- Türkiye’nin depremle imtihanı

Adsense kodları


Türkiye’nin depremle imtihanı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Mon 30 July 2012, 04:12 pm GMT +0200
Türkiye’nin depremle imtihanı
İbrahim BARAN • 82. Sayı / EDİTÖRÜN NOTU


2005 yılının Mart ayında “hayata açılan pencere” sloganıyla yola çıkmıştı Mostar. Ve bugün 82. sayısıyla sizlerle buluşuyor. Mostar’ın okur kitlesi ve 2009 yılında aldığı ödül onun kalitesini ve farklılığını ortaya koyuyor. Türkiye’de yayınlanan pek çok dergiye nasip olmamış bir durum bu. Şüphesiz bu başarıda ve derginin bugünlere gelmesinde, kurulduğu günden itibaren Mostar bünyesinde bulunmuş herkesin büyük katkısı var. Emeği geçen herkese, yazı işlerinden dağıtıma kadar hepsine teşekkür ediyoruz. Dergicilik bir ekip işi. İyi diyalog kurmuş bir ekiple ortaya başarılı işler çıkabiliyor. Bu diyalogu inşa edebilen yayın yönetmeni bu başarıda büyük pay sahibi kuşkusuz. Biz de sevgili yayın yönetmenimiz M. Fuat Er’le birlikte yaklaşık 2,5 yıl birlikte, iyi bir diyalogla Mostar’ı sizlerle buluşturmaya çalıştık. M. Fuat Er ekibimizden ayrıldı. Kendisine buradan bir kez katkıları için teşekkür ediyoruz. Bu bir bayrak yarışı ve Mostar serüvenine kaldığı yerden devam ediyor.

Geçtiğimiz ay dergiyi hazırlarken Van’da meydana gelen deprem haberiyle sarsıldı Türkiye. Dergiyi matbaaya gönderme telaşında olduğumuzdan depreme ilişkin kısa bir not düşmüştük gündemden bölümümüzde. Bu ayki dosyamızda “depreme ne kadar hazırlıklıyız?” sorusuna cevaplar arıyoruz. Olgun Gündüz depreme karşı toplumsal mukavemetimizi sorguluyor ve ekliyor: “Yanlışlar üzerindeki bu uzlaşının sürdüğü yerlerde depremin benzer sonuçlar ortaya çıkarması kaçınılmaz.” Ahmet İlhan, Van depreminin bize öğrettikleri üzerinde duruyor. İlhan’ın tespit ve önerilerinde en çarpıcı nokta ise kardeşlik bağlarımız. “Deprem sadece Van’ın derdi değil; İstanbul’un, Gölcük’ün, Düzce’nin ve diğerlerinin olmadığı, olmayacağı gibi” cümlesiyle bu gibi felaketlerin kardeşlik bağlarımızı kuvvetlendirmesi gerektiğinin altını çiziyor İlhan. Görüşlerine başvurduğumuz iki önemli isimden Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu Türkiye’de ciddi bir afet yönetim sistemi olmadığına, Prof. Dr. Recep Hayri Eren de hepimizin gözünden kaçan bir gerçeğe; binaların gereğinden fazla yükseltilmesi meselesine dikkat çekiyor. Bu ayki dosyanın söyleşi köşesine çok kıymetli bir isim konuk oldu: Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Erdik. Erdik, dosya bağlamında çok çarpıcı tespitlerde bulundu.

Deprem dosyasıyla birlikte Mostar’ın gündem bölümünde Suriye’yi ele aldık. Malumunuz Suriye uzunca bir süredir karışık. Beşar Esed kendi halkını, Müslüman kardeşlerini acımasızca katlediyor. Suriye meselesi ile ilgili Ali Şahin, Taha Kılınç ve Ufuk Ulutaş’ın kaleme aldığı yazılar, konuyu gayet doyurucu bir şekilde özetliyorlar.

Ayrıca bu ay medya bölümünde Hakan Çopur tarafından kaleme alınan “Çocuğumuz çizgi film izler mi?” başlıklı yazıya karşı karşıya kaldığımız büyük bir problemi gün yüzüne çıkarması bakımından özellikle dikkat kesilmek gerekiyor.

Önümüzdeki sayıda görüşmek dileğiyle…