- Ünite 1 Ders Özetleri

Adsense kodları


Ünite 1 Ders Özetleri

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Mon 4 November 2013, 12:25 pm GMT +0200
1. ÜNİTE / KUR’AN-I KERİM’DE KUR’AN

Kuranın tariflerinde bazı ifadeler dikkat çekmektedir. Bunları kısaca şöyle sıralayabiliriz:
1. Öncelikle onun Hz. Muhammed‘e indirilen bir kelam-ı ilahi olması vasfıdır
Hz. Muhammed kendisine vahiy gelir gelmez sırasıyla şu işlemleri yapardı:
a) inen vahiyleri, ayetleri ezberlerdi, b) Anlatıp tebliğ ederdi,
c) Ayetleri açıklar ve yorumlardı, d) Ayetlerin gereğini yapardı (icra etmek ve tatbik).
2. Cebrail vasıtası ile gelmesi
3. Okunmasıyla ibadet edilen
4. Vahiy yolu ile gelmesi
5. Tevatüren nakledilmesi : Tevatür ise yalan üzere anlaşmaları imkânsız olan bir haber hakkında uydurma yapmaları aklen kabul edilmeyen topluluk demektir.
Bir haber veya olayın tevatür olabilmesi için o olayı nakledenlerin sayısının en az üç olması gerekir.
6. Müneccemen indirilmesi: onun müneccemen yani tamamı birden indirilmemiş, parça parça indirilmiş olmasıdır
7. İki kapak arasında yazılmış olan: birinci halife Hz. Ebubekir devrinde iki kapak arasına getirilmiş ve üçüncü halife Hz. Osman zamanında ise çoğaltılmıştır.
8. Benzerini getirmekten aciz
9. İslam risaletini doğrulaması: Bu ifade Hz. Peygamber‘in hem rasul ve hem de nebi olduğunu doğrulamak için tanımda yer almaktadır.
10. Arapça bir kelam: Kur‘an kendini Arapça diye nitelemektedir. Bunun sebebi ise ilk muhataplarının Arap olmasıdır. Çünkü Kur‘an‘da şu ayet bu konuya açıklık
getirmektedir: ―Biz, kendilerine açıklamalarda bulunması için her peygamberi yalnız kendi toplumunun diliyle gönderdik. Allah dileyeni saptırır ve dileyene de
doğru yolu gösterir. O‘nun her şeye gücü yeter ve her işinde hikmet vardır‖ (14 ibrahim 4) işte bu genel kural çerçevesinde Kur‘an da Arapça olarak
gönderilmiştir.
11. Fatiha ile başlayıp Nas sureleri ile biten: Kur‘an indirilmeye başladığında elimizdeki tertip edilmemişti. Ancak her surede yer alan ayetleri Hz. Peygamber
tarafından bugünkü şekli ile dizilmiştir. Buna TEVKİFİ denmektedir

KUR’AN’IN İSİMLERİ

KUR‘AN: Okumak anlamına gelir. Kur‘an‘ın özel ismi olarak yaygındır. Kur‘an isminin en önemli anlamı indiği günden bugüne kadar okunarak geldiğinin önemli
delillerinden birisini oluşturmasıdır. Kıraatin okumanın Kur‘an‘da bir adı da tilavettir.

KİTAB: Kur‘an‘da Tevrat ve incile ad olarak verildiği gibi Kur‘an‘a da bu ad verilmiştir. Aslında Kur‘an‘ın Kur‘an ve Kitap diye isimlendirilmesinin iki önemli sebebi
vardır: Kur‘an ifadesi onun okunarak dilden dile nakledilmesine; Kitap ismi ile de yazılarak gelmesine birer işaret olarak kabul edilebilir.

ZİKİR: Sözlükte anma, hatırlama, bir şeyi dile getirme, hatırlatma, kalbine getirme, dil ile söylemek demektir

FURKAN: Sözlükte ayırmak, hüküm vermek ve karara bağlamak demektir. iki şeyin arasını ayırmaktır. Kur‘an‘ın isimlerinden olan Furkan, hak ile batılı, hayır ile
şerri, iyi olan ile kötü olanı, hidayet ile dalaleti, iman ile inkarı, ilim ile cehaleti ayıran demektir.

