- Ünite 7: Türk tarihinde ilk önemli siyasal kuruluş

Adsense kodları


Ünite 7: Türk tarihinde ilk önemli siyasal kuruluş

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Mon 20 December 2010, 01:35 pm GMT +0200
ÜNİTE 7


Türk tarihinde iki önemli siyasal kuruluş;
Türk tarihinde ilk düzenli siyasal örgütlenme ve muhalefet İttihat ve Terakki Derneği ile başladı. Derneğin amacı II.Abdulhamit’in baskı yönetimine son vermek ve anayasalı monarşiye yeniden geçmekti. 1909’daki anayasa değişikliğinden sonra tam olarak yasallaşan dernek 1913 yılında siyasal bir partiye dönüştü. Özellikle Türklük bilincinin uyanmasında rol oynayan parti, Türkçü ve İslamcı siyaset arasında bir çizgi izledi. Demokrasi ve özgürlük gibi vaatlerle iktidara gelen ittahat ve terakki, kısa zamanda muhalefete tahammül edemeyen totaliter bir yapıya büründü. Bununla birlikte siyasal düşüncelerin İstanbul dışına da yayılması konusunda önemli hizmetleri oldu.
Mondros ateşkesinden sonra kurulan hükümetler özelliklede Damat Ferit hükümetleri İttahatçıları savaş suçlusu ilan etmişlerdi. Bu suçlama o döneme yurt dışına kaçan Enver Talat ve Cemal Paşa gibi ittihatçıların ulusal kurtuluş mücadelesinde etkin olmalarını engellemiş oldu. Bütün bunlara karşın İttihat ve Terakki Partisi meşrutiyet düşüncesinin yanı sıra ulusal devlet bilincini geliştirmiş ve gelecekte cumhuriyeti hedefleyen yeni bir siyasal yapının ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Anadolu ve Rumeli Müdafai Hukuk Cemiyeti
İttihat ve terakki gibi önemli bir siyasal örgüt varlığını yitirirken ateşkes sonrasında onun bıraktığı boşluğu Anadolu ve Rumeli Müdafai Hukuk Cemiyeti doldurdu. Bu örgüt başlangıcını Reddi ilhak ve Müdafai Hukuk derneklerinde bulmuştur. Sivas kongresiyle birkaçı dışında tüm bu dernekler ve kuruluşlar birleşerek yurt düzeyinde yayılan bir büyük örgüt durumuna gelmişlerdi. Dernegin asıl amacı siyasaldır. Gerçekten de Sivas kongresinde alınan kararların hepsi siyasaldır. Meclisi Mebusan’ın toplanması ve Damat Ferit’in düşürülmesi derneğin siyasal faliyetine tipik bir örnektir. Dernek daha sonra TBMM’nin kuruluşunu sağladığı ve zafer sonrasında da Mustafa Kemal tarafından rejimin ilk siyasal partisi haline geldi.

SİVAS KONGRESİ SONRASI SİYASAL GELİŞMELER;
Mustafa Kemal Paşa’ya göre Mebusan Meclisi’nin yapacağı bir iş kalmamakla birlikte, Sivas’ta bu meclisin toplanması yönünde alınan karar doğrultusunda çalışmalar yapılmaktaydı. Diğer taraftan Osmanlı Parlementosu ulusu temsil eden bir organdı. Bu nedenle yeni kurulan (Ali Rıza Paşa Hükümeti) Osmanlı hükümetiyle anlaşma yolları aranmalıydı.
Bütün bunlar gerçekleştirilirken de Kuvayi Milliye birliklerinin, Heyeti Temsiliyenin disiplini ve düzeni altına alınmasına çalışılmalıydı.

