- Ünite 6 Soru-Cevap Ders Özetleri

Adsense kodları


Ünite 6 Soru-Cevap Ders Özetleri

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Tue 8 April 2014, 10:57 am GMT +0200
ÜNİTE 6 İSLÂM MİRAS HUKUKU

S.   MİRAS NE DEMEKTİR?
C.   Hukukta, vefat eden kimsenin geride bıraktığı mal ve haklarda (terike) belli sıra, usul ve ölçü dâhilinde belli şahıs ve grupların hak sahibi olmasını ifade eden bir terimdir.

S.   MİRAS HUKUKU NE DEMEKTİR?
C.   Vefat eden kimsenin geride bıraktığı mal ve haklarda (terike) belli sıra, usul ve ölçü dâhilinde belli şahıs ve grupların hak sahibi olmasını konu edinen ilim dalına da miras hukuku denir.

S.   KLASİK İSLÂM HUKUK LİTERATÜRÜNDE MİRAS HUKUKU’NUN **** NEDİR?
C.   Miras hukukunun klasik İslâm hukuk literatüründeki adı Ferâiz İlmi’dir. Miras hukuku, terikede kimlerin hangi ölçü ve miktarda pay sahibi olduğunu belirlemeye dayanması sebebiyle ferâiz ilmi adını almıştır.

S.   KUR'AN'DA ÖLENİN HISIMLARININ MİRAS HİSSELERİYLE İLGİLİ OLARAK KAÇ ÂYET MEVCUTTUR VE HANGİ AYETLERDE AÇIKÇA ANLATILIR?
C.   Kur'an'da ölenin hısımlarının miras hisseleriyle ilgili olarak üç ayet; Nisa Suresi- 11. 12.  ve 176. ayet mevcuttur. Bu âyetler aynı zamanda İslâm miras hukukunun temel ölçü ve esaslarını da belirlemektedir. Hz. Peygamber de ferâiz ilminin iyi öğrenilip öğretilmesini teşvik etmiş, âyetlerde yer alan hükümlerin açıklama ve uygulamasını yapmış, âyetlerin temas etmediği bazı usul ve hükümleri de ayrıca beyan etmiştir.

S.   İSLÂM HUKUKUNDA MİRASÇILIĞIN TEMEL SEBEPLERİ NELERDİR?
C.   İslâm hukukunda mirasçılığın iki temel sebebi vardır:
1.   Kan hısımlığı  
2.   Evlilik bağı.

S.   MİRASIN MİRASÇILARA İNTİKALİ İÇİN GEREKLİ OLAN ŞEYLER?
C.   Mirasın mirasçılara intikali için:
•   Miras bırakanın (mûris) ölmesi veya öldüğüne mahkemece hükmedilmesi
•   Ölüm anında mirasçının hayatta bulunması
•   Mirasçılığa engel bir durumun da bulunmaması gerekir. (Mûrisini öldürmesi halinde katilin mirastan mahrum olacağında İslâm hukukçuları ilke olarak birleşirlerse de ayrıntıda farklı yorumlara sahiptirler. Gayri müslimin müslümana mirasçı olamayacağında görüş birliği olup, müslümanın gayri müslim yakınına mirasçı olup olamayacağı ise tartışmalıdır.)

S.   MİRASÇILAR TEMELDE KAÇ GRUPTUR?
C.   Mirasçılar temelde üç gruptur:
1.    Ashâb-ı ferâiz,
2.   Asabe
3.   Zevi'l-erhâm.

S.   SIRASIYLA MİRASÇILAR NASIL MİRAS ALIRLAR?
C.   Ashâb-ı Ferâiz, terikedeki hisseleri belirli olan on bir çeşit hısım olup bunlar paylarını aldıktan sonra, mirasın geri kalan kısmını Asabe’yi teşkil eden hısımlar aralarındaki öncelik sırasına göre alırlar. Bu iki gruptan kimse mevcut değilse o zaman Zevi'l-Erhâm grubunu teşkil eden hısımlar mirasçı olurlar. Bu bazı Sahâbe ve Tâbiîn bilginleri ile Hanefî ve Hanbelî mezheplerinin görüşü olup, Mâlikî ve Şâfiîler' göre ilk iki gruptan hısım olmadığında miras Zevi'l-Erhâm’a değil Devlet Hazinesi’ne (Beytülmâl) intikal eder.

S.   İSLAM’IN MİRAS HUKUKUNDA GETİRDİĞİ YENİ HAKLAR NELERDİR?
C.   İslâm, câhiliye devrinde uygulanan “Evlâtlık müessesesi” ile birlikte evlâtlığın vâris olması hükmünü kaldırmış, kadınların ve çocukların da vâris olmalarını sağlamış, akdî tevarüse kayıtlar getirmiş, vârislerin haklarını korumak ve adaleti gözetmek kaydıyla vasiyet ederek mal bırakma yolunu açık tutmuştur.

S.   FERAİZ NE DEMEKTİR?
C.   Sözlükte tayin edilmiş, takdir edilmiş belirlenmiş hisseler manasındadır. İslâmi terminolojide Mükelleften yapılması istenen görev, kadına verilmesi gereken mehir ve terekeden mirasçıların alacakları hisseler anlamında kullanılmaktadır. Ferâiz ilminde uzmanlaşan âlimlere ise fâriz, ferâizî ve farâzî denilmektedir.
S.   ASHAB-ÜL FERAİZ NEDİR VE KİMLERDEN OLUŞUR?
C.   Hisse sahipleri anlamında olan Ashâbü’l-Ferâiz, Ferâiz ilminde ıstılah olarak Hisseleri ALLAH’ın kitabında veya Peygamber (sav)’in sünnetinde açıkça belirlenmiş kişilere denilmektedir. Bunlar şu onbir sınıftır:
•   1.Karı, 2. Koca, 3. Anne, 4. Baba, 5. Kız, 6. Oğlun Kızı, 7. Öz Kız Kardeşler, 8-Bababir Kız Kardeşler, 9. Anabir Kardeşler, 10. Dede ve 11. Nine.
   NOT: Miras taksiminde önce bu Ashâb-ı Ferâiz'in hisseleri verilir. Artan kısım varsa Asabe arasında pay edilir.

