- Unutma unutulanlar unutanları asla unutmazlar

Adsense kodları


Unutma unutulanlar unutanları asla unutmazlar

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
aysegul999
Sun 9 August 2015, 07:00 pm GMT +0200

UNUTMA, UNUTULANLAR UNUTANLARI ASLA UNUTMAZLAR!

Ayşenur USLU

Temmuz 2015 118.SAYI


Sevgili okuyucularımız, artık güneşin tüm yurdumuzda içimizi ısıttığı yaz aylarına nihayet kavuşmuş bulunmaktayız. Güneşli günlerde evlenmeyi seven yurdumuz gençleri Ramazan öncesi ve sonrasında olmak üzere güruhlar halinde evlenmekte, davetliler ellerinde çeyreklerle düğünden düğüne koşturmaktalar.
Aslında bu ay konumuz yeni evlenmekte olanlar değil kıdemli evliler… Kıdemli evlilerin birçoğunun da bu dönemler evlilik yıl dönümleri mevsimi…
Evlilik yıl dönümleri özellikle hanımlar için önemli bir gündür. Zira kadınlar duygusal varlıklardır, hayatlarının ikinci döneminin başlangıç tarihini ciddiye alırlar, aynı şekilde eşlerinden de bu hassasiyeti beklerler. Heyhat beklentiler çoğu zaman boşa çıkmaktadır. Yaza denk gelse bile yıl dönümü zamanlarında soğuk rüzgarlar esmektedir evlerde.
İşte, eşlerin durumunun vahameti bana bu yazıyı yazdırmaktadır çünkü büyük çoğunlukla erkeklerin tarih konusundaki hoyratlığı yurdumuzun kanayan yarasıdır. Bu yüzdendir ki bu yazı hanımlarımız kadar erkekleri de ilgilendirmektedir ve onlar için bir kaynak eser değerindedir.

UTANMASA KABOTAJ BAYRAMI’NDA BİLE HEDİYE GÖNDERİR

Evlilik öncesinde kelebekler kadar zarif ve bonkör olan erkekler, nişanlılık dönemlerinde hanımefendilere jestler yaparak beklenti çıtasını yükseltirler. Ramazan Bayramı’nda sini sini baklavalar; Kurban Bayramı’nda koçlar, bayramlıklar falan derken utanmasalar Kabotaj Bayramı’nda bile hediye gönderecek erkekler evlilik sonrasında genel olarak kendilerini salarlar.

SÜPRİZ SEVERLER VE “SÜPRİZ DE NEYMİŞ”CİLER

Efendim, zamanında çok söyledik, beyler çetrefilli varlıklar değildirler. Konumuz için de gruplandırma yaptığımızda kendilerini sadece ikiye ayırabiliriz: eşlerine her zaman sürprizler yapanlar ve hiç sürpriz yapmayanlar.
İlk gruba dahil olan beyler için tarihlendirme sorunu yoktur, muhtelif zamanlarda eşlerinin hoşuna gidecek sürprizler; düşünüp uygularlar. Hediyeleri zariftir, kişiye özeldir ve verdiklerinde eşlerini mutlu eder. Doğum günü ya da yıl dönümleri tarihlerini de zaten atlamazlar ancak ola ki unuttular diyelim, bu durumları da genel hallerinin iyiliği sebebiyle tolere edilir. Zaten böyle bir unutma vakasında öncelikle bu beyler kendilerini affetmezler. Miktar olarak da kelaynaklardan bile sayıca az olduklarından acil korunmaya alınmalıdırlar.
Diğer gruba giren beyler her ne kadar evliliklerinden mutlu, eşlerinden memnun olsalar da yine de jestler konusunda tam bir faciadırlar. Bu kategoriye giren beylerin evlerinde yılda bir kez “evlilik yıl dönümü” krizi yaşanır. Her yıl unutsa da yaklaşan evlilik yıl dönümlerinde “Bu sefer unutmayacak” diye umutlanan hanımefendi, gün boyunca eşinin bu konuda kendisine bir tepki vermemesini “unutmuş gibi” yapıp akşama sürpriz yapacağına yorar ve beklemeye devam eder. Zira gelişen teknoloji ile bizlerden de akıllı olan telefonlar unutmaya müsaade etmezler ancak malumunuzdur ki hatırlatma yapabilmeleri için de kurulmaları gerekir.
Akşam olup eve geldiklerinde yine durumdan bihaber olan erkekler evdeki güzel yemekleri gördüklerinde tuttukları futbol takımları şampiyon olmuşçasına sevinirler ancak duruma hala uyanmazlar ve bu çok süslü sofrayı misafir gelmesine yorarlar. Misafir gelmeyeceğini öğrendiklerinde ise işler yavaş yavaş sarpa sarmaya başlar çünkü eşinin bu önemli günü gerçekten unuttuğuna kani olan hatun kişinin yüzü asılmaya başlamıştır. Beyefendinin ısrarlarıyla bu hazırlıkların “evlilik yıl dönümü” için olduğunu öğrenmesinden sonra artık ok yaydan çıkmıştır. Er kişi için durumu toparlayabilmek mümkün değildir ve başına gelecekleri beklemektedir. Genel çerçevede incelersek başına gelecekleri şu şekilde gruplayabiliriz:

YIL DÖNÜMÜ HASAR TABLOSU

1-) Papara:
Unutulan eş, kırgınlığını eşinin duyarsızlığı ile cilalayarak eşine söylenmeye başlar. Yıl dönümü unutmasının yanı sıra tanıdığı ilk günden itibaren eşinin yaptığı tüm hataları tek tek ortaya dökerek geçmişe yolculuk yapar. Bu papara dönemi en iyi ihtimalle bir hafta, en kötü ihtimalle üç ay sürer.

2-) Ağzını bıçak açmama:
Az rastlanır bir durumdur, çoğunlukla Çerkez ailelerinde görülür. Hanımefendi kırgınlığı sebebiyle eşine küser ve konuşmaz; süresi hatun kişinin inatçılığı ile doğru orantılıdır.

3-) “Yok bir şey” süreci:
Küserek konuşmamayı göze alamayan ama hayal kırıklığına uğramaktan mütevellit kırılan ve yüzü asılan hatun kişinin uzun süreli trip halidir. Sürekli ters cevaplar verir, bu aksiliğinin sebebi sorulduğunda ise erkekleri çıldırtan o cevap gelir “Yok bir şey.” Aslında bu vaka bir erkeğin başına gelebilecek en büyük felakettir çünkü ucu bucağı olmayan bir süreye yayılabilir.
Her sene evlilik yıl dönümünü unuttukları için çeşitli yaptırımlara uğrayıp pişman olan beyleri yuvalarının saadeti, kendilerinin huzuru için eğer şu anda bu yazıyı okuyorlarsa hemen telefonlarını bir sonraki tarihe ayarlamaları konusunda naçizane uyarıyorum.

Senede bir gün sadece, unutulacak gibi değil,
Alacağın da bir buket çiçek, atla deve değil,
Gözlerinden okunur sevinci, öyle böyle değil,
Aile huzurun için gerekli bu, önemsiz değil.

saniye
Sun 9 August 2015, 08:08 pm GMT +0200
Ve aleykumusselam. 1. gruba giren erkek pek azdır heralde ülkemizde. Hediyelesmek sünnettir, aradaki muhabbeti artırır hem de.

ceren
Sun 9 August 2015, 08:13 pm GMT +0200
Aleykümselam.Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim.Aslında önemli olan evlilik sonrasında hatırlamak ve mutlu etmektir eşleri.Bu jestler ve hediyeleşmeler evliliğe huzur ve önem katar...