- Ünite 6 Soru-Cevap Ders Özetleri

Adsense kodları


Ünite 6 Soru-Cevap Ders Özetleri

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Fri 18 April 2014, 10:51 am GMT +0200
ÜNİTE 6 / DİN GÖREVLİSİNİN MİSYONU VE YETKİNLİKLERİ

S.   Din görevliliğinde ne gereklidir?
C.   Din görevliliğinde gerekli olanlar:
a.   Samimiyet ve istek
b.   İyi bir bilgi donanımıyla desteklenmesi

S.   Din görevlisinin özellikleri nasıl olmalıdır?
C.   Din Görevlisinin özellikleri:
*   Yakın çevresiyle sağlıklı ve düzgün bir iletişim kurmalı,
*   İyi bir çalışma plan ve programına sahip olmalı, 
*   Teorik ve pratik yönden üst düzey bir dini birikim ve donanım kazanmalı,
*   Örnek bir Müslüman şahsiyet oluşturmalı.
*   İç dünyasında manevi yönden doyuma ulaşmış, rahat, dingin ve mutlu olmalı,
*   Düşünce yapısı sahip olduğu dini inanç esasları temelinde belli bir olgunluk ve bütünlüğe ulaşmalı,
*   Eylemleri istikrarlı ve tutarlı, genel tavır ve tutumu da üst düzey bir olgunluğa erişmelidir.
*   Kendisinin sözleriyle eylem ve tutumları, davranışlarıyla da inançları çelişmemelidir.

S.   Din görevlisinin ailesine karşı tutumu nasıl olmalıdır?
C.   Din görevlisinin ailesine karşı tutumu:
*   Ailesiyle irtibatını asla kesmemeli,
*   Ailesini düzenli bir şekilde arayıp hal ve hatırlarını sormayı ihmal etmemelidir. 
*   Dini tahsil döneminde edindiği her tür yeni dini veya dünyevi bilgi ve tecrübeyi kendilerinin anlayacağı bir dil ve üslupla ailesine aktarmaya ve bunlar hakkında onlarla birbirini kırmadan konuşup tartışmaya çalışmalıdır.
 
S.   Din görevlisinin anne-babasına karşı tutumları nasıl olmalıdır?
C.   Anne-babasının yardım ve bakıma muhtaç olduğu durumlarda onların yanında olmalı, kendisi için yaptığı kısa, orta ve uzun vadeli planlarında daima onları da göz önünde bulundurmalıdır.

S.   Din görevlisinin kardeşlerine karşı tutumları nasıl olmalıdır?
C.   Din görevlisi kardeşlerine iyi örnek olmalı, kendi imkân ve eğilimleri dâhilinde düzgün bir eğitim öğretim almalarını sağlamaya gayret etmeli, maddi manevi pek çok hususta anne babanın yetersiz kaldığı noktada kendilerine ebeveynlik yapmalıdır. Din görevlisi, küçük kardeşleri için gerektiğinde iyi bir eğitici, gerektiğinde güvenilir bir sır yoldaşı, gerektiğinde de vefalı bir kader ortağı olabilmelidir. Kardeşlerine karşı adaletten ayrılmamalı, onlar için ayrımcı ve bölücü değil, daima birleştirici bir unsur olmalı, sahip olduğu imtiyazlı konumu kötüye kullanarak onlara her hangi bir şekilde baskı ve haksızlık yapmamalıdır. Fedakârlığı çoğu zaman hep kendi yapmalı, aralarında çıkan ufak tefek meseleleri sorun etmemeli ve büyük sorunları da başarıyla halletmeyi bilmelidir.