Osmanlı Hükümeti’yle anlaşma- Amasya Protokolleri; Sivas Kongresi’ni engelleyemeyen ve büyük bir siyasal yenilgiye uğrayan Damat Ferit 1 ekim 1919’da istifa etmiş yerine yurtsever ılımlı bir asker olan Ali Rıza Paşa sadrazam olmuştu. Yeni hükümet bir an önce barış yapabilme gerekçesiyle Anadolu ile iyi geçinmeye ve işbirliği yapmaya çalışılmıştır.
Bu amaçla Bahriye Nazırı Salih Paşa, İstanbul hükümeti temsilcisi olarak Amasya’ya geldi ve Mustafa Kemal Paşa ile 20-22 ekim tarihlerinde görüşmeler yaptı. Amasya kararları olarak tarihe geçen bu görüşmeler sonunda özetle şu kararlar alındı;
İstanbul Hükümeti, Heyeti Temsiliye’yi tanıyacak; Meclisi Mebusan toplanacak; Anadolu hareketlerinin temsilcileri ile iyi geçinilecek; buna karşılık Heyeti Temsiliye de yurdun bütünlüğüne bir zarar gelmemesi koşuluyla İstanbul hükümetinin işlerine karışmayacaktı.
Bu kararların alındığı Amasya protokollerinin önemi son derece büyüktür. Bu görüşmelerle İstanbul hükümeti Heyeti Temsiliye’yi kendine denk bir siyasal organ olarak görmüş ve onun varlığını tanımış oldu.

Ankaranın ulusal kurtuluş hareketinin merkezi yapılması;
Amasya’da yapılan görüşmelerden sonra tekrar Sivas’a dönen Mustafa Kemal burada komutanlarla önemli toplantılar yaptı. Bu toplantılarda Meclisi Mebusan’ın nerede ve nasıl toplanacağı konusu tartışıldı. Bu toplantılarda meclisin İstanbul’da toplanması kararlaştırıldı ayrıca Heyeti Temsiliye’nin sürekli çalışabileceği uygun bir kent aranıyordu sonuçta Ankara’da karar kılındı. Mustafa kemal ve heyeti temsiliye 27 aralık 1919 da ankaraya geldi. Ankara’nın merkez olarak tayin edilmesinde şu etkenler rol oynar;
Ankara stratejik açıdan çok önemli bir yerdi.
İstanbul’dan gelen demiryolu Ankara’da sona eriyordu. Bu bakımdan ulaşım açısındanda önemliydi.
Batı Cephesi’ne yakın olduğu gibi diğer çarpışma alanlarınada eşit uzaklıktaydı.

ASKERİ GELİŞMELER;
Mustafa Kemal, Ankara’ya geldiğinde işgaller ve bu işgallere direnişler yoğunlaşmaktaydı. Ankara’ya gelmesinden once, sembolik işgal güçleri kentten ayrılmak zorunda kalmıştı.
Bununla birlikte Eskişehir –Ankara demiryolu İngilizlerin denetimine girmişti.
Yunanlılar ise Batı Anadolu’da milne hattı adı verilen çizgide durmuşlardı.
İngiliz General Milne’nin saptadığı çizgi Ayvalık-Gölmarmara – Aydın–Selçuk hattıydı.

MECLİSİ MEBUSANIN AÇILMASI ;
Parlamento, halk temsilcilerinin bir araya gelip çalıştığı kurulun, anayasa hukukundaki adıdır.
Gerçek demokrasilerde halkın parlamentoda temsiline büyük özen gösterilir. Osmanlıda ilk parlemento dönemi 1876’da ilan edilen I. Meşrutiyet ile başladı. Bu dönemde halkın seçtiği temsilçilerden oluşan Meclisi Mebusan ve padişahın seçtiği kişilerden oluşan Meclisi Ayan’dan oluştu. Kısa süren dönemden sonra 1908 yılındaki anayasal değişikliklerle Meclisi Mebusan’ın yetkileri artırıldı.Ancak parlemento Mondros Ateşkesi sonrası feshedildi.

Meclisi Mebusanın açılış hazırlıkları; hazırlıklar sırasında iki nokta üzerinde tartışmalar çıktı. Birincisi meclisin toplanacağı yer konusuydu. Bu konuda Mustafa kemal ile Salih paşa arasında Amasya’da yapılan görüşmelerde anlaşma sağlanmış ve İstanbul dışında toplanılması kararlaştırılmıştı. Ancak bu karar istanbuldaki hükümet çevrelerince uygun görülmemiş ve onaylanmamıştı. Mustafa Kemal’e göre İstanbul dışında toplanan bir meclis padişahın etkisinden çıkabilir ve ulusal kararlar alınabilirdi. Ancak Mustafa Kemal’in en yakın arkadaşları bile meclisin İstanbul dışında toplanmasına sıcak bakmıyorlardı. Bu nedenle yalnız kalan Mustafa kemal itirazları sonuçsuz kaldı ve meclisin İstanbul’da toplanması kararlaştırıldı.
İkinci konu ise mecliste hangi konuların tartışılıp karara bağlanacağıydı Mustafa Kemal sağlıklı kararların alınabilmesi için kendisinin Meclis Başkanı seçilmesi ve mecliste bir Müdafai Hukuk grubunun kurulmasını istedi.

