selsebil
Tue 10 March 2009, 07:38 pm GMT +0200
Hz. Hamza
O, Rasûlüllah'ın (S.A.V) mevlâsı (azatlı kölesi) Ebû Rafi'in hanımı Seİmâ'dır. Ummu Rafi' Selmâ, RasûlüUah'a hizmet ederdi.
Ummu Rafi anlatır:
— RasûlüUah'a (S.A.V) bir yara isabet ettiği zaman, onun üzerine kına basmamı emrederdi.
Selmâ, Rasûlüllah'm halası Safiyye Bint Abdi'l-Muttalib'în azatlı cariyesiydi.. Mekke'deyken Ebû Cehl İbn Hişam'm RasûlüUah'a hakaret edip sövdüğünü ve Peygamber'in (S.A.V) ona hiçbir şey söylemediğini, sonra Ebû Cehl'in kavminin toplandığı yere gittiğini gördü. Çok geçmedi, Rasûlüllah'ın (S.A.V) amcası Hz. Hamza, kılıcı kınında avdan döndü. Hz. Hamza'nm; avdan döndüğünde Ka'be'yi tavaf etmeden evine girmemek gibi bîr âdeti vardı. Selmâ'nrn yanına uğradı. Selmâ ona:
— Ebû Umârâ! Ebû Cehl'in yeğenine yaptığını görseydin? dedi.
— Ne yaptı? dedi. Seima :
— Hoşa gitmeyen kötü şeyler söyledi, yeğenin ise ona cevap vermedi.
Hz. Hamza öfkelenip kavminin toplandığı yerde oturan Ebu Cehî'in yanma geldi. Öfkeden gözlerinden kıvılcımlar saçarak:
— Yeğenime ne yaptın? dedi. Ebu Cehi :
— Sen öfkelisin Ebû Umâre! dedi. Hz. Hamza :
— Ona hakaret ettiğin için, diye cevap verdi. Ebu Cehl :
— Ondan sana ne? Sen de bizim gibi ona karşı değil misin Hz. Hamza :
— Ondan bana ne mi? Ben de onun dînindeyim. Ben de onun söylediğini söylüyorum. Gücün yetiyorsa buna da karşı çık, dedi.
Daha sonra, yayını kaldırıp Ebu Cehl'in başına vurdu ve başını yardı.
Ebu Cehl'in tarafı Mahzum oğullan ayağa kalktılar. Fakat Ebu Cehl eliyle işaret edip şöyle dedi :
— Ebu Umârâ'yı bırakın. Gerçekten ben yeğenine büyük hakarette bulundum.
Hz. Hamza müslüman olunca Kureys, Allah'ın İslâm dinini onunla güçlendirdiğini anladı. Çünkü Hz. Hamza Kureyş içinde en güçlü delikanlıydı,
Selmâ Ebû Rafi'i şikâyet etmek için RasûlüUah'a geldi ve
—Ebu Rafî beni dövüyor, dedi. Rasûlüllah (S.A.V) :
— Neyiniz var, niye geçinemiyorsunuz? diye sordu. Ebû Rafi' :
— Ya Rasûleilah! O beni incitiyor, dedi. Rasûlüllah (S.A.V) :
— Selmâ! Onu ne yaparak incittin? dîye sordu. Selmâ:
— Onu incitecek hiçbir şey yapmadım. Fakat o namaz abdestini bozdu. Ben de: Ebû Rafi! Rasûlüllah (S.A.V) müslümanlardan birisinden gaz çıktığı zaman abdest almaşım emretti, dedim, O da kaikıp beni dövdü, dedi.
Rasûlüllah (S.A.V) gülmeye başladı ve :
— Ebû Rafi'l O sana sadece doğruyu söylemiş.. Onu dövme, buyurdu.
Selmâ Hz. Peygamber'e (S.A.V) sordu:
— Ya Rasûlellah! Bana birşey söyle ki namazımı onunla açayım. Peygamber (S.A.V):
— Namaza kalktığın zaman gizlice tekbir getir... dedi.
Selmâ, Rasûlüllah'ın kızı Hz. Fâtıma'nin Hasan ve Hüseyin'i dünyaya getirdiğinde ebesiydi.. Hatıb İbn Ebî Beltea Mısır hükümdarı Mu-kavkıs'ın Rasûlüllah'a hediye ettiği Kıptî Marİye'yi Mısır'dan getirdiğinde ve o hamile kaldığında Mariye ve Ummu Rafİ'i ei-Âliye'ye gönderdi. Böylece o Rasûlüllah'ın oğlu İbrahim'in ebesi oldu.
Rasûlüllah'ın kızı Hz. Fâtıma hastalanınca ve vefat ettiği gün gelince Selmâ'ya: ,
— Selmâ! Gusletmemde bana yardımcı ol, dedi. Güzelce gusûl abdj&stini aldı. Sonra yeni elbiselerini giydi. Daha sonra Selmâ Ummu Rafi'e :
— Yatağımı odanın ortasına yap, dedi. Kıbleye doğru dönerek yatağına yattt. Selmâ'ya :
— Ben şimdi ölüyorum. Gusül abdestimi aldım. Hiç kimse benim bir tarafımı görmesin, dedi.
Öldükten sonra Hz. Ali geldi: Selmâ durumu ona anlattı. Hz. Ali Hz. Fâtima'nın cesedini alıp onun ölmeden önceki gusül abdestiyle gömdü.
Hz. Ebu Bekr es-Sıddîk1, hanımı Esma Bint Umeys'le Ummu Rafi' birlikte yıkamışlardır. [1]
--------------------------------------------------------------------------------
KAYNAK
[1] Abdulaziz eş-Şennavi, Sahabe Hayatından Tablolar (Hanım Sahabiler), Uysal Kitabevi: 324-326.
