- Vakarlı ol

Adsense kodları


Vakarlı ol

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
aysegul999
Mon 20 July 2015, 04:39 pm GMT +0200

VAKARLI OL!



Ocak 2015 112.SAYI

Huriye KARNAP


Kişiler hakkında kanaatimizi belirtirken “Cömerttir, şefkatlidir, hatır gönül bilir, mütevazıdır vs…” gibi betimlemelerde bulunuruz. Lakin pek azdır “Vakarlıdır” deyişlerimiz. Nedeni, güzel ahlaktan bir cüz olan bu duruşu kimsede göremeyişimiz midir yoksa muhtevasını bilemeyişimiz mi? Gerçi zordur sahibinin; sınırlarını gözetmesi ve başkaları tarafından bu tavrın gözlemlenmesi. Dahası mağrurlanmak gibi zillete düşmek de vardır ucunda. Veya öyle değerlendirilmek…

“AĞIR OL MOLLA DESİNLER”

Davranışlarımızda her duruma uyan belli bir kalıptan ziyade münasip bir tavra ihtiyaç duyabiliyoruz bazen. Bununla birlikte başkaları tarafından samimiyetsiz, yapmacık veya kibirli algılanmak da söz konusu olabiliyor. Şayet vakar ile asık suratlı, çatık kaşlı bir çehreyi karıştırıyorsak; buyurganlığı azamet sanıyor, herkesin ayağına gelmesini hürmet biliyorsak; hatır sormayı, muhabbet etmeyi, nezaket göstermeyi, tebessüm etmeyi hafiflik zannediyorsak ve tüm bunların toplamında “kendini başkalarından üstün gören” bir karakter ortaya çıkıyorsa bu vakar değil, sakındırıldığımız kibirdir. Yine böylesi fikredişimizden; kibrin zıddı tevazu da payını alıp, şeref ve haysiyeti alaşağı eden, hor ve hakir düşüren bir tavır haline geliyorsa tezelzül yani zillet olur. Halbuki vakar ne kibirdir ne de zillet.
Şu halde sair zamanlarda mesleğimiz, hizmetimiz, mevkimiz dolayısıyla edilen “Vakarlı ol” nasihat ve ikazı nasıl bir ahlakı, duruşu gerektirmekte?

