sumeyye
Sun 28 March 2010, 02:47 pm GMT +0200
Yer ve Göğün Ölen Mümine Ağlaması
Tirmizi, Enes´den rivayet ettigine göre Peygamber (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) söyle buyurdu:
«Her kisi için semada iki kapi vardir. Birinden ameli yükselir. Öbüründen rizki iner. Mümin kisi ölünce her ikisi de onun için aglarlar.»
Ibn-i Cerir, Ibn-i Abbas (Radiyallahû anhüma)´dan rivayet edildigine göre;
Ondan, geçen âyeti kerime hakkinda:
Sema ve arz insanlar için aglayacaklar mi? diye sorulmus.
Ibn-i Abbas «Evet» demis.
Her kisinin semada iki kapisi var, birisinden ameli yükselir, öbüründen rizki iner. Mümin kul ölünce semadaki O kapilar kapanir ve onun için aglarlar. Zemindeki namazgahi ve zikirgâhi da onu kaybedince zemin de onun için aglar.
Firavun´un kavmi ise onlar için zeminde hayirli bir sey olmayinca ve semadaki kapilarinda hayirlar yükselmeyince sema ve min onlar için aglamadi, demistir.
Ibn-i Cerir ve îbn-i Ebi Dünya ve Beyhaki, Suâb´da Sureyh bin Abid el-Hadremi´den rivayet ettiklerine göre Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) söyle dedi:
«Üzerinde aglayacak bir kisisi olmayan gurbette ölenlere sema ve arz aglar.» dedi ve geçen ayet-i kerimeyi okudu. Sonra «Onlar kafirler için aglamazlar,» dedi.
Saîd bin Mansûr ve Ebû Nuaym Mücahid´den rivayet ettiklerini göre:
"Ölen her mümin için, semâ ve zemin kirk sabah aglarlar."
Ebû Nuaym, Ata el-Horasani´den rivayet ettigine göre söyle demistir :
«Allah için zeminin her hangi yerinde secde eden abidin secde ettigi yer onun için kiyamette sehâdet edecek ve ölünce üzerine aglayacaktir.»
Ibn-i Ebi Dünya ve Ibn-i Hatem ve Beyhaki «Suab»da Ali bin Ebi Talib (Radiyallahû anh) ´dan rivayet ettiklerine göre:
«Mümin ölünce zeminden namazgahi ve semadan amellerinin yükseldigi yer, onun için aglar,» dedi. Sonra geçen âyeti okudu.
îbn-i Ebi Dünya ve el-Hakim ibn-i Abbas´dan rivayet ettiklerine göre;
. ´ «Arz mümin için kirk sabah aglar,» diye söylemis.
Ibn-i Ebi Dünya, Süleyman bin Abdülmelik´in arkadasi olan id´den rivayet ettigine göre söyle demistir:
«Mümin ölünce zeminin kit´alan, Allah´in falan mümin kulu öldü, diye çagrisirlar. Arz ve semâ onun için aglarlar.»
Allah (Celle Celâlühü) "nedir sizi aglatan" deyince, arz ve sema:
«Yâ Rabb! O bizde nereye varsaydi ille seni zikir ederdi» derler.
Muhammed bin Ka´b´dan söyle rivayet edilmistir:
"Arz bazilarini sevdigi için aglar ve bazilarina da kizdigi için aglar." Arz, üzerinde taatta bulunan kisi için aglar. Masiyette bulunan kisinin de varligindan dolayi aglar.
Saîd bin Mansûr ve îbn-i Ebi Dünya, Muhammed bin Kays´dan rivayet ettiklerine göre söyle demis:
«Bana ulasti ki mümin için semâ ve arz aglarlar.
Semâ «daima ondan bana hayirlar yükselirdi» der.
Arz da üzerimde daima hayir islerdi, der.»
îbn-i Cerir, Dahhâk´dan söyle rivayet etmistir:
«Müminin ölümü için, zemindeki ugradigi yerler aglar ve semadaki amelinin yükseldigi yer de aglar.»
Atâ´dan söyle rivayet edilmistir:
«Semânin aglamasi, etraflarinin kirmizilasmasidir»
îbn-i Ebi Dünya, Hasan´dan aynisini rivayet etmistir:
Semânin kirmizilasmasi, mümin üzerine aglamasidir.[1]
Hasan (Radiyallahû anh)´dan rivayet edildigine göre söyle demistir :
Mümin gurbet memleketinde öldügü zaman Allah garipligine merhameten ona azap vermez.
Ve meleklere emreder ki:
"Ona aglayacak akrabasina bedel üzerine aglayin." (Allah daha iyi bilir.) [2]
[1] Tabii cisimlerin aglamasi onlara müekkel meleklerin aglamasidir ki maddeten belirtileri olur. Zaten her manevi olayin bir-maddi belirtisi vardir. Ni tekim, bazi büyük insanlarin ölümünde, kirmizi kar ve yagmur yağmıştır.