- Veda Hutbesi

Adsense kodları


Veda Hutbesi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
neslinur
Tue 22 June 2010, 10:24 am GMT +0200



 

VEDA HUTBESİ


 

 

قاَلَ اللهeُ تَعَالَى فِي كِتَابِهِ الْكَرِيمِ :

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ ، بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

﴿وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلاَّ رَحْمَةً لِلْعَالَمِينَ﴾[1] صَدَقَ الله ُالْعَظِيمُ.

وَ قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى الله ُعَلَيْهِ وَ سَلَّمَ فِي حَدِيثٍ :

,... اَلاَ إِنَّ الْمُسْلِمَ أَخُو الْمُسْلِمِ-[2]  صَدَقَ رَسُولُ اللهِ فِيمَا قَالَ.

 

Muhterem Müslümanlar!

Yüce Mevlâmızın: “Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” [3] Buyruğuna muhatap kıldığı ve İnsanlık tarihine son peygamber olarak gönderdiği Muhammed Mustafa (s.a.v.), son haccında, Yüz Bini aşkın Müslümana, çağlara hitap edecek bir hutbe okumuştur. Veda hutbesi olarak bildiğimiz bu evrensel mesaj, gerçek insan hakları beyannamesi olarak kabul edilmiştir. Bizlerde peygamberimizin şefaatini umarak bu mübarek hutbesini yâd ediyoruz.

Tüm insanlığın kurtarıcı rehberi olan biricik peygamberimiz (s.a.v.), Veda hutbelerinde şöyle buyurmuşlardır:

"Ey insanlar!  Sözümü iyi dileyiniz. Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

Ey insanlar! Bugünleriniz nasıl mukkades bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukkades bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise; canlarınız, mallarınız, namuslarınız da öyle mukkadestir; her türlü tecavüzden korunmuştur.

Ashabım! Muhakkak, Rabbinize kavuşacaksınız. O da sizi yaptıklarınızdan dolayı sorguya çekecektir. Sakın bundan sonra eski sapıklıklara dönmeyiniz. Ve birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara ulaştırsın. Olabilir ki; burada bulunan kimse, bunları daha iyi anlayan birine ulaştırmış olur.

Ashabım! Kimin yanında bir emanet varsa, onu hemen sahibine versin. Biliniz ki, faizin her çeşidi kaldırılmıştır. Allah, böyle hükmetmiştir. İlk kaldırdığım faiz de; Abdul Muttalib' in oğlu (amcam) Abbas' ın faizidir. Lâkin, anaparanız size aittir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız.

Ashabım! Dikkat ediniz, cahiliyeden kalma bütün âdetler kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Cahiliye devrinde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası, Abdul Muttalib'in torunu İyas bin Rabia' nın kan davasıdır.

Ey insanlar! Muhakkak ki şeytan; şu toprağınızda kendisine tapınmaktan tamamen ümidini kesmiştir. Fakat siz bunun dışında ufak tefek işlerinizde ona uyarsanız, bu da onu memnun edecektir. Dinimizi korumak için bunlardan da sakınınız.

Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz, kadınları Allah'ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah'ın emri ile helâl kıldınız. Sizin kadınlar  üzerinde hakkınız, kadınların da sizin üzerinizde hakkı vardır. Sizin kadınlar üzerindeki hakkınız; yatağınızı hiç kimseye çiğnetmemeleri, hoşlanmadığınız kimseleri izniniz olmadıkça evlerinize almamalarıdır. Eğer gelmesine müsaade etmediğiniz bir kimseyi evinize alırlarsa, Allah size onları yataklarında yalnız bırakmanıza ve daha olmazsa hafifçe dövüp sakındırmanıza izin vermiştir. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, meşru örf ve âdete göre yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir.

Ey Mü’minler! Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler, Allah'ın kitabı Kur'an-ı Kerim ve Peygamberinin sünnetidir.

Mü'minler! Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman, Müslümanın kardeşidir ve böylece bütün Müslümanlar kardeştirler. Bir Müslümana, kardeşinin kanı da, malı da helâl olmaz. Fakat malını gönül hoşluğu ile vermişse o başkadır.

Ey insanlar! Cenab-ı Hak, her  hak sahibine hakkını vermiştir. Her insanın mirastan hissesini ayırmıştır. Mirasçıya, vasiyet etmeye lüzum yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zina eden kimse için mahrumiyet vardır. Babasından başkasına ait soy iddia eden soysuz, yahut efendisinden başkasına intisaba kalkan köle, Allah' ın, meleklerinin ve bütün insanların lânetine uğrasın. Cenab-ı Hakk, bu gibi insanların ne tevbelerini ne de adalet ve şahadetlerini kabul eder.

Ey insanlar! Rabbiniz birdir. Babanız birdir. Hepiniz Adem'in çocuklarısınız. Adem ise topraktandır. Arab'ın, Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerinde üstünlüğü olmadığı gibi, kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah'tan korkmaktadır. Allah yanında en kıymetli olanınız, O'ndan en çok korkanınızdır. Azası kesik siyah bir köle başınıza emir olarak tayin edilse, sizi Allah'ın Kitabı ile idare ederse, onu dinleyiniz ve itaat ediniz.

Suçlu kendi suçundan başkası ile suçlanamaz. Baba, oğlunun suçu üzerine, oğlu da babasının  suçu üzerine suçlanamaz.

Dikkat ediniz! Şu dört şeyi kesinlikle yapmayacaksınız. Allah'a hiç bir şeyi ortak koşmayacaksınız. Allah'ın haram ve dokunulmaz kıldığı canı, haksız yere öldürmeyeceksiniz. Zina etmeyeceksiniz. Hırsızlık yapmayacaksınız.

İnsanlar “Lâ ilâhe illâllah” deyinceye kadar, onlarla cihad etmek üzere emr olundum. Onlar bunu söyledikleri zaman kanlarını ve mallarını korumuş olurlar. Hesapları ise Allah'a aittir.

İnsanlar! Yarın beni sizden soracaklar. Ne diyeceksiniz?.”

Sahabe-i Kiram hep birden şöyle dediler:

“Allah'ın elçiliğini ifa ettiniz, vazifenizi hakkıyla yerine getirdiniz, bize vasiyet ve nasihatte bulundunuz diye şahadet ederiz.”

Bunun üzerine, Resulü Ekrem Efendimiz şehâdet parmağını kaldırdı, sonra da cemaatin üzerine çevirip:

“Şahid ol ya Rab!  Şahid ol ya Rab!  Şahid ol ya Rab!.”

Buyurarak, mübarek hutbelerini bitirdi. Allah’û Tealâ, peygamberimizin hatırına vererek bizleri O'nun şefaatine ulaştırsın...   Amin

 

أَلاَ إِنَّ أَحْسَنَ الْكَلاَمِ وَ أَبْلَغَ النِّظاَمِ...

 

 

[1]    Enbiya Suresi: 107

[2]    Kütüb-i Site : 2/303

[3]    Enbiya Suresi: 107

AyşeSungur7-B
Mon 6 April 2015, 08:14 pm GMT +0200
Esselamu Aleyküm ve Rahmetullah,
Peygamberimiz Veda Hutbesi'nde bize İslam dinini açıkça anlatmıştır.O halde biz de Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v)'in dediklerini hakkıyla yerine getirmeliyiz.O bize karşı olan görevini hakkıyla yerine getirdi.
Paylaşım için teşekkürler.Allah razı olsun.