- Yalnız Allah’tan Korkmalı

Adsense kodları


Yalnız Allah’tan Korkmalı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
saniyenur
Tue 10 January 2012, 06:56 pm GMT +0200
Herşey Bir Kader İle Olduğuna Göre Yalnız Allah’tan Korkmalı


Kul, herşeyin Allah’tan geldiğini bildiğine göre yalnızca Yüce Allah’ın huzurunda korku ve saygı duymalı ve yalnızca O’na karşı takvalı davranmalıdır. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "O halde insanlardan korkmayın, Benden korkun." (el-Mâide, 5/44); "Ve yalnız Benden korkun." (el-Bakara, 2/40); "Ve yalnız Benden korkun." (el-Bakara, 2/41); "Kim Allah’a ve Rasûlüne itaat ederse, Allah’tan korkar ve O’ndan sakınırsa işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir." (en-Nur, 24/52); "İşte O kendisinden korkulmaya layık olandır, bağışlamak da O’na yaraşır." (el-Muddessir, 74/56)

Kur’ân-ı Kerîm’de bu anlamdaki buyruklar gerçekten çoktur.

Kulun bir takım şeylerden sakınması kaçınılmaz bir şeydir. Çünkü kul, kendisine itaat olunan bir hükümdar olsa dahi tek başına yaşayamaz. Bir hükümdar bile yönetimi altındaki insanların iyiliğini düşünerek bazı şeylerden sakınmak zorundadır. O halde herbir insan mutlaka sakınmalı (takvâ sahibi olmalı)dır.

Eğer Allah’tan korkmaz ve sakınmazsa bu sefer mahlukattan korkmak ve sakınmak zorunda kalır. Bütün mahlukatın ise aynı anda bir kişiye sevgi ve nefret duymaları imkansız bir şeydir. Aksine birisinin istediğini diğeri nefretle karşılayabilir. Hepsini razı etmeye imkan yoktur. Nitekim Şafiî -Radıyallahu anh- böyle demiştir: İnsanları razı etmek, ulaşılamayan bir amaçtır. O halde senin halini düzelten işe bak, ondan ayrılma, onun dışındaki herşeyi de bir kenara bırak, onu önemseme. Yaratıkları razı etmek ne gücün çerçevesinde olan bir şeydir, ne de emrolunmuş bir şeydir. Yaratanı razı etmek ise güç yetirilebilen ve emrolunan bir husustur.

Aynı şekilde yaratığın insana Allah’a karşı hiçbir faydası yoktur. Kul, Rabbinden korkarsa insanları razı etmek külfetinden Allah onu kurtarır. Nitekim Âişe -Radıyallahu anh-, Muaviye’ye böyle yazmıştır ve bu yazdığı mektup merfu olarak rivayet edildiği gibi yalnız ona mevkuf olarak ta rivayet edilmiştir: "Kim insanları öfkelendirmek pahasına Allah’ı razı ederse, Allah kendisinden razı olur; insanları da kendisinden razı etmiş olur. Kim de Allah’ı gazaplandırmak suretiyle insanları razı etmeye kalkışırsa, insanlar arasından onu övenler, onu yermeye koyulurlar."[161]

Allah’ı razı eden bir kimseyi Allah insanları razı etmek külfetinden kurtardığı gibi, ondan da razı olur. Daha sonra onlar da O’ndan razı olurlar, çünkü güzel akıbet takvanındır. Allah böyle bir kulu sever, insanlar da onu sever. Nitekim Buharî ile Müslim’de, Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem-in şöyle buyurduğu kaydedilmektedir: "Allah kulunu sevdi mi, Ey Cebrail diye nida eder. Ben filanı seviyorum, sen de onu sev. Bunun üzerine Cibril onu sever, sonra Cibril semada şöyle seslenir: Şüphesiz Allah filanı seviyor, siz de onu seviniz. Bunun üzerine semadakiler onu severler. Daha sonra o kimse için yeryüzünde kabul görme vasfı yerleştirilir."[162]

Peygamber buğz ve nefret hakkında da buna benzer ifadeler kullanmıştır.

(Hadis-i Şerif) her mahlukun mutlaka ya bir yaratılmıştan yahut ta yaratıcıdan korkmasının kaçınılmaz olduğunu açıklamaktadır. Yaratılmıştan korkmanın zararı bir çok bakımdan faydalarından daha ağır basmaktadır. Allah’tan korkmak (takvâ) ise dünya ve âhiret saadetinin sebebidir.

Yüce Allah kendisinden korkulmaya gerçekten layıktır. Aynı şekilde O mağfirette bulunmaya da ehildir. Günahları bağışlayan O’dur, hiçbir yaratılmış günahları bağışlamaya kadir değildir. Allah’tan başka hiçbir kimse de bu günahların azabından kimseyi koruyamaz. O koruyandır, Ona rağmen kimse kimseyi koruyamaz.

Selef’ten birisi şöyle demiştir: Takvâ sahibi bir kimse asla muhtaç olmaz, çünkü Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Kim Allah’tan korkarsa ona bir çıkış yolu ihsan eder ve ona ummadığı bir yerden rızık verir." (et-Talâk, 65/2-3)

Görüldüğü gibi Yüce Allah takva sahiplerine insanların darlanıp, zorlandıkları şeylerden bir çıkış yolu göstermeyi, ummadıkları bir yerden kendilerini rızıklandırmayı taahhüt etmektedir. Eğer bu gerçekleşmeyecek olursa takvada bir halel olduğunu gösterir. O bakımdan Yüce Allah’tan mağfiret dilesin, O’na tevbe etsin. Daha sonra da Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Kim Allah’a tevekkül ederse O, kendisine yeter." (et-Talâk, 65/3) Yani Allah o kimseye kafi gelir ve onu başkasına muhtaç kılmaz.


[161] İbn Hibbân 276; el-Kudâî, Müsnedu'ş-Şihâb 499, 500; el-Humeydî, Müsned 266...

[162] Buhârî 3209, 6040, 7485; Müslim 2637.


ceren
Mon 2 July 2018, 02:18 am GMT +0200
Esselamu aleykum. Her daim allahdan korkan ondan utanan ve onun emrinde izin verdiği şekilde yaşayıp rahmete merhamete erisen kullardan olalim inşallah. ..

Sevgi.
Mon 2 July 2018, 06:12 am GMT +0200
Aleyküm Selam. Rabbim bizleri sadece kendinden korkan ve emir yasaklarına uyan kullarından olmayı nasip etsin inşaAllah.  Amin Ecmâin

Bilal2009
Mon 2 July 2018, 01:22 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri kula kul olmayan kullarından eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun

ceren
Wed 5 May 2021, 05:26 pm GMT +0200
Esselamu aleyküm.allahdan korkan Allah'ın emir ve yasaklarına uyarak yaşayan ve Allah'ın rızasına nasıl olan kullardan olalım inşallah...