NUR: Kelimenin sözlük anlamı aydınlatan, dalgalanan, yardımcı olan ışık demektir. Allah‘ın göklerin ve yerin aydınlatıcı olduğu ayette geçmektedir.

HÜDA: Maksada ulaştıran yol anlamına gelen hüda kelimesi Kur‘an‘ın önemli isimlerinden birisidir. insanları doğruya ulaştıran demektir. Hidayet aslında Kur‘an‘la
doğru yolu bulmaktır.

BEYAN: Bir şeyin ortaya çıkması, açık olması ve belirmesi demektir. Kur‘an açısından manası ise şudur: Allah Kur‘an‘ın beyan olduğunu ifade etmektedir. Bunun
anlamı şudur: Allah kelamında açıklanması gereken bütün hususları açıklamıştır. Bundan Allah her şeyi en ince teferruatına varıncaya kadar her şeyi açıklamıştır,
anlamı çıkmaz.

ŞİFA: Dilimizde de kullanılan şifa kelimesi, bir hastalığa yakalandıktan bu hastalığın tedavisinin yapılıp iyileşmek demektir.

MECİD: Yüce ve ulu olmak, övmek, yüceltmek demektir.

MESANÎ: Mesani ise, Kur‘an‘ın ikişerli olarak meseleleri aktarması anlamına gelir. Örneğin Allah, Kur‘an‘da, Cennet‘i zikrettikten sonra Cehennem‘i de zikreder.
Yani iyi ile kötünün bir mukayesesinin yapılmasını ve böylece ibret alınmasını ister.

MEV‘İZA: Kalbin incelip yumuşayacağı şekilde iyiliği öğütlemek demektir.

HADİS: Kur‘an‘ın isimlerinden birisi de hadis tir. Hz. Muhammed arkadaşlarına ve toplumuna Kur'an'ı konuşma üslubu içerisinde aktardığı için ona "hadîs"
denildiği söylenmiştir. Hadîs sözlükte "yeni" anlamına gelir. Yeni yahut dinleyicinin duymadığı veya hatırlamadığı bir şey hakkında verilen habere de 'hadîs' denir.
Burada Cabiri‘den özetle bu isimlerle ilgili olarak kısa bir değerlendirme yapmak istiyorum: Doğrusu, islam davetinin açıkça ilan edilmesinden önceki dönemlerde
inmiş olan surelerde "Kuran'' kelimesi geçmemektedir. Bu kelimenin sıklıkla kullanılışı, Kureyşlilerin Hz. Peygamber'i inkâr edip sihirbazlık vb. şeylerle
suçlamalarına cevap verilen surelerde söz konusudur. Bunlar gizli davetin bitip açık davetin başlamasından, özellikle de Hz. Peygamberin onların putları aleyhinde
konuşmaya başladığı dönemden -yani yaklaşık olarak peygamberliğin beşinci yılından- sonra gelişen olaylardır. Kur‘an, Kur‘an-ı Kerim‘de ilkönce ―zikr diye
isimlendirilmektedir.
1- Kur‘an‘da bazen ―Zikre tâbi olanlar müjdelenir.
2- Bazen de yüz çevirenler tehdit edilir.
3- Zikr, bazen doğrudan Kur‘an anlamında kullanılır.
4- Bazen de daha önce indirilmiş kitaplar anlamında
Mekke döneminde Kitap kelimesi ilk defa 39. sırada inen A‘raf sûresinde yer alır.

