neslinur
Fri 9 July 2010, 04:08 pm GMT +0200
Yetim
Hz. Peygamber, ümmetine toplumun sorumluluğunu taşımayı tavsiye etmiştir. Toplumdaki yardıma muhtaç insanlardan biri de yetimlerdir. Onlar hakkında Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
* “Dul ve yetimlerin ihtiyacına koşan kimseler, Allah yolunda cihad edenlerle, oruç tutup, geceyi ibadetle geçirenler gibidir.”
* “Ben ve yetime bakan kimse, Cennet’te yakınlık bakımından iki parmak gibiyiz. (Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem), bu sözü söylerken şehâdet parmağı ile orta parmağını birleştirmiştir.)”
* “Müslümanların evlerinin en hayırlısı, içinde kendisine iyi bakılan bir yetimin bulunduğu evdir ve Müslümanların evlerinin en kötüsü içinde kendisine fenalık yapılan bir yetimin bulunduğu evdir.”
Sahâbîler her konuda olduğu gibi, Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) yetimler konusundaki tavsiyelerine de uymuşlardır. Meselâ, Hz. Ömer’in oğlu Abdullah, sofrasında yetim bulunmaksızın yemek yemezdi. Muhakkak, sofrasında bir yetim bulunurdu. Peygamberimizin (sallallâhu aleyhi ve sellem) torunu Hz. Hasan da “Ey Halkım! Yetimlere bakın!” tavsiyesinde bulunurdu.
Hz. Peygamber, ümmetine toplumun sorumluluğunu taşımayı tavsiye etmiştir. Toplumdaki yardıma muhtaç insanlardan biri de yetimlerdir. Onlar hakkında Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
* “Dul ve yetimlerin ihtiyacına koşan kimseler, Allah yolunda cihad edenlerle, oruç tutup, geceyi ibadetle geçirenler gibidir.”
* “Ben ve yetime bakan kimse, Cennet’te yakınlık bakımından iki parmak gibiyiz. (Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem), bu sözü söylerken şehâdet parmağı ile orta parmağını birleştirmiştir.)”
* “Müslümanların evlerinin en hayırlısı, içinde kendisine iyi bakılan bir yetimin bulunduğu evdir ve Müslümanların evlerinin en kötüsü içinde kendisine fenalık yapılan bir yetimin bulunduğu evdir.”
Sahâbîler her konuda olduğu gibi, Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) yetimler konusundaki tavsiyelerine de uymuşlardır. Meselâ, Hz. Ömer’in oğlu Abdullah, sofrasında yetim bulunmaksızın yemek yemezdi. Muhakkak, sofrasında bir yetim bulunurdu. Peygamberimizin (sallallâhu aleyhi ve sellem) torunu Hz. Hasan da “Ey Halkım! Yetimlere bakın!” tavsiyesinde bulunurdu.