- Vahy Ve Vahy Tarzları

Adsense kodları


Vahy Ve Vahy Tarzları

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
sumeyye
Sat 9 January 2010, 02:22 pm GMT +0200
Vahy Ve Vahy Tarzları:


Dil Teriminde: Sür´atli işaret, Kitabet, Risâlet, İlham ve Gizli Kelâm., gibi tür lü mânâlara gelen[47] Vahy; Din Teriminde: Yüce Allah´ın, dilediğini, Peygamber lerine, dilediği tarzlarla bildirmesidir.[48]

Vahy´in, müteaddid tarzlarından birincisi: uykuda görülen ve görüldüğü gibi, apaçık çıkan Rü´yâ tarzıdır.[49]

Vahy; Peygamberlere, uyanık iken geldiği gibi, uyurken, Rü´yada da, gelirdi[50] Peygamberlerin Rü´yaları Vahy´dir.[51]

Nitekim, İbrahim Aleyhisselâm´a, İsmail Aleyhisselâm hakkındaki İlâhî emir, Rü´-yasında verilmişti.[52]

Peygamberlerin gözleri uyuşa da, kalbleri uyumaz.[53] Peygamberimiz Muhammed Aleyhisselâm, Hadis-i şeriflerinde: "Ey Âişe! Benim gözlerim uyur, kalbim uyumaz."[54]

"Bana (Ey Muhammed! Gözlerin, uyusun, kulağın işitsin, kalbin ezberlesin!) bu-yuruldu.

Gözlerim uyudu. Kalbim ezberledi. Kulağım da işitti." buyurmuşlardır.[55]





[47] Râgıb-Müfredatülkur´ans.515-516, ibn.Esîr-Nihâyec.5,s.163, Fîrûzâbâdî-Kamûsulmuhît c.4, s.401, Bedrüddin Aynî-Umdetülkarî c.l, s.14.

[48] Şûra: 42/51.

[49] İbn.İshak, İbn.Hişam-sîre c.1,s.249-250, Abdurrezzak-Musannef c.5, s.321, Ibn.Sa´d-Tabakat c.1, s.194, Ahmed b.Hanbei-Müsned c.6, s.232-233, Buharî-Sahih, c.1, s.3, Müslim-Sahih c.1, s.139-140, Tirmizî Sünen c.5, s.596, Belâzürî-Ensabüleşraf c.1, s.105, Taberî-Tarih c.2, s.205, Ebû Nuaym-Delâilünnübüvve c.1, s.168, Beyhakî-Sünen c.9, s.6, Vâhidî-Esbabünnüzül s.5, Süheylî-Ravdunülüf c.2, s.392, Begavî-Mesâbîhussünne c.2, s. 174, Ebülferec İbn.Cevzî-Elvefâ c.1, s.162, ibn.Esîr-Kâmil c.2, s.48, ibn.Seyyid-Uyûnüleser c.1, s.82, İbn.Kayyım-Zâdülmaad c.1, s.33, Ebülfida-Elbidaye vennihaye c.3, s.2, İbn.Haldun Tarih c.2, ks.2, s.6, Kastalânî-Mevâhibülledünniye c.1, s.51, Diyar Bekrî-Hamîs c.1, s.280

[50] Süheylî-Ravdulünüf c.2, s.392, Ebülfida-Elbidaye vennihaye c.3, s. 14, Halebî-lnsanül´uyûn c.l, s.377

[51] Buharî-Sahih c.l, s.209, Belazürî-Ensabüleşraf c.l, s.256, Hâkim-Müstedrek c.2, s.431.

[52] Sâffât: 37/102.

[53] İbn.Sa´d-Tabakat c.l, s.171, Ahmed b.Hanbei-Müsned c.l, s.274, Buhârî-Sahih c.4, s. 168.