KURAN I DOĞRU ANLAMAK

Kur‘an, bütün islam ilimlerinin temeli ve bu alanda kalem oynatan inansın inanmasın herkesin başvurmak mecburiyetinde olduğu tek kaynaktır. Kur‘an‘ın
üzerinde durduğu temel konu tevhid anlayışıdır. Yani Allah‘ın birliği meselesidir. Tevhidî inançta ise Allah, diğer bütün tanrıların inkar edilmesini emreder. ibadet
ve tapınma yalnız O‘nun içindir. Bu da, diğer insanların dinlerini değiştirmelerini ve Allah yoluna dönmeleri için O‘na inananlara bütün gayretleri ve ikna
kabiliyetleriyle çalışmaları görevini yükler.
Kur‘an-ı Kerim‘in konularını ele alırken içerdiği kavramlara dikkatlice bakmamız gerekir.
Dilimizde yakalamak ve içermek anlamlarına gelen kavram, Batı dillerinde ―concept ve ―notion sözcükleri; Arapça‘da ise ―mefhum kelimesi ile
karşılanmaktadır.Kavram bilim dallarına göre değişik şekillerde tanımlanmaktadır. Burada kavramın biri genel ve biri de toplumbilimdeki terim anlamlarını
vermek istiyorum. Çünkü bu tanımlar özellikle Kur‘an kavramları için önemlidir.
Toplumbilimde kavram şöyle tarif edilmektedir: ―Sözcüklere gerçek anlamlarını vermek ve bunlar aracılığıyla düşünmek, olayların ve süreçlerin özünü kavrayıp
temel yanlarına ve özelliklerine ilişkin genellemeler elde etmek imkanını sağlayan nesnel çevrenin insan düşüncesindeki yansıma biçimidir.
Kavramı genel olarak da şöyle tanımlanmaktadır: ―Bir şeyin, bir nesnenin zihindeki ve zihne ait tasarımı, soyut düşünme faaliyetinde kullanılan ve belli bir
somutluk ya da soyutluk derecesi sergileyen bir düşünce, fikir ya da idedir.
Bu tanımlardan sonra Kur‘an‘daki tanımlara bakmak istiyoruz.

İzutsu, Kur‘an‘daki kavramları şöyle tasnif etmektedir:
1. Allah‘ın ahlakı vasfı ile alakalı, yahut bu vasfı anlatan kavramlar.
2. insanın, kendisini yaratmış olan Allah‘a karşı temel tutumunu, çeşitli cephelerini tasvir eden kavramlar.
3. islam topluluğunun mensubu olup, bu topluluk içinde yaşayan bireyler arasındaki ahlaki ilişkileri tanzim eden ilke ve kaidelere ilişkin kavramlar.

Kur‘anî kavramları şöyle de tasnif edebiliriz:
1. Görülmeyen varlıklarla ilgili olanlar:
a) Allah
b) Melek
c) Cin ve şeytan
2. Alemle ilgili Olanlar:
a) Kainatın yaratılmış olduğunu vurgulayan kavramlar
b) Kainatın insanın emrine verildiğini ve dolayısıyla insanın kainattan yararlanması gerektiğini belirten hususlar
3. insanla ilgili olanlar:
a) insanın yaratılışı ile ilgili olanlar
b) insanın psikolojik (ruhi) yönünü ilgilendiren kavramlar.
c) insanın toplum içindeki konumunu belirleyen kavramlar.
d) insanın inanç ve amel (eylem ) boyutunu ele alan kavramlar.
4. Ahiretle ilgili Olanlar
a) Mahşer b) Mizan c) A‘raf d) Cennet e) Cehennem

KURAN’IN İNDİĞİ ÇEVRE

MÜŞRİK: Mekke‘de müşrikler vardı ve bunların Allah‘ın birliğini vurgulayan tevhit inancına yönelik bir anlayışları da yoktu. Aslında Kur‘an, Mekke dönemi
Araplara müşrik demektedir. Bunun nedeni de onların Allah‘a ortaklar koşması ve putlara tapmalarıdır. Çünkü müşrik şirk koşan, ortaklık yapan demektir.
Kur‘an‘ın indiği bu döneme, ―cahiliye devri‖ denmektedir.

HANİFLİK: Kurân-ı Kerim'de Hanif kelimesi on yerde, hanifler ise iki yerde zikredilmiştir
Hanef, dalaletten doğruluğa, çarpıklıktan düzgünlüğe meyletmek demektir. şu halde hanifin asıl mefhumu, eğriliği bırakıp, doğrusuna giden demektir. Bu
mefhum ile örfte ibrahim (as)'ın milletine isim olmuştur ki; başka dinlerden, batıl ilanlardan kaçınıp yalnız bir olan Allah'a eğilen " Müvahhid" demektir. Terim
anlamı ise: Daha önce geçtiği gibi bütün bâtıl akidelerden islâm'a meyletmektir. Kaynaklarda hanif olarak adlandırılan birkaç kişinin isminden bahsedilmektedir.
Varak b. Nevfel bunlardan en meşhur olanıdır.

