- Ünite 4: Osmanlı'nın parçalanmaya başlaması

Adsense kodları


Ünite 4: Osmanlı'nın parçalanmaya başlaması

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
hafiza aise
Mon 20 December 2010, 01:50 pm GMT +0200
ÜNİTE 4

SAVAŞ SONUNDA
Rus Çarlığı yıkıldı. Bolşevik ihtilaliyle sosyalist bir devlet kuruldu.
Alman imparatorluğu yıkıldı. II:Wilhem in yurdu terk etmesinden sonra Alman Cumhuriyeti kuruldu.Yeni yönetim anlaşma devletleriyle Versay Anlaşması imzaladı.Antlaşma sonunda Almanya’da eşi görülmemiş bir enflasyon ve işsizlik yaşandı,yenen devletlerce ekonomisi ve sanayisi kısıtlandı,yenildiği devletlere onarım adı altında paralar ödettirildi.(Wilson ilkesine göre yenilen devletlerden tazminat alınmayacaktı ancak adı onarım bedeli olarak değiştirilerek yenen devletlere paralar ödettirildi.) Sıkıntıya düşen Almanya’da 1933 yılında faşist bir rejim kuruldu.
Avusturya Macaristan imparatoru I.Karl ülkesini terk etti. Macaristan ve Avusturya ayrı birer devlet haline geldi. Avusturya Cumhuriyet ilan etti ve Saint Germain antlaşması imzalandı. Yugoslavya ve Çekoslavakya yeniden kuruldu. Polanya kuruldu. Yenilenler arasında Bulgaristan ise Neuilly(Nöyi) Anlaşması imzaladı ve savaştan kurtuldu. Osmanlı imparatorluğu da çöktü 10 ağustos 1920 de imzalanan Sevr Antlaşması imparatorluğun çöküş belgesi olmuştur ve topraklarının paylaşılmasını kabul etmiştir.
Yeniden hatırlamak için tekrarlayalım.
Almanya ile Versay Antlaşması
Avusturya ile Saint Germen Antlaşması
Macaristan ile Trianon Antlaşması
Bulgaristan ile Neully(Nöyi) Antlaşması
Dağılmış Osmanlı ile Sevr Antlaşması


Yenenlerin Durumu: Birinci dünya savaşı yenen ülkelere de büyük yarar sağlamadı. İngiltere bir ekonomik bunalıma sürüklendi. Fransa da ağır ekonomik bunalımların etkisiyle demokraside istikrarsızlıklar başladı. Yine ekonomik sıkıntılar yüzünden italyada faşizm iktidar oldu. ABD’nin ekonomik durumu bozuldu.

OSMANLI DEVLETİNİ PAYLAŞMA ANLAŞMALARI:
19. yüzyılın sonlarında kadar Osmanlı ülkesini parçalamak isteyen tek güç Rusya idi. Çünkü boğazları ele geçirmek istiyordu.Açık denizlere ancak bu yolla çıkabilecekti. Fakat Rusyanın bu politikasına Akdenizde çıkarları olan İngiltere karşı çıkıyordu. İngiltere Ortadoğudan İngiliz sömürgelerine uzanan yolun Rusya’nın denetimine geçmesini istemiyordu.Benzer bir politika izleyen Fransa da İngiltere gibi rus saldırıları karşısında zaman zaman Osmanlı yanında yer alıyordu.Durumun farkına varan Rusya; Almanya ve Avusturya’ya yanaştı. Bu üç devlet arasında 18 haziran 1881 yılında üç imparator Antlaşması imzalandı. Ancak 19.yüzyıl sonlarında Almanya’nın önce siyasal birligini kurup sonra sömürgeciliğe yönelme düşüncesi, Fransa İngiltere ve Rusya arasında bir yakınlaşmanın başlamasına yol açtı.
Asıl büyük rakibin Almanya olduğunu anlayan İngiltere, Rusya’yı kendi tarafına çekebilmek için bu devlete Osmanlı ülkesini vermeyi kabul etti.Bu nedenle Osmanlı üzerindeki geleneksel İngiliz politikası değişti.8-9 haziran 1908 de Reval’de İngiliz kralı ile Rus çarı arasında yapılan görüşmede iki hükümdar Osmanlı üzerinde tam anlaşmaya vardılar ve Rusya Osmanlı ülkesi üzerindeki politikasında serbest kaldı.