S.   ASABE: KİMDİR VE KİMLERDEN OLUŞUR?
C.   Asabe; Miras bırakanla arasında kadın bulunmayan, yalnız bulunduğunda terekenin tamamını alan, hisse sahibi hısımlarla bulunduğunda kalanını alan erkekler anlamındadır. Ta’sîb olarak da ifâde edilen asabe yoluyla mirasçılık ise, belirtilen şekilde terekenin tamamına veya hisse sahipleriyle bulunulduğunda mirasın kalanına mirasçılıktır.
   NOT: Asabe olma vasfı, verasetin en kuvvetli sebebi olarak kabul edilmiştir. Yakın asabe bulunduğunda, daha uzak olan mirastan düşer.

S.   ASABE KAÇA AYRILIR?
C.   Asabe iki kısma ayrılır:
1.   Sebebî Asabe
2.   Nesebî Asabe

S.   SEBEBÎ ASABE NE DEMEKTİR?
C.   Sebebî Asabe: Köleyi azat eden efendi veya onun asabesinin, azat edilen kölenin mirasçısı olmaması halinde mirasçı olması.

S.   NESEBÎ ASABE NE DEMEKTİR?
C.   Nesebî Asabe: Kan bağı dolayısıyla meydana gelen asabeliktir.

S.   KAN HISIMLIĞI SEBEBİYLE ASABE KAÇA AYRILIR?
C.   Kan hısımlığı sebebiyle asabe üçe ayrılır:
1.   Kendi başına asabe olanlar (Binefsihi asabe)
2.   Başkası ile birlikte asabe olanlar (Bi-gayrihi asabe)
3.   Başkasının bulunması ile asabe olanlar (Maa-gayrihi asabe)

S.   KENDİ BAŞINA ASABE OLANLAR (BİNEFSİHİ ASABE) KİMLERDİR VE KAÇ SINIFA AYRILIR?
C.   Ölenle (mûris ile) aralarına kadın girmeyen erkek hısımlardır. Bunlar dört sınıf olup şunlardır:
1.   Ölenin araya kadın girmeyen erkek fürûu. Oğlu, oğlunun... oğlu gibi. Burada, babaya belli hisse verilerek, oğul asabelikte (artanı almada) ondan öne alınmıştır.
2.   Ölenin araya kadın girmeyen erkek usûlü. Babası, babasının... babası gibi. Burada annenin hissesi belirlenmiş, artanın da babaya ait olacağına işaret edilmiştir.
3.   Ölenin babasının araya kadın girmeyen erkek fürûu. Ölenin ana-baba bir veya baba bir erkek kardeşleri ile bunların ilânihaye oğulları gibi. Cenâb-ı ALLAH'ın hükmüne göre çocuğu ve babası olmayan kimse ölür ve geride ana-baba bir veya baba bir erkek kardeşi kalırsa, mirasın tamamı, ashabü'l-ferâiz'den kimse varsa, bunlardan artanı bu erkek kardeşindir.
4.   Ölenin dedesinin erkek fürûu. Ana-baba bir veya baba bir amcalarla, bunların ilânihaye erkek çocukları.

S.   BİRDEN ÇOK ASABE BİRLİKTE BULUNURSA TAKSİMATTA HANGİ YOL İZLENİR?
C.   Birden çok Asabe bulunması durumunda en yakın ve en kuvvetli olan tercih edilir. Diğerleri mirastan düşer.

S.   ASABE’YE MİRAS VERİLİRKEN UYULMASI GEREKEN PRENSİPLER NELERDİR?
C.   Asabeye miras verilirken şu prensiplere uyulur:
1.   Yakın olan uzak olanı düşürür. Bu da ikiye ayrılır:
a.   Sınıfta Yakınlık: Bir önceki sınıftan asabe varken sonraki sınıfta bulunanlar miras alamaz. Meselâ, oğul varken baba veya erkek kardeş miras alamaz. Ancak baba aynı zamanda ashabü'l-ferâiz'den olduğu için bu durumda altıda bir alır.
b.   Derecede Yakınlık: Derecede yakın olan uzak olanı düşürür. Bu durum aynı sınıfta, birden çok asabe bulunması hâlinde söz konusu olur ve ölene en yakın olan tercih edilir. Meselâ; birinci sınıftan oğul ile oğlun oğlu birlikte mirasçı olsalar, derecede (batında) yakın olan oğul, torunu düşürür.
2.   Kuvvetli olan zayıfı düşürür. Bu durum, sınıf ve derecesi aynı olan birden çok asabe birlikte bulunursa söz konusu olur. Meselâ; ana-baba bir erkek kardeş ile baba bir erkek kardeş birlikte bulunsalar, hısımlığı kuvvetli olan öz kardeş, baba bir kardeşi düşürür.
3.   Asabe'ye miras verilirken bu, sınıf, derece, yakınlık ve kuvvet durumlarının daima göz önünde tutulması gerekir.