YAHUDİLİK VE HIRİSTİYANLIK:

Bu dinler Kur‘an‘da belirtildiği gibi aslını ve safiyetini yitirmişti. Örneğin Yahudilerden ve Hıristiyanlardan bahseden ayetlerden birinde onların tevhit inancını yani
Allah‘ın mutlak birliğini zedeleyen bir davranış içine girdiklerini, Üzeyir‘i ve Mesih‘i Allah‘ın oğlu olarak kabul ettiklerini belirtilmekte ve şöyle buyurulmaktadır:
―Yahudiler, Üzeyr‘i Allah‘ın oğludur, dediler. Hıristiyanlar ise Mesih Allah‘ın oğludur, dediler.

SABİİLER:

Sabiiler hakkında aslında Kur‘an‘da üç ayette bahsedilmektedir. Bu ayetlerde de sadece isim olarak sabiiler geçmektedir. Bunların kimler olduğu konusunda
herhangi bir açıklama bulunmamaktadır. Sabiiler dinlerinin Hz. Adem‘le başladığını iddia ederler. Ahirete inandıkları belirtilir. Diğer taraftan Abbasiler döneminde
yaygınlaşan kanaate göre özellikle Harran putperestleri Sabiiler olarak tanımlanmıştır.

MECUSİLER:

Mecusî, Mecus dinine mensup olan; Mecusîlik ise Mecus dinine ait inanç ve akidelere dayalı tutum ve davranışların bütünü; temel akideleri Ateş (ışık)'e tapmak
olan Zerdüştîlik, Mithraîlik, Zurvaîlik, Manilik ve Mazdekîlik gibi çeşitli fırka ve mezheplerin ortak adı. Mecusîler, Ateş'e tapan, nur ile zülmeti iki hayır ve şer
kaynağı olarak kabul eden bir topluluktur.
işte böyle bir çevreye inen Kur‘an elbette ki, tepkilerle karşılaştı.
Kur’an Kendini Nasıl Tanıtmaktadır
Kur‘an kendini değişik şekillerde tanıtmaktadır. Ama onun önemle üzerinde durduğu hususları genel olarak şöyle sıralayabiliriz:
1. Kur‘an insanları tek olan Allah‘a inanmaya çağırır.
2. Kur‘an kendisine inananların kendisinden önce inmiş olan kitaplara inanmalarını ister.
3. insanların bu dünyada boşuna, iş olsun diye yaratılmadıkları, ―inandık demekle, sınavdan geçirilmeden bırakılmayacakları dile getirilir
4. ilk peygamberden son peygamber Hz. Muhammed‘e kadar pek çok peygamber geldiğini ve bunların tebliğlerinde ortak yönlerin bulunduğunu, Hz.
Muhammed‘e inanıp itaat edilmesi gerektiği vurgulanır. Önce gelen peygamberlerin hayat hikâyelerini anlatmak suretiyle insanlara öğüt verir
5. Kur‘an‘da, ona inansın veya inanmasın bütün insanları yaratanın Allah olduğu, insanın dışında kâinattaki mevcut bütün varlıkların insanların emrine verildiği,
kainatla insanın barışık olduğu, hurafe ve bidatlerden arındırılmış, sağlam ve güven veren bir inancın sunulduğu, insanların eşit yaratıldıkları üzerinde durulur
6. Üstünlüğün ancak takva ile olabileceği belirtilir
7. Kur‘an‘ın imanla ilgilendiğini, ahlakî direktifler verdiğini, kanunlar koyduğunu, insanları islam‘a çağırdığını, kafirleri uyardığını her an görebiliriz
8. Tarihi olaylarla ibretler verdiği, uyarılarda bulunduğu ve bunların hepsini bir ahenk içinde sunulduğu görülür
