saniyenur
Mon 23 January 2012, 09:31 am GMT +0200
b- Semavi Dinlere Göre Ölüm
1- Yahudiliğe Göre Ölüm
Yahudilere göre Tevrat'ta, daha ziyade dünyadaki nizamın bir sahibi ve bekçisi gibi görülen ALLAH, kendi arzu ve emirlerini bildirir bunlara uyanlara birtakım dünyevî mükafatlar, uymayanlara da bir takım dünyevi cezalar vaadeder. Cezaların en ağırı ise ölümdür. Ölüm ötesinde bir hayat ve bundan başka ceza veya mükafatlara, Yahudilikte pek rastlanmamaktadır. [135] Yahudi için önemli olan, hayatı yaşadığı değerler, ahlakî yargılar, yani hayat tarzıdır. Bunlar, onun için bizatihi mükafattır [136]. Yahudiliğe göre göre ALLAH korkusu hariç her şey, ALLAH'ın elindedir. Allah'a karşı ödevler, aşka ve korkulu saygıya dayalı ödevlerdir [137]. Yahudiliğe göre hayatın ve ölümün kaynağı, Tanrının insana üflediği nefestir. Nitekim Tevratta;
“Yüce Tanrı insanı topraktan yarattı ve burun deliklerine hayat nefesi üfledi ve insan canlı hale geldi” [138] ayeti ile bu duruma işaret edilmektedir. Mezmur yazarının da ifade ettiği gibi;
“Ne zaman Tanrı nefesini dışarı doğru göndermiş, insan olsun hayvan olsun yaratılmış hale gelmiştir. Ne zaman da nefesini alırsa, o zaman onlar ölürler” [139]. Yahudiliğe göre, insanın nefesi alındığı zaman aslında o toprağa döner [140]. Zira bu konuyla ilgili olarak şöyle buyrulmaktadır:
“Yüzünü gizlersin onlar şaşırırlar. Soluklarını alırsın ölürler ve topraklarına dönerler” [141].
Ölüm Yahudilerce gerçek bir şekilde, ancak korkunç bir gerçek olarak karşılanmıştır. İnsan varlığının hiçbir formu, ölümün umumiliğinden kaçamaz. O, doğma, gelişme, (büyüme) ve çürüme süreçlerinin bir kısmını ifade eder [142]. Yani çocukluk ölür, gençlik başlar, gençlik ölür yetişkinlik başlar, her gelişim döneminin başlangıcı diğerinin ölümüne tekabül eder. Bu bağlamda Yahudilikte ölüm hem gerçek hem de kaçınılmazdır. İnsan ölmesi gerektiğini bilir. Çünkü ölüm hayatın organik, tabii ve makul bir bölümüdür.
Diğer dinler, dünyada yapılanlara karşı mukabelede bulunma (ceza-mükafat) ve yeniden diriltilme ile ilgili inançlar geliştirirken, Yahudilik, dikkatini daha ziyade ölümden sonra neler olacağına yöneltmiştir. Bu dine göre, inancı ne olursa olsun dünyaya gelen her insan, tabiatına uygun bir tarzda ölümü aşacaktır. Şöyleki insan; çocukluğu sayesinde beden olarak (bedende), hafızasının canlılığı sayesinde düşünce olarak, şahsiyet ve erdeminin sayesinde, kendisinden sonra gelecek nesiller üzerinde etki olarak ve ruhunun sonsuz mevcudiyetiyle kimliği sayesinde fikir (ideal) olarak ölümsüzdür. Yahudiliğe göre ölüm, hayatın sonu değildir. Ancak bu durum başka bir dünyanın olabileceğine dayanarak değil de, insanın tesirlerinin öldükten sonra da devam etmesi açısından yorumlanmıştır [143].
Ortaçağ hahamlarının inançlarında ahiret kavramının gelişmesine, kitabi periyotla ölümsüzlüğü anımsatan bazı imâların büyük katkıda bulunduğunu söylemek mümkündür. Zira ortaçağ Yahudi din adamları ahiret inancını, dinî sistemlerinin merkezine yerleştirmişlerken, hem ortodox hem reformist olsun, modern Yahudi düşünürler, öteki dünya ile ilgili manzaraları ve hatta bundan bahseden doktrinleri bile terk etmişlerdir [144]. Bu kavramların demode olmaları ve çağdaş düşüncenin aydınlığında dışlanmış olmalarının, modern çağda Yahudilik hakkında pek çok problemin ortaya çıkmasına ve mevcut problemlerin artmasına yol açtığı bazı araştırmacıların ortak kanâatidir. Nitekim, ahiret inancı Yahudilere dünyayı güçlü ve iyi (niyetli) bir Tanrının yaratması olarak kavratmakta ve dünya meşakkatlen ve zulmü konusunda büyük bir teselli kaynağı sunmaktadır. Zira Mesihî kurtulma vaadi, yeniden dirilme, cennette adaletli bir şekilde korunma vb. gibi şeyler olmazsa, Yahudilerin, ALLAH'ın seçkin kullarını koruma ile ilgili lütfüyle, modern Yahudi tarihindeki korkunç olayları birbirleriyle uzlaştırma konusunda büyük güçlüklerle karşılaşacakları ortadadır [145].
Yahudilere göre pek fazla üzerinde durulmasa da aslında öldükten sonra dirilme inancı Yahudi kaynaklarında bulunmaktadır. Şöyleki; Yahudi kaynaklarına göre kâinatın altüst olmasından ve korkunç savaşlardan sonra ALLAH'ın krallığı yeryüzünde kurulmuş olacak, Ezekiel'in de haber verdiği gibi kurumuş kemiklerin, şaşılacak bir görünümü içinde ölüler dirilecektir [146].
[135] Bk. Kitabı-ı Mukaddes, Musevilik, 26/1-44.
[136] Krş. Aexander-Adlerstein, Death and Relıgion, s. 282.
[137] Bk. Francine Kaufman-Eisenberg, Josy, “Yahudi Kaynaklarına Göre Olum”, (Din Fenomeni içinde), Ter. ve Yayına Haz. Mehmet Aydm, Tekm Kitabevt, Konya 1993, s. 105.
[138] Bk. Eski Ahu, Tekvin, 2/7; Eyub, 33/4
[139] Bk. Kitab-1 Mukaddes, Mezmurlar, 104/29-30.
[140] Bk. Kıtab-1 Mukaddes, Mezmurlar, 146/4.
[141] Bk. Kıtab-1 Mukaddes, Mezmurlar, 104/29; Vâız, 12/7.
[142] Bk. Kiıab- Mukaddes, Mezmurlar, 103/15.
[143] Bk. Grollman, A jewish View of Death, s. 27-28
[144] Modern Yahudilerin geleneksel eskatolojilerini reddetmeleri konusunda geniş bilgi için Bk. Cohn-Sherbak, Daniel, “Death and Immortality in the jewish Tradition”, in Death and Immortaiity in the Retieims of the Worid, Ed: Paul-Linda Badman, Paragon House, New York 1987, 31 vd.
[145] Bk. Cohn-Sherbak, Death and Immortaiity in the jewish Tradition, s.
[146] Bk. Kaufman-Eisenberg, Yahudi Kaynaklarına Göre Ölüm, s. 89; Yahudiliğe göre cennet ve cehennem kavramları hakkında geniş bilgi için Bk. Cohn-Sherbok, Death and Immortaiity in the jewish Tradition, s 26-31. Yrd. Doç. Dr. Faruk Karaca, Ölüm Psikolojisi, Beyan Yayınları: 53-55.