hafiza aise
Fri 1 November 2013, 04:20 pm GMT +0200
3. ÜNİTE KELAM İLMİNDE BİLGİ MESELESİ
S1: KELÂM İLMİ ESAS İTİBARİYLA İNANÇ KONULARINI MERKEZE ALMAKTA, RASYONEL BİR YAKLAŞIMLA ONLARI İZAH ETMEKTE VE ORTAYA ÇIKMIŞ ÇEŞİTLİ
ŞÜPHELERE CEVAP VERMEKTEDİR. GENEL BİR İFADEYLE BU KONULARA NE DENİR
C1:MESAIL
S2:BİLGİ NEDIR
C2:İLİM MARİFET:KURANDA ZIKREDILMEZ
S3: BİLGİ AÇISINDAN OLUMLU ANLAM İFADE EDENLER KELIMELER
C3: İlim, mârifet, yakîn, şuur, fıkh, hikmet, hidâyet, basîret, müşâhede, delil, burhan, ihsas
S4:YUNAN FELSEFESINDE İSLAM DÜŞÜNCESİ İÇERİSİNDE “SOFESTÂİYYE” ROLÜNÜ ÜSTLENDİKLERİ SÖYLENEBİLİR
C4: Hısbâniyye, İnadiyye, Lâedriye, İndiye: kesinliği olan güvenilir bir bilgiye insanın hiçbir zaman sahip olamayacağını iddia etmeleridir
S5: ŞÜPHENİN ASLA ORTADAN KALKMAYACAĞI GÖRÜŞÜNÜ BENİMSERLER. YUNAN FELSEFESİNDE BU GÖRÜŞ KIMLE ORTAYA CIKMIŞ
C5:PROTAGORES GORGIAS
S6: SOFİSTLERLE TARTIŞMANIN ANLAMSIZ VE GEREKSİZ OLDUĞUNU SÖYLEYENLERDENDİR
C6:Ebul Kasım Maturudı
S7: NESNEYE OLDUĞU GİBİ İTİKAD ETMEKTİR ALÂ MÂ HÜVE BİH”GORUSU KIME AITTIR
C7: Mutezıle
S8: CEHL NE DEMEKTIR
C8: Obje hakkındaki gerçek dışı itikadı ifade etmek için kullanılan bir kavramdır.BILGI ITKAD CINSINE DAHILDIR
S9: İLİM, ELE ALDIĞI ŞEY/KONUDA BİLENİN SÜKÛN-I NEFSİNİ GEREKTİREN MÂNÂDIR
C9: Mutezıle
S10: ÂLİMİN KENDİSİYLE MÂLUMU BİLDİĞİ ŞEYDİR” MAHALLİNİN ÂLİM OLMASINI GEREKTİREN ŞEY” ŞEKLİNDEDİR
C10: Eşari
S11: KENDİSİNDE BULUNDUĞU KİŞİ İÇİN SÖYLENENLERİN (MEZKÛR) AÇIK HÂLE GELMESİNİ SAĞLAYAN SIFATTIR” ŞEKLİNDE TANIMLAR BILMEK YERINE TECELLI
MALUM YERINE MEZKUR
C11: İmamı Maturudi
S12: GÜNÜMÜZDE DE BİLGİ HAKKINDA İLERİ SÜRÜLEN TANIMLAMALARDA BU ÜÇ UNSURUN GÖZETİLDİĞİNE ŞAHİT OLMAKTAYIZ
C12: suje (bilen), obje (bilinen) ve suje ile obje arasındaki ilişki (bilgi)
S13: TÜM BİLGİLERİN DENEYDEN KAYNAKLANDIĞINI, DOĞUŞTAN HİÇBİR BİLGİNİN GELMEDİĞİNİ, TÜM BİLİNENLERİN TECRÜBEYLE YAŞANARAK ELDE
EDİLDİĞİNİ İLERİ SÜRMEKTEDİRLER
C13: TECRUBELILER: tüm bilgilerin deneyden kaynaklandığını, doğuştan hiçbir bilginin gelmediğini
S14: RASYONALİST DÜŞÜNCENİN TEMSİLCİLERİ OLARAK KABUL EDİLİRLER
C14: ARISTOTALES DESCARTES
S15: 5 DUYU ORGANI
C15: a) Görme duyusu (bâsıra); b) İşitme duyusu (sâmi’a); c) Koklama duyusu (şâmme); Tad alma duyusu (zâika); e) Dokunma duyusu (lâmise)
S16: DUYU ALGISI VASITASIYLA ELDE EDİLEN BİLGİLER
C16: ZARURI BILGI DENIR. en üst seviyede bilgiler olmaları münâsebetiyle yakîniyyât kategorisine dâhildirler ve müşâhedât başlığı altında toplanırlar.