O, Rasûlüllah'ın (S.A.V) mevlâsı (azatlı kölesi) Ebû Rafi'in hanımı Seİmâ'dır. Ummu Rafi' Selmâ, RasûlüUah'a hizmet ederdi.
Ummu Rafi anlatır:
— RasûlüUah'a (S.A.V) bir yara isabet ettiği zaman, onun üzerine kına basmamı emrederdi.
Selmâ, Rasûlüllah'm halası Safiyye Bint Abdi'l-Muttalib'în azatlı cariyesiydi.. Mekke'deyken Ebû Cehl İbn Hişam'm RasûlüUah'a hakaret edip sövdüğünü ve Peygamber'in (S.A.V) ona hiçbir şey söylemediğini, sonra Ebû Cehl'in kavminin toplandığı yere gittiğini gördü. Çok geçmedi, Rasûlüllah'ın (S.A.V) amcası Hz. Hamza, kılıcı kınında avdan döndü. Hz. Hamza'nm; avdan döndüğünde Ka'be'yi tavaf etmeden evine girmemek gibi bîr âdeti vardı. Selmâ'nrn yanına uğradı. Selmâ ona:
— Ebû Umârâ! Ebû Cehl'in yeğenine yaptığını görseydin? dedi.
— Ne yaptı? dedi. Seima :
— Hoşa gitmeyen kötü şeyler söyledi, yeğenin ise ona cevap vermedi.
Hz. Hamza öfkelenip kavminin toplandığı yerde oturan Ebu Cehî'in yanma geldi. Öfkeden gözlerinden kıvılcımlar saçarak:
— Yeğenime ne yaptın? dedi. Ebu Cehi :
— Sen öfkelisin Ebû Umâre! dedi. Hz. Hamza :
— Ona hakaret ettiğin için, diye cevap verdi. Ebu Cehl :
— Ondan sana ne? Sen de bizim gibi ona karşı değil misin Hz. Hamza :
— Ondan bana ne mi? Ben de onun dînindeyim. Ben de onun söylediğini söylüyorum. Gücün yetiyorsa buna da karşı çık, dedi.
Daha sonra, yayını kaldırıp Ebu Cehl'in başına vurdu ve başını yardı.
Ebu Cehl'in tarafı Mahzum oğullan ayağa kalktılar. Fakat Ebu Cehl eliyle işaret edip şöyle dedi :
— Ebu Umârâ'yı bırakın. Gerçekten ben yeğenine büyük hakarette bulundum.
Hz. Hamza müslüman olunca Kureys, Allah'ın İslâm dinini onunla güçlendirdiğini anladı. Çünkü Hz. Hamza Kureyş içinde en güçlü delikanlıydı,
Selmâ Ebû Rafi'i şikâyet etmek için RasûlüUah'a geldi ve
—Ebu Rafî beni dövüyor, dedi. Rasûlüllah (S.A.V) :
— Neyiniz var, niye geçinemiyorsunuz? diye sordu. Ebû Rafi' :
— Ya Rasûleilah! O beni incitiyor, dedi. Rasûlüllah (S.A.V) :
— Selmâ! Onu ne yaparak incittin? dîye sordu. Selmâ:
— Onu incitecek hiçbir şey yapmadım. Fakat o namaz abdestini bozdu. Ben de: Ebû Rafi! Rasûlüllah (S.A.V) müslümanlardan birisinden gaz çıktığı zaman abdest almaşım emretti, dedim, O da kaikıp beni dövdü, dedi.
Rasûlüllah (S.A.V) gülmeye başladı ve :
— Ebû Rafi'l O sana sadece doğruyu söylemiş.. Onu dövme, buyurdu.
Selmâ Hz. Peygamber'e (S.A.V) sordu:
— Ya Rasûlellah! Bana birşey söyle ki namazımı onunla açayım. Peygamber (S.A.V):
— Namaza kalktığın zaman gizlice tekbir getir... dedi.
Selmâ, Rasûlüllah'ın kızı Hz. Fâtıma'nin Hasan ve Hüseyin'i dünyaya getirdiğinde ebesiydi.. Hatıb İbn Ebî Beltea Mısır hükümdarı Mu-kavkıs'ın Rasûlüllah'a hediye ettiği Kıptî Marİye'yi Mısır'dan getirdiğinde ve o hamile kaldığında Mariye ve Ummu Rafİ'i ei-Âliye'ye gönderdi. Böylece o Rasûlüllah'ın oğlu İbrahim'in ebesi oldu.
Rasûlüllah'ın kızı Hz. Fâtıma hastalanınca ve vefat ettiği gün gelince Selmâ'ya: ,
— Selmâ! Gusletmemde bana yardımcı ol, dedi. Güzelce gusûl abdj&stini aldı. Sonra yeni elbiselerini giydi. Daha sonra Selmâ Ummu Rafi'e :
— Yatağımı odanın ortasına yap, dedi. Kıbleye doğru dönerek yatağına yattt. Selmâ'ya :
— Ben şimdi ölüyorum. Gusül abdestimi aldım. Hiç kimse benim bir tarafımı görmesin, dedi.
Öldükten sonra Hz. Ali geldi: Selmâ durumu ona anlattı. Hz. Ali Hz. Fâtima'nın cesedini alıp onun ölmeden önceki gusül abdestiyle gömdü.
Hz. Ebu Bekr es-Sıddîk1, hanımı Esma Bint Umeys'le Ummu Rafi' birlikte yıkamışlardır. [1]
--------------------------------------------------------------------------------
KAYNAK
[1] Abdulaziz eş-Şennavi, Sahabe Hayatından Tablolar (Hanım Sahabiler), Uysal Kitabevi: 324-326.