bahçeye uğrayan veya yanından geçen kimse oradaki meyveden ihtiyacı olmasa da yiyebilir. Ancak ağaca çıkmamak, taş atıp veya sopa vurup düşürmemek şartıyle yararlanabilir. Aksi halde koparıp düşürdükleri tazmîn ettirilir. Toplanıp bahçenin bir kenarına konulan meyvelerden zaruri bir durum olmadığı takdirde yemesi caiz olmaz. Bir hayvanı sağıp sütünü içmek de böyle...

Bu daha çok Hanbelî fukahasımn görüş ve içtihadıdır. [239]

 

Tahliller ve Rivayetler
 

590 no'lu îbn Ömer hadîsi ve 142 no'lu Abdullah hadîsi aynı râviden rivayet edilmiştir. Ancak aralarında çok az lafız farkı bulunuyor. Tirmizî bu hadîsin garip olduğunu ve ancak bu veçhile bilindiğini kaydetmiştir. Ancak diğer sahîh hadîslerle aynı mana ve hükmü yansıttığı için istidlale salih görülebilir.

Hadîs, bağ ve bahçelerden geçmekte olan kimsenin ihtiyacını, açlığını gidermek için ihata duvarını veya korkuluğu aşıp meyva koparıp yiyen kimse hakkında bir ceza uygulanmayacağına, ancak toplayıp koltuğunun altına sıkıştırarak götürdüğü takdirde tazmini cihetine gidileceğine delâlet etmektedir.

ikinci hadîs de aynı hükümleri içermekte olup biri diğerini kuvvetlendirmektedir.

592  no'lu Semûre hadîsini Tirmizî tahrîc edip hasen-sahih-garîb olduğunu belirtmiştir. Garibden maksat, bir hadîsi rivayette ya bir şahsın veya bir belde halkının teferrüd etmesidir.

Ali b. El-Medenî, el-Hasan'm bu hadîsi Semure'den rivayeti ve ondan duyması sahihtir diyerek tesbitini belirtmiştir.

Bu hadîs, îbn Ömer hadîsini açıklamakta ve konu hakkında hükme medar olacak bilgi vermektedir. îbn Ömer hadîsinde, bahçe yanından geçen kimsenin korkuluğu veya ihaata duvarını aşıp bahçedeki meyveden koparıp yiyebileceğine delâlet ederken, sahibinin iznini almak için seslenmesinden söz edilmemiştir. Semûre hadîsinde ise, bunun gerekli olduğu bildirilmekte ve aksi halde başkasına ait bir şeyi izinsiz yemesinin caiz olmayacağına, ancak açlıktan bitkin hale gelmişse ondan yiyip bedelini ödemesinin lüzumuna delâlet ve işaret vardır.

593 no'lu Ebû Saîd hadîsini aynı zamanda Ebû Ya'la, İbn Hibban, Hâkim ve el Makdisî tahrîc etmişlerdir.

Hadîs, açlıktan dolayı başkasına ait bahçeden meyva koparıp yemenin, başkasına ait deveyi sağıp sütünü içmenin cevazına, sahibine üç defa seslendikten sonra cevap alamadığı takdirde ruhsat verildiğine delâlet etmektedir ve doğru olan da budur.

Bu babda Tirmizî ve Ebû Davud'un Râfî' (r.a.) den tahrîc ettikleri hadîste ise şöyle denilmektedir: Rafı' diyor ki: Ensara ait hurmalara taş ve sopa atıp onları düşürmeğe çalışıyordum. Derken onlar beni yakalayıp Resûlüllah (a.s.)'e götürdüler. Resûlüllah (a.s.) bana: "Ya Râfi'! Neden bunların hurmalarına taş ve sopa acıyorsun?" diye sordu. Ben de: "Ya Resûlellah! Açlıktan dolayı..." diye cevap verdim. Resûlüllah (a.s.) bana: "Hurina ağaçlarına bir şey atma. Ortada olanı ye, Allah seni doyurur ve seni suya kandırır" buyurdu. [240]

 

Çıkarılan Hükümler
 

1- Başkasına ait etrafı duvarla çevrili bir bağ ve bahçeye girip meyve toplayıp götürmek haramdır. Nisap niktarına ulaşırsa el kesme cezası uygulanır.

2- Başkasına ait bağ ve bahçeye girip nisap miktarından az meyve toplayıp götürürse, misli tazmin ettirilir.

3- Yolcu olup bağ ve bahçelerin yanından geçerken ihtiyacını karşılamak, açlığım gidermek maksadıyla bahçe sahibine üç defa seslenir. Cevap gelirse, izin ister ve öylece o meyveden yiyebilir.

4- Üç defa seslendiği halde cevap veren olmazsa, girip açlığını giderecek ve ihtiyacını karşılayacak kadar koparıp yerse, bir şey gerekmez.

5- Az veya çok olsun bir miktarım da koltuğunun altına yerleştirip götürmesi caiz değildir. Aksi halde tazmin ettirilir.

6- Davarların veya develerin korunduğu yerden geçerken, açlığını veya susuzluğunu gidermek için onların sahibine üç defa seslenip izin ister. Cevap veren olursa izin alıp öylece sağarak içer. İzin verilmediği takdirde içmez.

7- Deve veyahut koyun sahipleri orada bulunmaz, yani adamın üç defa seslenmesine cevap veren çıkmazsa, açlığını gidermek için sağıp içebilir. Ayrıca sağıp beraberinde götürmesi caiz değildir.

8- Râfi" hadîsi, bu hadîslerde, kasdedilen manayı açıklamakta ve başkasının bağ ve bahçesine ancak "açlık" sebebiyle girilebileceği söz konusu olmaktadır,

9- ilim adamlarından bir kısmı açlık nihaî sebep değildir demişlerdir.

10- Başkasının bağ veya bahçesinin yanından geçilirken taş ve sopa atıp meyveleri düşürmek caiz değildir. Ama yere düşmüş olanları veya elle koparılacak durumda bulunanları alıp açlığı giderecek nisbette yemeye cevaz verilmiştir. [241]

Bilal2009
Thu 7 March 2019, 04:51 pm GMT +0200
Esselamu aleyküm Rabbim bizleri doğru işler yapanlardan eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun

ceren
Thu 7 March 2019, 06:47 pm GMT +0200
Esselamu aleykum. Rabbim bizleri her aninda helal dairede yaşayıp helal lokma yiyen kullardan eylesin inşallah. .