S.   BAŞKASI İLE BİRLİKTE ASABE OLANLAR (Bİ-GAYRİHİ ASABE) KİMLERDİR?
C.   Kadınlardan olmak üzere dört çeşit hısımlardır. Erkek kardeşleri ile birlikte müşterek asabe olurlar.
1.   Ölenin kızları: Bunlar ölenin oğulları ile müşterek asabe olurlar.
2.   Ölenin oğlunun kızları: Bunlarda ölenin aynı derecede (batındaki) oğlun oğlu ile asabe olurlar.
3.   Ana-baba bir kız kardeşler: Bunlar öz erkek kardeşlerle birlikte olunca asabe olurlar.
4.   Baba bir kız kardeşler: Bunlar da baba bir erkek kardeşlerle birlikte asabe olurlar.

S.   BAŞKASININ BULUNMASI İLE ASABE OLANLAR (MAA-GAYRİHİ ASABE) OLANLAR KİMLERDİR?
C.   Ölenin kızları veya oğul kızları ile birlikte bulununca Asabe olan kız kardeşlerdir. Bunlar iki kısımdır:
1.   Ana-baba bir kız kardeşler. Ölenin kızı veya oğlunun kızı ile asabe olurlar.
2.   Baba bir kız kardeşler, yine ölenin kızı veya oğlunun kızı ile asabe olurlar.
•   Burada asabe olan kız kardeşler, ölenin kızı veya oğul kızı ashabü'l-ferâiz sıfatıyla belirli hissesini aldıktan sonra, artanı alırlar. Aynı kuvvette sayıları birden fazla olunca, artanı kendi aralarında eşit olarak paylaşırlar. Üç tane ana-baba bir kız kardeşin asabe olması gibi.

S.   ZEVİ’L EHRAM NEDİR?
C.   Lügatte rahim yoluyla akrabaların tümü anlamındadır. Ferâiz ilminde ıstılah olarak, “Ashâbü’l-ferâiz ve asabe dışında kalan akrabalar” ile “Miras bırakanla arasında kadın bulunan hisse sahibi olmayan hısımlar” manasındadır.

S.   ZEVİ’İ-ERHAM SINIFINA GİREN MİRASÇILAR KİMLERDİR?
C.   Zevil-erhâm sınıfına giren mirasçılar şunlardır:
•   Miras bırakanın kızının çocukları veya oğul kızının çocukları,
•   Annesinin babası veya bunun babası ile annesinin babasının annesi,
•   Kız kardeşlerinin çocukları,
•   Ana baba bir veya baba bir erkek kardeşlerin kızları veya bunların oğullarının kızları,
•   Ana bir kardeşlerin çocukları

S.   HISIMLIK USULÜ NE DEMEKTİR?
C.   Zevil-erham’ın miras hisselerinin asabe'nin miras alma usul ve sırası esas alınarak belirlenmesi.

S.   MEZHEPLERE GÖRE ZEVİ’L-ERHAM’IN MİRAS ALMA USUL VE ESASLARI NEYE GÖRE BELİRLENİR?
C.   Mezheplere göre:
•   Hanefilere göre: Zevil-Erham’ın miras hisseleri asabe'nin miras alma usul ve sırası esas alınarak belirlenir.
•   Hanbelîlere, sonraki Şâfiîlere ve Mâlikîlere göre ise; Zevil-Erhâm’ı miras bırakana bağlayan Ashabûl-ferâiz veya asabenin miras hisseleri esas alınarak belirlenir.

S.   REDDİYE NEDİR?
C.   Reddiye: Terekenin hisse sahiplerine paylaştırılmasından sonra artanı,  hisseleri oranında tekrar taksim etmektir.
•   Alacakları paylar Ayet ve Hadislerle belirlenmiş bulunan Ashâbül-Ferâiz hisselerini aldıktan sonra, kalanı alacak Asabe  yoksa ve miras da artmış ise, bu artanın karı-koca dışında kalan aynı mirasçılara hisseleri oranında verilmesi.
•   Asabe grubuna giren hısım bulunmaz ve mirasçıların hisseleri toplamı, ortak paydadan küçük çıkmış olursa red söz konusu olur.

S.   MEZHEPLERE GÖRE ARTAN MİRAS NE YAPILIR?
C.   Mezheplere göre artan miras:
•   Hanefilere göre: artan miras asabe yoksa yine hisseleri oranında ashâbül-ferâize intikal ettirilir. Ancak sağ kalan eşe red yapılmaz.
•   Şâfiî ve Mâlikîlere göre: asabe yoksa ashâbül ferâizden kalan beytülmâl'e gider. Bu mezheplere göre, ALLAH, ashâbül-ferâizin hisselerini açık naslarla belirlemiştir. Buna herhangi bir ilâve yapmak caiz değildir. Ancak sonraki bazı Şâfiî ve Mâliki âlimleri, "Beytülmâl düzenli olmaz, israf ve zulüm bulunursa, ashâbül-ferâiz red yoluyla mirasçı olur. Bundan sağ kalan eş müstesnâdır" demişlerdir.

S.   AVLİYYE NEDİR?
C.   Zulüm, haksızlık, yükselme, artma ve haddi aşma anlamlarına gelen “avl” kelimesinden türeyen avliyye ıstılah olarak: Vârislerin hisseleri toplamının terekenin mahrecini (paydasını) aşması.

S.   AVL NASIL YAPILIR?
S.   Feraiz sahiplerinin payları toplamı meselenin ortak paydasını aşınca terekeyi meselenin mahrecine göre değil paylar toplamına göre taksim etmek gerekmektedir.

S.   HACB NE DEMEKTİR?
C.   Sözlük anlamı; örtmek, men etmek, alıkoymak anlamında, ıstılah olarak; Bir kimsenin bulunmasından dolayı bir şahsın tamamen veya kısmen mirastan men edilmesi.