Birinci Dünya Savaşı sırasında ; Birinci Dünya Savaşı’nın çıkmasından ve Osmanlı devletinin savaşa katılmasından bir süre sonra anlaşma devletleri Osmanlı ülkesini paylaşmak için ilk planı 18 mart 1915 te imzaladılar.bu anlaşmada Rusya nın alacağı yerler belirlendi İtalya’nın savaşa katılması ve pay verilmesiyle ilgili 26 nisan 1916 da Londra’da yeni bir sözleşme imzalandı.
16 mayıs 1916 da ise Sykes-Picot Antlaşması’yla Arap toraklarının İngiltere ve Fransa arasında pay edilmesi kararlaştırıldı.
18 mart 1917 deki Saint Jean De Maurienne Anlaşması’yla İtalya’ya verilecek yerlerde karara bağlandı. Bu durumda devletlerin Osmanlı ülkesinden alacakları topraklar şu şekilde belirlendi.

Rusya’nın payı; Midye – Enez çizgisinin doğusu, Doğu Trakya, İstanbul ve Çanakkale Boğazları, İmroz ve Bozcaada, Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz.

İngiltere’nin payı: Irak’ın büyük bir bölümü , Basra Körfezi kıyıları, Ürdün.

Fransa’nın payı: Çukurova bölgesi, Sivas’a kadar uzanan iç Anadolu, iskenderun’dan Lübnan’a kadar uzanan sahil şeridi, Irak ve suriyede bazı topraklar.

İtalya’nın payı : Ege Bölgesi, Akdeniz bölgesinin Silifke’ye kadar uzanan kısmı. Ege’den Bursa’ya kadar uzanan bölge.

1917 yılında Rusya’da Bolşevik ihtilalinin çıkması ve bu ülkenin savaştan çekilmesi paylaşma planlarında değişiklik olmasına yol açtı. Anlaşma devletleri Rusya nın payına düşen boğazları kendi ortak yönetimlerine almayı kararlaştırdılar. Doğu Anadolu’yu ise ikiye bölerek güneyinde İngiliz koruyuculuğunda bir bölge ve kuzeyinde bir Ermeni Devleti’nin kurulmasına karar verdiler.
Barış görüşmelerinin savaş devam ederken sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi için belli bir süre silah bırakılır.Buna ateşkes denir. Mondros ateşkes anlaşması, ittihat ve Terakki hükümetinin sadrazam Talat paşaya ateşkes imzalama yetkisini vermesinden kısa bir süre sonra Talat paşa istifa etti ve yerine Ahmet izzet paşa sadrazam oldu.Yeni hükümetin kurulmasından sonra ateşkes görüşmelerine başlandı. Limni adasının Mondros limanında yapılan görüşmelerde Osmanlı devletini Bahriye Nazırı Rauf Bey, Anlaşma devletlerini ise İngiliz amiral Calthorpe temsil etti. 5 gün süren görüşmeler sonunda 30 ekim 1918 de Mondros ateşkes anlaşması imzalandı.25 maddelik bu ateşkesin önemli hükümleri şunlardır; **Boğazlar derhal açılacak ve müstahkem mevziler işgal edilecek, **Anlaşma devletleri güvenliklerini tehdit eden bir duruma düşerlerse Osmanlı ülkesinin diledikleri stratejik noktasını işgal edebilecekler ,** Doğu Anadolu’da bulunan altı ilde karışıklık çıkarsa Anlaşma devletleri buraları işgal edebilecekler (bu bölgenin Ermenilere verilmesi düşünülüyor), **bütün haberleşme anlaşma devletlerinin denetimine bırakılacak, **Osmanlı orduları terhis edilecek, bütün savaş gemilerine, cephaneye ve diğer silahlara el konulacak, **Anadolu dışında kalan Osmanlı birlikleri bölgedeki Anlaşma devletleri komutanlarına teslim olacaklar, ülkenin bütün limanlarından anlaşma devletleri yararlanacak, demiryolları anlaşma devletlerinin denetimine bırakılacaktır. Bütün bu hükümler Osmanlı devletinin daha barış yapılmasını bile beklemeden Anlaşma Devletleri tarafından parçalanıp paylaşılacağını göstermektedir.
Rauf bey ateşkes görüşmeleri sırasında yunan ordusunun işgal eylemlerine karışılmaması konusunda hassasiyetini dile getirmiş ve bu konuda Amiral Carthorpe den güvence almıştır. Gerçekten de Yunanistan anlaşma devletleri tarafına geç katılmakla birlikte türk topraklarında gözü olduğunu her fırsatta dile getiriyordu.ancak Carthorpe’un verdiği güvencenin bir bağlayıcı niteliği olmayacak ve yunanlılar türk topraklarına gireceklerdi.

