- Uzakdoğu'nun İslam'la en geç tanışan ülkesi

Adsense kodları


Uzakdoğu'nun İslam'la en geç tanışan ülkesi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
sumeyye
Mon 20 August 2012, 12:45 pm GMT +0200
Uzakdoğu'nun İslam'la en geç tanışan ülkesi


Japonya'da İslamiyet Uzak Asya'daki birçok ülkenin aksine çok eski tarihlere dayanmıyor.

Diğer ülkelerin arasında İslamiyet'in en geç tanındığı ve yayılmaya başladığı ülke Japonya.Tarihçilerin büyük bölümü Japonya'da İslamiyet'in tanınma ve yayılma sürecinde yoğur bir Türk-Tatar etkisinden söz ediyor.

Japonya'da yaşayan birçok Müslüman'ın, bir asır önce Japonya'ya göç eden Tatarlar sayesinde Müslüman olan kimselerin torunları olduğu kaydediliyor.

Günümüzde Japonya'da İslamiyetin merkezi simgesi, Türkiye'nin yaptırdığı Tokyo Camisi. Japon Müslümanlarının yanı sıra birçok farklı millet, külliye şeklinde inşa edilen bu camideki kültürel etkinlik ve konferanslara katılıyor.

Camide cuma namazlarında hutbeler Türkçe, İngilizce ve Japonca olmak üzere 3 dilde okunurken, gayrimüslimler de cuma namazında kendilerine ayrılan kısımdan birçok milletten Müslüman'ı izleme fırsatı buluyor.

Yetkililer bu sayede birçok kişinin Müslüman olduğunu ve hatta gayrimüslim Japonlardan camiye ve kültür merkezine büyük meblalarda bağışlar olduğunu aktarıyor.

Japonya'da günümüzde diğer milletlerle birlikte 300 bin Müslüman olduğu kaydedilirken, ülkede İslamiyetin her yıl daha iyi tanındığı ve Müslüman sayısının arttığı ifade ediliyor.

Vatansız Müslümanların vatanı Japonya oluyor

Japonya'da İslam'ın yayılmasının hikayesi Rusya'nın Kazan Hanlığı'nı kontrolüne almasıyla başlıyor. Zira Kazan Hanlığı'nın Rus İmparatorluğunun bir parçası haline gelmesinin ardından, 20. yüzyılın başlarındaki Bolşevik İhtilali'yle birlikte Çarlık tarafında yer alan İdil-Ural Türklerinin, 1919 sonrasında Japonya'nın kontrolündeki bölgelere göç ettiği ifade ediliyor.

Tatar toplulukları o dönem Mançurya olarak adlandırılan ve şimdilerde Çin'in kuzeyindeki Heylongciang eyaletinin olduğu bölgelere göç edip yerleşmiş.

Bu süreçte bölgeden göç eden diğer bir Tatar topluluğunun Japonya'ya yerleştiği ve bu grubun zaman içerisinde Çin'in kuzeyindeki Tatarları da Japonya'ya almaya başladıkları belirtiliyor.

Kaynaklar o dönem "vatansız topluluklardan olan" Tatarların ne Rus ne de Türk vatandaşı olduğunu anlatıyor. Japonya'nın, herhangi bir ülkenin vatandaşı olmayan insanları ülkesine sokarken 1500 yen teminat ile Japonya'ya kabul ettiği aktarılıyor. Bu nedenle Tatar topluluklar arasında Japonya tercih edilen bir ülke olmuş.

İlk cami ve matbaa

Japonya'da daha sonra kısa bir süre içinde Müslüman topluluğunun oluştuğu ifade edilirken, bu topluluğun 1930'lu yıllarda ülke genelinde ve resmi makamlar nezdinde sesini duyurmaya başladığı kaydediliyor.

Ülkede bilinen ilk cami Kobe'de inşa ediliyor ve buna müteakip diğer kentlerde camiler yapıldığı, matbaa kurulduğu anlatılıyor.

Japonya'da matbaanın da kuruluşuyla Türk-Tatarların sosyal merkezleri o dönem Çin'in Heylongciang eyaletindeki Harbin kentinden Tokyo'ya taşınıyor.

Ülkede İslamiyet'in yayılmasında ve faaliyetlerinin genişlemesinde iki isim öne çıkıyor. Dönemin aydınları Muhammed Abdülhay Kurbanali ve Abdürreşid İbrahim, Tatarların ve ülkedeki Müslümanların önderi konumuna geliyor.

Ülkeye ilk gelenlerden olan Kurbanali, halen Japonya'da İslamiyet'in merkezi konumunda olan Tokyo Camisi ve Türk Kültür Merkezi'nin de bulunduğu Şibuya semtinde 1925'de Mahalle-i İslamiyyeyi, ardından 1927'de Mektebi İslamiyye'yi kuruyor.

Kurbanali daha sonra 1928'de kurulan Tokyo Müslüman Cemiyeti'nin de başına geçiyor.

Japonya'da ilk caminin kurulmasına ön ayak olan diğer bir isim ise Osmanlı vatandaşı Kazan Tatarı Abdürreşid İbrahim. Abdürreşid İbrahim sayesinde bugünkü camiyle aynı yerde Tokyo Camisi'ni kuranların başında gelen Abdürreşid İbrahim, Japonya'ya gelmeden önce Asya'daki tüm İslam coğrafyasını gezerek Alem-i İslam adlı iki ciltlik bir eser hazırlıyor.

Abdürreşid İbrahim'in bu seyahatleri sırasında birçok bilgiyi Sultan II. Abdülhamid'e sunduğu ve Japonya hakkında da Sultan Abdülhamid'e bilgi verdiği bahsediliyor.

Abdürreşid İbrahim'in bu tarihler öncesinde de 1902'den itibaren birçok kez Japonya'ya gittiği ve devlet yetkilileriyle görüştüğü ve yöneticilerle arasının iyi olduğu ifade ediliyor.

Haber7

Zeynep7D
Sun 1 June 2014, 03:12 pm GMT +0200
Bütün ülkelerde İslamiyet daha da yayılsın inşallah ... Onların cehenneme gitmelerini istemem . Ama İslamiyet'i kabul etmezlerse oda onların sorunu ...

ceren
Mon 10 October 2016, 04:14 pm GMT +0200
Aleykumselam.Rabbim tum ülkelerin islamiyet ile tanışmasını ve islamiyet ile sereflenmesini nasip etsin inşallah...

Sevgi.
Sat 16 December 2017, 03:37 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam bu ülke Japonya dır İslam la çok geç tanışmıştır en kısa zamanda oradada İslam yayılıp gelişir inşaAllah

Yehma
Wed 24 October 2018, 06:36 am GMT +0200
Bu kadar gelişmiş bir ülkede İslamiyet neden bu kadar geç yayılır ki? Ama engellenmiş mi.Tatarlarında İslamiyeti seçip, uğraşmalsrı gerçekten güzel. Rabbim onların ecrini fazlıyla verecektir