S.   HACB-I NOKSAN NE DEMEKTİR?
C.   Hacb-ı Noksan: Miras bırakana daha yakın birinin bulunmasıyla hissesinin azalarak değişmesi.

S.   HACB-I HIRMAN NE DEMEKTİR?
C.   Hacb-ı Hırman: Daha yakın birisinin bulunmasıyla hisse alamayarak terekeden mahrum olması.

S.   HÂCÎB KİME DENİR?
C.   Hâcîb: Bir kimseyi mirastan mahrum bırakan vâris.

S.   MAHCÛB VEYA SÂKIT KİME DENİR?
C.   Mahcûb / Sâkıt: Mirastan mahrum bırakılan kimse.
•   Aslında mahcub mirasçıdır. Kendisini hacbeden bulunmadığı takdirde mirastan hissesini alır.

S.   HİÇBİR ZAMAN MİRASTAN MAHRUM OLMAYAN KİMSELER KİMLERDİR?
C.   Baba, Oğul, Koca, Kız, Anne, Hanım. Bunlar her durumda mirasçıdır. Çünkü bunlardan oğul dışındakiler mirasta belirli hisse sahibi (Ashab-ı Ferâiz)dir. Oğul ise birinci sınıftan asabedir. Bu sayılan kimseler, başka mirasçı bulunduğunda hisseleri azalabilirse de, tamamen mirastan mahrum olmazlar(Nisa 11-12).

S.   DURUMA GÖRE BAZEN VÂRİS OLUP, BAZEN HİÇ VÂRİS OLAMAYANLAR KİMLERDİR?
C.   Meselâ bir ölünün vâris olarak sadece amcası bulunursa o, bu ölünün terekesinin tamamını alır. Fakat bu ölünün bir oğlu veya ana-baba bir yahut baba bir, bir kardeşi bulunursa amcası hiçbir şey alamaz. Bu durumda, ölen şahsın oğlu veya kardeşi, amcasını hacb-ı hırman ile hacbetmiş olur. Bu ikinci sınıfta bulunan kimselerden ölüye yakın olanlar, uzak olanları hacbederler: Oğul, oğlun oğlunu,. ana-baba bir kardeş, baba bir kardeşi hacbeder (Fetâvây-i Hindiyye tercümesi; XIV/484

S.   HACB-I NOKSAN KİMLERDİR?
C.   Miras hisseleri, daha yakın başka mirasçılar dolayısıyla, azalan varisler şunlardır: Koca, karı, anne, oğul kızı, baba bir kız kardeş.

S.   HACB-I NOKSAN DURUMUNA GÖRE MİRAS TAKSİMİ NASIL OLUR?
C.   Hacb-ı Noksan durumuna göre miras taksimi:
•   Kocanın ölen kansının terekesinden alacağı hisse 1/2 iken, karısının çocuğu olması hâlinde kocanın bu hissesi 1/4'e düşer.
•   Kocasının terekesinden 1/4 hisse sahibi olan eş, kocasının çocuğu veya onun oğlunun çocuğu bulunursa,1/8 hisse alır.
•   Terekenin 1/3ünü alması gereken anne, ölenin çocuğu, oğlunun çocuğu veya en az iki kardeşi bulunması halinde 1/6 pay alır.
•   Oğul kızı'na gelince bu bir tane ise 1/2; birden çok ise 2/3 alır. Ölenin kendi kızı ile beraber bulunursa hissesi 1/6 ya düşer.
•   Baba bir kız kardeş bir tane ise 1/2; birden çok ise 2/3 hisse alır. Fakat ana-baba bir kız kardeş ile beraber bulunursa hissesi 1/6'ya düşer.

S.   HACBİN ESASI OLAN: "DAHA YAKIN AKRABANIN UZAK AKRABAYI MİRASTAN MAHRUM BIRAKMASI" PRENSİBİNİN DAYANAĞI NEDİR?
C.   Hacbin esası olan: "daha yakın akrabanın uzak akrabayı mirastan mahrum bırakması" prensibinin dayanağı: Malı, hisse sahipleri arasında ALLAH'ın kitabına göre taksim ediniz. Geri kalanı, asabeden ölüye en yakın olan erkek akrabanın hakkıdır (et-Tac, II, 255) hadîsine dayanmaktadır.

S.   HACB’IN ESASLARI NELERDİR?
C.   Hacb ile ilgili esaslar:
•   Derece bakımından yakın olan, uzak olanı hacbeder: Baba dedeyi; oğul; oğlun oğlunu hacbeder. Yani, baba varken dede; oğul varken oğlun oğlu mirastan hisse alamaz.
•   Derece bakımından eşit olan asabelerden yakınlıkta kuvvetli (kurb-i karâbet) olan diğerini hacbeder: ana-baba bir erkek kardeş, baba bir erkek kardeşi hacbeder. Ana-baba bir erkek kardeş ile baba bir erkek kardeş, aynı derecede asabedir. Fakat ana-baba bir erkek kardeş yakınlıkta daha kuvvetlidir.
•   Bütün büyükanneler, ana ile mirastan düşerler. Ölenin birden çok kızı ile birlikte bulunan oğul kızı da mirastan düşer.
•   Başkasını mirastan hacbeden kişinin kendisinin mirastan pay alması şart değildir. Meselâ; bir kimse vefat ettiğinde baba ve anası ile iki kardeşini mirası bıraksa, kardeşler baba ile sakıt olurlar ise de ananın hissesini de üçte birden altıda bire düşürürler.