S17: HABERİN GÜVENİLİR BİR BİLGİ KAYNAĞI OLMADIĞINI SAVUNANLAR
C17: SUMENIYYE BERAHIME
S18: BİLGİYE VASITA OLAN DOĞRU HABERE,NE DENİR
C18: haber-i sâdık adı verilir ve temelde iki tür sâdık haberden bahsedilir: a. Mütevâtir haber; b. Rasûlün haberi. Bu iki haberin doğru olduklarının tespiti farklı
YÖNTEMLERLE GERÇEKLEŞİR
S19: MUTEVATIR HABER KACA AYRILIR
C19: SARIH MANEVI ISTIDLALI
S20: MÜTEVÂTİR HABER SEVİYESİNE ULAŞAMAMIŞ VE BU GRUBUN DIŞINDA KALANLARA GENEL OLARAK
C20: AHAD HABER
S21: BELLİ BİR DELİLE DAYANARAK BİLİNMEYENE ULAŞMAK İÇİN YÜRÜTÜLEN AKLÎ ÇIKARIM İŞLEMİNİ İFADE ETMEKTEDİR
C21 ISTIDLAL
S22: İNSANLARIN YARATILIŞLARINDA MEVCUT OLAN BİLGİLERDİR
C22: BEDIHI IBTIDAİ
S23: ZARÛRÎ BİLGİLERE DAYANARAK ÜRETİLEN İSTİDLÂLİ DELİLLERDENDİR
C23: HUDUS DELILI
S24: EVİMİZDE OTURURKEN BURNUMUZA GELEN BİR YANIK KONUSU, BİR YERDE ATEŞ YANDIĞI FİKRİNİN OLUŞMASINA HAZIRLAR
C24: ISTIDLAL
S25: GENEL VE KÜLLÎ ÖNERMELER VASITASIYLA CÜZ’Î BİR ÖNERME ELDE ETMEYE VE BÖYLECE YENİ VE CÜZ’Î BİR NETİCEYE VARMAYA VERİLEN ADDIR
C25: TUMDENGELIM: kesin bilginin oluşmasını sağlar
S26: ÖZEL VE CÜZ’Î ÖNERMELER VASITASIYLA, GENEL VE KÜLLÎ ÖNERMELERE ULAŞMAYA TÜMEVARIM DENİLMEKTEDİR
C26: TUME VARIM: Eğer ele alınan cüz’îler konunun tamamını oluşturuyorsa burada tam istikra oluşur. Bu tür istikralar kesin bilgiye ulaştırırlar. Eğer ele alınan
cüz’îler bir konunun bir kısmını oluşturuyorsa, böyle elde edilen istikralara da eksik/nâkıs istikrâ denmektedir
S27:TEMSIL NEDIR
C27: bir cüz’înin hükmünü başka bir cüz’îye verme şeklinde uygulanan yöntemdir. Ancak bu yöntemle elde edilen bilgiler kesinlik ifade etmezler, zannîdirler
S28: KELÂM İLMİNİN KLASİK DÖNEMİNDE KULLANILAN BAZI İSTİDLÂL TÜRLERİ:
C28: a. Şâhide dayanarak gâib olanı çıkarsamak: b. Sebr ve taksîm yöntemi.: özellikle âlemin hudûsunu ispat sadedinde en çok başvurulan yöntemlerden. üçüncü
şıkkın imkânsızlığı” prensibine dayanır. c. Başlangıç ile sona istidlalde bulunma. Kur’an’daki ilk yaratma ile âhiretteki yaratmaya yapılan istidlâl böyledir. d. Bir
şekilde yapmanın başka bir şekilde yapmaya delil olması: e. Dil üzerinden istidlâl. f. Mucize ile istidlâl
S29: ILHAM ILK DEFA KIMLER TARAFINDAN BILGI KAYNAGI SAYILDI
C29: SIILER
S30:TAKLID NEDIR
C30: AKIL YERİNE GÜVENİLİRLİĞİ ALLAH TARAFINDAN DESTEKLENMİŞ ŞAHIS VEYA ŞAHISLARIN TAKİP EDİLMESİ GEREKMEKTEDİR
S31:Bılgı cesıtlerı: a) Kadîm bilgi-Hâdis bilgi: Diğer taraftan hâdis bilgi, yaratılmışların bilgisidir. İnsanların bilme kabiliyetinden bahsettiğimizde kastedilen budur.
b) Zarurî bilgi-İktisâbî bilgi: Herhangi bir gayret göstermeksizin insanda oluşan, insanın kendisinden ayıramayacağı bilgiler, zarurî bilgiler kategorisine
girmektedirİktisâbî bilgi ise, insanın bir delil ya da zarurî bilgi üzerinde akıl yürütmesi sonucu oluşan bilgiler için kullanılan bir tabiridirc) Aklî bilgî-Naklî bilgi:
S32: KATIYYE:
C32: Kur’an-ı Kerîm’in bütün âyetleri sübut açısından kat’iyyete sahiptir. Diğer bir ifadeyle Kur’an’ın tamamı, Peygamber Efendimiz (sas)’in bildirdiği şekilde,
değişikliğe uğramadan bize kadar ulaşmıştır. Buna sübutu kat’î denmektedir
S34: KUR’AN VE SÜNNET’TEN GETİRİLEN DELİLLERE GENEL OLARAK NE DENIR
C34: naklî veya sem’î delil ismi verilmektedir. Naklî deliller, hem dinî düşüncenin hem de dinî yaşantının birinci dereceden kaynağı konumundadırlar