Meclisi Mebusanın açılması ve çalışmaları;
Son Osmanlı parlementosu 12 ocak 1920’de toplandı. Ancak Mustafa Kemal’in istekleri gerçekleşmedi. Meclis 28 Ocak tarihine kadar başkanını seçemedi ve istenilen Müdafai Hukuk grubunu kuramadı. 28 ocak 1920’de gizli olarak toplanan mecliste Misakı Milli kabul edildi. Bu belgenin kabulünden birkaç gün sonra müdafai hukuk grubu yerine Felahı Vatan grubu kuruldu ve meclis başkanlığına da Reşat Hikmet Bey seçildi.

MİSAKI MİLLİ ;
 28 ocak 1920’de Meclisi Mebusan’da kabul edilen Misakı Milli daha Erzurum Kongresi sırasında hazırlanmaya başlanmıştı. And metni Mustafa Kemal tarafından kaleme alınmış ve İstanbul’a giden milletvekillerine verilmişti. Misakı Milli’nin içeriği özetle şöyledir;
Birinci Dünya Savaşı’nın bitiminde imzalanan Ateşkes Antlaşmasının çizdiği sınırlar içinde her bakımdan birlik oluşturan yurttaşların oturdukları yerler hiçbir biçimde yurttan koparılamaz.
Osmanlı saltanatının ve halifeliğin merkezi İstanbul’un güvenliği sağlaması koşuluyla boğazlar açılabilir.
Daha önce bizden ayrılan Batı Trakya’da ateşkes sınırları dışında tutulmak istenen Kars, Ardahan ve Batum’da halk oyuna başvurulması gerekir.
Osmanlı devletindeki Arapların çoğunlukta olduğu yerlerde halkoylamasına başvurulabilir.
Bağımsızlığımızı sınırlayacak siyasal, ekonomik, hiçbir anlaşma kabul edilemez. Bu koşulları tartışmasız benimsenmedikçe hiçbir atntlaşma yapılamaz.

Misakı Millinin Niteliği;
Hukuksal açıdan Misakı Milli bir parlemento kararıdır. Ancak kararı padişah onaylamamıştır. Kararın en kısa ifadesi ‘’Türklerin vatanı bir bütündür ve parçalanamaz.’’ olarak belirtilebilir bu metinle kongrelerde beliren ulusal istekler Osmanlı parlementosuna yansıtılmıştır. Dikkatle incelendiğinde kesin bağımsızlık ilkesinin yer aldığı görülür.

Misakı Millinin Sonuçları;
Misakı Milli’nin ilan edilmesi meclis ve hükümet üzerinde baskıların artmasına yol açtı. Ali Rıza Paşa baskılar karşısında 3 mart 1920’de görevinden ayrıldı. Yerine yeni hükümeti Salih Paşa kurdu ancak aynı baskılar Salih paşa hükümetinede uygulandı.

İSTANBUL’UN İŞGALİ ;

Anlaşma devletleri 16 MART 1920de sadrazam Salih Paşa’ya bir nota vererek İstanbul’un resmen işgal edileceğini bildirdiler. İşgal hemen başladı. Resmi dairelere el konuldu. Bazı askerler şehit edildi. Meclisi Mebusan basıldı ve Kuvayi Milliyeci olarak bilinen üyeler tutuklandı.
18 martta toplanan meclis bu koşullar altında çalışmanın mümkün olmayacağına karar vererek toplantılarını durdurdu. 11 nisanda ise Padişah kanuni esasideki yetkilerini kullanarak Meclisi Mebusanı dağıttı.
İstanbul’un İşgalinin sonuçları;
İstanbul’un işgali ülkede şok tesiri yaptı olay miting ve gösterilerle protesto edildi. Bu arada Mustafa Kemal’in ne denli haklı olduğu da anlaşılmıştı. Artık tek umut Mustafa Kemal Paşa ve Ankara idi.
Bu nedenle istanbul’dan Ankara’ya bir göç başlamıştı. Mustafa Kemal ise İstanbul işgal edilir edilmez 19 mart’ta bir genelge yayınlayarak, yeniden seçimlere gidileceği ve yeni bir parlemento toplanacağını duyurdu.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ’NİN AÇILIŞ HAZIRLIKLARI;