S.   İSLAM MİRAS HUKUKUNUN DAYANAKLARI NELERDİR?
C.   İslâm Miras Hukuku’nun dayanakları:
1.   Kur’an-ı Kerim
2.   Sünnet
3.   İcma

S.   KUR’AN-I KERİM’DEKİ DELİL OLAN AYETLER?
C.   Kur'ân-ı Kerîm'de mirasçıların payları ile ilgili üç âyet vardır:
•   ALLAH çocuklarınız hakkında, erkek için iki kadın payı kadar emrediyor. Kızlar ikiden fazla iseler bıraktığı malın üçte ikisi onlarındır. Kız bir tane ise malın yarısı onundur. (Ölenin) bir çocuğu varsa, ana ve babasının her birine bıraktığı malın altıda biri düşer. Çocuğu yok da ana ve babası vâris olmuş ise üçte bir anasınındır. Kardeşleri varsa altıda bir anasınındır. (Bu paylar) vasiyetin îfası ve borcun ödenmesinden sonradır. Ana-babanız ve çocuklarınız... Hangisi size daha faydalıdır bilemezsiniz. (Paylar) ALLAH tarafından kesin olarak (hükmolunmuştur). ALLAH bilicidir, hikmet sahibidir. (en-Nisâ: 4/11)
•   Çocuğu yoksa karılarınızın bıraktığının yarısı sizindir. Onların çocukları varsa —ettikleri vasiyetin yerine getirilmesi ve borçlarının ödenmesinden sonra— bıraktıklarının dörtte biri sizindir. Çocuğunuz yoksa (sizin de) bıraktığınızın dörtte biri zevcelerinizindir. Çocuklarınız varsa —ettiğiniz vasiyetin yerine getirilmesinden ve borçlarınızın ödenmesinden sonra— bıraktığınızın sekizde biri onlarındır. Eğer bir erkek yahut bir kadın —usûl ve fürûsuz— miras bırakmış olur ve bir erkek yahut bir kız kardeşi bulunursa her birinin payı altıda birdir. Kardeşler birden fazla iseler —yapılan vasiyet yahut borçtan sonra— bunlar, üçte birde ortaktırlar, kimse zarar görmeksizin, bu ALLAH'tan size emirdir. ALLAH her şeyi bilmektedir, hilim sahibidir. (en-Nisâ: 4/12).
•   Senden fetva soruyorlar. ALLAH size kelâle (usul ve fürudan varisi bulunmayan miras) hakkındaki hükmünü bildiriyor, de; Eğer bir kimse çocuğu olmaksızın ölür de bir kız kardeşi bulunursa bıraktığının yarısı onundur. Çocuğu olmazsa (ölen) kız kardeşine de o (erkek kardeş) vâris olur. kız kardeş iki olursa bıraktığının üçte ikisi bunlarındır. Kardeşler, erkekli kadınlı (ikiden fazla) olurlarsa erkek, iki kadın payı kadar alır. Yanılmayasınız diye ALLAH size hükmünü açıklıyor. ALLAH her şeyi bilmektedir (en-Nisâ: 4/176.)
   Bu âyetler, ashâbu'l-ferâiz denilen “yarı, üçte bir, üçte iki gibi belli” pay sahiplerinin paylarını açıkça, asabe denilen ve kalanın tamamını alan mirasçıların paylarını da işaret ve delâlet yollarıyla ifade etmektedir.

S.   FERAİZ İLE İLGİLİ HADİSLERİN GAYESİ NEDİR?
C.   Feraiz ile ilgili Hadislerin gayesi:
a.   Müslümanları, miras hukuku ile ilgili bilgileri edinmeye teşvik etmek.
b.   K.Kerim’deki miras ile ilgili ayetleri açıklamak ve uygulama şekillerini göstermek.
c.   Ayetlerin temas etmediği hükümler getirerek konuyu tamamlamak. Mirasçıların nevilerini ve her gurubun vâris olma sırasını, akrabadan bir kısmının, diğer kısmı mirastan mahrum bıraktığını (hacb), kız kardeşlerin bazı durumlarda asabe sınıfına girdiklerini, dede ve ninenin miras haklarını, akdî mirası, vâris olmaya mâni olan durumlarını beyan etmek.

S.   İCMA DELİLİ İLE FERAİZ KONUSUNA GETİRİLEN HÜKÜMLER?
C.   İctihadların birleşmesinden ibaret olan icmâ kaynağı da ferâiz konusunda bazı hükümler getirmiştir:
•   Baba bir kardeşlerin bazı hallerde öz kardeşler gibi olacağı,
•   Bazı durumlarda oğlun oğlunun oğul gibi, oğlun kızının kız gibi olacağını (mirasta onlar gibi pay alacaklarını) icmâ karara bağlamıştır.

S.   KURAN, SÜNNET VE İCMA DIŞINDA MİRAS HUKUKU’NDA ROL OYNAYAN KAYNAKLAR NELERDİR?
C.   Bu üç kaynak yanında:
•   Sahabe müctehidlerinin ictihadları
•   Sonraki müctehidlerin yorum ve tercihleri.

S.   İSLAM HUKUKU’NDA MİRASÇININ REDDİ VEYA MİRASIN REDDİ VAR MIDIR?
C.   İslâm hukukunda mirasçının reddi de, mirasın reddi de caiz ve geçerli değildir.

S.   NORMAL HALLERDE MİRAS TAKSİMİ NASIL YAPILIR?
C.   Normal hallerde vasiyet ve borçların tasfiyesinden sonra mirasın taksimi yapılmakla beraber, daha önce taksim etmek için de bir engel yoktur. Tahakkuk eden borçlar, taksimden sonra da mirasçılar tarafından -hisseleri nispetinde- ödenebilir.