9. Kur‘an bütün insanlığı aydınlatmak, onları karanlıklardan aydınlıklara çıkartmak gayesini gütmektedir
10. Kur‘an‘ın önemli bir özelliği de insanları en doğruya, hidayete iletmektir.
11. Kur‘an‘da insanlara kitap, hikmet ve nübüvvet verildiği ifade edilir
12. Kur‘an tüm insanlık için geçerli olan temel esaslar üzerinde de durur ve kendine inanıp, bağlı olanlara adeta bu temel esaslara sıkı sıkıya bağlanmaları
gerektiği yönünde emir ve tavsiyelerde bulunur. Örneğin adalet kavramı tüm insanlar ve insanlık için hemen her alanda önem taşır ve bunda hiç kimsenin de
kuşkusu yoktur
13. Kur‘an insanlık ile ilgili hukuki diyebileceğimiz hükümler ortaya koyar. Bunu sunarken bir hukuk metni gibi hareket etmez. Bunları aynı zamanda birer ahlaki
ve eğitici üslupta verir. Örneğin haksız olarak bir kişinin canına kıymanın bütün insanlığı öldürmek olduğunu vurgularken, bu tür davranışın aslında Allah ve
Elçisine karşı harp ilan etmek olduğunu da belirtir.
14. Kur‘an aile ile ilgili çok özel hükümler de getirmektedir. Kimlerle evlenilebileceği, eşelerin birbirlerine karşı sorumlulukları, çocuk emzirme gibi hususlara
ayrıntılı bir şekilde yer vermektedir.
15. Kur‘an iktisadi konulara da değinmektedir. Faizin yasak edilmesi, borçlanmada takip edilmesi gereken temel esaslar, zekat, sadaka, zenginlik, fakirlik ve bunlar
arasındaki ilişkiler hep dile getirilmektedir.
16. Kur‘an birbirleri ile geçinemeyen inanmış toplulukların ve hatta devletlerin aralarının bulunup barıştırılması noktasından başlayarak barışın öne çıkartılmasını
istemektedir
17. Kur‘an din ve vicdan özgürlü üzerinde daima durmaktadır. insanların bir dine inanıp inanmama hakları vardır.
18. Kur‘an doğru sözlü olmayı, dürüst olmayı ve güzel ahlaki vasıflarla donanmayı hep vurgularken, yalandan kaçınmayı, inançsızlığı, münafıklığı, hainliği hep
yermektedir.
Kur‘an ve konularıyla ilgili olarak yapılan çalıĢmaları üçe ayırmak mümkündür:
1. Kur‘an‘ın konularını içeren çalışmalar (Konulu tefsir bağlamında)
2. Kur‘an‘daki konuları sadece ayet bazında ele alan çalışmalar.
3. Kur‘an‘da herhangi bir ayeti bulma yolunda yapılan çalışmalar. Bu aynı zamanda Kur‘an‘ın konularını da içerir.
1. Kur’an’ın konularını içeren çalışmalardan bazıları:
- T. İzutsu: 1. Kur‘an‘da Allah Ve insan 2. Kur‘an‘da Dini Ve Ahlaki Kavramlar
- Suat Yıldırım: Kur‘an‘da Uluhiyyet
- Sadık Kılıç: Kur‘an‘da Günah Kavramı
- Lütfullah Cebeci: Kur‘an‘da şer Problemi
- Halis Albayrak: Kur‘an‘da Gayb
- Ömer Dumlu: 1. Kur‘an‘da Salah Meselesi 2. Kur‘an‘da iyi insan Ve Yararlı iş 3. Kur‘an‘da Maruf Ve Münker
- Veli Ulutürk: Kur‘an-ı Kerim Allah‘ı Nasıl Tanıtıyor
2. Kur’an’daki konuları sadece ayet bazında ele alan çalışmalar.

