- Vasıtalı Uluhiyet İddiasında Bulunanlar

Adsense kodları


Vasıtalı Uluhiyet İddiasında Bulunanlar

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
Eslemnur
Fri 1 October 2010, 05:20 pm GMT +0200
2. Vasıtalı Uluhiyet İddiasında Bulunanlar

Kısacası, insanlar arasında doğrudan doğruya uluhi­yet iddiasında bulunanların bazılarından bahsettik. İkinci bir kısım insanlar da vardır ki, bunların ellerinde kâfi de­recede kudret ve imkân yoktur. Böyle bir iddiaya doğru­dan doğruya kalkışmak için ellerinde vesileleri de yoktur. Fakat bunlar po­litikanın bütün entrikalarına vâkıftırlar. Halkın zihnine ve kalbine nüfuz ederek dolayısiyle böyle bir iddiaya kalkışırlar. Bu gibi insanlar ise, bazı acayip şeyleri, meselâ, işlerine yarı­yacak olan herhangi bir şeyi ele alarak; o şekilde, herhangi bir ruh, herhangi bir devtâ: Tanrcık, herhangi bir mezar, türbe veya kabir, herhangi bir yıldız, yahut da ağaç ve bunun gibi şeylere ilâhlık vasfı uydurup, halka da bunlar her ne şekilde olursa ol­sun size bir zarar verebilirler, yahut da sizin hacetlerinizi görürler diyerek, saydığımız şeyler bu hiçbir işe yaramıyan tabuları ilâhlaştırır ve ilâhlık kudretini bunlara atfederler. Bunların gönüllerini hoş ettiğiniz takdirde size yardımları dokunur. Size hayır bereket gösterirler, size iyilikleri dokunur; aksi takdirde size fenalıkları dokunur, hayır - bereket ortadan kalkar, hastalık kıtlık sıkıntı baş gösterir, derler. Onlardan meded umanlara da kendileri vasıta olurlar. Halktan istediklerini, bu tabularını öne sü­rerek elde ederler. Bunun neticesinde de kendilerini onla­rın vasıtasiyle, bir nevi ilâh yaparlar ve kendilerinin elle­rinde bir kudret olduğunu halka bu vasıta ile telkin edip giderler.

Onların memnun olmasını size iyilik etmelerini isti­yorsanız, bize inanın, bizim büyüklüğümüzü kabul edin. Bizi memnun ederseniz, onları da memnun etmiş olursu­nuz. Kendi, malınızı canınızı ırz ve namusunuzu bize bırakın, biz sizi koruruz, derler.

Düşüncesiz, cahil kimseler de bu gibilerin sözlerine kanarak, yavaş yavaş bu uydurma yalancı ilâhlar taraftar bulur, halkın kalblerine yerleşir; bu ilâhların mümessili kesilen öteki açık gözler de, bunların sayesinde ilâhlaşıp giderler. Buna benzer başka bir zümre de vardır. Bunlar, kehanet, müneccimlik, talih tutmak, yıldıza bakmak, fal­cılık, büyücülük, üfürükçülük, çer çöp yakmak, tütsücü­lük, nazar boncukçuluğu ve saireyi ellerinde alet olarak kullanırlar. Dolayısiyle kendilerine bir nevi ilahlık süsü verirler. Bunlar, Allah'ın kulluğunu kabul etmiş bulunan kullara şöyle söylerler: Siz doğrudan doğruya Hak Taalâ'ya yakınlık elde edemezsiniz. Huzuru uluhiyete yakınlık elde etmek için, biz vasıtayızdır. Biz bu dergâhın kapısı sayılırız. İbâdet merasimi bizim vasıtamızla icra edilir. Sizin doğumunuzdan ölümünüze kadar bütün dinî merasim bizim elimizle yapılmalıdır.

Yine buna benzer bir zümre de ortaya atılıp, bu defa Allah'ın kitabını alet ederek, uluhiyet iddiasında bulunur­lar. Bunlar da, Kur'an-ı Kerim'i bilmekten mahrum bulu­nan ve Kur'an-ı Kerim dilini anlamıyanlara karşı, kendile­rini Kur'an-ı Kerim'in arkasına saklıyarak, kendi anlayışla­rına göre, Allah Taalâ'nın dilinden iftiralar uydurup, helâli haram, haramı helâl kılıp, hükümler ortaya atmaya kalkı­şırlar. Bu şekilde, onların da sözleri ve uydurdukları ka­nunluk vasfını kazanır. Neticede insanları Hak Taalâ'nın hükmü yerine, kendi uydurup ortaya attıkları hükümlere Hak Taalâ'nın hükmü diye halka yansıtırlar.

İşte yine bu sınıfa ait Brahmenlik: Hindu din büyüğü veya Papalık ve daha çeşitli isimler altında, tâ dünyanın eski devirlerinden beri dünyanın muhtelif yerlerinde süre­gelmiştir. Bunum sayesinde de bazı aileler, silsileler, soylar diğer insan toplulukları üzerinde yükseklik, üstün­lük ve efendilik taslayıp gitmişlerdir.