S.   Din görevlisinin dedesi ve ninesine karşı tutumları nasıl olmalıdır?
C.   Bayram, tatil, vb. vesilelerle periyodik bir şekilde aranmalı ve ziyaret edilmelidir. Yardım ve bakım ihtiyacı içinde olan yaşlı büyüklerini hiçbir zaman için yüzüstü bırakmamalı, onlara karşı olan dini, milli ve insani görevlerini asla ihmal etmemelidir. Onlarla samimi ve sürekli bir ilişki içinde olmalı, konuşmak ve dertleşmek için onlara zaman ayırmalı ve kendisine yaptıkları öğüt ve nasihatleri sabırla dinlemelidir. Aile fertleriyle yaşadıkları problemler karşısında doğrudan taraf olmaktan kaçınmalı, bunları fazla büyümeden halletmeye, dolayısıyla bu konuda aile içinde iyi bir arabulucu rolü üstlenmeye gayret etmelidir. Her ne kadar haksız da olsalar, yaşlı büyükler üzerine fazla gitmemeli, imkân varsa yanlışlarını kendilerine onları incitip üzmeden anlatmalı, yoksa bunları kendilerine zorla kabul ettirmeye çalışmamalıdır.
S.   Din görevlisi eş seçiminde neye dikkat etmelidir?
C.   Din görevlisi eş seçerken karşısındaki adayın boy-pos, işi, maddi durumu, vb. hususlardan ziyade onun dini hassasiyeti, sabrı ve cefakârlığı gibi hususları göz önüne almalıdır. Bu konuda başta kendi ailesi ve güven duyduğu büyükleri olmak üzere tecrübeli kimselerden yardım almaya gayret etmelidir. Din görevlisi evlilik konusunda acele etmemeli, öncelikle mesleki yönden kendi yol ve hedefini belirler ve az çok önünü görebilir hale gelmelidir. O, bu önemli ve bir o kadar da zor meseleyi sadece tek başına halletmeye kalkışmamalı, bu konuda başta kendi ailesi ve güven duyduğu büyükleri olmak üzere tecrübeli kimselerden yardım almaya gayret etmelidir. Toplumuna ve yakın çevresine örnek olma konumunda olan din görevlisinin, eşiyle birlikte iyi bir aile birlikteliği kurması ve bunu bir ömür güzel bir şekilde sürdürmesi hem kendisinin mutluluğu, hem de mesleğindeki başarısı açısından çok önemlidir. Zira evinde eşiyle mutlu ve huzurlu olamayan bir din görevlisinin, dışarıda başkalarıyla iyi bir iletişim kurabilmesi ve onlara ideal anlamda bir din hizmeti sunabilmesi çok zordur.

S.   Din görevlisinin çocuklarına karşı tutumları nasıl olmalıdır?
C.   Çocuklarına yaklaşımda her şeyden önce kendisinin bilgi ve davranış açısından belli bir olgunluk döneminde olmakla birlikte çocuğunun henüz daha gelişim döneminde olduğunu unutmamalıdır. Dolayısıyla o, çocuklarında gördüğü kusurlu ve ihmalkar tavırlara çok sert tepki vermek yerine onlarla empati kurmak suretiyle kendisinin o dönemlerde neler yaptığını hatırlamaya çalışmalıdır. Din görevlisi anne baba, bir yandan çocuklarını dini yönden ideal bir düzeye getirmeye gayret ederken, diğer yandan da onların içinde bulundukları zaman ve şartları göz önüne almak suretiyle kendilerine karşı dengeli ve müsamahalı bir yaklaşım içinde olmalıdır. Bu noktada çocuklarına kendi görüş ve yaklaşımlarını dikte ettirmekten ziyade, onları dinlemeye ve anlamaya çalışmalıdırlar. Bilhassa namaz, oruç, giyim kuşam, vb. hususlarla ilgili dini talepler kendilerine zorla değil, doğru bir şekilde anlatılıp ikna edilmek ve sevdirilip cazip hale getirilmek suretiyle aktarılmalıdır. Onlara ideal bir örnek model olabilme çabası içinde olmalıdır. Birlikte spor ve müzik yapılmalı, onlarla oyun oynanmalı, hüzünler ve sevinçler birlikte paylaşılmalı ve mümkünse kendilerinden hemen hiçbir şey saklanmayıp onlarda yüksek bir güven duygusu oluşturulmaya gayret edilmelidir.