S.   MİRASÇILARIN VARİS OLMA SIRA VE DERECELERİNE GÖRE SIRALAMASI?
C.   Mirasçıların Varis olma sıra ve derecelerine göre sıralaması:
1.   Belli payı olan mirasçılar (ashâbu'l-ferâiz).
2.   Kan hısımlığından asabe olanlar.
3.   Âzâd etme sebebiyle asabe olanlar.
4.   Redden (artanı tekrar almadan) istifade eden 1. numaradaki mirasçılar.
5.   İlk iki numaradaki hısımlar dışında kalan zevi'l-erhâm hısımlar.
6.   Mukaveleli mirasçı (mevle'l-muvâlât).
7.   İkrar yoluyla nesebi sabit olan hısımlar.
8.   Üçte birden fazla vasiyete muhatap olan mûsâ leh.
9.   Hazîne (beytü'1-mal).

S.   TERİKE ÜZERİNDEKİ HAKLAR NELERDİR?
C.   Terikenin mirasçılar arasında bölüşülmesinden önce, yapılması gereken bazı zaruri harcamalar vardır:
1.   Teçhiz ve tekfin masrafları (Kefenlenme ve Gömülme masrafları). Miras malı, bu masrafları karşılamazsa, murisin nafakası kimin üzerine gerekli ise, bu masraflar ona ait olur. Hiç kimsesi yoksa beytü'l mal, yani devlet tarafından karşılanır.
2.   Ölenin malından borçları ödenir.
a.   ALLAH hakkı olan borçlar: Zekât, keffâret, adak gibi ALLAH'u Teâlâ'nın emri ile sabit olan borçlar Hanefîlere göre ölüm hâlinde dünya hukuku bakımından düşer. Çünkü bunlar niyetle veya birisine vekâlet vererek yerine getireceği borçlardır. Hâlbuki ölen kimse ne niyet edebilir ve ne de vekâlet verecek durumda değildir. Ancak bunlar, mûrisin vasiyet etmesi hâlinde terikenin üçte birinden ödenir. Çoğunluk İslâm hukukçularına göre ise, bu çeşit zekât, keffâret ve adak gibi borçların terikeden ödenmesi gerekir. Çünkü bunlar ölenin borçları olup, niyete bağlı değildir ve nimetin külfeti kabilindendir.
b.   Kul borçları: Ölen kimsenin gerçek veya tüzel kişilere olan borçlarının tamamı terikeden ödenir. Miras varlığı, borçları karşılamazsa, borçlar oranlarına göre ödenir. Terikenin karşılamadığı kısım, dünya hukuku bakımından, düşer. Mirasçıları bu borçları ödemeye zorlanamaz.
3.   Vasiyetlerin yerine getirilmesi: Vasiyet; ölümden sonra geçerli olmak üzere malını başka bir kimseye bağışlamak suretiyle temlik etmektir.

S.   VASİYETİN HÜKMÜ HANGİ KISIMLARA AYRILIR?
C.   Vasiyetin hükmü şu kısımlara ayrılır:
a.   Üzerinde emanet gibi şer'î bir hak olan kimse; bunun zâyi olacağından korkarsa, o hakkın ödenmesini vasiyet etmesi vacip olur.
b.   Zekât, oruç fidyesi, hac, keffâret gibi ibadet olan şeyleri vasiyet etmek müstehap olur.
c.   Fısk ve fücûr, ahlâksızlık ve kötülüklere dalmış kimselere vasiyetle mal bırakmak mekruhtur.
d.   Akraba ve dostlara vasiyet mubahtır.
S.   VASİYETİN GEÇERLİLİĞİ KONUSU?
C.   Murisin vasiyeti, ancak cenaze masrafları ve borçları dışında kalan mirasın üçte biri üzerinde geçerlidir. Üçte biri aşan kısmı mirasçıların kabulüne bağlıdır. Kabul ederlerse, vasiyet tüm mal üzerinde cereyan eder. Kabul etmezlerse üçte biri aşan kısım hükümsüz olur.
•   Hanefi ve Hanbelîlere göre mirasçı yoksa mûris bütün malını vasiyetle başkasına bırakabilir.
•   Malikî ve Zahirîlere göre, üçte biri geçen vasiyet baştan hükümsüzdür.

S.   TERİKE ÜZERİNDEKİ HAKLAR YERİNE GETİRİLDİKTEN SONRA GERİ KALAN TERİKE HANEFİ MEZHEBİ ’NE GÖRE NASIL TAKSİM EDİLİR?
C.   Tüm bu işlemlerden sonra geri kalan terike, Hanefilere göre mirasçılar arasında şu sıraya ile taksim edilir:
1.   Ashab-ı Feraiz
2.   Asabe-i Nesebiyye
3.   Asabe-i Sebebiyye
4.   Azad eden mevlanın erkek asabeleri
5.   Neseben hısım olan ashab-ı feraiz
6.   Zevi'l-erham
7.   Mevla'l-muvalat
8.   Başkası hakkında nesebi ikrar olunan
9.   Üçte birden fazla vasiyyet
10.   Beytü'l-mâl (Hazine)

S.   MİRAS’IN RÜKÛNLERİ NELERDİR?
C.   Mirasın Rükûnları:
1.   Vâris (mirasçı),
2.   Mûris (miras bırakan)
3.   Mevrûs (miras, terike)