ÖLÇÜLÜ EDADIR VAKAR

Güzel bir haslet ne derece hoşa gitse, takdir edilse de onu anlamlı ve değerli kılacak olan uygun yerde ve meşru ölçüde gösterilip gösterilmediğidir. Bu sebeple hayranlığımız vardır yerine göre tutum ve davranış sergileyenlere. Zira bilirler nerede, ne zaman hangi söz ve tavrı merkeze alacaklarını. Velhasıl vakarlıdırlar.
Ahlak-ı hamideyi mevzu eden eserlerden biliriz bu vasfın güzel ve gerekli olduğunu ama vakarlı olmak gibi vakar sahibinin halini anlamak da zor gelir bize. Ayırt edemeyiz zıt gibi duran tavırlardan makul bir edanın nasıl vücuda geldiğini. Çünkü her duruma, konuma göre hassasiyet noktaları değişen; bununla birlikte ne kibre ne de zillete sürükleyen bir duruştur vakar.
Hasbelkader şahsımıza edilen bir hakareti celallenmeden, sükutla nefsimize yedirmek ne derece tevazu ise Allah Teala’nın kelamına, Rasulü’nün  (s.a.v) sünnetine, Ehl-i Sünnet dairedeki cemaat ve tarikatlara karşı cüretkarca yapılan hareketler karşısında gayrete gelmemek de zillettir. Başka bir deyişle dini ve ilgili değerleri hor ve hakir duruma düşürmektir.
Buna ilaveten vakar; bulunduğumuz makama, mevkiye, statü ve vazifeye göre de farklı hareket şekli belirliyor bize. Mesela aile, iş ve hizmet içinde birlikte bulunduğumuz kişilere karşı içten ve samimi olmamız, birlikte eğlenmemiz; sosyal bağlarımız ve din kardeşliğimiz çerçevesinde lüzumludur. Lakin aynı tavrı sorumlu konumunda bulunduğumuz bir iş veya hizmet esnasında takındığımızda o işin ve hizmetin gerektirdiği ciddiyeti, ağırlığı zedelemiş oluruz. İlk hareket tarzımız tevazu iken diğeri zillete vesile olur. Bu minvalde bize lazım olan; makamın, konumun vs. gerektirdiği saygıyı, hürmeti, itimadı hatta haysiyeti koruyacak hilm ve tevazu merkezli vakardır.
Bu hususta misalleri derinleştirmek mümkün ise de “Alimlerin alışkanlığı, hikmet sahiplerinin ahlakı” olarak bilinen vakur bir mizaca sahip olabilmemiz için ilk etapta kibir ve tevazuya giren söz ve davranışları öğrenmek elzem görünüyor. Sonrasında ise çok gülmek, yersiz ve haddi aşan el ve dil şakaları yapmak, gereksiz ve sözü uzatarak konuşmak, aceleci ve telaşlı olmak gibi vakarı zedeleyen hallerden sakınmak gerekir. Haliyle Kur’an ve sünnet ahlakını idrak edip içselleştirdiğimizde, nefs-i emmarenin yönelttiği riya ve kibri kıracak zikri edindiğimizde ağırbaşlı ama somurtmayan, latife eden ama ciddiyetsiz olmayan, kendine güvenen ama büyüklenmeyen, yumuşak huylu ama taviz vermeyen, ciddi ama müşfik, güzel geçimli ama laubali olmayan bir edaya sahip oluruz. Ve neticede vakarlı olup olmadığımızın cevabı şairin şu tasviri üzere kendiliğinden ortaya çıkar. “Vakarlı, edeplidir/ Takvayla izzetlidir/Sultan değildir amma/Şah gibi heybetlidir.”

ceren
Mon 20 July 2015, 06:12 pm GMT +0200
Esselamu aleykum.İslam dini güzel ahlak ,kur an ahlak temelidir.Rabbin bizlere güzel ahlak,kur an ahlakı,peygamber efendimizin  ahlakın dan nasip etsin inşallah....

saniye
Mon 20 July 2015, 06:24 pm GMT +0200
Ve aleykumusselam. Vakarlı insanlarda başka bir hava başka bir duruş oluyor elbette. Vakar sahibi olmak ancak İslam ahlaki ile mümkün. Rabbim razi olsun.

mevlüde06
Mon 20 July 2015, 08:05 pm GMT +0200
Ve aleykumussel ve rahmetullah.kesinlikle oyle abla..
Vakarli insan nerde ne yapacagini ,nasil davranacagini cok iyi biliyor,insanlara karsi samimi,guleryuzlu davraniyor daima.bunu hakkiyla kazanabilmek de Islamla mumkun.
Allah razi olsun.guzel bir paylasimdi.Rabbim islamin ahlakiyla ahlaklandirsin bizleri insallah

Rüveyha
Tue 21 July 2015, 01:48 pm GMT +0200
Ve aleykumusselam.Âmin ecmain İnşaAllah kardeşlerim..
Vakarlı, edeplidir/ Takvayla izzetlidir/Sultan değildir amma/Şah gibi heybetlidir.”...Ne kadar da hoş..Rabbim bizi de hoşnut olacağın güzel hasletlerle süsle...

Bilal2009
Tue 21 July 2015, 02:44 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah,  Kibir seytandandir.  Vakar ise Efendimiz ' den ( sallallahu aleyhi ve sellem ) . Kibir güzel ahlak sanmaktan Rabbim ( celle celaluhu ) bizleri muhafaza eylesin.