S.   Din görevlisinin iş hayatındaki tutum ve davranışları nasıl olmalıdır?
C.   Din görevlisi, öncelikle dini alanda sahip olduğu mesleki bilgi ve görgüsünü sürekli artırma ve daima en üst düzeye çıkarma gayreti içinde olmalıdır. İyi bir genel kültüre sahip olmak da önemlidir. Üst düzey bir donanım, büyük bir özveri ve yoğun bir gayret sahibi olması gerekir. Hizmet verdiği kurumda muhataplarına doğru, tutarlı, yapıcı ve bütüncül bir din anlayışı sunmalıdır. Cemaatine aktardığı din anlayışı, onları yeni sorunlara, çelişkilere ve çatışmalara sürükleyen cinsten değil, bilakis çözüme uzlaşıya yönelik olmalıdır. Cemaati ile cami dışında da yoğun ve güzel bir iletişim içinde olmalıdır. Mümkünse cemaatinin aileleriyle de temas kurarak onları yakından tanımaya çalışmalı, bu sayede onların yaşadığı sorunları kendi eşi vasıtasıyla onların aileleriyle özel diyalog kurmak suretiyle aşmaya çalışmalıdır. Yine o, mahallesinden taşınan cemaatiyle de irtibatını kesmemeli, mümkün olduğu ölçüde onların sonraki yaşamlarından haberdar olmaya çalışmalıdır. Yemesinden içmesine, oturup kalkmasından konuşmasına, giyim kuşam tarzından özel yaşamına her yönden içinde yaşadığı topluma örnek olmaya çalışmalıdır.

S.   Din görevlilerinden imam ve müezzinlerin tutumu nasıl olmalıdır?
C.   Camisini zamanında açıp kapamalı, mekânın ibadete uygun düşecek tarzda temizliğini sağlamalı, ezan okuma, namaz kıldırma, hutbe verme ve vaaz etme gibi hususlarda cemaatini tatmin eden bir vazife ehliyeti ve olgunluğuna sahip olmalı, bu konudaki açıklarını değişik kurslar vesilesiyle kapatmaya çalışmalıdır. Kendi cemaatini bizzat kendisi yetiştirmeyi ve geliştirmeyi bilmelidir. Bunun için namaz öncesi veya sonrası uygun vakitlerde cemaatiyle kısa ve özlü Kur’an, hadis veya fıkıh dersleri yapması, bu amaçla belli eserleri cemaatiyle birlikte okuması, hutbe ve vaazlarını cemaatinin ihtiyaç duyduğu konularda hazırlaması, bunun dışında özel gün ve gecelerde dışarıdan seçkin hocalar davet etmek suretiyle seviyeli programlar tertip etmesi pekâlâ mümkündür.. Görev yaptığı yeri bir tür kültür merkezi haline getirmeye gayret etmelidir. Halkın kullanımına açık bilgisayarla donatılmış bir kütüphane veya kitap okuma odası, ufak bir spor salonu gibi.

S.   Din görevlilerinden Kur’an kursu hocası olarak görev yapanların tutumu nasıl olmalıdır?
C.   Görev yaptığı kursu maddi manevi her yönden iyi bir altyapıya kavuşturmaya gayret etmeli, bu konuda hem resmi, hem de sivil imkânları sonuna kadar zorlamalıdır.  İmkânlar dâhilinde eğitim öğretim, yeme içme, sağlık, spor, müzik, vb. pek çok yönden asgari şartlar oluşturulmaya çalışılmalıdır. Bilgisayar ortamını etkin bir şekilde kullanmalı, sesli ve görüntülü yayınlardan da bolca istifade etmelidir. Kur’an kursu hocası öğrencilerin eğitim öğretim süreci içindeki gelişimlerini düzgün bir şekilde izleyerek gerektiğinde yerinde müdahalelerde bulunmalı, bunun ötesinde onların mezuniyet sonrası durumlarını da takip etmek suretiyle yaptırdığı eğitim öğretime buna göre şekil ve yön verebilmelidir.  Hangi şart ve koşullarda olurlarsa olsunlar yaptıkları işin önem ve hassasiyetinin daima bilincinde ve bunun hakkını verebilme gayreti içinde olmalıdırlar.