Mustafa Kemal Paşa’nın gerçekleştirmek istediği düşünceler;
İstanbul’un işgali ve Meclisi Mebusan’ın dağıtılması, Mustafa Kemal Paşa’ya yeni bir devlet kurulması için uygun bir ortam yarattı. O öncelikle dağıtılan Meclisi Mebusan’ın yerine yeni bir kurum açmaya yöneldi. Bu kurum ancak bir kurucu meclis olabilirdi. Ancak tasarıyı kamoyu benimsemedi.Kimsenin aklından Osmanlı devletinin son bulduğu düşüncesi geçmiyordu. Bu nedenle Ankara’da toplanacak meclis için kurucu meclis ifadesi yerine Selahiyeti Fevkaladeyi Haiz Bir Meclis (Olağanüstü yetkilere sahip bir meclis ) deyimi kullanıldı.
Aslında ikisi arasında önemli bir fark yoktu. Bu isim değişikliği ile kurucu meclis deyiminden rahatsız olanları ferahlatmıştı.

İstanbulun işgalinden sonraki siyasal ve askeri gelişmeler;
Ali Rıza Paşa’nın yerine Salih Paşa’nın sadrazam olması Anlaşma Devletleri’ni tatmin etmedi. Ortamın iyice gerginleşmesi üzerine Nisan ayı başında Salih Paşa görevinden ayrılmak zorunda kaldı. 5 nisan 1920’de Damat Ferit , tekrar sadrazam oldu.
Damat Ferit’e gore; Kuvayi Milliye, Anadolu’yu istila tehtidi altına sokuyordu ve bu nedenle yok edilmeliydi. Bunun için öncelikle Mustafa Kemal’in yeni meclis çalışmalarına engel olmak istemiş ve bu yolla Kuvayi Milliye’nin güçsüz bırakılmasını amaçlamıştı. Bunun için şubat ayında tekrar faaliyetlerini yoğunlaştıran Anzavur birliklerine yardım etmeye başladı.
Yine nisan ayında kışkırtmalar sonucu Kuvayi Milliye’ye karşı Düzce’de büyük bir ayaklanma çıktı .
18 Nisan’da ise Kuvayi Milliye’ye karşı Kuvayi İnzibatiye adında yeni bir örgüt kurduğunu açıkladı. Bu örgüt İzmit ve çevresinde dehşet saçmaya başladı.
Bu sıralarda Batı Anadolu’daki Kuvayi Milliye’ye Çerkez Ethem’in katılması ulusal kuvvetlere güç verdi. Öncelikle Anzavur Ayaklanması bastırıldı ve düzen yeniden sağlandı.
Batıdaki bu gelişmelerin yanı sıra Güneydoğu’daki Kuvayi Milliye Fransızlara karşı büyük başarılar kazanmıştı. Kuvayi milliye birlikleri Fransızları 11 şubat’ta Maraş’tan 10 Nisan’da ise Urfa’dan kovmuşlardı. Aynı tarihte Antep şehri de hiçbir dış yardım almaksızın Fransız kuşatmasına direniyordu.
Bütün bu gelişmeler karşısında Damat Ferit 11 Nisan’da Şeyhülislam Dürrizade’den, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının öldürülmesinin caiz olduğuna dair bir fetva aldı. Aynı fetvada Kuvayi Milliye birlikleri de kafir ilan edildi.

TBMM nin toplanması için yapılan hazırlıklar;
İstanbul’un işgali sırasında bazı milletvekilleri tutuklanmış, bir kısmı ise Ankara’ya ulaşmıştı. Boşlukların doldurulması amacıyla her livada yeniden seçimler yapıldı ve seçilen milletvekilleri Ankara’ya gelmeye başladılar. Ancak bazı yerlerde Anlaşma Devletleri ve Damat Ferit engellemeleriyle karşılaşıldı. Yinede 23 Nisan tarihi geldiğinde yeteri sayıda milletvekili Ankara’ya gelebildi.

