Hadice
Wed 26 January 2011, 03:01 pm GMT +0200
UMUTSUZLUK KÜFRÜ, KÜFÜR DE
UMUTSUZLUĞU DOĞURUR:
UMUTSUZLUĞU DOĞURUR:
Allah’ı inkar edenler ve zayıf imanlılar arasında bu tip insanların çok bulunması şaşılacak bir şey değildir. Çünkü bunlar tek başına yaşarlar. Kainatla, kainatı yaratanla aralarındaki bağı koparmışlardır. Kafirler en ümitsiz; ümitsizler de en fakir insanlardır. Her biri diğerinin sebebi ve sonucudur: Ümitsizlik küfrü, küfürde ümitsizliği doğurur.
“Zira kafir kavimden başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez”(Yusuf: 10/87)
“Sapıklardan başka kim Rabbi’nin rahmetinden ümit keser?”(Hicr: 15/56)
Bu ümitsizlik en çok zor anlarda ve felaket zamanlarında kendini gösterir. Kur’an-ı Kerim bu çeşit insanları kınayarak: “Eğer biz insana, bizden bir rahmet taddırsak da sonra onu kendisinden çekip alsak, hemen o, umutsuzluğa düşer, nankör olur” dedikten sonra istisna ediyor ve:
“AncAk sabredip iyi işler yapanlar böyle değildir:. (Hud: 11/9-11)
“İnsana nimet verdiğimiz zaman, yüz çevrip yan çizer. Ona bir zarar dokununca da umutsuzluğa düşer”. (İsra: 17/83)
“Ona zarar dokundu mu büsbütün ümitsiz olur”. (Fussilet: 41/49)
Umutsuzluk doğuran sadece küfür değildir; şer de umutsuzluk doğurur. Kim Allah’a karşı, hikmet ve adaletine karşı kesin inancını yitirirse umudunu da yitirir. İnsanlara, kainata ve hayata iyi gözle bakmaz. Yaşar ama, dünyayı siyah gözlüğün arkasından görür. Dünyayı orman, insanları vahşi, hayatı da çekilmez bir yük sayar; tıpkı Ebu’l-Ala el-Maarri: Babam bana bu cinayeti işledi: ben ise kimseye bu cinayeti işlemedim, der. Ebu’l-Ala bir şiirinde de: “Ölüye ağlama, doğana sevinme; ölü de kurt içindir, diri de kurt içindir” diyor (yaraya düşen kurt. Mütercim).