S.   Dini sahada hizmet veren Vaizlerin tutumu nasıl olmalıdır?
C.   Bu alanda görev yapanların iki ayrı yetkinliğe ihtiyaçları vardır:
1.   Dini doğru bir şekilde bilmek,
2.   Halkı yakından tanımak

S.   Dini sahada hizmet veren Vaizlerin görevleri?
C.   Bu konuda vaizlerimize düşen görev, dini sahada başta İslam hukuku alanına giren konularda olmak üzere iyi bir Kur’an ve sünnet birikimine sahip olmak, sonra da bunları halkın ihtiyaç ve anlayış seviyesine göre onlara düzgün bir şekilde aktarabilmektir. Gerek cami içinde, gerek cami dışında, gerek yazılı, gerek sözlü, gerek doğrudan, gerekse toplu iletişim vasıtalarıyla halktan sorular almaya, bu sayede toplumun dini sıkıntı ve sorunlarını anlamaya ve yaptıkları vaaz ve nasihatleri bu hususlar üzerinde yoğunlaştırmaya çalışmalıdırlar. Çeşitli vesilelerle düzenleyecekleri konferans, panel, sempozyum, vb. etkinliklerle çok daha yaygın ve etkin hizmet verme imkanına sahiptirler. Yerel radyolarda veya televizyon kanallarında düzenli dini programlar yapmak suretiyle çok daha büyük ve değişik kesimlere ulaşabileceklerdir.

S.   Dini sahada hizmet veren müftülerin tutumu nasıl olmalıdır?
C.   Müftülerimizin dikkat etmesi gereken hususlardan biri, gerek kendi personelinden gerekse dışarıdan kendisini etki altına almak suretiyle istedikleri şekilde yönlendirmek isteyenlerin yoğun ilgi ve iltifatlarıdır. Göreve başladıkları andan itibaren oluşturacakları ekiplerle düzenli bazı ziyaretlerde bulunmalıdırlar. Bu ziyaretler, resmi bürokratlardan başlayıp, esnaflara, sivil toplum örgütlerine ve zengin fakir hemen herkese ulaşmalıdır. Hizmet verimi ve kalitesi yüksek görevlilerini ödüllendirmek suretiyle dini hizmetlerde bir tür rekabet ortamı yaratmaya çalışmalıdırlar. Yine müftülerimiz, görevlilerini yüksek tahsil yapmaya teşvik etmeli, böylece onların kendilerini bilgi yönünden geliştirmelerini sağlamalıdırlar. Cami ve Kur’an kursu gibi mevcut rutin din hizmetlerini en verimli bir şekilde işler kılmak, bunun için gerekli alt yapı ve koordinasyonu sağlamak görevlerindendir. Farklı dini kesimler arasında ortaya çıkan dini çekişmeler karşısında iyi bir arabuluculuk rolü üstlenmek, çoğu zaman o bölge halkı için hayati önem arzeder.

S.   Ailenin bazı akrabalarla iletişimi tamamen kopuk veya çok olumsuz olabilmektedir. Bu durumda din görevlisinin tutumu nasıl olmalıdır?
C.   Çok dikkatli olmak ve söz konusu olumsuzluğu güzel bir üslup ve ince bir siyasetle aşmak durumundadır. Böyle bir durumda, iki aile arasını güzel bir şekilde onarıp ıslah etmek mümkünse bu denenmeli, şayet böyle bir imkân uzak gözüküyorsa kendimiz belli bir mesafe ve düzeyde bu ilişkiyi götürmeye çalışmalıyız.

S.   Farklı dini eğilimlerden yana olan yakınlarına karşı din görevlisi nasıl davranmalıdır?
C.   Onlara ters gelecek farklı bir dini tutum benimsemek ve bunu onlara zorla dayatmaya çalışmak, faydalı olmak bir yana, çok yanlış ve yıkıcı sonuçlar doğurur. Bu durumda ya bunu onlara düzgün bir dille anlatıp kabul ettirmek, ya da şayet böyle bir imkân yoksa onları olduğu gibi kabul etmek ve meseleyi zamana yaymak durumundadır. Aksi takdirde ortaya çıkacak çatışmalar, onları çok daha istenmeyen noktalara sevk edecektir.