PARCALANMA SÜRECİNİN BAŞLAMASI VE İŞGALLER:
Ateşkes antlaşmasının uygulanması sorunu; ateşkes hükümlerinde yer alan ordunun terhisi, silah ve cephanenin teslimi ve 7.maddede yer alan işgal hakkı Osmanlı devletinin hareket edemeyecek duruma getirmişti. Anlaşma devletleri hiç vakit kaybetmeden ateşkes koşullarını uygulamaya başladılar. 13 kasım 1918 de İngilizler, Fransızlar , İtalyanlar ve yunan gemilerinden oluşan bir filo İstanbul boğazına demir attı ve şehri kontrolü altına aldı. Bu gelişme calthorpe nu İstanbul ve izmire girilmeyecek şeklinde verdiği sözü geçersiz olduğunu gösteriyordu. Amiral Calthorpe boğazların kontrolü sırasında yunan gemilerinden yararlanılmayacağı konusunda güvence vermişti.
İşgaller; boğazların anlaşma devletlerinin kontrolüne girmesinin yanı sıra Fransızlar Dörtyol, Mersin, Adana ve civarını, Afyonkarahisar istasyonunu İngilizler Batum, Antep, Maraş, Urfa ve Kars illerini, Konya istasyonunu İtalyanlar ise Antalya, Kuşadası, Fethiye, Bodrum, Milas ve Marmaris ile yakın bölgeleri işgal ettiler.
İngilizler daha sonra Urfa, Maraş ve Antep’i Fransızlara bıraktılar.aynı tarihlerde ermeni faliyetleri de yeniden başladı. Ermeniler bir yandan türk ordusunun kafkasyayı boşaltmasından yararlanarak doğu anadoluda toprak elde etmeyi hedeflerken diğer yandan Fransızlardan aldıkları destekle Çukurova bölgesinde Türkler üzerinde baskı kurdular.
Yunanistan ise anlaşma devletlerinin yanında savaşa katılmasının karşılığı olarak doğu Trakya’yı ve Batı Anadolu bölgesini istiyordu.

Paris Barış Konferansı ve Yunanistan: konferans savaşın galip devletlerinin katılmasıyla ocak 1919 da toplandı . Görüşmelerde İngiltere, Fransa, ABD ve İtalya’nın etkinliğinde geçti. Wilson ilkelerine açıkça karşı çıkamayan Antlaşma Devletleri bu ilkeleri kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya çalıştılar. Bu nedenle manda ve himaye yönetimleri gündeme getirildi. Bu arada italya’nın karşı çıkmalarına karşın İzmir ve çevresinin Yunanistan a verilmesi kararlaştırıldı. İngiltere İzmir gibi önemli bir limanın İtalya gibi güçlü bir devletin kontrolünde olmasını kendi çıkarlarına aykırı görerek bölgenin yunanistana verilmesini savundu. Almanya ve ortadoğudaki emellerinin gerçekleşmesi için İngiliz desteğine ihtiyaç duyan Fransa’da istemeyerek de olsa İngiliz görüşünü destekledi. Amerikalılar ise Ege Bölgesinin Yunanistan a bırakılmasını uydurma belgelere inanarak kabul ettiler. Sonuçta karar kesinleşti. Bu kararın iki sonucu oldu. Birincisi Anadolunun bölüştürülmesine yunanistanın da ortak edilmesi ve ikincisi ise İtalya ile müttefiklerinin arasının açılmasıdır. Paris barış konferansında alınan karar kısa bir süre sonra uygulandı . yunanlılar 15 mayıs 1919 da izmiri işgal ettiler.

İŞGALLERE KARŞI İLK TEPKİLER:

Azınlıkların olumsuz tepkileri; 1918 yılına gelindiğinde Osmanlı ülkesindeki azınlıklar şöyle sayabiliriz. Doğu Trakya, Ege ve Marmara Bölgelerinin bazı kesimleriyle Doğu Karadeniz kıyılarında sayıları kesin olarak bilinmeyen Rumlar, Doğu Anadolu ve Çukurova bölgesinde yaşayan Ermeniler, yine bazı büyük kentlerde yaşayan Yahudiler.
Bu azınlıklardan Rumlar Yunanistan’la birleşmek için çaba sarfetmişler ve bu amaçla dernekler kurmuşlardı. Bu derneklerin en önemlisi Mavri Mira derneğidir. Fenerdeki Rum Ortodoks Patriği’nin de desteğini alan bu dernek Rumların Yunanistan’a katılması için yoğun bir çalışma içine girmişti. Doğu Karadeniz’de faliyet gösteren bir başka Rum derneği Pontus’un amacı Fatih Sultan Mehmet tarafından 1461 de yıkılan Trabzon Rum Devleti’ni canlandırmaktı. Yunanistan ve anlaşma devletlerinden destek alan bu iki dernek yıkıcı eylemlerinde çoğu zaman işbirliği yapmışlardır.
Mondros ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinden hemen sonra Doğu Anadolu, Ermeniler tarafından işgal edilmeye başlandı. Ayrıca aynı dönemde Rum dernekleri ve Fransızlardan destek alan Ermeni çeteleri Çukurovada Türkleri katletmeye başladılar.
Osmanlı yönetiminden memnun olan Yahudiler, Rum ve Ermeniler gibi silahlı yıkıcı eylemlere girişmemişlerdir. Ancak Rum ve Ermeni faliyetlerine ses çıkarmamışlardır. Filistinde kendi devletlerinin kurulmasıyla ilgilenmişlerdir.
Araplar Osmanlı ülkesinde ayrıcalıklı olarak yaşamalarına rağmen savaş sırasında İngilizlerden yana tavır takınmışlardı. Arap temsilciler Paris Barış Konferansı’nda Türklerle beraber yaşayamayacaklarını bir kez daha dile getirmişlerdir.