MUHAMMED FUAT ABDULBAKİ: el-Mu‘cemü‘l-Müfehres li Elfazı‘l-Kur‘ani‘l-Kerim: Çeşitli baskıları yapılan bu eserin en önemli yönleri:
1. Kur‘an-ı Kerim‘de herhangi bir ayeti bulmaya yarar.
2. Kur‘an‘daki kelimelerin özellikle isim ve fiillerin tamamını içerir ve yine fiilleri üçlü sülasiye göre verir. Önce fiiller, sonra isimler verilir.
3. Surenin Mekki veya Medeni olduğu belirtilir.
4 Surenin kaçıncı sure olduğu ve bulunmak istenen ayetin kaçıncı ayet olduğu belirtilir.

HASAN ABDULMENNAN, EL-MU'CEMU'L-MEVZUÎ Lİ ÂYÂTİ'L-KUR'AN'İL-KERİM: Alfabeye göre üçlü sistem kullanılmıştır.

MUHAMMED HALİL AYTANÎ, EL-MU'CEMU'L-MUFASSAL Lİ MEVDU'İL-KUR'AN'ĠİL-MÜNEZZEL: Alfabedeki harf sırasına göre düzenlenen bu eserde konular
oldukça detaylandırılmıştır.

RECEP AYKAN, KELİME VE KONULARINA GÖRE KUR'AN FİHRİSTİ: Bu çalışmanın en önemli özellikleri Ģunlardır:
1. Ayetlerin içerisinde geçen her kelime aynı zamanda birer bu çalışmada bir anabaşlıktır.
2. Kitabın baş kısmında 11. sayfadan 145. sayfaya kadar içindekiler bahsi vardır. Burada konular alfabetik olarak verilmektedir.
3. Kur‘an‘ın içindeki ayetlerden benzer olanların sadece benzeyen kısmını vererek benzer ayetlerin sure ve ayet numaralarını verir.
4. şu açıklama dikkati çeker: ―Fihris􀁘e gösterilen ayetler, Kur‘an‘daki ayetlerin tamamen aynısı olmayabilir. Fihrist başka meal başkadır. Bu fihriste bulduğunuz
bir ayete Kur‘an‘dan/mealden tekrar bakmanızda fayda vardır.

HÜSEYİN ATAY, KUR‘AN TÜRKÇE ÇEVİRİ: Bu çalışmanın sonunda sadece konuları içeren ayetlerin geniş bir şekilde konu mantığında ele alındığı görülür.

ÖMER ÖZSOY VE İLHAMİ GÜLER, KONULARINA GÖRE KUR‘AN (SİSTEMATİK KUR‘AN FİHRİSTİ) Bu çalışmanın en önemli özellikleri şunlardır:
1. Arapça-Türkçe metin ve meal beraberdir.
2. Konu ile ilgili ayetler nüzul sırasına göre verilmeye çalışılmıştır.
3. Ayetler hem konu hem de kelime mantığında dizilirken kelami konular daha ön plandadır.
4. Bu mantıktan hareket edildiği için ayetlerin tekrarı oldukça fazladır.
5. içindekiler oldukça teferruatlı olarak verilmiştir.
6. Çalışma on bölümden oluşmaktadır.
7. Çalışmanın sonunda―Ekler başlığında Tablolar ve dizinler gibi çeşitli veri tabloları bulunmaktadır.
8. Çalışmada hemen her konu ile ilgili olarak açıklamalar yapılmaktadır.
9. Çalışmada uzunca bir―giriş verilmiştir.

HİKMET TAŞKIN, KONULARINA GÖRE KUR‘AN-I KERİM (KUR‘AN BİZE NE DİYOR): Bu çalışmanın en önemli özellikleri şunlardır:
1. islam‘ın temelini oluşturan iman, ibadet, Sosyal ve Ekonomik konuları ayetlerle anlatmayı hedeflemektedir.
2. Birinci Bölüm imanın şartları
3. ikinci bölüm islam‘ın şartları
4. Müminler, münafıklar, mürtedler
5. Kur‘an‘ın tamamı meal olarak verilmiştir.

NEVZAT YÜKSEL, KONULARIN GÖRE KUR‘AN-I KERİM FİHRİSTİ
1. Eser 14 ana bölüme ayrılmıştır.
2. Ayetlerin sadece sure ve numaraları verilmiş olup meal yoktur.
3. Birden çok konuya işaret eden ayetler, ilgili bulundukları konulara alınmıştır.
4. Ayetlerin lafızlarında açık olarak bulunmayıp fakat meal veya tefsir yönünden ilgisi bulunan ayetler de konuya dahil edilmiştir.

ÖMER DUMLU, KONULARINA GÖRE KUR‘AN (TÜRKÇE MEAL): Bu çalışmanın en önemli özellikleri şunlardır:
1. Çalışmada uzunca bir ―giriş verilmiştir.
2. Kur‘an‘ın tamamının mealini içerir.
3. Kur‘an‘daki ayetlerin sadece 465 tanesi tekrar edilmiştir.
4. Çalışma tamamen konu bazında ele alınmış ve ayetlerde buna göre tanzim edilmiştir.
5. Çalışmanın sonunda konuları kolayca bulmak için ayrıca konu indeksi verilmiştir.
6. Yedi bölümden oluşmaktadır.
7. Çalışmanın sonunda ―Ekler başlığında Tablolar ve dizinler gibi çeşitli veri tabloları bulunmaktadır