S.   MİRASIN SEBEPLERİ NELERDİR?
C.   Mirasın sebepleri ise üçtür:
1.   Nikâh
2.   Velâ
3.   Nesep

S.   MİRASIN SEBEPLERİNDEN AKRABALIK VEYA HAKİKİ NESEB?
C.   Hanefi'ler bunu rahm kavramıyla ifâde etmektedir. Kastedilen hakiki akrabalıktır. Bu da doğum sebebiyle olan her tür bağlantıdır. Bu, ölenin füru ve usûlüne ve de usûlün füruuna şamildir. İster farz yoluyla mirasçı olsun ister hem farz hem de asabe olarak isterse sadece asabe olarak ya da zevi'l-erhâm gibi rahm yoluyla mirasçı olsun aynıdır. Örneğin anne sadece farzını alır, babanın hem farzı vardır hem de asabe olur, ana bir amca rahm yoluyla mirasçı olur. Bu bölüme şu akrabalar girer:
a.   Kız ya da erkek olsun çocuklar ve onların çocukları,
b.   Babalar, dedeler ve anneler,
c.   Kız ve erkek kardeşler,
d.   Amcalar ve onların erkek evlâtları,

S.   MİRASIN SEBEPLERİNDEN EVLİLİK VEYA SAHİH NİKÂH?
C.   Zîfâf olsun veya olmasın kastedilen sahîh nikâh akdidir. Karı ve kocanın ikisini de kapsar. Örneğin karı kocadan biri vefat etse biri diğerine mirasçı olur.
•   Ric'i talak ile boşanmış olan bir kadın iddet beklediği sırada karı kocadan biri vefat etse birbirlerine mirasçı olurlar. Yani ric'i talakın evlilik bağını tamamen koparmaması itibariyle karı kocanın birbirlerine mirasçı olmalarını engellemediği konusunda mezhepler arasında ittifak vardır.
•   Fakat koca karısını sıhhat hâlinde iken bain talakla boşamışsa iddet içinde bile olsa ölen kocasına vâris olamaz. Zira bu durumda karısından miras kaçırıyor olmak ile töhmet altında olamaz.
•   Şayet kişinin amacı karısından miras kaçırmaksa:
*    Hanefilere göre koca ölse bile maksadının aksine hareket edilerek kadın kendisine mirasçı olur.
*   Mâliki'lere göre kadının iddeti bitmiş ve başkasıyla evlenmiş olsa dahi yine o kocaya mirasçı olur.
*   Hanbelîler ise iddeti bitmiş olup başkasıyla evli olmadığı müddetçe o kocadan miras alabileceği görüşündedirler.
*   Şâfiî'ler dışında kalan cumhur, kocanın kötü niyetinden dolayı bu kadını vâris saymaktadır. Çünkü Şâfiî'lere göre bain talak zevciyyet iliksisini kopardığından bain talakla boşanan kadın o kocadan miras alamaz.
*   Eğer nikâh, fâsit veya bâtıl olursa, yani nikâhta sahîh olma şartları bulunmazsa o zaman miras alma tahakkuk etmez. Eşlerin birbirinden miras alabilmeleri için sahîh nikâh şart ise de zifâf şart değildir.

S.   MEVLE`L-ATAKA (AZATLIK MEVLALIĞI) NE DEMEKTİR?
C.   Mevle`l-ataka: Bir kimsenin kölesini her hangi bir şekilde azad etmesi (hürriyetini ele vermesi) ile sabit olan velaya “Mevle'l-ataka” denir. Bu tür velaya vela-i nîmet de denilir. Kölenin erkek veya kadın (cariye) olması arasında fark olmadığı gibi, azad ediş biçimindeki farklılığın da velaya tesiri yoktur. Bu durumda köleyi azad eden efendiye MEVLA'L-ATAKA denilir.

S.   MEVLE’L-ATAKA’NIN MİRAS DURUMU NEDİR?
C.   Kölelikten azad edilmiş olan birisi öldüğünde, kendisinin ashab-ı feraiz ve asabe grubundan akrabası yoksa bırakmış olduğu mal, varsa kendisini azad eden eski efendisine yoksa onun nesep bakımından olan asabesine intikal eder. Yani, ölen eski kölenin zevi'l-erham denilen ikinci derecedeki akrabalarından önce bu azad eden şahıs mirasta hak sahibidir.

S.   MEVLE'L-MUVÂLÂT (YEMİNLEŞME, SÖZLEŞME MEVLALIĞI) NE DEMEKTİR?
C.   Bir gayrimüslimin iman ederek, bir Müslüman’la, ihtiyaç olursa Müslüman'ın diyet borcunu ödemesi, buna karşılık kendisine mirasçı olması üzerine yapılan bir anlaşmadır.

S.   MEVLE'L-MUVÂLÂT (YEMİNLEŞME, SÖZLEŞME MEVLALIĞI) YAPILMA AMACI NEDİR?
C.   Bu bir nevi yardımlaşma akdidir; böylece İslâm'a girip de akraba çevresi bulunmayan bir kimse, Müslüman toplumda kendine yardımcı ve çevre edinmiş olur. Müslüman'ın akdi kabul etmesi üzerine, İslâm'a giren kişinin diyet ödemesi gerektiğinde, anlaşma yaptığı mevlâsı diyetini öder; öldüğünde de geride mirasçısı bulunmaz ise mirası himayeyi kabul eden Müslüman alır.

S.   BİR KİMSENİN MUVÂLÂT YOLUYLA MİRASI ALABİLMESİ İÇİN, İSLÂM'A GİRİP MUVÂLÂT AKDİ YAPAN KİMSENİN SAHİP OLMASI GEREKEN ŞARTLAR NELERDİR?
C.   Bir kimsenin muvâlât yoluyla mirası alabilmesi için, İslâm'a girip muvâlât akdi yapan kimsenin sahip olması gereken şartlar:
a.   Hür olması; köle veya azat edilmiş bulunmaması,
b.   Karı veya kocası dışında Asabe, Ashab-ı Ferâiz ve Zevi'l-Erhâm’dan mirasçı olacak bir akrabası bulunmaması,
c.   Akdi yapanların akıllı ve buluğ çağına ermiş bulunmaları.