Bazı Türklerin Olumsuz Tepkileri; Çok sayıda türk olumsuz duygular içindeydiler bunları iki gruba ayırmak mümkündür. Birinci grupta bulunanlar gerçekten yursever kişilerdi ve uzun yıllar alınan yenilgiler nedeniyle umutsuzluğa düşmüşlerdi. İkinci gruptakiler ise umutlarını tamamen işgal güçlerine bağlamışlardı kurtuluşu imkansız gören bu kişiler anlaşma devletlerine sığınmaktan başka çare olmadığını savunuyorlardı. Özellikle ingiltereyi kızdırmamak için her yola başvuruyorlardı.

Olumlu Tepkiler; pek çok yurtseverin en umutsuz ortamda bile bağımsız yaşama idealinden vazgeçmemiş ve haksızlıklara karşı mücadele etme kararı almışlardı.
NOTLAR
=== izmirin yunanlılara verilmesi ocak 1919 da toplanan Paris barış konferansında ingilterenin isteği ve italyanın karşı çıkması sonucu verilmiştir.
=== Mondros ateşkes anlaşmasını Osmanlı devleti adına imzalayan kişi Bahriye Nazırı Rauf Bey’dir.
=== Birinci dünya savaşı sonrası Avusturya Macaristan topraklarında kurulan devletler.Arnavutluk Yuğoslavya - Çekoslavakya ve Macaristandır.
=== Mondros ateşkes anlaşması sonrası Çukurova Fransızlar tarafından işgal edildi.
=== Çanakkale ve İstanbul boğazı anlaşma devletlerinin ortak kontrolünde işgal edildi.
===1825-1855 tarihleri arasında rus çarı I.Nikolay St Petersburg daki İngiliz büyükelçisine “Boğaziçinde hasta bir adam var.ölüm döşeğinde öldüğü zaman büyük bir miras bırakacak bu yüzden bu mirası şimdiden anlaşarak bölüşelim.”tezini söylemişti.
===1856 Yılında Kırım Savaşı sonunda Ruslar yenilmiş ve Paris barışı’nı imzalamak zorunda kalmışlardır.Kırım savaşı Ruslara karşı İngiliz ve Fransızlarla girdiğimiz tek savaştır. Paris barışıyla Osmanlı imparatorluğu’nun ülke bütünlüğü güvence altına alınmıştır. Osmanlıda ıslahat fermanına dayanarak bütün ülkede düzeltimler yapacağını bildiriyordu.paris barışını imzalayanlar bu fermana dayanarak Osmanlının iç işlerine karışmaya başladılar.
===ingilterenin rusyayı Osmanlı ülkesi üzerinde serbest bırakması anlamını taşıyan gelişme Reval görüşmesi
===Almanya’nın büyük bir sömürgeci güç olarak ortaya çıkması ingilterenin hangi ülkeye yaklaşmasına sebep oldu/ Rusya
===Bulgaristan cephesinin çökmesinden sonra ateşkes imzalamaya hazır olduğunu bildiren Osmanlı yetkilileri aşağıdakilerden hangisine güvenmekteydiler/ Wilson ilkeleri.
===Mondros ateşkes anlaşması imzalandığı sırada Osmanlı devletinin sadrazamı Ahmet İzzet Paşaydı.
===Mondros ateşkes anlaşmasının hemen sonrasında ülkeden gizlice ayrılan üç ittihatçı paşa kimlerdir /Enver Paşa – Cemal Paşa – Talat Paşadır

Kaan8/B
Mon 27 April 2015, 08:29 pm GMT +0200
Cok guzel komu cok seviyorum