[54] İmam Mâlik-Muvatta´ c.l, s. 120, Ahmed b.Hanbei-Müsned c.6, s.36, Buharî-Sahih c.2, s.48, Müslim-Sahih c.l, ş.509, Ebû Davûd-Sünen c.2, s.40, Beyhakî-Delâilünnübüvve c.l, s.277

[55] Ibn.Sa´d-Tabakat c.l, s. 197, Dârimî-Sünen c.l, s.15.

M. Asım Köksal, Peygamberler Tarihi, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları: 1/12-13.


RAMAZAN 7/D
Fri 27 March 2015, 07:27 pm GMT +0200
Es Selamün Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatühü .
 Haris b. Hişam'ın:
"Ya Rasulallah! Sana vahiy nasıl gelir?" sorusuna Peygamberimiz (a.s.)ın verdikleri cevapta, vahyin bu tarzı şöyle açıklanmıştır:
"Vahiy bazan bana çıngırak sesi gibi (müthiş bir madeni ses uğultusu ve alarm ile) gelir ki, vahyin bana en ağır geleni de budur!
Vahiy hali benden kalkınca, meleğin bana söylemiş olduğunu iyice bellemiş bulunurum" buyurmuştur.
Sanıldığına göre; işitilen bu şiddetli ses ya vahiy meleğinin kendi sesi, ya da, kanatlarının uğultusu idi.
Bunun hikmeti de, vahyi telakki ve hıfz için, Peygamberimiz (a.s.)ın kalbini toparlamak ve hazırlamak, kulaklarının ve kalbinin vahiy meleğinin sesinden başkasıyla meşgul olmasına meydan bırakmamak içindi.
Abdullah b. Amr b.Ãs:
"Ya Rasulallah! Vahyin gelişini sezer misin?" diye sorduğu zaman, Peygamberimiz (a.s.):
"Evet! Sesi işitir ve susarım.
Bana hiçbir sefer bu tarzda vahyolunmamıştır ki, ruhumun alınıyor olduğunu sanmış olmayayım!" buyurmuştur.
Yüce Allah bir emri vahyetmek, vahiy suretiyle dile getirmek istediği zaman, Allah'ın emrinin korkusundan, gökleri, son derece şiddetli bir titreme alır.
Göklerin halkı olan meleklerde, İlahi Kelamı, düz ve sert bir kayaya çarpan demir zincir(in çıkardığı korkunç ses) gibi işitince,Allah'ın Kelamı karşısında duydukları derin haşyetten dolayı kanatlarını çırparlar, baygın düşüp secdeye kapanırlar!
Ayılıp secdeden başını ilk kaldıran, Cebrail (a.s.) olur.
Yüce Allah ona, vahiylerinden, dilediğini söyler.
Cebrail (a.s.) yanlarına gelinceye kadar, öteki melekler öylece baygın halde kalırlar.
Cebrail (a.s.), bütün göklerdeki meleklere uğrar.
Her göğe uğradıkça, kalblerinden korku kaldırılan o gök halkı olan melekler ona:
"Ey Cebrail! Rabbimiz ne buyurdu?" diye sorarlar.
Cebrail de:
"Hakkı buyurdu. En Yüce, en büyük olan O'dur!" der.
Meleklerin hepsi de, Cebrail (a.s.)ın söylediği gibi söylerler.
Birbirlerine de:
"Rabbimiz ne buyurdu?" diye sorarlar ve:
"Hakkı buyurdu. En yüce ve en büyük olan O'dur!" derler.
Yüce Allah, vahyi nereye ulaştırmasını emir buyurmuşsa,Cebrail (a.s.), gökten yere kadar, gökten göğe geçe geçe,götürüp oraya ulaştırır.

ceren
Fri 3 July 2015, 04:06 pm GMT +0200
Aleykümselam.Rabbim razı olsun paylaşımdan Sümeyye abla.Vahy rüya yolu ilede,Hz.Cebrailin getirmesi ile de olmuştur.Allahın emirlerini bildiren ve Hz.Cebrailin getirdikleridir vahy...