S.   Din görevlisinin komşularına karşı davranış ve tutumları nasıl olmalıdır?
C.   Periyodik olarak ev ziyaretlerinde bulunmalı, bu ziyaretlerde daha ziyade onların sorunlarını dinlemeye ve bunlara makul ve meşru çözümler getirmeye gayret etmelidir. Bu ziyaretlerde dile getireceği basit bir dini ahlaki nasihat, belki de onların uzun süredir içinden çıkamadıkları sorunlar için bulunmaz bir deva olacaktır. Din görevlisinin komşuları arasında ayrımcılık yapmaktan kaçınmalıdır. Fevri davranıp onlara karşı derhal olumsuz yönde karşılık vermek yerine sağduyuyla hareket etmeli ve kendileriyle daha uygun bir ortamda sıcak bir temas sağlamaya çalışmalıdır. Kutsal günlerde onları ziyaret etmeli, komşularıyla hediyeleşmeye veya hayır hasenat dağıtmaya önem vermelidir. Mahallede yapılması gereken ortak işlere öncülük etmeli, ortaya çıkan sorunlarda hakemlik yapmalı, komşuları için çalışıp onlara fayda sağlamaktan çekinmemeli, gerektiğinde maddi ve manevi olarak kendisinden fedakârlıkta bulunabilmelidir.  Mahallesindeki cami derneğinin doğal üyesi olmak suretiyle cemaatin kendi arasındaki diyalog ve yardımlaşmasının sağlıklı yürümesine de katkıda bulunmalıdır.

S.   Yaşadığı semtteki gençlerle iletişimi nasıl olmalıdır?
C.   Şayet herhangi bir spor dalıyla ilgiliyse bu vesileyle onlarla bir araya gelmeli, mümkünse onlarla aynı takımda spor yapmalı veya en azından ara sıra da olsa mahalle takımının müsabakalarına gitmelidir. Bunun yanı sıra bilgisayar, müzik, yabancı dil, vb. alanlarda sahip olduğu donanımdan gençleri de faydalandırmalı, bunun için maddi bir beklenti içine girmemelidir.

S.   Anadolu’nun Müslümanlaşmasında büyük rol oynayan sivil oluşum ve yapılanmalardan tasavvufi anlayışı benimseyen tarikatlar ve bunlara bağlı sufiler, tarih boyunca İslam dininin sevilmesi, benimsenmesi ve yayılmasında büyük rol oynamıştır. Zaman içinde bu tasavvufi oluşumlardan bir kısmı, hizmetlerini başarıyla ifa etmeye devam ederken,  pek çoğu cehaletin pençesinde gerilemiş, yozlaşmış ve asli misyonundan büyük ölçüde sapma göstermiştir. Bu noktada din görevlisinin görevi nedir?
C.   Din görevlilerinden tasavvufi eğilime sahip olanlar, bu tür oluşumlarda etkin rol almak suretiyle onların hurafeye boğularak yozlaşmasını önlemeli ve bu sayede tarihteki etkin misyonlarına tekrar kavuşmalarını sağlamalıdırlar. Bir din görevlisinden beklenen şey, ne bu tür oluşumları toptan reddedip yok saymak, ne de onları buldukları hal üzere olduğu gibi kabul edip sergiledikleri yanlışları görmezlikten gelmektir. Hacı Bektaşi Veli’lerin, Yunus Emre’lerin, Mevlana’ların yetiştiği sevgi ocaklarına karşı olan kesimler arasında sağlıklı bir iletişim kurulmasında olumlu yönde rol almaktır. Din görevlisi, bir yandan halkın bu tür oluşumların gaye ve faaliyetlerini doğru anlamaları yönünde çaba sarf ederken, diğer yandan da içinde yer aldığı tasavvufi oluşumun toplum tarafından tepkiyle karşılanan yanlış tavır ve tutumlarını düzeltmeye gayret etmelidir.