HATIRLATMALAR;
Türk tarihindeki ilk düzenli siyasal örgüt ve muhalefet, İttahat ve Terakki Derneği’dir.
Osmanlı döneminde ilk parlementolu dönem 23 aralık 1876 da I.Meşrutiyetin ilanıyla başladı.
Son Osmanlı Mebusan Meclisi’nde Ferahı Vatan gurubu kurulmuştur.
Misakı Milli, Osmanlı Mebusan Meclisi tarafından alınan bir karardır.
Mustafa Kemal ve Salih Paşa arasında yapılan Amasya görüşmelerinin en önemli sonucu Osmanlı heyetinin, Heyeti Temsiliyenin varlığını tanımasıdır.
Anlaşma Devletleri’nin Misakı Milli’nin kabul edilmesine karşı İstanbul’u resmen işgal ederek tepkilerini gösterdiler.
İstanbul’un resmen işgal edilmesi TBMM’nin açılmasına yol açmıştır.
Damat Ferit’in istifasından ve Sivas kongresinden sonra yerine Ali Rıza Paşa sadrazam oldu.
Kuvayi Milliye’ye karşı Kuvayi İnzibatiye kuruldu.
Oluş sıraları; – Amasya görüşmeleri yapıldı -Temsil Heyeti’nin Ankara’ya gelmesi sağlandı - Son Osmanlı Mebuslar Meclisi toplandı.
Kurtuluş savaşı sırasında mücadele eden Anadolu ve Rumeli müdafai hukuk cemiyeti daha sonra rejimin ilk siyasal partisi oldu.

Oluş sıraları ; Havza Genelgesi Amasya Genelgesi-–Erzurum Kongresi- Sivas Kongresi - Amasya Görüşmesi.

İttihat ve Terakki’nin amacı anayasalı monarşik bir rejime geçmekti.
İttihatçıların ulusal kurtuluş mücadelesinde yürütücü rol oynamalarını engelleyen temel etken savaş suçlusu olarak ilan edilmeleriydi.
İttihat ve Terakki Partisi’nin siyasal varlığını yitirdikten sonra ortaya çıkan boşluğu Reddi ilhak ve Müdafai Hukuk Dernekleri tamamladı.
Meşrutiyet düşüncesiyle birlikte ulusal devlet bilincini türk toplumuna sokan ittihat ve terakkidir.
Damat Ferit ‘in siyasal olarak yenilgiye uğradığını Sivas kongresinin toplanması kanıtlamıştır.
Amasya görüşmeleri; Osmanlı hükümeti – Heyeti Temsiliye arasında yapıldı.
İstanbul Hükümeti, Heyeti Temsiliye’nin varlığını Amasya protokolleriyle kabul etmiştir.
Amasya Görüşmeleri’nde İstanbul hükümetini Salih Paşa temsil etmiştir.
Ankara’nın Heyeti Temsiliye’nin merkezi olmasının nedeni stratejik açıdan elverişli bir yer olmasıdır.
Milne Çizgisi; Ayvalık Akmaz- Gölmarmara – Aydın - Selçuk çizgisidir.
Misakı Milli’de alınan kararların özü ‘’Türklerin anavatanı parçalanamaz.’’
Erzurum ve Sivas Kongreleri’nde belirlenen ulusal istekler, Misakı Milli’nin ilan edilmesiyle Osmanlı Parlementosu’na yansımıştır.
Misakı Milli’de temel ilke kesin bağımsızlık ilkesidir.
Ali Rıza Paşa baskılara dayanamayıp istifa edince yerine Salih Paşa geçti.
Misakı Milli’nin ilanından sonra İstanbul işgal edilmiştir.
İstanbul işgal edilip Meclisi Mebusan’ın dağıtılması TBMM’nin Ankara’da toplanmasına uygun bir ortam yaratmıştır.
Kuvayi inzibatiyenin kurulması Osmanlı devletinin niteliksiz kaldığının kanıtıdır.
TBMM açılmadan Maraş, Urfa ve Antep Fransızlardan kurtulmuştu.