sumeyye
Thu 1 November 2012, 06:47 pm GMT +0200
B. Uygulayanların Sayısı Açısından:
a- Toplu İbadetler:
İbadetlerin bir kısmı toplu halde yapılır; bedenî ibadetlerden namaz özellikle toplu halde yerine getirilince daha makbul hale gelir: Beş vakit namaz için cemaat sünnet-i müekkede; cuma namazı için farz; bayram namazı için vacip; cenaze namazı için sünnet; teravih namazı için sahabe sünneti; diğer çeşitli namazlar için de sünnet veya menduptur. Hac da aslında ferdî olarak yapılırsa da, çeşitli işlemlerin aynı mekanda yapılması dolayısıyla toplu bir ibadet görünümü kazanır.
İbadetlerin bu şekilde toplu yapılması önemli ferdî faydalar yanında, birçok sosyal faydalar da sağlar. Burada toplu ibadetlerin diğer dinî sistemlerde olduğu gibi -bazı maksatlı kişilerin zorla kabul ettirmek isteği şekilde- âyin niteliği kazanmadığını, zaten İslâm'da böyle bir durumun sözkonusu olmadığını belirtmek yerinde olacaktır.
b- Tekli İbadetler:
Bedenî ibadetlerden bazı namazlar, oruç ve i'tikaf; malî ibadetlerin bütünü tekli yapılır. Karma ibadetlerden hac aslında tekli yapılırken -az önce geçtiği şekilde- zaman ve mekân birliği dolayısıyla toplu ibadet görünümü kazanır; umre de hac gibidir; yemin, adak ve keffaretler de tekli ibadetlerdendir.
Tâgût'a İbadet:
“Allah'tan başkası ibadet edilmeye lâyık değildir”[22];
“O'ndan başkasına tapınmak -mabud kim ve ne olursa olsun- şirk ve küfürdür”[23]:
Allah dışındaki mabudlar; öncelikle şeytan; Allah'a itaat yerine kendilerine itaat ve ibadet edilmesini teşvik eden ve kendilerini Tâgut kılan zengin kişiler; Allah'ın kitabımı hiçe sayarak insanları icat ettikleri hayat düsturları ve yaşayış tarzına sürükleyen ileri gelenler; yol gösterme ve talimlerine rağmen salih kişiler, peygamberler ve veliler; kötü anlayışları dolayısıyla tabiat kanunu üzerindeki koruyucu Rab'lıkta ortak edindikleri cin veya melekler; mücerred şeytanın teşvikiyle heykel ve hayalî kuvvetlerdir. Bütün bunlara Tâğut adı verilir: Kur'ân-ı Kerîm'de Tâgut, Allah'a karşıhaddi aşan ve zulmeden her türlü üstünlük, otorite veyahut her türlü başkanlık ve kumandanlık, liderlik mânâsına gelir. Böyleleri mülkünde hükmünü yerine getirir, kullarını zorla, aldatmakla yahut kötü yollarla kendine itaate çağırır. Kişininin bu türlü otoriteye, başkanlığa ve liderliğe boyun eğmesi ve ona tapması Tâgut için bir itaattir.[24]
Büyük müfessir et-Taberi'ye göre, Tâgut, "Mabud kim ve sebep ne olursa olsun, Allah'a karşı her isyan eden ve O'ndan başkasına tapan"dır.[25]
[22] Fatiha: 1/4.
[23] Nahl: 16/36; Zümer: 39/17.
[24] Mevdudî, Kur'ân'a Göre Dört Terim, s. 95.
[25] Taberî, Tefsir, c. III, s. 13.