S.   Din görevlisinin kendisinin dâhil olduğu cemaatlere karşı tutumu nasıl olmalıdır?
C.   Din görevlisi cemaatin tamamen içindeyse, öncelikle benimsediği kesimin anlayışını iyice bilip anlamış ve içselleştirmiş olması, ardından dini öğrenimi boyunca edindiği yeni bilgi ve görgüler ışığında sahip olduğu anlayışı gözden geçirmek suretiyle orada fark ettiği doğruları daha da pekiştirmesi, yanlışları ise önce kendi şahsında sonra da diğer grup elemanları nezdinde yapıcı tarzda ıslah edip düzeltmeye çalışması gerekir.. Belli bir anlayışı savunmak adına diğer kesim ve görüşleri hor görüp küçümsememeli, onları kendisine rakip görmemeli, hele hele düşman kabul edip onlarla mücadeleye girişmemelidir. Dâhil olduğu kesime ait sivri tarafları törpülemeli, onları diğer kesimlere karşı itidalli davranmaya davet etmeli ve diğerleriyle onlar arasında sağlıklı bir iletişim ve ilişki kurulmasını temin etmeye gayret etmelidir. Bu sayede o, adeta dini kesimler arasında bir barış elçisi olmalı ve Müslümanların tevhid düşüncesinin gereği olarak tek bir ümmet olabilmesinin öncüsü ve teminatı olmalıdır.

S.   Din görevlisinin kendisinin dâhil olmadığı cemaatlere karşı tutumu nasıl olmalıdır?
C.   Önyargılı ve sert bir tutum içinde olmamalıdır. Bilakis onları,  gerek düşünce yapısı, gerekse uygulama tarzı itibarıyla daha yakından tanımaya gayret etmeli, bu tür kesimlerin davet, sohbet vb. diğer etkinliklerine çekinmeden katılmaya çalışmalı, bu sayede öncelikle onlar hakkında dengeli ve tutarlı bir kanaat geliştirmeye çalışmalı, sonra da kendilerini doğru bulduğu hususlarda hem söz hem de fiil olarak desteklemeye, uygun bulmadıklarında ise, sadece sözle yapıcı tarzda uyarmaya çalışmalıdır..

S.   Toplumsal hayatta siyasi ve ideolojik yapılanmalarda vardır. Bu yapılanma içinde din görevlisinin tutumu nasıldır?
C.   Yürüttükleri görev ve verdikleri hizmet itibarıyla kendi şahsi siyasi eğilimlerini çok fazla ön plana çıkarmamalı, hatta şayet gerekli değilse bunu hiç belli etmemelidirler. Siyasi tercihin ön plana çıkarılması, onlardan pek çoğuyla sağlıklı iletişim kurulamamasına, bu nedenle de onlara yeterli din hizmeti sunulamamasına neden olacaktır. Bu durum, din görevlisinin siyasi görüşü olmayacağı veya onun bunu asla belli etmeyeceği anlamına gelmez. Gerekli ve uygun gördüğü noktada din görevlisi, resmi görevini bırakıp siyasete atılabilir. Bu noktada önemli olan, onun siyaseti pek çok siyasetçinin aksine tek taraflı, günübirlik ve çıkar merkezli değil, tam tersine tüm halkı kucaklayan, uzun vadeli ve hizmet amaçlı yapıyor olmasıdır. Dolayısıyla o, siyaset yaparken belli bir siyasi anlayışı kutsarken diğerlerini tamamen dışlamak suretiyle siyaset adına insanlar arasında kin, nefret ve düşmanlığı körüklememeli, bilakis farklı siyasi görüş ve yaklaşımlar arasında bir diyalog ve köprü misyonu üstlenmelidir. Aynı şekilde o, siyasetin gereği diye yalanı, adam kayırmayı ve haksızlığı meşrulaştırmamalı, tam tersine temel dini ve ahlaki değerlerden taviz vermeyen ilkeli bir siyaset anlayışı benimsemelidir.