S.   NİKÂH, VELÂ VEYA NESEB SEBEBİYLE MİRASÇI OLAN KİŞİYE TEREKENİN İNTİKALİ İÇİN YERİNE GELMESİ GEREKEN ŞARTLAR NELERDİR?
C.   Nikâh, Velâ veya Neseb sebebiyle mirasçı olan kişiye terekenin intikali için yerine gelmesi gereken şartlar:
a.   Murisin Hakikaten veya Hükmen Ölümü: Bir miras olayından bahsedebilmek için her şeyden önce bir ölümün gerçekleşmesi gerekir.
•   Hakiki ölüm: önceden var olan bir hayatın sonradan yok olması anlamında bütün mahlûkatın kaderi olan fiziki bir olaydır. Ölümle birlikte varislerden hayatta olanlar mirasçı olurlar ve terikeye taalluk eden hakların tenfizinden sonra kalan varislere cebren intikal eder.
•   Hükmen ölüm: Kaybolan kimse veya mürted hakkında ortaya çıkacak olan bir durumdur. Hanefiler, mürtedin daru'l-harbe kaçmasını hükmen ölü kimse gibi telakki ederler. Yine kaybolan kimsenin de yaşayıp-yaşamadığı bilinmezse ve hâkim öldüğü hükmünü verecek olursa terikesi varisleri arasında taksim edilir.
b.   Murisin Öldüğü Anda Varisin Hayatta olması: Varis, muris öldükten sonra halefiyet yoluyla onun malının yeni sahibi olacaktır. Dolayısıyla muris öldüğü anda varisin hayatta olması gerekir. Varisin de hayatta olması iki şekilde olmaktadır. Ya hakikaten hayatta olur, yasadığı bilinir veya takdiren hayatta olur. Anne karnında bulunan bir çocuğun muris öldüğü anda yasadığı bilinirse bu çocuğun da bir varis olarak hissesi ayrılır. Bu durumda olan bir ceninin, murisin ölümünün üzerinden altı ay geçmeden anne karnında sağ olduğunun bilinmesi ve sağ olarak doğması gerekir. Eğer iki es arasında nikâh var da anne karnında çocuğun varlığı altı aydan daha uzun bir zamanda anlaşılabilmişse varis olamaz. Eğer kadın iddet bekliyorsa ayrılık veya ölümün üzerinden iki yıl geçmeden doğacak olursa yine varis olur.

S.   MİRASA ENGEL DURUMLARIN VAZ’ KAYNAĞI NEDİR?
C.   Ancak Hz. Peygamber (sav), müteaddid hadislerinde bazı özelliklere sahip olan kimseleri mirastan men etmektedir.

S.   MİRASA ENGEL DURUMLAR KAÇA AYRILIR? NELERDİR?
C.   Mirasa engel olan durumlar:
1.   Kişinin kendisinden kaynaklanmayan durumlar: Eğer bir kişi kendisinin dışında bir durumdan dolayı mirasçı olamıyorsa buna hacb denilmektedir. Hacb daha ziyade ölüye kendisinden daha yakın olan kimse varken daha uzak olanın mirastan mahrum olması anlamında kullanılmaktadır.
2.   Kişinin kendisinden kaynaklanan özel durumlar: Hz. Peygamber tarafından mirasa engel olma yönüyle sayılan durumlar.

S.   MİRASA ENGEL DURUMLAR NELERDİR?
C.   Mirasa engel durumluar:
1.   Din Ayrılığı: Varis ile muris arasındaki din farklılığı, ikisinin arasında mirasın gerçekleşmesine engel oluşturmaktadır.
2.   Mûrisini Öldürmek: Mirasın maddi yönünün çekici olmasının insanoğlunu buna biran önce ulaşması için tahrik edici olması ihtimali vardır. Eğer varisin murisini öldürmesi mirası hak etmesine engel olmayacak olursa bu durumda miras uğruna nice cinayetler kaçınılmaz bir sonuç olacaktır. Sahabe (r.anhum) hataen veya kasten cinayet işleyen kimsenin, öldürdüğü kimsenin hem malına hem de diyetine mirasçı olamayacağı konusunda fikir birliği içerisindedirler.
3.   Kölelik: Varisin köle statüsünde bulunması onun mirasta hak sahibi olmasına engel teşkil etmektedir. Kölelik ister tam olsun isterse noksan olsun mirasa manidir. Çünkü kölenin elinde bulunan malların tamamı mevlasına aittir.
4.   Tabiiyet Ayrılığı: Tabiiyet ayrılığından kasıt varis ile murisin ayrı egemenlik bölgelerinde yaşamalarıdır. Egemenlik ayrılığı bu ikisinin uyruklarının farklı olmasıdır. Uyruk farklılığı devlet başkanının ve ordularının ayrı olmasıyla meydana gelir.
5.   Mirasçıların Ölüm Önceliğinin Bilinmemesi: Mirasın şartlarından birisi, murisin öldüğü anda varisin hayatta olmasıdır. Böyle olması durumunda hayatta olan, ölene vâris olur. Miras sebeplerinden herhangi birisi ile birbirine bağlı olan kişilerin bir karışıklık anında hangisinin önce öldüğü bilinmezse bu kişilerin birbirine mirasçı olması söz konusu olamaz.
6.   İrs Cihetinin (Yakınlık Durumunun) Bilinmemesi: Hayatta olan ve mirasta hak iddia eden kimsenin ölüye miras sebeplerinden hangisiyle bağlı olduğu ve ona yakınlık derecesinin bilinmesi gerekir. İrs cihetinin bilinememesi hayatta olan kimsenin miras almasına engel bir sebeptir.